Haber Kaynağı: http://www.aa.com.tr/tr/akarsularin-denize-karistigi-bolgede-av-yasak.html Yayınlandığı Resmi Gazete: 7 Ocak 2010 Perşembe Sayı : 27455 Dün akşama doğru YABAN TV Web de bir haber okudum. http://www.yabantv.com/haber/2211-akarsularin-agzinda-avlanmak-yasak.aspx Resmi Gazete de yayınlanmış olan Su Ürünleri Yönetmeliğinde yapılan bir değişiklik Anadolu Ajansı kaynağından alınmış ve yayınlanmış. AKARSULARIN Ağzında Avlanmak Yasak Yasak Bugünkü Resmi Gazetede Yayımlanarak Yürürlüğe Girdi. Akarsuların denize karıştıkları bölgelerde her türlü su ürünleri avcılığı yasaklandı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın Su Ürünleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına dair Yönetmeliği Resmi Gazetede yayımlandı. Değişiklikle ‘’Özel Yasak Sınırlama ve Yükümlülüklerin düzenlediği maddede,Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca belirlenen akarsuların denize karıştıkları yerler merkez olmak üzere denize doğru 500 metre yarıçaplı sahalarda her türlü su ürünleri avcılığının yasak olduğu belirtildi. Yönetmeliğe eklenen geçici maddeyle 7 Ocak 2010 tarihinden önce düzenlenmiş olan gerçek kişiler için su ürünleri ruhsat teskereleri ve balıkçı gemileri için su ürünleri ruhsat tezkerelerinin sürelerinin sonuna kadar geçerli olduğu ifade edildi. Yönetmelik bugün itibariyle yürürlüğe girdi. Sevgili arkadaşlar, Resmi Gazetede yayınlanan sadece bu konuyla ilgili değişiklik aşağıda; 10/3/1995 tarihli ve 22223 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Su Ürünleri Yönetmeliğinin 17 nci maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "Bakanlıkça belirlenen akarsuların denize karıştıkları yerler merkez olmak üzere denize doğru 500 metre yarıçaplı sahalarda her türlü su ürünleri avcılığı yasaktır." Bu yasak zaten Su Ürünleri Yönetmeliğinin 17 nci maddesinin altıncı fıkrasında vardı. Hem de çok daha korumacı bir yapıdaydı. Ancak bu karar ile bu kısıtlama olabildiğince yumuşatılmış durumda. Değişikliğe uğratılan Su Ürünleri Yönetmeliğinin 17 nci maddesinin altıncı fıkrası; "Akarsuların denize karıştıkları yerler merkez olmak üzere, denize doğru 500 metre yarıçaplı sahalarda her türlü su ürünleri avcılığı yasaktır." Bu yasaklamanın başına BAKANLIKÇA BELİRLENEN kelimeleri eklenerek yasak yumuşatılıyor. Ayrıca bu yasak kararı şu anda yürürlükte olan 2/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğin YEDİNCİ BÖLÜM Deniz ve İçsularla İlgili Diğer Hükümler Diğer Genel Hükümler MADDE 42- sinde "(11) Akarsuların denize karıştıkları yerler merkez olmak üzere, denize ve akarsu yönüne doğru 500 m. yarıçaplı sahalarda su ürünleri avcılığı yasaktır." şeklinde yer almaktadır. Dikkat edin arkadaşlar. 2/1 Ticari Tebliğde tüm akarsular için halen değişmemiş olup, değişen Su Ürünleri Yönetmeliği gereği değişmek zorunda kalacak olan maddenin farkı ... denize ve akarsu yönüne doğru ... Eski Su Ürünleri Yönetmeliğinde sadece ... denize doğru ... Su Ürünleri Yönetmeliğinde yeni yapılan değişiklikte de ... denize doğru ... ama BAKANLIKÇA BELİRLENEN akarsuların denize karıştıkları yerlerde ..... Arkadaşlar, Bu alanlarda neden hem akarsu yönüne, hemde denize doğru 500 m. lik bir alan yasaklanıyor demiş, vaktiyle araştırmıştım. Bu alanların özellikle bazı balık türlerinin yavrularının barındığı, beslendiği için korunması gereken alanlar olduğunu, bu alanların öncelikle yavru balık toplayıcılarından korunmaları gerektiğini öğrenmiştim. Sizce bu değişimin sebebi ne olabilir? Cevap ne olur bilemiyorum ama benim gördüğüm kadar bu değişiklik sayesinde YAVRUCULARA GÜN DOĞDU. Yavrucu da neymiş derseniz, sadece bunun su ürünlerimiz ile ilgili YASAKLANMIŞ bir meslek olduğunu söyleyeyim. Gerisini siz bulun. .
