70.Ölüm Yıldönümünde ATATÜRK'ü Saygıyla anıyoruz

Konu, 'Makaleler' kısmında nolongerregistered tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. [​IMG]


    Atatürk’ü ölümünün 70. Yılında Saygıyla anıyoruz. Oysa ATAMIZI anmak değil anlamak önemli.Onun yalnız bir çıkış değil, varış değil, tükenmez bir koşu olduğunu kavramak önemli. Atatürk’ü kavramak onun devrimlerini anlamak ve sahip çıkmakla mümkündür.Bize emanet ettiği Cumhuriyetimizi ve değerlerimize sahip çıkmalı, bizden sonra bu topraklarda yaşayacak Nesillerimize Bu emaneti teslim aldığımız gibi bırakmalıyız..
    Ancak ATATÜRK'ün yaşarken kendi sözleriyle anlattığı söylem yaşadığımız şu günlerde Ne denli ileri görüşlü olduğunun bir kanıtı olarak hafızalarımızda bulunmalıdır..
    Bakın Mustafa Kemal ATATÜRK ne demiş??
    Bize emanet ettiğin Bu ülke İnsanları Olarak Ölümünün 70.yılında seni ansakta Kalplerimizde yaşattığımız sevgin gün geçtikçe büyümekte..Bizler; Dünya varoldukça Gösterdiğin yoldan ayrılmayacağız..
    Ruhun Şad olsun..
     
    Son düzenleme: 10 Kasım 2008
  2. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    10 Kasim.

    [​IMG]

    O’nun cenaze namazı, tertemiz hale getirdiği bütün vatanda, bu farizanın yerine getirilebildiği her yerde kılınabilir

    İlkokuldayken; yakasız çıktığımız 10 Kasım törenlerinde, öğretmenlerin her zaman susturmakta, sıraya sokmakta zorlandığı; biz, o küçük sevimli, afacan çocukların üzerine aniden bir sükûnet çökerdi. Sanki o an törenden hemen sonra, hakikaten bir cenaze arabasının arkasından anıtkabire doğru yürüyecekmişiz gibi gelirdi bize.

    Arabaların kornaları ve yakındaki fabrikaların siren sesleri saatin dokuzu beş geçtiğini ve atamızın gözlerini; Dolmabahçe sarayında ebediyen kapattığını hatırlattığında, korkunç bir hüzün kaplardı küçücük yüreklerimizi.

    Arkadaşlarımızın okuduğu şiirler karşısında tüylerimiz diken diken olurken, kimi zaman ağlamaklı, kimi zaman yetişkin bir erkek gibi göğsümüz önde dimdik; çakı gibi bir asker edasıyla dururduk sıramızda.

    Okulumuzda sesi en gür çıkan arkadaşımız, Atatürk posterleri ve çiçekleri ile süslenmiş kürsüye çıkıp avazının çıktığı kadar yüksek bir sesle, ATATÜRK şiirini okurdu gözleri yaşlı.

    *ATATÜRK

    Atatürk'üm eğilmiş vatan haritasına
    Görmedim tunç yüzünü böylesine geceler
    Atatürk neylesin memleketin yarasına
    Uçup gitmiş elinden, eski makbul çareler

    Nerede İstiklal harbinin o mutlu günleri
    Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi
    Hiç sanmam, öyle ağarsın bi daha tan yeri
    Atatürk'üm ben ölecek adam değildim der

    Git hemşerim, git kardeşim toprağına yüz sür
    O'dur karşı kıyıdan cümlemizi düşünür
    Resimlerinde bile melül mahzun görünür
    Atatürk'üm kabrinde rahat uyumak ister

    *********************************
    Çok uzun yıllar geçti ve ben halen,
    Onun için okunan şiirlerde tüylerim diken diken,
    gözlerim ise derya deniz!
    Şöyle etrafıma bir bakacak olsam,
    sadece ben değilim ki gözleri yaşlı…
    Çoluk, çocuk ,bütün talebeler üzgün.
    Ana, baba, bacı kardeş ve Öğretmen;
    Saygı duruşunda yerinde kıpraşmadan...
    Çivi gibi çakılı duran...
    Ve içinde...
    Cumhuriyet ve ATATÜRK aşkıyla yanan herkes!

    *****************************

    **Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel:

    —Bangladeş Cumhurbaşkanı Sayın Shahabuddin bana,” Bu ülkede her üç kişiden birinin adı Kemal’dir,” dedi.

    Evet, Mustafa Kemal Atatürk, buradan altı-bin kilometre mesafede Bangladeş’te, her üç kişiden birinin adını olmuş.

    Benim ülkemde ise, Mustafa Kemal Atatürk’ün yeri neresidir, diye kimse soramaz. Mustafa Kemal Atatürk’ün yeri, bu milletin gönlüdür, zihni, tahtı oradadır.

    Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 15 Haziran 1997’de, Türk Demokrasi Vakfı ve Türk Hukuk Enstitüsü tarafından tertiplenen “Hukuk Devleti” kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, Venezüella’da bir sokağa Atatürk heykelinin dikildiğini de söyledi.

    Ve “nihayet Türkiye’nin İstiklal Savaşı yaptığı zamanlarda, bir Bangladeş şairinin, Nazrul İslam’ın yazdığı tam 450 mısralık şiirinden, şu mısraları size nakletmek istiyorum.” .

    İşte, kahramanlar doğuran ananın korkusuz oğlu!
    Bizim de en büyük kardeşimiz, ümidimiz,
    Adı Mustafa Kemal, vatanına delicesine âşık,
    Yeminli, zafere ulaşmağa.
    Harikalar yarattın, sen Kemal,
    Harikalar, harikalar yarattın, sen Kemal, harikalar.


    ****************************************

    Not: Cenaze namazı ile ilgili: Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Rıfat Börekçinin fikri sorulmuştur. Milli Mücadelenin meşruiyetine dair Anadolu Uleması fetvasına, ilk imza koyan din adamı, “O’nun cenaze namazı, tertemiz hale getirdiği bütün vatanda, bu farizanın yerine getirilebildiği her yerde kılınabilir” fetvasını vermiştir.

    Kaynak
    * Şiir:Cahit Sıtkı Tarancı
    ** N. Muallimoğlu.
     
  3. mufi

    mufi Muvaffak İŞMEN

    Mesajlar:
    3.332
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    kıyı balıkçılıgı standart malzeme oltakamışı ve makine
    Favori Makine:
    Daiwa GS 9
    En İyi Avı:
    her av iyidir yeterki usule uygun olsun
    Sen o kadar büyüksünki kim ne yaparsa yapsın seni unutturamaz

    [​IMG]
     
  4. k.mahir

    k.mahir Mahir Karagöl

    Yaş:
    47
    Mesajlar:
    57
    Şehir:
    İzmir
    Favori Kamış:
    Eskiden elle avlanırdım
    En İyi Avı:
    Bafra Karaboğaz gölünde 3 kg Sazan
    Ruhu Şad Olsun...
     
  5. smyrna

    smyrna Sevil Kurtoğlu

    Yaş:
    58
    Mesajlar:
    7.772
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    olta
    En İyi Avı:
    olacak inşallah
    Atam İzin-de Değil İZİNDEYİZ!!!

    GENÇLİĞE HİTABE


    Sayın baylar, sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe mal olmuş bir çağın öyküsüdür. Bunda, ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım.

    Baylar, bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.

    Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uygarlığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır.

    Bu sonucu, Türk gençliğine kutsal bir armağan olarak bırakıyorum.




    Ey Türk gençliği ! Birinci ödevin ; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır .

    Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli güven kaynağındır. Gelecekte de, yurt içinde ve dışında, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen kötücüller bulunacaktır . Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan; ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanaklar ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar , bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler. Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesine düşman girmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acıklı ve daha korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık içinde olabilirler. Üstelik, hainlik de yapabilirler . Daha kötüsü, iş başında bulunan kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.

    Ey Türk geleceğinin gençliği! İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır ! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır!

    M.K.ATATÜRK
    Söylev'den, 20 Ekim 1927
     
  6. araştırıcı

    araştırıcı Levent Bekir

    Mesajlar:
    330
    Şehir:
    Doğu Akdeniz
    En İyi Avı:
    akya
    Ruhu Şad olsun....
     
  7. melike

    melike melike

    Mesajlar:
    12
    Çağlayan'da çalışıyorum... Sirenler bile çalmadı. Bir kaç cılız korna sesi o kadar... Bir kez daha üzüldüm... Unutmayalım onu... Unutturmak isteyenlere inat burdayız diyelim!!!
     
  8. feyyaz

    feyyaz

    Mesajlar:
    729
    Şehir:
    istanbul
    Favori Kamış:
    turna fresh 3,90 okuma
    En İyi Avı:
    Lufer
    Allah binlece defa rahmet eylesin.Ruhu şad olsun.Çok şanslı bir ulusuz böyle
    bir lidere sahip olmanın gururunu yaşattı.Bizdeki bazı dangalaklar onun kıymetini
    bir türlü anlamak istemeseler bile yurt dışında bulunduğum zamanlarda yabancı
    ların ona hayranlığını duymak bile bir zevkti.
    Onun eski bir subayı olarak görevde olduğum her günün sonunda onunla bugün şu şu iyi şeyleri veya kötü şeyleri yaptım diyerek hesaplaşırdım.Çünkü bize öyle
    öğretilmişti.Rahmetlinin bizden beklediği özet olarak kuru dualardan çok devrim
    lerinin bekçiliğini gerçek manada yapabilmemizdir.
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.