Geceyi teknede gecirdikten sonra, sabah bebekten yola cıktık. Pek programlı olmasa da, hedef palamuttu, palamut caparileri hazırdı; ama duruma göre herseyi deneriz, etraftakilere bakarız diye cıktık yola. Hava biraz bozuk oldugundan ve yağmur beklendiğinden palamut avından vazgectik. İlk olarak sabah bebek acıklarından capari ile 20- 30 tane irice istavrit ve sardalya tuttuk. Oradan Arnavutköy burundaki balıkcı teknelerini görünce, biz de yanlarına gittik, baktık, durarak, uzun olta yapıyorlar, bir iki tane lüfer aldıklarını gördük, fakat zarganamız olmadıgı için biz birşey atamadık. Daha sonra yeniköy acıklarına gittik oralarda da tekneden uzun olta yapanları gördük , ben, bari tekneden rapala at-çek yapalım dedim ve tahmin edileceği gibi birşey gelmedi. Daha sonra yağmur başladı ve Bebek e, teknenin baglandıgı yere döndük, en azından istavrit saradalyaya devam ederiz diye. Fakat döndüğümüzde istavrit ve sardalya da kesmişti. Teknenin kaptanı ( tekneye göz kulak olan kişi ) kendi sandalıyla bizi almaya geldiğinde, bize livarı gösterdi ve 20 ye yakın sarıkanatı görünce hüzünlendim Balıklar çinekop çaparisi ile tutulmuştu. Neden aklımıza gelmedi diye düşündüm. Neyse bi dahakine daha programlı ve planlı gideriz diyerek günü kapattık. Herkese bol avlar dilerim...
Fırat kardeşim raporun için sağolasın birdahaki sefere daha hazırlıklı gidersiniz ama ben sizin yerinizde olsam iri istavritlerden şakşak yem yapar lüfer peşinde gezerdim
onu da denedim de bakan olmadı ama tabii biz biraz muhabbetine gittiğimiz için sabırsız ve gayrı ciddi davrandık.