2011 Gökçeada av raporu 1.

Her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz Gökçeada balık avı organizasyonumuzu bu yılda 25 Mayıs ile 3 haziran tarihleri arasında yaptık.
Bu av öncesi bizi en çok ilgilendiren konu hava oldu. Havanın sert olması ve özellikle kuzey egede poyraz rüzgarının 50 km. hızında esmesi daha avın hemen başında canımızı sıkmıştı. Biliyordukki bu hızda esen bir rüzgar ara ara yapacağı kaçaklarla 50 km. üzerinede çıkacaktı.
Ancak yapacağımız fazlada bir şey yoktu. Mecburiyetten yola çıkmalıydık.Ekip senelik izinlerini almış, tüm işleri bu tarihlere göre ayarlamıştı. Öylede yaptık. Öncesinde yemlerimizi temin ettik. 1000 adet silünes, 100 adet madya, 20 paket boru kurdu, iki kilo tuzlanmış sardalya, 1kg göz, 1kg kalamar ve 4 kg taze ve tuzlanmış karides.
Yine bir dünya av malzemesi. Yemli takımlar, çaparalar, jig takımları, 200 çeşit sahte ve sayısız silokon yemler.

5 metrelik içten motorlu fiber teknemizinde her türlü bakımlarını yaptık.Balık bulucu ile teknenin çekileceği aracın bakımlarıda günler öncesinde tamamlandı.

25 mayıs gecesi saat 24-00 gösterdiğinde tüm malzemelerimizi yükledik ve iki araçlık küçük konvoyumuzla beş kişi yola çıktık.
Sabah gün ağarırken geliboluyu geçtik, hava iyice aydınlanmıştıki artık eceabata yaklaşmıştık.Saat 08-00 sularında kabatepe limanındaydık. Saat 10-00 kalkacak feribota kuyruğa girdik ve azda olsa araçlarda kestirmeye başladık.

1 saat 25 dakika sonra adaya varmıştık.ve saat 13-00 uğurlu köyünde konaklayacağımız tesise giriş yaptık.Tüm malzemelerimizi indirdikten sonra ekip odalarına yerleşmişti. Güzel bir kahvaltıdan sonra hemen limana inildi.

Durum aynen başında bahsettiğim gibiydi poyraz oldukça kuvvetli esiyor ve denize çıkmamıza da izin vermiyordu. Bu şartlarda tekneyi denize indirmenin, acele etmenin de yararı yoktu. Ayın 26 perşembe ile 27 cuma gününü bu şekilde bekleyerek geçirdik. Öncelikle güvenlik sözkonusuydu.Nasıl olsa daha vaktimizde vardı. Bu iki günü kıyıdan avlanarak geçirdik. Yine akşam yemeğimizi deniz bize verdi. Kupes, melanur ve kolyos yakalayarak iki günü geçirdik.
Üçüncü gün yani cumartesi günü hava biraz yatmıştı ve bu fırsatı değerlendirerek teknemizide denize indirdik. O gün öğleden sonrasında yemli denemelerimiz de başlamıştı.8-10 civarı mercan aldık.7 adette karagöz. Fakat çok ince balıklar gelmeye başlamıştı. Yaklaşık olarak yakaladığımız balığın iki katı kadarını denize iade ettik.ilk gün denize bıraktığımız mercan sayısı 20 adet.Bir okadarda karagöz,ıskatar ve ispariyi geri bıraktık.
İkinci gün sabah suyu denemelerinde hiç sonuç alamadık. Öğleden sonrasında yine az sayıda mercan ve karagöz yakaladık. Günün süprizi kıyıya 100 metre mesafede yemlerimize kolyozun saldırması ve balık bulucunun hiç durmadan sinyal vermesiydi. Derinlik 15 metre kadar su sıcaklığıda 18 derece gösteriyordu. Hemen kolyoz çaparisini açtık ve 20 dakika süren bu durumu 90 adet iri kolyosla değerlendirdik.
Genel anlamda konuyu toparlarsam arkadaşlar 10 günlük bu av neticesinde 10-20-30-40-50 ve 60 metreleri karış karış taradık. Pullu balıktan eser yok.

Sadece pullu balık olarak ekibimizden bir arkadaşımız avın 5. gününde 940 gr gelen bir mercan yakaladı. Bu bize biraz olsun moral verdi ancak arkası olmadığından yine gündüz avlarımız çok verimsizdi. Gerçekten her geçen gün balık azalmaya devam ediyor.Resimlerde de göreceksiniz sabah erken saatlerde şıp şıp ile yapılan levrek avlarıda sonuç vermedi ve sadece 2 adet çıplak yakalandı.

Şimdi gelelim madalyonun öbür yüzüne. Akşamları gün batımı sonrasında oldukça iri kolyoz ve uskumruların limanın etrafına toplanması yine aralarında çok iri istavritlerin olması sıkıcı geçen gündüz avlarımızı biraz olsun renklendiriyordu. Yemli ( karides ve sardalya ) kolyoz ve uskumru yakalamak oldukça eğlenceli bir av. Dokuz gece sabah 06 sularına dek bu avı yaptım.Ekipteki arkadaşlar pek rağbet göstermeselerede benim için balık ayrımı hiç bir zaman söz konusu olmamıştır. Bu durumu kendi açımdan değerlendirdim. Bu balıkların yemle yakalanmasının dışında 5 cm lik floting ve 30 cm dalan sahtelerle bu kolyozu ve uskumruyu yakalamak gerçekten eğlenceli.
Her gece 40- 50 adet kolyoz ve aralarında azda olsa uskumruyu yakalamak gayet zevkli idi.

