Siz gittikten sonra canlı yemleri koyduğunuz kovayı devirdim ve gördüğüm manzara karşısında şok oldum. Bu yapılmaz be arkadaş... Bu iki cins balık da biliyorsunuzki bu merada yaşamıyor. Büyük ihtimalle meranın canına okudunuz.
Bir Bursa'lı olarak sizlere geçmiş olsun demekten başka ne diyebilirim ki. Bir gün inşallah sizlere Uluabat gölünün pazartesi günkü halini resimleyip yollarım. Yapılmaması gereken ne varsa yapılır. Avlanmaması gereken ne varsa sınırsızca ve acımasızca avlanır. Ramsar sözleşmesiyle korunması uluslar arası düzeyde olması gereken gölde 10 yıl sonra hiç bir şey kalmayacak bu gidişle. Günübirlikçi doğa teröristleri tüm çöplerini ve atıklarını bırakırlar. Geçen sene aynı anda 15 tane file atan bir grup görmüştüm. Jandarma görmesin dediğimde yasak mı ki deyince cevap bile vermemiştim.. Bu insanlar avcı değiller, benciller, saygısızlar, duyarsızlar. Duva edinde canlı olarak salmış olmasınlar bu balıklardan ..
keşke canlı olarak salsalardı en azında ölmezlerdi turnalara yem olup ölürlerdi anlamadıgım bir şey var ise avı yapılacak bir balık için avı yasak olan bir balık veya yavrusunu yem olarak kullanmak nasıl bir zihniyettir bu israil sazanı bile olsa canlı balık avı ile yapılan ava baştan sona karşıyım karşı olacagım
Tam tersi, yaşayamayacağı kadar yaraladıktan sonra kullanılmış olduklarını umarım. Yem balığa da acıyorum tabi ama yerli balıkları korumak esas.
Meraya dışarıdan canlı balık getirmek,hele giderkende salmak yapılacak en büyük hatalardan birincisi.İsrailin avı dört mevsim serbest,av yasağı olan (zaman açısınadan) türlerin meradan tutulup yemlik olarak kullanılmasında bir sakınca yok(kızılkanat,inci,gümüş vs.gibi balıklar) Tuttuğun balıkları tavaya değilde doğaya geri salıyorsan,canlı yemin kullanımına karşı çıkmanı anlarım ama tavaya atıyorsan,şu soruyu sormam lazım,yemlik balığın canı canda,tavaya attığının ki patlıcanmı sevgili Akın. Aslında Geliboludaki bir gölete Predator(zararlı tür) turnanın nasıl geldiğinide sorgulamak lazım,O gölet zaten papazı bulmuş halde,israil turnanın ilacı olurmuş gibide gelmiyor değil bana
Bursa Uludağ Hastahanesinde bir hafta yattım malumunuz.Beni bir dakika evet yanımda ne bir akrabam ne eski dostlarım olmamasına rağmen hep yanımda yeni tanıdığım,evvelden bildiğim onlarca dostum vardı. Bu BUrsalı kardeşlerime minnettarım. Ancak,elbette hepsini kastetmiyorum,muhacir kesiminin Bursa ilinin dışındada,adeta sazan neslini kuruturcasına,limit,yasak mevsim takmaksızın avlanmalarına,helede nerdeyse tüm göl,göletleride kiralayıp buralardada hakim pozisyona geçmelerine fevkalade üzülüyorum. Mücadele bayrağım ise açılmıştır. Elimden ne gelirse ortaya koymazsam na merdim. Helede o botla müsait bölgelerde gezinip elektrikle balık avlayanları bir yakalarsam sanırım her şeyi göze alabilirim. Ancak Tayfur gölü bugün önemli bir Turna avlağı haline gelmişse,bundada Bursalıların(lütfen kimse üstüne alınmasın, gerçektir)rolü vardır. Oranın güzel sazanlarının üstüne bir zamanlar çökmüşlerdi,birgün gizlice birileri gelip oraya turna salmışlardır.Sazanlar Out,Turnalar İn olmuştur. İyimi olmuştur,onu sizlerin takdirine bırakıyorum. Sevgiler
Elbette aslolan bir meranın doğal türü neyse öyle de kalmasıdır. Ancak istilacı/zararlı türler bu merayı bozmuşsa tercihim turnadan yana olur yine de. Mıymıntı, zevksiz israildense aksiyon yaşatan turnayı oltamda görmek isterim.
Sazan nesli toparlanıyor Vedat abi. Zira turnanın esas yemi şu anda kızılkanat. Fakat karas belasının her iki türü de (ama özellikle sazanları) baskı altına alabileceğini biliyoruz.
Sazan meraları için turnanın tehdit olduğunu düşünüyorum. Özellikle de mera da başka tür balık yok ise. Fakat aynı zamanda kızılkanat veya tebeşir balığı (kızılgöz) gibi hızlı üreyen fakat sazan türü için zararlı olmayan bir balık türü de varsa ideal denge oluşuyor ve sazan varlığını sürdürebiliyor.