İş arkadaşlarım uzun zamandır bizi balığa götür deyip duruyorlardı. En sonunda bu hafta sonu bir program yapabildik. 3 iş arkadaşım Hakan - Hanifi - Kazım, ben ve kardeşim Özkan olmak üzere toplam 5 kişiydik. Hazırlıkların tamamlanması ve yolculuk ancak cumartesi saat 21:30 civarı bitti. İlk durağımız Trilye limanıydı. Hakan - Hanifi ve Kazım hayatlarında ilk kez balığa çıkıyorlardı, dolayısıyla ben ve Özkan oltalarla uğraşırken onlar da mangalı yaktılar ve yiyeceklerle ilgilendiler. Karnımızı doyurduktan sonra yeni balıkçılarımızın keyfine diyecek yoktu.... Bu keyifte ateşte demlenen çayın etkisini de unutmayalım.... Trilye'nin ışıklarının etkisi de az değildi........... Yeni balıkçılarımız oltama takılan bir eşkine yavrusunun geri salınmasına önce şaşırıp ilk balıkçılıklarında sürdürülebilir avcılığın temel kaidesini öğrenmiş oldular. Gece boyunca kayda değer hiçbirşey tutamamış olsak ta, azimlerinden birşey kaybetmediler........ Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Trilye'nin bu güzelliklerine veda ettik ve rotayı Mudanya'ya çevirdik. Arnavutköy limanına vardığımızda aslında oldukça geciktiğimizi farkettik. Zor zahmet bulduğumuz kayığa binip açıldığımızda ancak yarısını resimleyebildiğim komşularımız çoktan yerlerini almışlardı........ Çaparilerimizi sardalya ve istavritlerle birlikte çekmeye başladığımızda keyifler arttıkça arttı. Ancak o sırada ben olta dahi atmayıp kayığın ortasında yakalanan balıkları çıkarmak ve sardalyaların karıştırdığı kısıtlı sayıdaki çaparimizi açmakla meşgul olduğum için balıkların yakalanma anlarını resimleyemedim. Gene de sandal keyfi görülmeye değerdi..... Miktarı bu resimden belli olmasa da sardalya ve istavrit olmak üzere 2 - 2.5 kg kadar balık tuttuk....... Mudanya'nın bu güzelliklerine bir de yukarıdan bakalım diyerek Yıldıztepe'ye melemen yapmaya doğru yola çıktık........ Bunlar da yukarıdan Yıldıztepe'den görüntüler...... Hanifi ustamızın getirdiği sac üzerinde yaptığımız müthiş melemeni de manzara eşliğinde yedikten sonra yavaş yavaş dönüş yoluna koyulduk. Benim akşamdan beri kafalarına yerleştirdiğim "Balık bahane - muhabbet şahane" sloganını fazla benimsemişler ki hiçbiri yakalanan balıkları almak istemedi ve hepsi bana kaldı SONUÇ: Keyif dolu bir gece ve sabahında ilk defa balığa çıkan arkadaşların yüzündeki yorgunluğu örten mutluluk...... ve 2 - 2.5 kg kadar istavrit ve sardalya...
Ercan tebrik ederim kardeşim.Mükemmel eğlenceli bir av olmuş.SEnin gibi duyarlı arkadaşlar yetiştirdiğin için de ayrıca teşekkür.
Şu 18 gelip babamdan arabayı bi alayımada böyle işlere bizde giricez inş Herleş süper denecek laf yok
Tebrikler çok güzel ve keyifli bir av olmuş. Muhabbet tek kelimeyle süper. Manzaralar enfes. Afiyet bal şeker olsun.
"Balık bahane - muhabbet şahane" dediğin kadar olmuş.Umarım bu raporlarını sonu olmaz,nice güzellikler ile dolu kazasız ve belasız raporlar düzenlersin.
Tebrikler,çok iyi vakit geçirmişsiniz esas olan bence budur,tabii balıklar da bir o kadar güzel.Elleriniz dert görmesin,rasgele