21 Temmuz 2008 Tekne avı. Kaçan balık büyük olur..

Merhaba değerli büyüklerim ve kardeşlerim..

Geçen hafta Ulaş abim ile bugün tekne turu ile ava çıkmak için sözleşmiştik. Saat 09:45 gibi merkezde buluşup, teknemiz olan Poseidon'a doğru yol aldık.



O kadar çok eşyamız vardı ki, çevreden delimi bunlar bakışları eksik olmuyordu. Oysa bizim keyfimize diyecek yoktu doğrusu.
Saat 10:40 gibi hareket ettik. Ben hemen geçen avımda yaptığım gibi sırtı için hazırlandım. Bu sefer cuma günü sipariş verdiğim 13cm lik Maria Princess Mavi sahtesi ile sırtı çekecektim. 150gramlık sırtı kurşunu ile sahtemi ilk kez mavi sularla buluşturdum. İçimde farklı bir his vardı. Çünkü benim için Maria Princess diğer sahtelerden daha farklı ve daha özel gelmişti. Kendine aşık etmişti beni.



Yavaş yavaş Çeşme burnuna yaklaştık. Burası çok sığ bir bölge, bu bölgeden sonra açık deniz ve adalar var. Ulaş abim ile nöbetleşe sırtı oltamızı tutuyorduk. Sığ bölgeye geldiğimizde oltamda bir ağırlık hissettim. Herhalde ya yosuna ya da bir poeşete takıldığını düşündüm. Balık olsa sert bir şekilde asılır ve kafa atar diye düşünüyordum. Sığ suyu geçtikten sonra ağırlık kendini daha bir hissedilir derecede belli edince Ulaş abime seslendim ve kontrol ettiğimizde oltanın ucunda çok büyük bir şeyin olduğunu anladık. Oltamızı sarmaya başladığımızda derinlik git gide artmış yaklaşık 40 - 50 metreleri bulmuştu. Sırtıyı tekneden yaklaşık 300 metre kadar serbest bırakmıştık. Misinamızı sardıkça ağırlık oldukça artmıştı. Bir ara kurşundan sonra suyun üstüne doğru balığın hafiften çıktığını Ulaş abi görmüştü ama tam çıkmadığı için ne olduğunu bilemedik. Misinayı sırayla sarmaya başladık çünkü çok güç harcadık. İki kişi oltayı zapdetmeye çalışıyorduk. Yaklaşık 100 metre kadar misina kala artık misinayı saramaz hale geldik. Teknemiz hala tam yol devam ediyor ve oltamızın ucundaki balık ise tam yol kendi gücünü uyguluyordu. Ben böyle direnen güçlü bir balık görmemiştim. Aynı belgesellerdeki gibiydi. Ulaş abi eldiven dedi, ben oltayı Ulaş abiye teslim edim koşarak tekne personelinden eldiven istedim ancak yoktu bizde bir bez yardımıyla misinayı el ile çekmeye karar vermiştik. Bezi alıp Ulaş abinin yanına vardığımda balığın dibe gittiği misinanın halinden belliydi. Oltanın şekli beni dehşete düşürdü. Oltayı ben ele aldım ve geriye doğru yattım çünkü beni denize çekiyordu. Ulaş abi ise bezi kullanarak misinayı eliyle çekmeye çalışıyordu. Bu sırada kamışın porselenlerinden birisi yerinden çıktı ve misina porselen yuvasında ki metale sürtünüp hasar aldı. Ve derken misina koptu. Ben kendimi birden yerde buldum çünkü oltayı kontrol etmek için geriye yatmıştım olta ile birlikte. Şoktaydık.. Ben yerde uzanmış ne olduğunu kavramaya çalışıyordum. Ulaş abi koptu dedi. O kadar güçlü bir misina, olta ve makine üçlüsü vardı ki. Minicik bir misina yarası işi bitirmişti. Teknede ki herkes işi gücü bırakıp bizi izliyordu. Acıyan gözlerle bize baktılar. Herkes üzüntülüydü ama yapacak bir şey yoktu. Kaçan balık gerçekten büyüktü.
Teknenin kaptanına olayı anlattığımızda keşke haber verseydiniz durur geri geri giderdik dedi. Orada bir daha üzülmüştüm

Artık Mavi Koy'a varmıştık.

Ve oltalarımızı sallamaya başladık. Ama o kadar üzgündük ki 2-3 kiloluk balık gelse sevinmeyecektik. Gopez sürüsüne denk geldik. Hemde bütün koylarda. Akşama kadar 24 gopez bir kefal ve bir mandagöz aldık. Bir sürü küçük balık ise geri bırakıldı.