Her zamanki gibi cahil, vurdumduymaz, bencil zatlar için değişen bişey yok. Kurallarda zaten bu laf anlamaz zatlar için değil bilinçli kişiler için konuluyor. Tabi denetleyen de yok bu arada. Göstermelik sadece konan kurallar malesef sadece balıkçılık için değil tüm kanunlar bu şekil kural koyalım uyan uysun uymayanı da rahatımız kaçmasın diye yorulmayalım diye deneltlemeyelim anlayışı mevcut.
Ben de şunu merak ediyorum. İstisnasız bütün akarsularda ve/veya ağızlarında yılın 12 ayında balık yavruları ve yumurtaları mı bulunuyor? Yasakçıların ve yasağı savunanların bazı sorulara da cevap vermesi gerekiyor. Mesela İstanbul Boğazında Göksu ve Küçüksu dereleri var, şimdi bu dere ağızlarından 500 metre ötesi neredeyse boğazın karşı yakası oluyor. Bu durumda bu yasak, bakanlıkça belirlenen ifadesi olmasa sadece bu dere ağızlarını mı kapsıyor yoksa boğazın bu kısmında balık tutmak yasaktır anlamına mı geliyor? Yorum yapmadan önce iyice düşünsek nasıl olur?
Sayın Mahir reis, Hiç değilse akarsu ağızlarında bu yasaklama ile oluşan küçücük rezervler bence yasakçı bir zihniyetin değil, korumacı zihniyetin ürünüdür. Bence işe yaraması ise ancak sıkı denetim ile mümkün olur. Ve yine bence arada çok bükük bir fark mevcut. Doğru söylüyorsunuz reis. Amatörce yorum yaparken sizin verdiğiniz örneği gerçekten düşünememiştim. Keşke; - İstanbul Boğazındaki Göksu ve Küçüksu derelerinin olsun denizle birleştiği noktalar merkez olmak üzere 500 m. lik sahada avlanmak yasaklansa. - Bakanlıkça belirlenen akarsular içinde bu iki derede yer alsa. - Bizlerin olta atış mesafesine dökülen gırgır ağlarından hiç olmazsa bu alanlar korunabilse. - Zamanı geldiğinde boğazda adım attırılmayan su ürünler bari bu iki dere önünde soluklansa. Tabii ki bu dileklerimin kaynağı sadece bir amatör oltacı olarak bence düşünceler.
Ne yazık ki haklısın, değerlendirme, amatörce ve sadece kıyıdan olta atan bir balıkçı kardeşimin göziyle. Çünkü o alanlarda gırgır ağ atmaz, ve tabii ki balıkçılık kıyıdan olta atmaktan ibaret değildir. Bu iki derenin belki 50 metre açığında 40-50, biraz daha ilerisinde 70 metre derinlik var, burada yavru balık falan barınmaz, avcı balıklar kanal suyunda yatar, vs. vs. Selam ve sevgiler.
