Bundan herhalde 2. 3 yıl evveliydi , kayakurtlarından müteşekkil yemlerimle herzamanki avlağıma indim ve eşkinaya olta atmaya başladım Aradan epey bir zaman geçmesine rağmen hedef avımdan hala ses seda yoktu, arada bir yemleri değiştirmek için takımı sudan dışarıya çekiyor yemleyip tekrar atıyordum, bu şekilde uğraşlar sonunda artık sıkıntılı saatlerin başlıyacağı vakit oltanın ucunda hafif bir oynama hissettim , kendi kendime isparilerin yemlerin canına okuduğunu düşünerek ufak bir tasma vurdum fakat tasma sanki kayaya vurulmuştu, eyvah ben farkına varmadan eşkina yeme daldı ve takımı kayanın altına taktı diyerek kendi kendime kızmaya başladım , biryandanda hem balığı hemde takımı kurtarmanın hesapları içerisinde oturduğum yerden doğruldum ve makinayı sarmaya çalışınca baktım gayet güzel olmasada takım geliyordu. Takım kıyıya yanaştıkca benim heyecanımda artmaya başlamıştı çünkü gelen balık bayağı büyük birşeydi, takım sudan çıkınca bunun kiloluk iskorpit olduğunu düşündüm fakat takıma tam olarak hükmettiğimde bunun bir kırlangıç olduğunu farketmemle içimdeki mutluluk değerleri tavan yapmıştı , öyle ya saatlerdir eşkina için bekle , , oltada iskorpit zannet sonra kırlangıçla burun buruna gel, deymeyin keyfime hemde kiloluk bir kırlangıç bende bir bayram bende bir coşku .Kırlangıçı oltadan çıkarırken hayatım boyunca ilk defa bir balığın tüylerimi diken diken eden o bebek gibi ağlama sesine benzer bir ses çıkarmasına şahit olmuştum. O andan itibaren bendeki coşku ve bayram havası yerini matem havasına bırakmıştı , bir bebeği nasıl kovaya koyabilir ve orada ölmesini bekleyebilirdim , içimdeki babalık duygularıyla o bebeği öpüp suya geri iade etmem bir oldu, aradan az bir vakit geçtikten sonra acaba banamı öyle geldi diye kendi kendime sordum , önemli de değildi çünkü bebek tekrar anasının kucağına geri dönmüştü her şeyin sonundaki tek gerçek oydu.
Abi akşam akşam duygulandırdın beni Ama bende de var bir çok hikaye Özellikle tatlı su avlarımda Bu yüzden çok fırça yedim dedemden. Ama her seferinde beni yanına almadan gitmezdi balığa Paylaşım için teşekkürler.
bir şeyi bozmadım "önemli de değildi çünkü bebek tekrar anasının kucağına geri dönmüştü her şeyin sonundaki tek gerçek oydu." bakın bu yazının sahibi bu duyguyu yaşayabilmek için artık balığın ağlamasına ihtiyaç duymayacaktır bu cümleyi kurabilmiş olmak temiz ve adil bir yüreği taşımak demektir.
Söylentiler derki ; Kırlangıcı aldığın aynı yere tekrar olta at eşide gelirmiş?? yakalanan eşini yanlız bırakmazmış, Doğruluk payı var mıdır?
Kazım kardeşim insanın duygularının kabarması halen vicdan sahibi olduğunun en büyük kanıtıdır,her av bir hikayeyi içinde saklar , seninde o güzel anılarını burada paylaşmak isterim, özelliklede dedemizle birlikte yaptığın avlar olursa dahada katmerlenir.
Haklısın Kaan , fakat o an böyle bir bilgiye sahip değildim , fakat bana gelen ses asli görevini yapmış ve hedefine ulaşmıştı.
Vakkas kardeşim bu duygusallığını her zaman muhafaza et , belkide denizlerimizin ve tatlısulardaki canlıların akıbeti buna bağlı olabilir.
İsmail abi eniştemde birgün büyükçe bir kırlangıç yakalamıştı ve ava yeni merak saldığımız zamanlardı daha.daha önce kırlangıç balığı gördümde hep ufak olduğu için salıyorduk ve ufaklardada hiç sese şahit olmamıştım.balığı iğneden çıkarmak bana düşmüştü ve ilk başta kedi dolanıyor sandım etrafımda bakındım bişey göremedim,sonra baktım ses balıktan geliyor iğneyle beraber attım balığı bir iki adım kaçtım.daha önce görmemişimki büyük kırlangıç ve bilmiyorumda garip sesler çıkardığını,o kısa sürede aklımdan ne senaryolar geçmediki..çarpılmaktan tut,show habere reha muhtara "ağlayan balık tuttular" diye çıktığımızımı dersin daha neler neler.. uzun lafın kısası terbiyesiz bir hava kesesiymiş o sesi çıkaran keşke baştan bileydik 3,5 atmazdık boşuna.
Murat ben tekrar attım fakat eşi gelmedi , belkide ilk yakalanan durumu eşine anlatmış olabilimi, hepsi biryanada ben bu durumu eşkinalar için var biliyordum.
Ercan kardeşim demekki bazı şeyleri bizzat yaşamakta fayda varmış , bu arada Allah ömrüne ömür katsın hemi aklına neler neler gelmiş öyle hemde Reha Muhtar , adamı rezil rüsva eder o adam bire konuya gireceği zaman şöyle der, efendim az sonra.
Kırlangıçlar genelde çift gezermiş, o yüzden böyle bir durum var sanırım ama suda yakın yerde iki olta olmasıyla olabilir belki. diğerini çekene kadar diğer balık gider herhalde, bilemiyorum
O ses her neresinden çıkarsa çıksın, önemli olan İsmail kardeşimin o sesi bebek sesine banzetmesi ve kalbindeki acıma hissinin kaybolmamış olması. Sağolasın İsmail.
İsmail bak şimdi,,, eşkina dedin olay değişti, yok öyle birşey yahu, yoksa varmı?? abi ben senelerdir hep aynı 1 metrekarelik avlağa olta atıyorum 10 yıldan fazla..... bilmem gelen eşkinaların hangileri çiftti, değil miydi, ama tek rakamlı tuttuğum eşkina sayısı çoktur, bilmemki,
Sen sağol Nedim abi , o anda çıkardığı ses aynı bebek iniltisi gibiydi yanımdaki arkadaşda benim gibi afallamıştı ne oluyoruz diyede yorum getirmişti, belki o sesin verdiği ruhaniyet belkide gerçekten o yüzünün güzelliği ne bileyim abi şu anda yazarken bile o anı hatırladıkca tüylerim diken diken oluyor.
Desteğin için teşekkür ederim Gürcan kardeşim , vatoslarda aynı sesi duymadım fakat vatosun çakıl taşlarının üzerinden denize doğru hareketini görseniz , zannedersiniz koşu yapıyor o geniş yelpaze gibi kanatlarını elleri ve ayakları gibi kullanıp suya doğru koşması beni mest etti.
Murat , şamandıralı düzenekte çift kanca kullandığımız için iki kanca hemen hemen aynı hizada oluyor bu nedenlede çift yakalama şansımız daha fazla oluyor.