15-21 MAYIS Gökçeada raporu

Bu yılda geçmiş yıllarda olduğu gibi Mayıs ortalarında geleneksel kuzey ege balık avı organizasyonumuzu planladık. mayıs ortası çünkü bu tarih geçmiş sekiz yılın deneyimlerinide içine alan bir tarih.Bize göre en iyi zaman dedimya bize göre, her yıl banko balık olan, hiç şaşmayan, yani bizi üzmeyen bir tarih. Ne yazıkki bu yıl öyle olmadı her şey dışardan bakıldığında normalmiş gibi olsada demekki bizim göremediğimiz,anlayamadığımız,hala bilmediğimiz daha pek çok unsur balığın kıyılamasını engellemiş yada geciktirmişti.Anlamak çok basit çünki balık tutamıyorsunuz. Sebep çok basit çünki balık yok. Gökçedada uğurlu ve çevresi adeta bir çöl gibiydi.Yanımızda 5.5 metre bir teknemiz olmasına rağmen yine 180 metreyi gösteren balık bulucumuza rağmen ,olmadı,olmadı.Her derinliğe baktık, kumluğa,taşlığa yakına ,uzağa ama nafile.Diyeceksinizki hiç mi balık yok yahu var var olmasına 20 mercan,15 karagöz, 2 levrek, gerisi istavrit,kolyoz,uskumru tek tesellimiz iki adet sinarit oldu bidondan şamandıralı bırakma takıma yem olarak canlı ispari taktık ve sonuç 3.5 kg bir sinarit aldık.Resmini ayrıyeten koymuyorum sebebi avatar olarak kullandım. Diğer sinaritte ( palaz ) 700 gr. civarında. Bu iki balığı saymazsak diğerleri bir günde tutulacak balıklar. kısacası denizlerimiz kurumuş.Hepimizin bildiği, gördüğü, duyduğu balığın gelişimini etkileyen çevresel faktörler ( küresel ısınma ) kirlilik, uygun olmayan avlanma biçimleri, balığın beslenme zincirini bozan yanlış avlanma ( karides,kalamar,böcek ) avları. Daha yazamadığımız bir çok sebep. Şimdilerde kendi bölgelerimizde balık bulamıyoruz ve 500 km yol yapıp balık tutuyorduk, demekki çok yakında 500 km yol yapmak yetmeyecek okyonuslarda olta atmak gerekecek.O zamanda kimin maddi gücü yeterde balık tutmak için yurt dışına çıkar bilemem.Türkiyede malzeme temini yapanlar ve satanlar herhalde onlarda bu konuları şimdiden düşünmeliler.Balık avlayarak geçinenler zaten çok dikkatli olmalılar bunların yanında böcekçiler vesaire kollektif çalışılmalı bilimsel olarak duruma bakılmalı, devlette bu işin içinde en başta bulunmalıdır.Av yasaklarının sudan ve saçma sapan sebeplerle uzatılması,ertelenmesinden vazgeçilmeli.Av sezonu çok rüzgarlı,bozuk geçtiğinden balıkçılar iyi av yapamadığından yasağı erteledik demek kadar mantıksız bir karar olamaz.Ne yazıkki bunlar bizim ülkemizde yaşanmaktadır.Sonuçta yarın kimse bırakın satacak balığı, yiyecek kadar balık bulamayacak.

 

Eleştirilerinize ve görüşlerinize katılmamak mümkün değil.Sizin sıkıntınız hepimizin sıkıntısı.İlk defa geçen yıl Çanakkale sokakağzına gittiğimde gördüğüm manzara Yalovanın bundan yaklaşık kırk yıl önceki haliydi.suyun temizliği,doğal yapının bozulmamışlığı el değmemiş koylar bana Yalova Çınarcık arasındaki akvaryum gibi denizi hatırlattı.Çocuklarıma biz elimizin altındaki hazineyi el birliği ie batırdık, yok ettik inşallah buralar korunur ve böylece kalır demiştim.Umarım vakit geçmeden hepimiz bu bilince ulaşırız

 

Bulent Bey,

Geçmiş olsun..havalar biraz daha ısınsın balıklar biraz daha kıyılayacaktır diye düşünüyorum. En zaından sinarit almışsınız... 1500 km yapacak bir çok arkadaş biliyorum 3.5 kilo sinarit alacak olsa. Ben dahil...

Düşüncelerinize katılmamak elde değil. Ancak kendimize de çuvaldızı batırmamız gerekli diye düşünüyorum. Lütfen yazacaklarım sizi üzmesin... Yanlış hatırlamıyorsam geçen sene yapmış olduğunuz Çanakkale avından dolayı bir sürü tartışma yaşanmıştı, kaç kişi, kaç gün dolayısıyla av sirkülere uygun vs... Şimdi seneye akın zamanı o balıkları da arayacağız.. Yaşanmış - kapanmış konu yeni bir tartışma yaşanması için değil, demek istediğim konu, bir taraftan dış etkenleri sıralarken kendimizi de eleştirmeliyiz..

Tekrar altını çizmek istiyorum, amacım kesinlikle sizi üzmek ve dolayısıyla sinirlendirmek değil...Sadece, en az sizin kadar üzüldüğüm balık populasyonundaki azalmanın nedenleri içinde bizlerin de olması.... O nu da etkenler arasına eklemek.....

Saygılarımla;