İşte balık avcılığı hiç bir zaman garantisi olmayan ve denizin size ne sunacağını bilemediğiniz, ancak her türlü ihtimalide dikkate alarak takımlarınızı hazır edeceğiniz bir hobi. Arkadaşlar bana yanımda taşıdığım ekipman yüzünden takılmadan edemezler. Ancak unutulmamalıdırki ( sözüm meclisten dışarı ) eşeğe semeri ağır gelmez. İmkanlarımız dahilinde yakın olsun uzak olsun malzemelerimizi mutlaka yanımıza almalıyız.

Belki okurken sizleri yormuş olabilirim. Biraz detay olsun istedim. Birde 3 temmuzda yine aynı yerdeyim. Gerçi bu sefer tatil amaçlı gidiyorum ama yinede bir kaç önemli gördüğüm malzemeyi evdekiler görmeden aracın sağına soluna sokuşturmayıda ihmal etmeyeceğim.

Şimdi birazda resimlerle konuya renk katalım.






Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us






Uploaded with ImageShack.us

İzmit Team : Bülent, Doğan, Sabahattin, Ergün ve Azmi.




Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us

Gece sahte ile uskumru-kolyoz avlarken.



Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us

Doğanay arkadaşımızın 940 gr. gelen mercanının yakalandığı an.



Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us





Uploaded with ImageShack.us

Bir gecede sahte ile yakalanan kolyoz ve uskumrular





Uploaded with ImageShack.us

Uğurluda akşam oluyor.





Uploaded with ImageShack.us

Günün sonunda yemek keyfi.





Uploaded with ImageShack.us

Uğurlu limanında balık avı ve akşam yemeği.

 

Sevgili Bülent , maşallah resmen safari gibi bir macera yaşamışsınız.. devamıda olur inşallah.

 

Bülent kardeş tebrikler inş bir dahaki avlarınızın daha bereketli olması dileği ile
rastgele.

 

Bülent abi,tebrikler bu yazıyı okuyan herkes bunu yaşayan yaşamayan herkes bu tutkunun nasıl bişey olduğunu az çok anlar bereketli avlar dilerim.

 

içim gitti inanın süper av olmuş

 

Tebrikler rapor süper olmuş gözümde canlandırdım biraz . Deniz avı yapmış olmasam da eminim çok zevklidir . Eğer imkanlar el verirse denizde de av yapmayı deneyeceğim .

 

Tebrikler,çok güzel bir rapor olmuş ve harika resimler.Güzel avlarınızın devamı dileğiyle.
Rasgele,

 

Gerçekten güzel bi av şöleni olmuş tebrikler devamını dilerim...

 

helal bee dayılar hayat işte bu allah muhabbetinizi arttrsn rasgele avlarınz daim olsn

 

Gayet güzel bir av olmuş.Tebrik ederim

 

Bülent abi tebrikler.Bunları okuyupta imrenmyen yoktur sanırım gerçekten süper olmuş.Yalnız mercan konusu içler acısı aylardır bende bu soruyu soruyorum kendi kendime bu mercanlar nereye gitti.Ne tutan görüyorum ne duyuyorum umarım Gökçeada av raporu 2. bol kırmızılı geçer.

 

abi gerçekten süper bi av olmuş ellerinize sağlık allah daha bereketli günleride gösterir inşallah

 

Resimler ve av mükemmel tebrik ederim.

 

Sevgili Bülent
Denizler hiçolmazsa bukadarını verebiliyor.
Gerçi av süreciniz pekde verimsiz geçmemiş.Aldığınız mercan ve Fangriler gayet yakışıklı.
Meraları iyi bilen bir mahalli avcı bulabilseydiniz,sanırım bugünlerde çok seyrekte olsa kulağıma gelen jig avlarının esasını teşkil eden Gökçeada civarı jig avlarındanda güzel balıklar alabilirdiniz.
Tüm ekibi nezdinde tebrik ederim.
Sevgi ve saygımla kal

 

Bülent abi Tekneyi kirala dıysanız ordaki balıkcıkar asla sizi büyük balığın oraya götürmezler şahsen kaç kişiden duydum, Gökçe adada böle bir balıkcıklık anlayısı var sanırım.

Ben istanbuldayım fakat babam gökce adada pansiyon işletiyor. Bir daha gittiğiniz isterseniz uğrayın sizlere yardımcı olacaktır.

Şu adresten ulaşabilirsiniz http://www.gokceadali.com/

 

vayyyyyy başkan sesin soluğun çıkmıyordu neler yapmışsın sen öle yavvv yakışır başkanıma daha iyilerine rast geleee

 

Abicim sağolasın. Tam layıkı ile olmasada düzenli ve güvenli bir av yapmaya özen gösterdik. Yazımda da bahsettiğim gibi 250 gr. altı ve bazen üstündeki bir çok balığı iğneden itina ile alıp suya bıraktık. Bize artık balık tutup eve getirip konu komşuya dağıtmak yakışmaz.

 

Muammer abi sağolasın. Deniz bize neyi verirse biz ancak o kadarını alabiliyoruz. Gerisi yalan.

 

Onur kardeşim gerçekten bu iş bir tutku, hastalık ve güzel bir hobi. İyikide bu hastalığa yakalanmışım. Doktora gerek yok.

 

Tebrikler bu güzel avlarınızın devamını dilerim
rastgele