Öncelikle herkese iyi günler başıma gelen ilginç bir av hikayesinden bahsetmek istiyorum sizlere.İşimin verdiği sitresi atmak için ailemle birlikte Belek Bölgesinde bir otelde tatil yapmaya karar verdik ama inanın aklımın ucuna balık avlamak dahil gelmemişti tatilimin ikinci günü belek merkeze inip olta takımı alıp otele koştura koştura döndüm. Hiç unutmam 1 eylül günüydü akşam üstü otelden bir parça tavuk temin edip iskelenin en ucuna gittim tabiki turistler hala denizde yüzmekte onları rahatsız etmemek için elimden geldiğince iskele altına atmaya çalıştım o sırada ufak bir orfoz yavrusu çektim yaklaşık 1 karış açıkçası şaşırmıştım kancadan kurtardıktan sonra suya iade edildi o sırada otelin eglence müdürü burak abi yanıma geldi bizim oteldemi kalıyorsun vs. tabi bende tek el oltası akşam 12de dedi ben takımları getireyim iskelede buluşalım sabahlarız ne dersin dedi tabiki bu fırsatı kaçırmak olmazdı.Gece 12de iskelede buluştuk tabi eğlence müdürü olmasının etkisi ile iskeleye kadar kahveler için teşekkürlerimi devamlı sundum gece saat 3e kadar tek tük ispari , melanur , karagöz ve özellikle takımlarımızı mahfeden mavi yengeç aldık. Yanlış hatırlamıyorsam saat 03:05 çivarı oltamı iskeleye paralel attım kıyıya dogru gerdim ve önümdeki sehpahaya dayadım bir yandanda tavuk kesme işlemine devam ediyordum ne olduysa o anda oldu kamış bacaklarımın arasından fırlayarak 1.5 metre kadar havalandı o anda önümdeki sehpahayıda ben indiriverdim bir asıldım ama nafile misina gerildi ve ben iyice zorladıktan sonra nihayet kamışı ortadan ikiye ayırmıştım ve oltamda bulunan tüm iğneler dümdüz olmuştu tam 50 dk ne balık geldi ne bir vuruş aldık sabah 05:30 ile 07:00 saatleri arasında bizede ilginç gelen mercan aldık tabiki mercanla sınırlandırmamak lazım izmarit , ispari , çuprada oltamıza takılan diğer balıklardı ama kamışı kıran balığın ne olduğunu hala bulamadım inşallah birgün onu yakalayıp sizlerle paylaşırım Sevgilerimle , NOT : O AN Kİ DUYGUYU KESİNLİKLE TARİF EDEMEM ; EDİLEMEZDE
metin abi o an elim ayagım boşaldı 30 dk titredim desem yeridir keşke kamış ve iğneler sağlam olsaydıda biraz yorsaydım balığı demeden geçemiyorum bazen
zaten bu tür büyüklükde ki balıklar ya takımlar evde iken yada tam hazırlıklı olmadığımız zaman ziyaret ederler insanı. sonra dövün dur aynı yere tam teşeküllü gidilir ve sonuç genelde hep hüsran olur, bu arada üzüldüm kaçırmanıza,
Melih kardeşim senin yerinde ben olsam kırılan kamışa değil ne olduğunu bilmediğim o canavara üzülürdüm, sana tattırdığı o heyecanı kim bilir daha kaç zaman bekliyeceksin , yaşadığın o müthiş heyecan bile insana bir ömür yeter.