Selamlar, bugün de bir kaçamak yaptım. Baktım hava 6-7 esecek poyrazdan, sahillerde olta atan seyrek olur, balık da fena olmaz diye saati yine 5 e kurdum geceden. 6.30 gibi av yerindeydim ama o da ne, hava hakikatten de 6-6 patlatıyordu. 6 üstü rüzgar demeyin Ölsen kokmazsın o ayazda. Eller tabi saniyesinde uyuştu, kamış monte edildi ama sahte bedeni, klips mlips bağlamak için insanın biraz parmaklarını hissetmesi gerekiyor. Zaten dolmalık da değil, kapuskalık lahana kıvamında giyinmişim, elimden bir şey düşüyor, eğilip almaya çalışıyorum kıyafet tabakasının kalınlığından eğilemiyorum. Bir ara yere düşürdüğüm klipsi "oğlum tut" diyerekten sabah koşusuna çıkmış bir hatunun golden retrieverına aldırttım dersem sanırım biraz abartmış olurum. Neyse, taktım 200 gram kurşunu ama pek ümidim yok dibi bulabileceğime dair. Az sonra yanıma 3 ruh hastası balıkçı daha geldi, başladık birlikte atmaya ama çekememeye. Disiplinin adı bugün at-çekeme idi. Boş sahte bile insana kofana heyecanı yaşatıyordu. Ben boşu çektikten sonra 6 aydır eline olta almamış sevgili ortağım Ali "abi ağır geliyor kütük gibi ya, iyi balık var" diye seslendi. Beriki, yani "ben" durur mu; yapıştırmış cevabı: "Akıntı Lüferidir o koçum!" 20 saniye sonra bana en güzel cevabı iri bir lüferi kaldırırken taşa vurdurmak suretiyle suya "culopp" diye düşürerek verdi Ali! O "ah ah" derken ben "hah-hah" diyordum. "O lüfer çalışıyordu, neden vurdurdun bak konjektörü yaktı" falan dedim, gülmekten katıldık, kaçan balık unutuldu at-çekeme ye devam ettik. Bugün allahtan termosu unutmamıştım, 2-3 atış 1 çinekop derken 1 litre çay gitti. Valla sabah ayazında içini ısıtıyor insanın. Saat 10 gibi kovaya baktım 5 çinekop, 2 çinekop aday adayı kovada (fena dalmışlardı malesef 9 cm lik sahtelere), mola verdim, Ali gitti, bizim dışımızdaki 1-2 deli de gitti, kaldım bir başıma. Attım, sardım, aldım. Attım ,sardım, aldım. Attım, sardım, dibe taktım. 100 metre misina, şok, en sevdiğim sahtem sulara gömülünce, "yeter bu kadar rüzgar, sinüzit var ama zatürreye gerek yok diyerek toplanarak dönüşe geçtim. Böyleyken böyle. Bu havada bu kadar. Buna da şükür. Çocuklarımız bunları da göremeyecek malesef. "Oğlum bak şu fotoya, eskiden çiftlikler dışında denizde de vahşi balıklar vardı, ara sıra tutardık" demekten korkuyorum... Saygılar. Avın teknik detayları; Av saati: 06.45-10.30 Av yeri: Boğaz Avrupa yakası üst taraflar Rüzgar: 40-50 km poyraz Kamış: Awa-Shima Aqualis Skycaster 4.20 250 gr Makina: Shimano Aceration SW8000pg Kurşun: 200 gr (muhtemel 220 tartar) Sahteler: 1) River2Sea Target minnow 9 cm sedef beyazı ve mavi-kırmızı sahteler Misinalar: 0,28 mm Awa-Shima Ion Power Red ISO- makina 0,25 mm Awa-Shima Fluor-x sahte bedeni
Kaçamak yapmak çok güzel olmalı herhalde güzel balıklar daha da güzelleri hepimize inşallah. Elinize kolunuza sağlık.
Balıklar güzel, bu havada üşümeye, bu yorgunluğa, uykusuz kalmaya değer mi bilemiyorum. Şu anda sarıkanatın en bol olması gereken zaman. Çok değil 3-4 sene öncesini hatırlıyorum da, nereden nereye geldik. Uçak burnunu yere çevirmiş hızla zemine yaklaşıyor...
Daha adam gibi ne çinekop yaptı ne bişey herkes bolluk bereket bekliyor ama hayırlısı *** oltalarımızı boş çekmeyiz güzel ve soğuk bir av olmuş ellerine sağlık bende ertesi akşamı denemeler yaptum spinle ama nafile kimsenkanmadı boş döndük
tebrikler kaan bu işin zevki zorluklar atcek balık olsa zevki olmaz biraz üşüyecen biraz rapalayı yedirmek icin uğraşacanki zevkli olsun
bu tip anlatışları seviyorum acayip heyecanlanıyorum gaza geliyorum yarın gitmek geliyor içimden ama maalesef iş var hafta sonunu iple cekiyorum klavyene saglık
Bu havada kolay iş değil. Eline koluna sağlık. Resimde yerdeki su izlerine bakıyorumda rüzgardan sola meyil yapmış Bu sezon gerçekten durumlar kötü. Koca gün 1 tane sarıkanat çıkmaz mı. Çıkmıyor. Ya şansa 1 lüfer denk geliyor denk gelmezse hepsi yaprak irisi ve çinekop, yemliye zorla kabaçinekop. Tamam yazın poyrazlardan belki balık geç yumurta döktü ama sarıkanatlar nerede??
Ben zor şartlarda avlanmayı seviyorum Aret'im. Bünyede bir mücadele duygusu var, daha kıymetli oluyor gözümde zor şartlarda tuttuğum balıklar. Garip ama gerçek. Sarıkanat yok hakkaten, arada lüfer var ama bu çinekopları, yaprakları doğuran sarıkanatlar yok.
Denk gelemedik Ceyhun. bir dahaki sefer inşallah. İşim uzadı uğrayamadım. Hepinize teşekkürler. Saygılar...
İnce ayrıntıyı görmüşsün Birol helal. Bırak su izlerini, yerde bizim izimiz çıkacaktı Atış yapmaya yürürken rüzgara karşı çok zorlandık, bazen mehteran olduk, 2 ileri 1 geri. Kamışı yan çevirmeye gelmiyordu, illa rüzgarın dikine tutacaksın ki elinden almasın Sarıkanatların nerede olduğunu ben çözemedim, marmarada falan da pek çıkmadı, lüfer-çinekop çıktı. Bu çinekopların bir sezon öncesi doğan sarıkanatlar nerede bilemiyorum ve bu da beni ürkütüyor. Nesil atlamış gibi popülasyon, aşırı avcılık oldu herhalde yine denizin kaldırabileceğinin üzerinde. Bir de boy toleransları aşağı çekildi mi tamamdır. Millet 1 sezon bol balık yedi geçen sene, yeter değil mi!?!?!?