Sanırım bu mesaj tekrar Arkadaşımız bu konuyu açıp duyurmuştu. Onun altına yazmanın ne zararı olurdu ki? http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?p=669581#post669581 haberin altındaki yorum ise tamamen yanlış dünyanın gerçekleri başka Bu güne kadar, akarsu ağzında avlanıyor diye cezalandırılan bir kişi gören var mı - Yok bu alanlarda koruma varmıydı daha önce - Yok Peki ne olduda bu değişiklik getirildi neden ihtiyaç duyuldu çünkü öylesine konmuş yasak amacı belli hale getirilmeye çalışılıyor herhangi bir akarsu değil sular arası göçeden balıkların girdiği akarsular listelenecek (inşallah) sonrada korunmaya çalışılacak Dünya yani gerçek yaşam şöyle diyor Giresundan Sarpa kadar 400 km mesafede akarsular arası ortalama mesafe 300 metre, yani her 300 metrede bir ufak büyük bir su denize akıyor zamanında yasağı koyan kimse bunun tüm doğukaradeniz kıyısında balık avcılığının yasaklandığı anlamına geldiğini görememiş hayali korumacılık böyle bir şeydir
Erdem bey merhaba, Yorumumu yanlış bulmanıza saygılıyım. Ancak neresini yanlış bulduğunuzu anlamak adına konuyu sorarak açmak isterim. (Biraz uzunca olacak. Kusuruma bakmayın.) Hayali korumacılık nedir? Hele bir bakalım. Görebilecek miyiz? Sorularım adını andığınız gerçek yaşamı anlamak için olacak. Benim de öğrendiğim kadar bu kararın alınmasının sebebi Doğu Karadeniz kıyı balıkçısının akarsuyu bolca olan bu bölgede akarsu ağzındaki sığ sulara uzatma ağlarını atamamasıymış. Bu bölgemizde sık aralıklı olarak sahile kavuşan akarsuların 500 m. açığına kadar avlanamamak bu ticari avcı grubunu madur ediyormuş. Detay hakkında derin bir bilgim yok. Doğrudur. Bu guruba giren ticari balıkçılarımız bu alandaki en cefakar ve en zor şartlarda yaşayan kesimdir. Bunu biliyorum. Maduriyetler bilimsel verilerle desteklenerek, yok oluşa meydan verilmeksizin giderilmeli. Devletin görevlerinden biri de bu. Bunlarda sanırım mutabıkız. Bu nedenle de ülkemizdeki tüm akarsuların bir envanteri çıkarılarak su ürünlerinin özellikle yavrularının beslenme ve belli bir boya kadar barınma imkanı olacak nitelikteki akarsular Bakanlıkça belirlenerek bu akarsuların denize karıştıkları yerler merkez olmak üzere, denize doğru 500 m. yarıçaplı sahalarda su ürünleri avcılığı yasaklanacak. Bu konudaki karar alındı ve Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe konuldu. Buraya kadar sanırım mutabıkız. 2/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğin YEDİNCİ BÖLÜM Deniz ve İçsularla İlgili Diğer Hükümler Diğer Genel Hükümler MADDE 42- sinde "(11) Akarsuların denize karıştıkları yerler merkez olmak üzere, denize ve akarsu yönüne doğru 500 m. yarıçaplı sahalarda su ürünleri avcılığı yasaktır." şeklinde halen yer almaktayken bu maddenin DENİZE DOĞRU kısmını yukarıdaki mantığa göre ve aşağıya aktardığım şartlara uyum kaydı ile kabul ettik diyelim. Hoş, biz kabul etsek te, etmesek te bence bir şey değişmeyecek ya. O da başka bir konu. Peki korumacı olduğuna inansak ta, inanmasak ta sizce, bu kuralı vaktiyle "..... denize ve akarsu yönüne doğru 500 m. yarıçaplı sahalarda ..... " şeklinde koyan zihniyet neden AKASUYA DOĞRU da 500 m. lik bölümde avı yasakladıydı ve neden bu yasak 07.01.2010 tarihinde tümüyle kaldırıldı? Sizce oralardaki yaşam da HAYALİ midir? Bu kural değişimi öncesi gerekli olan akarsu envanteri gerçekten bilim adamlarımız eliyle, bilimsel çalışmalar yapılarak çıkarılsa veya çıkarılması sağlansa, akarsular içerisinde denize kavuştukları alanın korunmak zorunda olmayanları yine bu yetkin kişilerce ayrılarak listelense, daha sonra bu karar aşağıya aktardığım şekilde elde edilen liste ile birlikte yayınlansa ve daha da önemlisi bu kural DENİZLER İÇİN başlığı ile "Bakanlıkça belirlenen akarsuların denize karıştıkları yerler merkez olmak üzere denize doğru 500 metre yarıçaplı sahalarda her türlü su ürünleri avcılığı yasaktır." şeklinde yayınlanıp, İÇ SULAR İÇİN tekrar ama farklı olarak yayınlanarak "Akarsuların denize karıştıkları yerler merkez olmak üzere, akarsu yönüne doğru 500 m. yarıçaplı sahalarda su ürünleri avcılığı yasaktır." maddesi korunsa nasıl olurdu? Veya basitçe bir ifade ile AKARSU YÖNÜNE DOĞRU ibaresi bu kuraldan hiç çıkarılmasaydı nasıl olurdu? Bu da bir hayal. Amatörce ve tatlı bir hayal. Bence hayal kurmak aşırıya kaçmamak kaydıyla güzeldir. Saygılarımla. RASTGELSİN.
