Yakın zamanda basında çıkan bir habere göre: İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ile Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürlüğü arasında; İzmir Ürkmez Su Ürünleri Üretim İstasyonu’nda su ürünleri yetiştiriciliği çalışmaları yapmak ve öğrenci uygulamaları konularında işbirliği yapmak üzere bir protokol imzalandı. DSİ 2. Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen imza törenine İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tancan Uysal, DSİ 2. Bölge Müdürü Recep Özbal ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Adem Tekinay ile öğretim elemanları, idari personel ve DSİ personeli katıldı. Protokol çerçevesinde Ürkmez Su Ürünleri Üretim İstasyonu’nda, Su Ürünleri Fakültesi öğrencileri; uygulamalı eğitim alarak sazan balığı dışındaki tatlı su ıstakozu, mersin balığı, turna balığı, tatlı su levreği, farklı alabalık türleri gibi iç su ürünleri türlerinin üretim araştırmalarını takip edecek. DSİ 2 Bölge Müdürü Recep Özbal da, “Biz de DSİ olarak özellikle su yapıları üzerinde su ürünlerinin geliştirilmesi, vatandaşın sportif ve gıda ihtiyacını gidermek amacıyla su ürünleri ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. İzmir bölgesinin işlettiği Ürkmez Su Ürünleri Üretim İstasyonu’nu efektif kullanmak amacıyla bilimsel çalışmaları yapmak ve üniversitelere faydalı olmak için talebi olumlu olarak değerlendirdik” diye konuştu. Baraj göllerinin popülasyon yapısına uygun balık türlerini tespit edeceklerini belirten İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tancan Uysal baraj göllerinde balıkçılık yönetimi, zararlı ve istilacı türlerle mücadele, balık türlerinin genetik araştırmaları, baraj ve göletlerde su ürünleri yetiştiriciliği gibi konuları işleyeceklerini, bunun yanında baraj göllerindeki kirliliği de masaya yatıracaklarını kaydetti. Prof. Dr. Tancan Uysal, “Hızla gelişmeye devam eden üniversitemizde öğrencilerimizin yalnızca teorik bilgilerle değil pratik bilgilerle de eğitilmesine önem veriyoruz. Bu anlamda birçok alanda sanayi üniversite işbirliğine imza attık. Bu işbirliği ile toplumsal katkılar sağlayacağız. Yeni balık türlerinin geliştirilmesi ile sağlık bakımından daha faydalı olacak katkılar yaratacağız. Sazan türü dışında başka türlerinde gelişmesini istiyoruz. Bu işbirliği sayesinde 2 yıl içinde sonuç almayı düşünüyoruz ”dedi. Protokol töreninde konuşan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Adem Tekinay, “ Bu protokol töreni ile su ürünleri konusunda yapılacak ortak çalışmalar imza altına alındı. DSİ marka değeri yüksek bir kurum. Bu işbirliği ile Ege Bölgesi’nde çok önemli yeniliklere imza atacağız. Öğrenci stajları, alternatif iç su balıkları yetiştiriciliği, zararlı balıklar ile mücadele, limnolojik etütler, barajlarda popülasyon araştırmaları, hizmet içi eğitimler gibi konularda ortak çalışmalar gerçekleştirilecek” dedi. Yukarıdaki alıntıda da aktarıldığı üzere alternatif balık türlerinin hem ekonomik hem sportif hem de zararlılarla (bilhassa israil sazanı ) mücadele maksatlı üretiminden bahsedilmekte.Netten takip ettiğim kadarıyla Ankara'nın pek çok barajında( başlıcaları Dikilitaş, Kurtboğazı...vs.) Turna , levrek ve sudak gibi ekonomik ve sportif olarak yüksek değere sahip balıklar mevcutken bizde niye yok? Haberde bahsettiğim protokol buna bir öncül unsur teşkil edemez mi? Akademisyen veya yetkilileren destek almak istiyorum. Fikirlerime itiraz edecek arkadaşlara saygım var ; ama afyon bölgesinde güzelim bahar aylarında levrek ve turna avlamak varken neden 15 haziran (sazan yasağı bitişi) tarihini bekliyoruz.Ya da gözümüz havada"Aman Bir yağmurlu zaman yakalasak da Karamık Gölü'nde bir avlanabilsek demek zorundayız." Milli parklar avlanma pulu ve kayık kirası da cabası...Sazanın düşmanı olarak bahsedilen turnanın ben o kadar da cani olduğuna inanmıyorum. Yüzyıllardır Karamık Gölü'nde yaşayan bu iki tür, birbiri sayesinde yaşamını devam ettiyor.Çok iri sazanların da ağcılar tarafından tutulduğu gölde sazan turnayı besliyor, turna da sazanı hasat ederek neslinin kaliteli devamını sağlıyor.(yani YARADAN denge üzere yaratmış bu canlıları.) Sözün özü; gücü yetecek, yetkisi olan ve işe gönül vermiş OLTACI arkadaşlardan yardım ve fikir istiyorum. Bu arada Afyon'daki turna, sudak ve yeşil(Amerikan)levrek kaynakları bildiğim kadarıyla şunlar( BENİM BİLMEYİP, SİZİN BİLDİKLERİNİZ VARSA LÜTFEN BİLDİRİN): 1 KARAMIK GÖLÜ- TURNA 2 EBER GÖLÜ-TURNA ( BALIĞINDA AĞIR METAL OLDUĞUNDAN DOLAYI AVININ YAPILMAMASI TAVSİYE EDİLİYOR. SEBEBİNİN İSE GÖLE YAKIN BİR EMAYE FABRİKASINDA SAC YIKAMAK İÇİN KULLANILAN ASİT OLDUĞU İDDİA EDİLMEKTE.) 3 ŞUHUT SELEVİR VE KAYABELEN -SUDAK 4 SEYDİLER(GEBECELER) AMERİKAN LEVREĞİ YARDIMCI OLAN ARKADAŞLARA ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER.
