27.12.2009 Bebek Havası

Güne hastanede başladığımız bu güzel Pazar gününde illaki gitmeliydik ava.
Cumartesi Ferhat arayıp gelemeyeceğini bildirdi. Halbu ki içimizde en tecrübeli oydu. Kara kara düşünüyordum şimdi ne yapacağız diye.

Şükrü ile görüşüp işlerimizi hallettikten sonra buluşma saati ve noktayı belirledik. Bebek sahili...14:30.

Ben biraz daha erken gittim , klips aldım. Biraz etrafı kolaçan ettim. Herkes az çok yakalamıştı bişeyler. İstavrit haricinde pek birşey yoktu. Bizimde hedefimiz oydu zaten. 3-5 istavrit ile ilk avımızı gerçekleştirebilir miyiz diye düşünürken Şükrü geldi sahile. Selam-Sabah'tan sonra hazırlıkları yapmaya başladık. Ehh acemiyiz kolay olmuyor bazı şeyler. Klipsi bağla, çapariyi bağla , kurşunu bağla vs vs...

Bir taraftan da etrafa bakıyoruz , bize bakıp üstümüze gülen var mı diye?

Allah'tan millet atıp-çekerken her defasında oltalarına takılan istavritlere konsantre olmuşlardıda bizi pek gören olmadı. Muhtemelen yoldan geçen 3-5 kişi bu adamlar ne yapmaya çalışıyor diye sormuşlardır kendilerine

Eehh herşey hazır gibi görünüyordu. Artık atışlara başlamlıydık. 1-2 fena değildi ama yakına düşüyordu...Eee malum boş döndü ilk atışlar , zira balık "uzaktaydı". Yakına atıyoruz o yüzden boş geliyor dedim Şükrü'ye

Sonra ki 1-2 denememizde bayağı uzağa attım...Tabi kendimce. Hahh işte bu sefer kesin gelecek dedim balık , çektim bi hevesle yine boş...

5 veya 6. atışı yapmadan önce arkada "spor" yapan bir arkadaş kafasının tamamını kapatan kapşonu gözlerini de kapttığı için kurşunumu kopardı koşarken. Ve bu kopuşla beraber yarım saat zaman , 1 istavrit çaparisi , 4-5 metre misina vs kaybettim. Nasıl becerdin diye sormayın , acemiyim ben oldu işte bişeler...

neyse yeniden düzeneği tamamladık hazır dedik...Şükrü'nün bağladığı kurşun (100 gr) hopppp uçuverdi denize

Şükrü demezmi " abi çok sağlam bağladım , bi de çakmakla erittim sağlam olsun diye" ))) buyur burdan yaak... Bir daha bağladık kurşunu.

Başladık atıp çekmeye...5 metre ile 50-60 metre arası değişen atışlar yaptık 15-20 defa daha. Her defasında boş geldi geriye

Ama hava çok güzeldi , manzara da öyle. Boş dönmek istemeyenler için iri istavrit satan abiye de uğramadık. Zira öyle bir derdimiz yoktu. Biz acemiyiz , azimliyiz... İşte resimler.

 

emeğinize sağlık. herkesin bir acemiliği oluyor. usta doğmadık hiçbirimiz.. oğrenmeye devam ... azimle çalışan balığı tuttar :

 

Oluyor böyle Fatih Üzme kendini. Yanlız, o balıkçıla fazla odaklanmış gördüm seni balık bulamadım, balıkçıl buldum deme sakın ha

 

abi av avdır

aslında çok daha güzel kareler vardı ama fotoğraf makinem yoktu yanımda. cep telefonu ile ancak bu kadar oldu.

 

Fatih bey sağlık olsun,
O anı o manzarayı yaşamışsınız daha ne olsun
umarım en kısa sürede atış pratiğini kazanır ve çok güzel avlara imza atarsınız..

 

Fatih Bey,bence aldığınız deniz havası bile yeterlidir.Ayrıca bol bol deneme yapmadan olmuyor.Eminim birdahaki sefere daha iyi sonuçlar alacaksınız.Bildiğiniz gibi balıkcılık sabır işidir.
Rasgele,

 

Fatih bey boş dönmenize rahmen güzel bir gündü diyebilmeniz bile güzel. zaten maksat kafa dağıtmak. inşallah ilerleyen günlerde tecrübeleriniz artar ve güzel avlar yaparsınız biz de burda yine güzel hikayeler dinlemiş oluruz..

