Sene 1988 olması lazım 12 yaşımda falandım tam hatırlamıyorum.Kardeşim ahmet (8 yaşında) amcamın oğlu yesari abim ve ben akçakocada kaleye giderken içinden gectiğimiz değirmenağzı deresine gittik.Hedef balık solucan ile tatlı su kefali yakalamak.Tabi ben yeni yeni öğreniyorum balık işini amca oğlu profosyenel ama o an kamış yok bağlamış fasulye sırığının ucuna 2 metre misina arada bir tane şamandıra niyetine tahta parçası sonrada bir kanca düzenek bu.Solucanı tak savur sırığı dereye bekle tahta batsın diye.Ama baya bir balık tutmuştuk.Tabi bu güzel günde aksilik olmazsa olmaz.Amca oğlu solucanı taktı dediki hadi at bakalım o sırada kardeşim ahmet çocukluğunda verdiği neşe ile arka tarafta bir o tarafa bir bu tarafa koşuyor.Dedimki ahmet az dur şu oltayı atayım yesari abi tamam at sen dedi ahmet olduğu yerde duruyor.Bende arkama aldığım sırığı derye doğru savurdum sanki 4,40 kamış ile 150 gr. kurşun atıyorum bizimkiside iş olsun neyse oltağı dereye attık sözde ama ne bizim tahta var derede nede solucan benim sırığın ucunda az bişey misina kalmış gerisi yok ortada.Arkama döndüm benim yaramaz kardeşim ahmet heykel gibi kıpırdamadan duruyor burnuna solucan onun altında tahta bir sağa bir sola sallanıyor ama ahmette çıt ses yok.Tabi yesari abimi ve beni aldı bir telaş.Çocuğun burnuna girmiş kanca.Soruyoruz oğlum acıyormu yok abi solucan kokuyor gülermisin ağlarmısın hemen oradan hastaneye doktor dedi bunu nasıl başardınız meslek sırrı söylenmez şaka bir yana ufak bir operasyon ile burundaki solucan ve kancayı çıkarttılar bende bu olay sonucunda hayatımın en büyük balığını tutmuş oldum yaramaz birader ahmet
Ahahah! Cok guldum ya Cunku ayni seyi bende amca ogluna yaptim daha once Bende amca oglunun burnuna hamurlu igne sokmustum sazan avinda Rastgele
gerçekten herkesin başına böyle ufak tefek kazalar gelmiştir,okurken onları da hatırlıyor insan ama bu ayrı bir komik olmuş ...
selam cemil kardeş: yav çocuk'da balık tutacaklar şimdi diye heyecanla dona kalmış demekki acıyı felan hissetmemiş garibim..ayrıca paylaşım için'de teşekkürler.... hoşçakal.....
hahaha çok güzel bir anı okurken hem güldüm hem de içim acıdı bazen tehlikeli kazalar olabiliyor. benim tanık olduğum bir kaza üsküdarda yürüyordum rapalayla palamut yakalıyorlardı. 200 gr kurşun kullanıyorlar. bir abi oltayı atarken misina koptu ve rapala adamın kalçasına saplandı. can havliyle rapalayı çekip çıkardı haliyle biraz da kanadı. adama hastaneye git dediler ama nafile ben yürüdüm dönerken baktım amcam hala orada at çek yapıyor
çocukken bizde benzer şekilde avlanırdık.iğne bulamazda toplu igneden iğne yapardık.balık biraz büyük olunca hoppala toplu iğne açılmaz mı..paylaşım için teşekkürler bir anda olsa çocukluğum geldi aklıma.hey gidi günler hey
Ortaköyde de bir abi rapala atarken acele etti ve oluşan aksilikler silsilesinden sonra rapala kopup kulağına saplandı. Kulağında 9 cm lik küpe emekli bir amcaya pek yakışmadı ama ne yapalım
Akılda kalan bi anı. Teşekkürler paylaştığınız için, hepimizin başına gelebilir dikkat etmek gerekiyor tabi. bunu başının yanından 13 cmlik sahte hızla geçmiş biri olarak söylüyorum.. Allah korusun aman..