Kılıç nerede? Kılıç yine yok, var da yok. 15-20 cm. boyunda yavruları tık çuvala, 5 kg. ye kadar yolu var.
Yemlik balıklar hala yemeklik balıklar olarak ifade edilmiş. Bir zargana türü olan Scomberesox saurus nam-ı diğer Zurna balığı hala Deniz turnası diye isimlendirilmiş. Oysa Deniz turnası nam-ı diğer Iskarmoz balığı; Sphyraena sphyraena olmalıydı. Yıllardır düzeltilmemişti, yine dümdüz gidilmiş.
Hacı abim saygılar. Valla sevgili hocamızın bilgi dağarcığından zekatının zekatına muttali olabilsem başım göğe ererdi. Hocamızı ne yaparsın bilmem artık. Vakti zamanında ve sanırım bilim dünyasında ilk ve tek olarak Deniz turnası konusunu gündem edip balıkçılık dünyasının nazarlarına sunmuştu. http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=17280 Yakın-uzak bütün balıkçılık forum aleminin öncelikli referansı olma hakkını elde etmiş bu çalışma ne yazık ki asıl ilgililerince yani resmi söylem tarafından görmezden geliniyor yıllardır. Balık mı balık, ha turna ha da zurna ne farkeder (arada sadece bir harf var zaten ) anlayışı moral bozucu olsa da biz amatörler işte böyle bu komediyi seyrediyoruz. Yeri gelmişken; yine saygıdeğer hocamızın yılların emeği ve titiz çalışmaları sonucu bilim dünyasına kazandırdığı Gökkuşağı alabalıkların uygun ortam bulduğunda kendi kendine üreyebileceğine dair ender çalışmaları da ayrı bir konu. Tebliğde hala bu balıklar için kendi kendine üreyemeyeceği bilgisi kesin bir dille vurgulanmış. Oysa köprü altından çok sular aktı ve fakat kim farkında ki? İşinin ehli beyinlerin kendi özverileriyle nasıl muazzam çalışmaları günyüzüne çıkardığına resmi ağızlar lal olmuşta yine eski türkülerini çığırırlar. Tebliğ hazırlamak "dostlar alışverişte görsün" vurdumduymazlığı olarak algılanagelmiş, daha vahimi birşeylerin düzeltileceğine dair pekte umut yok.
Hocam bu sirkulerin hali içler acısı. Çok merak ediyorum bunları kim hazırlıyor, sizin gibi otoritelere danışıyorlar mı hazırlarken? Neresinden tutsanız alde kalıyor, sırf aynı familyadan diye Hani balığına orfoz ve lagosla aynı muameleyi çekmişler. Kıyamet gibi bol olan bu balığın boyunu 30 cm'le adedini 3 adetle sınırlamışlar. Hani 30 cm boyunda Hani? Ben hiç görmedim. Diğer yandan çipura, mercan, karagöz gibi nadide balıkların boy limitleri 15-20 cm. Hadi onların boy limiti var, pek çok önemli balığın limiti de yok. Kılıç, kırlangıç, mırmır, eşkina, minakop, lipsoz... gitgide azalan bu değerli balıklar neden sirkülerde yok? 10 cm'lik istavrit yakalamam yasak ama kırlangıç yakalayabilirim. Böyle saçma bir uygulama olabilir mi? Bence sizin gibi uzmanların önderliğinde biz forumda bir sirküler hazırlayalım. Hem kendimiz uyarız hem de yetkililere bir örnek teşkil eder. Sonuçta bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp.
Düzelmez, çünkü balığın yanından geçen balıkçılık yönetimi uzmanı oluyor.Forumlar ve internet balıkçılık uzmanı olmak için hiç doğru bir araç değil, bu alem dezenformasyon sağnağı altında. Hayatında bahsi geçen herhangi bir balığı yada avlama yöntemini görmemiş insanlar sayfalarca yazı yazar, alakasız yazılara atıf yapar. Herkes bunu doğru sanır. Sirküler hazırlamak için balıkçı olmak yetmez, amatör balıkçı olmak yetmez, su ürünleri mühendisi yada su ürünleri fakültesinde akademisyen olmak ta yetmez. İlk şart adam olmak. (akademik edebe, etiğe sahip olmayanlar çıkar çevreleri adına kararlar alabiliyor) İkinci şart: balıkçılık yönetimi uzmanı olmak. Sirküler hazırlayıp bakanlığa göndermekten tüm fakülteler bıktı, en son rastgele-der ile yapmıştık böyle bir çalışma, onlar da herhalde artık bıkmıştır. Bıkmasa da ekipleri yetersiz. Derneğin iyi çalışan bir akademik danışma kurulu yok (tu, en azından ben içinde bulunduğum zamanlarda) Bıkmasa da olmuyor. Konuya noktası virgülüne hakim ekip işi bunlar. Doğru ekip tarafından hazırlanmalı ve balıkçının, diğer akademisyenlerin ve bakanlığın eleştirilerine kapalı olmalıdır. Herkes bildiğini kendine saklayacak, sadece işi balıkçılık yasası hazırlamak olan insanlar müdahil olacak. Dün yetiştiricilik uzmanı, önceki gün planktoncu, geçen sene kirlilikçi, bu gün avcı, yarın işlemeci, ertesi gün balıkçılık yönetimci kişilerle olacak şey değil. Sirkülere müdahil olacak kişi, Türkiyede ekonomik değeri olan 300, dünya genelinde (ülkemizde yaşasın yaşamasın) 50 balık türünü avcunun içi gibi tanıyacak. Üremesini, büyümesini, yaşam alanlarını, besinlerini,göçlerini bilecek. Avlama yöntemlerini, sakıncaları, giderme yollarını bilecek. Bu özelliğe sahip 20 kişilik ekibi bir araya getirebilirsek iyi bir sirkülerimiz olur. Sonra ve şimdi sahip olmamız gereken, dün sahip olmadığımız bir kurum ve ekip de denetimcilerdir. Denetim olmadıktan sonra, yasa olsa ne olur.