 

Atış pratiğiyle beraber öğrenmem gerekn bazı teknik konularda var sanırım... Teknik eğitim için de söz aldık bir abimizden

Ben de bir daha ki sefere en azından 1-2 istavrit tutabileceğime kanaat getiriyorum olmasa da bi sonraki sefer olur

güzel hikayeler kısmında sorun yaşayacağımı sanmıyorum )) ama balık olur mu için de pek emin değilim

 

Fatih kardeşim hayırlı olsun.Nasılsa balıklı raporlar sık sık geliyor, siz de balıklı rapolara kadar gülmece raporları hazırlarsınız.O da bir ihtiyaç, siteye girip de okuyanın sinirleri boşalır rahatlar, terapi olur netekim

 

yarın işlerimi erken bitirebilirsem öğleden sonra biraz terapik denemeler yapayım en iyisi ben Pazar gününü bekleyemeyecem Valla

 

Renkli bir lapor olmuş. Tatlı, şen, sıcak. Bir an önce yayınlansın diye sabırsızlıkla beklediğime değdi doğrusu. Anı yaşayan ve aynı heyecanla da bizlere de yaşatan hoş bir lapor.

Tebrik ederim, gayet güzeldi. Pek beğendim, teşekkür ederim, Gönlündeki avlara rastgelsin Fatihcan.

 

Abi senin bu güzel sözlerinden sonra ben daha çok lapor yayınlarım

teşekkür ederim abi

 

Terapik raporlara devam )

Bugün şirketten 13:30 gibi çıktım...Çıkmadan içimdeki zehir beynime ulaştı ve "hadi git biraz atış antrenmanı yap" diye diye beni 14:00 sularında Bebek sahiline kadar götürdü.

Arabayı park edip , takımı çıkardım. Hemen park alanının yanındaki amcadan 1 istavrit çaparisi istedim , bir de 100gram'lık kurşun aldım. Sağolsun kurşunu bağladı , çapariyi bağladı (beni de dertten kurtardı )...

benim olduğum bölgede 3-4 kişi vardı , her 2-3 atışlarından birinde iri istavritler çekiyorlardı. Amaninnnn dedim , yanımda ki adamlar çekmeye başladıysa belki ben de 1 tane alırım diye düşündüm. Bu hevesle atışlara başladım...

Başladım başlamasına da yaw 1-2 at at 20-20 metreyi geçemiyorum...Etrafa baktım ben neyi yanlış yapıyorum diye. Biraz daha çalışmam gerektiğini anladım onlar gibi atabilmek için.

Misinada bir boşluk mu var? Ben mi yanlış duruyorum atarken? Diye düşünürken ya Allah diyip bi daha salladım fena da gitmedi hani...

Bir de vuruş aldım (yanlış anlamadıysam) , hevesle çekmeye başladım...Beklerken kendi kendime verdiğim sözü hatırlıyordum : "ilk balığı alır almaz tekrar geri bırakacaktım boyuna , cinsine bakmadan..."

Kurşunu görünceye kadar hevesle çektim ama sonra nasip değilmiş dedim kendi kendime. 3-5 daha attım antrenman olsun diye. Zira balık uzakta ben ise o uzağa atamayacak kadar acemiydim. Sanırım benim kurşun biraz tembel , milletin kurşunu tutuyor ucundan çaparinin ta denizin ortasına gidiyor )) benim ki de uyuklaya uyuklaya 25-50 metre arası geziniyor

Son atışımda da ne oldu anlamadım ama klipsten kopan çapari süzülerek denizin dibini boyladı 100gr kurşunla...

Velhasılıkelam iş çıkışı yine yeniden temiz bir deniz havası almış olduk...

Oldu 3'te sıfır

İşte resimler....

 

Fatihcan, balığı alana değin bu sayfadan devam. (İnşallah çok geç alırsın. Yok yahu bu da çok ağır oldu. Neyse düzelteyim; Bebek sahilinden ilk balığın olsun diyeyim. )Çok güzel, harika anlatım, şirin-şeker bir günce. Teşekkür ederim.

 

Abi balık almadan da yazarım yazmasına da iyice beceriksiz olduğumu düşünmeye başladım inşallah umudumu kırmaz bu durum

 

O kadar ümitsiz olma gubani. Durmak yok, devam.

Hem,"Balık tutamamanın faydaları" da vardır. Hatırladığım iki tanesini ben sayayım, sekizini de sen söyle, -nasılsa sende taze heves, acemilik ve sımsıcak tecrübeler var - 10'a tamamlayalım.

Bir: Kesinlikle verem olmazsın.

İki: Eşgi, tatsız, asık bir suratın gerekçesi, her zaman cebindedir.

 

Üç : Sabretmeyi öğretir...

Dört : Dostlar kazandırır...

 

Her iki madden de bire bir benim iki maddeme aykırı. Bu nasıl fayda, hesabından bir şey anlamadım?

 

Yanlış kanaldayım sanırım

sen devam et abi

 

Bende çok becerikli olmamakla naçizane önerim, kurşunu direk klipse takıp ilk önce biraz atış denemeleri yapman yönünde olacak. Aslında ilk birkaç balık denemelerinde yanında bilen biri olsa ve onu izlesen çabuk kaparsın atış işini. İnşaallah en kısa zamanda balık tutarsınızda bu güzel ve keyifli raporları okumaya başlarız.