Her şeye rağmen akarsu ağızları farklı karakterde olan ==-bu nedenle tek bakış açısıyla hepsi hakkında konuşmanın mümkün olmadığı==- ve şu an halihazırdaki kullanım biçimiyle -sular arası göçeden- balıkların yaşam döngüsünü sürdürmelerine imkan vermeyen bir haldedir. Oralarda asıl sorun avcılık değil yoğun yapılanma ışık kirliliği ve girişlerin balıkçı barınağı hatta kanalizasyon deşarj noktası olarak kullanılmasıdır bu baptan- akarsu adı verdiğimiz pek çok suyun tarımsal sulamada aşırı kullanım nedeniyle 15 temmuz 15 ekim arasında denize bir damla su vermediğini de belirtmek lazım bir amatör balıkçı olarak tekrar iddia ederim sayılan nedenlerle balıkların giremediği akarsu ağzını balık avcılığına kapatmak -hayali bir korumacılık-tır hatta gerçeği perdelemektir ==-kıyı sulak alan ve rezerv koruma kanunları uygulansa bazı yerlerde tüm yapılar yıkılır hatta suya bakmak bile yasaklanır ==== kendimizce yorumlar bazen bu perdeyi -katkat -layabilir öylesine bir rakam olan 500 m rakamını çok önemsememek lazım ayrıca bir baraj mühendisi olarak şunuda söyleyebilirim -denize su bırakan bütün akıntılar en az 10 yıllık takip altındadır- envanterden öte hassasiyetle takip edilmiş ve tamamı elektrik üretim olanakları bakımından değerlendirilmiştir bazı yerler için -keşke bu bilgiler toplanmasaydı- diyebilirim sonuç, herşey gördüğümüz ya da bizim anladığımız gibi olmayabilir
tebliğin yayınlandığı gün su ürünlerindeydim ve balık avcılığından başka dere ağızlarında 500mt lik alanda her türlü midye akivades mamun fasulye ve sülünez avlamanın yasak olduğunu belirtti birde bazı küçük dere kollarının vede yağmur sularının oluşturduğu küçük göletçiklerin denize akan kolları varsa bu alanlarında 1mil çevresinde avcılığın yasaklandığını belirtti
Arkadaşlar, Aslında gerekçesini bilmediğimiz bir kararı faraziyeler doğrultusunda tartışıyoruz. Korkarım ki gerçeğe ulaşalım derken istemeden de olsa birbirimizi inciteceğiz. Gerekçesi neymiş, açıklasınlar, biz de ona göre doğru-yanlış fikirlerimizi söyleyelim. Selam ve sevgiler.
Sayın Mahir kaptan, sayın ağabeyim. Gerçek gerekçenin bilinmediği, daha doğrusu açıklanmadığı konusunda hemfikiriz. Ben öğrenmek için elimden geleni yapıyorum. Resmi bir kaynak ya da ağızdan bunları öğrenirsem sizlere de mutlaka yazacağım. Ancak birbirimizi incitme konusunda sizin ile aynı fikirde değilim. Bu konu başlığında da örneğini olabildiğince yaşadığımız şekilde, düzeyli, karşılıklı saygı içerisinde, edindiğimiz bilgiler doğrultusunda açığa çıkan fikirlerimizi tartışmaya devam etmenin, en azından fikir beyan etmenin bir sakıncası yoktur sanıyorum. Yeter ki, karşı ya da farklı fikirlere tahammüllü ve saygılı olmaya devam edelim. Saygılarımla. RASTGELSİN.
Benim bu konuda merak ettiğim birşey var. Peki bu yasak amatör oltacı için de geçerli mi? Yani ben akarsu ağzında olta ile balık tutamazmıyım?
AMATÖR balıkçı olarak kurallara uymak kaydı ile tutabilirsiniz. :thumb: BKZ: http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=64034