Ali Hocam, Karamık gölden ziyade haritalarda bataklık olarak geçiyor ve bu yüzden olta atılabileceğinden şüpheliyim. Forumu araştırdım ancak Afyon konusundaki bilgiler genelde eski. Afyon ve çevresinde nereden turna alınabilir?
Bora Bey, öncelikle cevap yazdığınız için teşekkürler. Karamık gölü sadece isim olarak "bataklık" geçmektedir. Bunun sebebiyse yaz ve kış arasında yüzeyindeki büyük değişikliklerdir. Biz bu yılın mayıs -haziran aylarında gölde avlandık,; ancak limit altı pek çok turna küçük fanyalı ağlarla katledildiğinden veya "BİLİNÇLİ(!)" avcılarımızın tavayı doldursun gayesiyle topladığı yavru turnalardan dolayı, limit üstü turna her av başına iki veya üçü geçmemektedir. Ayrıca gölün ortalama derinliği 4-7 metre arasında değiştiğinden dolayı yaz aylarında sabah-akşam çok kısa sürelerde av yapılabiliyor bu gölde. İşte bu sebepten dolayıdır ki yağmurlu veya bol bulutlu zamanlar haricinde av yapmak mümkün olmamaktadır. Gölde ağ ile avlanma maalesef kontrol edilmediğinden artık oltacılık pek tat vermemektedir. Hatta bu yıl iki aile ağ mevzusundan dolayı silahlı çatışmaya girdi...vs.vs . Kısacası botumuzu şişirip rahat rahat turna avı yapabileceğimiz bir barajımız da olmadığından bol bol levreğe gidiyoruz mayıstan sonra. Öncelikle Ankaralı bir avcı olmanızdan dolayı sizden öğrenmek istediğim bazı şeyler var. 1-Yazın Ankara'ya akraba ziyareti dolayısıyla(Malum sadece turna için Ankara'ya gelmek biraz zor.) geldiğimde avlanabileceğim turna avlakları nereleridir?2- Ankara'nın Dikilitaş veya Kurtbogazı ...vs gibi barajlarında bulunan turna balığı, kültür üretimimi yoksa Karadeniz Bölgesi akarsullarından karışan larvalardan dolayı mı üremiştir? Eğer kültür bir şekilde üretilebiliyorsa bunun yapıldığı üretim tesislerini biliyorsanız söyleyebilir misiniz? (Bu sorudaki kültür üretimi hususunu, "DSİ'ninde haberi olmak kaydıyla ve ilk yazımda bahsettiğim protokol dahilinde" acaba biz de Afyon barajlarında bu yolla turna görebilecek miyiz, diyerek sordum.) cevaplarınız için şimdiden teşekkürler. SON OLARAK AFYON'UN HİÇBİR BARAJINDA TURNA OLMADIĞINI BİLİYORUM. BU NET BİR BİLGİDİR. ANCAK SUDAK VEYA LEVREK HUSUNDA BİLMEDİĞİM YERLER VARSA( İLK YAZIMDA BİLDİĞİM YERLERİ BELİRTTİM.) BAŞKA ARKADAŞLARDAN DA CEVAPLARINI BEKLİYORUM. Saygılar, Selamlar.
Çivril - Dinar arasında Işıklı barajı olmalı. Oralar bizim zamanımızda verimliydi. Şu an ne durumda, uzun zaman oldu bilemem. Birde Dinar'ın üstünde Karakuyu gölü vardı. Kurudumu orası ? öğrenmek isterim.
Karakuyu önceki tebliğde avlanmanın tamamen yasak olduğu iç sulardan sayılıyordu.3/2 tebliğinde yasak kaldırıldı; ancak milli park olmasından dolayı avlanma pulu ve izin belgesi gerekir diye düşünüyorum. Bu yıl kış çok sert geçtiğinden dolayı kurumuş olabileceğini sanmıyorum. Karamık Gölü'nün yüzeyi dahi evvelki yıla göre neredeyse % 50 oranında arttı.
bundan 35 sene once gecekler kaplıcasının oradakı derede bıle turna yavrusu yakalamıstık şimdi kurbagadan baska bısey yok