Sonra baktık ki üzülmekle olmuyor, açtık biralarımızı içelim güzelleşelim dedik ve güneşlenmeye başladık.


Dönüşe geçtiğimizde oldukça yorulduğumuzu farkettik. Oldukça heyecanlı ve güzel bir gün geçirmiştik. Herşey den önce dostluk şahane idi. Ama kaçan balık daha da şahaneydi.
Çeşme körfezine girdiğimizde 10. Yıl Marşı çalınmaya başladı. Ellerimizde bayrak sahilde ki insanları selamlıyorduk. Poseidon teknesini bu yüzden çok seviyorum.



Vee günün büyük balıksız hasılatı.


Güzel bir gün geçirdik. Ulaş abiye ve Poseidon teknesine sonsuz teşekkür ederim.

Sevgi ve Saygılarımla..

 

geçmiş olsun usta sağlık olsun yenisini alırsın ya maria prenses i balığı getirsinde giden gitsin zaten değil mi

 

Arkadaş bu ne zayıflık böyle yahu.
Yemekle aran yokmu hiç?


Kıskandım vallahi

 

Teknede hakikaket buyukmuş yahu.

 

sevgili Erhan Babacan bu avın sonucunu yazacağın bi av alışveriş sitesi daha var sanırım...

 

Bu Ulaş abim ben diğeriyim

 

Aynen, internetten yine siparişimi verdim. Yeniden Maria Princess'lerimi bekliyorum. Bu sefer iki tane sipariş verdim. Yedekte olmasında fayda var.

 

Belki yazmışsındır ama kusuruma bakma...

Tekne turu hangi bölgedeydi...???

 

Çeşme (Mavi Koy, Eşek adası, Kış limanı, kara ada)

 

Valla arkadaşım ben bile şoke oldum.Sanki ben kaçırdım bu balığı.O kadar güzel anlatmışsın ki resmen yaşadım o anı.

 

Güzel vakit geçirmişsiniz ,tebrikler olsun balığı yakalayamasanızda o heyecanı yaşamışsınız ,nasip bir dahakine

 

Değerli yorumun için teşekkür ederim Barış abi, gece rüyama bile girdi. Balık en azından kendini su üstünde tam olarak gösterseydi de ne kaçırdığımızı bilseydik. Sadece suyu kabarttı ve bir kuyruk deparıyla dibe gitti.

 

Teşekkür ederim Ahmet, yeniden sipariş verdim sahtenin aynısından. Gelir gelmez balıkçı teknesi ile o bölgeye özel sırtı çekeceğim.

 

İnşallah raporları bekliyor olacağız ,şimdiden rastgelsin

 

Erhan inan ben de seninle beraber yaşadım o duyguyu..E bu savaşı bazen onlar bazen de biz kazanıcaz,tadı da burada zaten.Boşver daha iyilerini yakalarsın sen,güzel bir gün geçirmişsiniz hem tavalıklarda cıkmıs zaten.Selamlar.Rastgele..

 

Çok teşekkür ederim Fatih.

 

Murat abi, dediklerine aynen katılıyorum. Tecrübe ettiğimi düşünüyorum. Çünkü o sırada soğuk kanlılığımızı koruyamamız ve eksik olan malzemelerin ne kadar gerekli olduğunu öğrendik. Bir daha ki sefere kaçarmı. Bilinmez, ama galip geleceğimi söyleyebilirim.

 

sevgili Erhan sanki seninle birlikte o anı yaşadım.Okadar güzel anlatmışsınki olanları hissetmemek imkansız.Ağzına diline sağlık.O kaçana da en az senin kadar üzüldüm. Raporu okurken hep kaptanı uyarıp tekneyi durdurduk demenizi bekledim. Neyse canın sağolsun daha büyükleri rast gelsin.

 

Heyacanı yeter.Bana bir kere olmuştu tatlı suda.Su içinde takılan bir tırıvıya takılıp kaçmıştı.

 

eveeeet her balıkçının tattığı yada tatması gereken bir duygudur büyük balık kaçırmak daha bir heves daha bir hırs gelir insana eminimki birçok büyük balık yakalayacaksın ama çok azında bu yaşadığın duyguları yaşayacaksın heyecan + adrenalin ve üzüntü üçü bir arada kayfe gibi
işe birde balık açısından bakarsak ne yapıyodur şimdi ağzında sahteyle ucunda 50 m misina pek keyifli değildir herhalde
ikinizede geçmiş olsun (tabi sudaki hala yaşıyorsa)

daha nice avlara inşallah