Anadolu Yakası Marmara kıyılarının ne durumda olduğunu düşünürken aklıma bu bölgede yaptığım avlar geldi. Yaklaşık 20 Sene KArtal, Dragos, Maltepe civarlarında avlandım. Hep bu bölgede sahil kesiminde oturdum. Oltamı elime aldığım gibi yürüyerek 5 dk. içersinde oltayı su ile buluşturdum. Bu sahili avucumun içi gibi bilirdim. En güzel ve zevkli avlarımı burada yaptım. Şimdi halini gördükçe üzülüyor, bir şey yapamamanın verdiği düşünce ile kahr oluyorum. Tüm bunların şuçlusu ise Boğaz girişine ağ germeye müsade eden ve balığın geçiş yollarını tamamen kapatarak MArmarayı ölü bir deniz yapmaya uğraşan yetkililer olarak görüyorum. Umarım bu sene Lüferi kurtarma çalışmaları gibi bir süreç de Marmara için başlar ve eski güzel ve bol balıklı günlerine döner güzel kıyılarımız. 2001 Senesinde Dragos Sema Hastanesi karşısında yaptığım bir avın hikayesini nostalji olarak paylaşmak istiyorum. Eski Günlerin Anısına 2001 Ekim ayının ortaları Yer: Dragos Sahil, kıyıdan arkadaşlarla beraber sarıkanat için oltalarımızı atmıştık, saat:22:00-23:00 suları hava açık ve hafif rüzgarlıydı, birkaç tane sarıkanat yakalamış av pek zevkli geçmiyordu, yemlerimiz genelde istavrit fleto şeklindeydi. Son atış olarak bütün bir istavriti oltaya taktım ve var gücümle fırlatım, 5-10 dk bekledikten sonra olta yerinden fırlayıp kayalıklara düştü, ne olduğunu anlamamıştım. Oltayı biraz çekince baktım uzaklarda gezeliyor, 1-2 tasmalama hareketinden sonra yavaş yavaş çekmeye başladım.Makinam pek sağlam değildi gacır-gucur sesler arasında makinam bozuldu ve daha fazla dayanamadı ( sanırım bilye dağıttı ), bu arada herkes başıma toplanmıştı ne çektiğimi bilmiyordum, Köpek balığı veya başka bişi sanıyorduk. Kamışı yere attım ve el ile çekmeye başladım, Bu arada millet ışıldaklarını denize çevirmiş balığa bakıyordu, uzun bir uğraştan sonra balığı aldım, çok heyecanlanmıştım.Arkadaşlar ölçtü tam 52 cm geliyordu, burada hiç kimse bukadar büyük bir KOFANA almamış bugüne kadar.(Orada bulunan usta Balıkçılar öyle söylüyor ) O heyecanla balığı kovaya koyduk kuyruk kısmı dışarda kalmıştı, ve ava devam ettik.Sonra bir ara kovadaki balığa baktım yerinde yoktu.2-3 metre ileyiye bir baktım küçük bir kedi yavrusu benim 52cm lik KOFANA nın kuyruğundan tutmuş götürmeye çalışıyor.Koşarak balığı aldım.O günü hiç unutamam.Hayatımda ilk defa bukadar büyük bir balık yaalamışım, kedi sen gel onu da almaya çalış. ertesi gün 4 kişi O balığı afiyetle yedik.
İyi güzel bir anı da, başlığı okuyunca ''heh dedim marmara balık kaynıyor''. Paylaşım için teşekkürler.
Kediye iyi guldum ya Hocam iyiki dikkat etmissiniz. Kedi goturseydi ve siz bunu gormeseydiniz halinizi dusunemiyorum. Bogaz girisi cidden cok sikinti acil cozum bulmalari gerek.
Heyecanlandım Murat Bey; Bir an bir heyecanlandım başlığı görünce.. nostaljiymiş . Bende ortaokul yıllarında Dragosta Korum Tarım ilaçları diye bir yer vardı.. onun iskelesinden ne balıklar yakalardım. Hatırlattınız o güzel günleri. Şu sıralar gerçekten nasıl acaba sahil. Doğru düzgün yemliye olta atan birini görmedik ki, gerçekten balık var mı yok mu bilelim. Bende hala deneyemedim. Ne zaman olta atan birini görsem heyecanla hala bakıyorum. Ya istavrit, ya kefal bazen zargana. Bir kaç arkadaşımda azimle çeşitli noktalarda Eşkina deniyorlar. Onların Eşkina aldığını biliyorum. Ama tek tük. Bu hafta nefis bir iskele buldum. Denize sıfır. Tahta. Su tertemiz. Üstten gördüğüm kadarı ile de kumluk. Bugün keşfettim orayı. Manzara müthiş. Balık çıksın çıkmasın sülünezleri getirtip orada yemli denemesinde bulunacağım. Sonuçta sülüneze hayır diyecek balık yok diyoruz her zaman. Gerekirse sabahtan gece yarısına denemek istiyorum. Olurda bir şeyler tutarsam müthiş keyifli bir yer keşfetmiş olacağım . Selamlar
murat bey güzel paylaşım olmuş. o sene ağır geçen kış sebebiyle 1 kg ıspanak veya pırasanın fiyatı 1kg lüfer ile hemen hemen aynıydı= balığın bolluğuna bak.paşabahçede kayıkçılar olta ile günde ortalama 40- 50 kg lüfer yakaladıklarını söylüyorlardı ne derece doğru bilemiyorum tabi
istanbuldaykende balığa gitseydim keşke 2001 den 2007 ye kadar istanbuldaydım, hiç balığa gitmemiştim.İskenderundayım şimdi, sadece lüfere gidiyorum bende iyi stres attırıyor ve at çek güzel bir spor.En son 4,5 kg çarptı benim gibi acemi bir balıkçıya.selamlar
murat abi aynısını sene 2002 yılında yaşadım. nikahıma 1 hafta vardı ben sarıkanat peşinde kartal yunus tarafındayım. saat akşam ezanına yakın oltam suda ezan okundu 5 dakika falan geçmişti ki kamışın ucu ani bir bükülmeyle tasmayı attım. sarmaya başladım. balık iri çekerken kefal olabilr diye düşünüyorum. balık su üstü yapınca bunun bir kofana olduğunu anladım.balığı kıyıya attım takımı kesti , koştum yakaladım. tahminen 45-50 cm arası bir kofana .heyecandan elim ayağım boşaldı tir tir titriyorum. balığı kovaya attım aynen kuyruk kısmı dışarıda kaldı. kovaya arkamı dönüp takımı yenilerken içimden gelen bir hisle arkamı döndüm . siyah bir kedi bacaklarının arasında balığı sürüye sürüye kayaların arasında kayboldu. elimde ışıldakla 5 dakika kayaların arasında gezindim. hayatımda tuttuğum ilk ve tek kofanayı kediye teslim etmenin hüznüyle takımları toplayıp eve gittim. nasipten öte yol yok derler aynen öyle. selamlar. rast gelsin..