Uzun zamandır sizlerden ayrı kalışımı bir av raporu ile bozayım dedim. Apartman komşum Alpay abi,kayınbiraderleri Mesut ve Fatih iş yerlerinde personel olarak çalışan Selami,Bilal ve bendeniz. Karacaabey boğaza kalkan,lüfer işte Allah ne verdi ise nasiplenmeye karar verdik.Ben bazı sebeplerden gidemeyeceğimi bildiğimden avlak yeri ile ilgili hiç bir bilgi toplamamıştım.Ama ne oldu ise son anda şartları zorladım ve katılma fırsatı buldum. Alpay abi ve ekibi tam techizatlı kamereman Cevat kelle gibiydiler. Kampta olması gereken her şeyleri nerdeyse almışlardı bana pek bir şey düşmedi. Biz boğazı yaklaşık 5-6 Km geçtikten sonra tersane gibi bir yer var.Oradaki mendireğin dibinde konuşlandık.(Dediğim gibi Karacabey taraflarını bilmiyorum). Balık tutamama ihtimaline karşı hep bir ağızdan BALIK BAHANE MUHABBET ŞAHANE tekerlemesini söyleyeceğimize söz verdikten sonra çadırlar kuruldu,mangallar yakıldı tavuklar,sucuklar,salatalar allah ne verdi ise el birliği ile hazırlandı. Yanlız deniz korkunç derecede dalgalı idi.Kesilmeyen bitmek bilmeyen ürkütücü bir dalga.Bir ara sbaha karşı 03.00 gibi sağanak yağmur başlayınca çadırlar girdik.Sabah 05.30 gibi yağmur kesilince yeniden mendirek üzerinden avlanmaya başladık.Dediğim gibi denize olta atmak imkansızdı. Avlak yerini bilmediğimizden deneme yanılma yolu ile birazda çevredekilere sorarak 1,5 gr şamandıralı takım ile avlanmaya karar verdik.Yem olarak boru kurdu vardı.Şamandıralı ile ispari,istavrit,iskorpit yakalama fırsatımız oldu.Akşam üstü çapari ile istavrit aldık.İsparilerden limit altı olanları iade etmeye gayret gösterdik. Ama iki arkadaşımız ilk defa ellerine olta aldıklarından ben görmeden çok küçük isparileri almışlar.Daha sonra da olsa gerekli uyarılar yapılmıştır. Balık açısından çok fazlaca bir şeyimiz yoktu.İki parça çorbalık iskorpit 20-25 parça ispari,1 Kg civarı istavritle geceyi kapattık. Bizim avlanamadığımız kumsalda ki gerçekten dalgalardan takımın durması imkansız gibiydi.En az 40 tane kamışı (şeker kamışı) dikmiş avlananları gördük ki ellerinde makaralı kamış olmadan o dalgaları nasıl aşıyorlar hadi aştın nasıl bir kurşunun var.Velhasıl arabayı gierayak durdurduk ve koşarak yanlarına gittim.Bildiğimiz sopaları dikmişler kuma,0,70 misina el kasnağı ,piramit şeklinde özel döküm 180 gr kurşun ile avlanıyorlardı.El ile misinayı denize savurup sopalar ile misinayı yerden yükseltiyorlardı.Tabi amatörlükten uzaktı çünkü 4 kişi en az 40 kamış dikmişti. Son olarakta komik bir anımızı anlatayım.Sabahın 03.30 da sağanak başlayınca yan çadıra su girdi.Alpay abide bizde ıslanmayalım diye alelacele giyinip çadırdan çıkınca bir çorabı düz bir çorabı ters giymiş.İşte size resmi. Sağlıcakla kalın.
Tebriklerr.. cok guzel anlatim ve guzel bir av raporu.. Ellerinize saglik.. Yalniz ben birseyi anlayamadim bu karacabey nerede oluyor acaba. Eger Bursa karacabey ise o civarlara en yakin deniz bandirma yada mudanya taraflaridir diye dusunuyorum. Karacabey'i bilen biri olarak hic deniz kenari bir cevresi varmi diyede hala dusunuyorum.
tebrikler güzel av olmuş bandırma ile mudanyanın tam ortasında, imralı adasının tam güneyi, niye boğaz diyorlar bilmiyorum ama karacebey boğazı orası oluyor
Tamamen deniz kenarından ulaşılıyor.Boğaz denen yerin devamı.İmralı adası karşınızda görünüyor.ARtık siz hesap edin.