Bi balıkçı vâmış. Balıkların en iyisini hep u tutâmış. Her gün balık tutâmış. Padişah da bunu sarayın penceresinden seyredêmiş. Bu çok akıllı bi adam galiba deyo padişah. Bi gün çağırın bakem6 u balıkçıyı deyo. Gidiyola, çağırıyola. "Üç soru sorcem7 sana cevap verebilcek misin bakalım." "Verîm padişahım" deyo balıkçı. "Altıyı altıya niye katmadın" deyo padişah "Kattım padişahım otuz ikiden artmadı" deyo. "Niye er davranmadın?" "Er davrandım ama elimden eller aldı." "Peki bir kaz yollasam yolar mısın?" "Erbabıyım efendim." "Peki" deyo padişah. Veziri çağırıyo. "Ben bu adama üç tane soru sordum cevap verdi. Birinci sorunun cevabını ver bakayım" deyo. " 'Altıyı altıya niye katmadın, dedim.' Otuz ikiden artmadı' dedi. Ne demek bu?" Vezir u kadar düşünüyo taşınıyo bi türlü bilemiyo. "Padişahım" deyo "Bu gece müsade et bana, düşüneyim, yarın sabah sölerim sana". "Peki" deyo padişah. Vezir doğru gidiyo balıkçıya. "Amman balıkçı buba birinci sorunun cevabını söle bana". Balıkçı: "Getir iki tane altın söleyim sana" deyo. Vezir gidiyo iki, üç altın getiriyo. Veriyo balıkçıya. "Söle bakalım altıyı altıya niye katmadın?" Balıkçı: "Ben altı ay yaz altı ay kış hepçalıştım ama yedik, otuz iki dişten artmadı." "Hah tamam" deyo vezir. Gidiyo padişahın yanına. "Padişahım buldum" deyo. "Bu vezir altı ay yaz çalışmış altı ay kış çalışmış ama hep yimişler otuz iki dişten artmamış. Yani yimişler senin anlêceğin" deyo. "Pekâlâ" deyo padişah. "'Neden er davranmadın' dedim ben una. Unu da söle bakalım". Hay gene unu da düşünüyo, düşünüyo bulameyo vezir. "Bana gene müsaade et" deyo. "Peki" deyo padişah. Hemen gene balıkçıya gidiyo. "Balıkçı buba ne olursa senden olur. İkinci soruyu da söle bana." "Sölemem" diyo balıkçı. "Ver bi kese altın sölêm" deyo. Bi kese altını da veriyo vezir. Balıkçı "Ben er davrandım erken evlendim ama Allah kız çocuğu verdi erkek evlat vermedi. Unu da evlendirdim elimden eller aldı. Bana faydası olmadı. Oğlan oleydi bana yardım ederdi, faydası olcekti" deyo. Hay bizim vezir hemmen gidiyo padişaha. "Bu adam er davranmış erken evlenmiş ama kız çocuğu olmuş erkek evladı olmamış, onu da evlendirmiş, elinden eller almış" deyo. Padişah: "Ben una bi de 'bir kaz yollasam yolabilir misin' dedim. 'Erbabıyım efendim' dedi. Onun da cevabını ver bakalım" deyo. Ne yapsın vezir. Bi gece müsaade isteyo. Gene gidiyo balıkçıya. Üçüncü sorunun cevabını soruyo. Balıkçı bu sefer "Ver iki kese altın da sölem sana" deyo. Ne yapsın vezir getiriyo iki kese altını veriyo balıkçıya. Balıkçı da una "Senden iyi kaz mı olur? İşte ben seni yoldum, bi sürü altınını aldım. Git bunu da böle söle" deyo. Vezir ne yapsın şimdi? Gidiyo padişaha. "Padişahım ben bu soruların cevabını bilemedim. Kaz benmişim u da beni yolmuş" deyo. Bunun üstüne padişah "Çağırın bakem u balıkçıyı bana" deyo. Gidip balıkçıyı çağırıyola. Padişah balıkçıya "Bundan böle benim vezirim sen olacaksın" deyo. O günden sonra da padişahın veziri u akıllı balıkçı oluyo.
Bu konuyu ve,, http://balikavi.net/forum/showthread.php?t=13684 Bu linkteki konuyu Hikaye köşesinde açsaymışsınız dahada güzel olurmuş şimdi Mod arkadaşlar bu konuları Hikaye konusuna taşımak zorunda kalıcaklar
Güzel paylaşım tam derslik. Fakat Yazım dilbilgisi kurallarına biraz uymamış dostum. msn stilinden vazgeçip öz türkçe kullanabilirsen yazılanda çok daha iyi olur, geçlerede örnek olur kanısındayım.
Sakın beni yanlış anlamayın.. Amacım, sizi eleştirmek, veya rencide etmek değil.. Sadece (Cevapla) butonuna basmadan evvel yazınızı bir kez daha okursanız, ve sonra (Cevapla) butonuna basarsanız, Güzel Türkçemiz daha iyi anlaşılır,,Kanısındayım.. İğneyi kendimize çuvaldızı karşıya..Ata sözü.. Saygılarımı sunarım Allaha emanet olun.. Sevgiyle kalın..
Bunu ben yazmadım kopyaladım vede burda ifade edilen yazım bozukluğu şiveli yazımından alakalı dikkat ederseniz, yazıya renk katmak için şivelendirilmiş. Ama zaman zaman bende msn stili ile yazmıyor değilim dikkat etmek lazım tabi.