aslında kıyı avı yapmak için gittiğim gümüldür de komşumuz ali kaptanı görünce o da bende çok sevinmiştik...zira ali kaptanın çapa çekmek genç birine ihtiyacı vardı benim de açıkda avlanmam daha bereketli olacaktı.... öğle saatlerinde denize açılmaya karar verdik...öncelikli iş tekneye benzin almakdı bu arada ali kaptanın telefon ettiği dünürü de yemleri ben alıyorum siz hiç bu tarafa gelmeyin limanda buluşalım demişti... yaklaşık yarım saat sonra benzinimizi dolururken taze sülünez olmadığı haberini aldık ama başka şansımızda yoktu...donuk sülünezleri alarak yanımıza gelen atilla amcayı da tekneye aldıktan sonra yola koyulduk... yolda sırtı çekerek ilerlerken ben geriye değil ileriye bakıyor hemde ali kaptanla muhabbet ediyordum ki birden oltamda bi sertlik hissettim...ali amca kapat motoru diye bağırdım ama arkama döndüğümde çok büyük bi hüsranla karşılaştım...sahtemin ucunda bir martı vardı...ali kaptan yılların tecrübesiyle sakin ol ben geri gittikçe topla dedi bu arada hem yavaş yavaş geriye gidiyorduk hemde oltayı toplarken ne yapacağımızı düşünüyorduk...neyse allahtan martı kendi kendine ağzından sahteyi çıkarmayı başardı da yolumuza devam ettik... saat 03:00 de çapamızı sularla buluşturmuş kısa bi taramanın ardından yerimizi bulmuştuk... dip :80 metre kayalık... oltalar ; ali kaptan: kasnak ,klasik 3lü hırsızlı takım... atilla amca: shimano makina , belirsiz bi kamiş, klasik 3 lü hırsızlı takım... ben : shakespeare kamış , firefox makina ,klasik 3 lü takım , 7li çapari... yerimize oturduk ve donmuş sülünezlerle oltalarımızı suyla buluşturduk... bi kaç vuruş ufak tefek balıkların suya salınmasının ardından saat 16:30 civarı gopez sarmaya başladı ama yemlerimiz çok kötü olduğu için bi çok balığı yakalayamıyoruz yemleriiz gidiyor derken dedim ki ben yeni aldığım 7 li çapariyi deniycem... yılların üstadları bana çaparinin iş yapacağını söylediler ve nasıl aksiyon vereceğimi gösterdiler...o andan itibaren 7li çaparim 2 li 3 lü dolu olacak şekilde beni sevindirmeye başladı...diğer takımlarada sülünezlerin sadece baştan çıkan sert kısmını takarak iş görmeye başladık... saat 18:00 sularında etrafımızda ki tekneler yavaş yavaş azalırken biz gopez'den mercana geçmiştik...önce ali kaptan porsiyonluk bi mercan yakaladı ardından atilla amca ondan biraz daha iri bi mercan yakaladı... teknede adeta cümbüş havası esmeye başlamıştı ki klasik 3 lü takımımı yemleyip bu sefer sıra bende deyip suyla buluşturdum...100gr kurşunlu oltam dibe değer değmez çok sağlam bi vuruş aldım...mercan olduğu daha vuruken hissettim...çok seviyorum mercanın oltaya vuruşunu o tırr tırr tırr yapan vuruşla hızlıca oltamı havalandırıp sarmaya başladım...bende bende diye bağırıyordum...ağır bişey geldiği belliydi...tabi benim için ağır bi balıktı çünkü ben çok acemiyim...yaklaşık 30 metre kala oltam hafifledi ama üstadlara çaktırmadan hem sarmaya devam ediyorum hem de inşallah yukarıya yüzüyordur diye dua ediyorum...10 metre kala ufak bi vuruş yapınca balık hala bende olduğunu anladım... mercanı tekneye çekince diğerlerinden büyük olduğunu anladım ve çok sevindim...mercanıma bi öpücük kondurduktan sonra yaşatıcıya koyması için ali kaptana teslim ettim... saat 08:00 civarında son yarım saattir hiç vuruş almamız dolayısıyla avımızı sonlandırıp limana doğru yola çıkmadan canlandırıcıdan balıklarımı tekneye döküp hiç saymadan yaptığımız avımızı gözler önüne serdik... sonuç : 35 parça gopez , 13 parça mercan dı... ben sadece çektiğim mercanı ve biraz gopez almak istediğimi söyledim...diğerleri üstadların aralarında taksim edildi... fotoğraf makinası yanımda olmadığı için maalesed diğer balıkları çekemedim buzlukda eve getirdiğim balıkları ertesi gün annem temizlerken yakalayabildim ama maalesef gopezleri temizlemişti ve bende sadece mercanımın fotoğrafını çektim... işte yakaladığım mercan;
çok teşekkür ederim... çok teşekkür ederim... çok teşekkür ederim... biz daha acemiyiz inşallah bende ötle balıklar tutarım birgün... çok teşekkür ederim... kadir abi senin gibi levrek peşine düşmek istiyorum bende artık