Alaçatı Belediyesi'nin katkılarıyla, Port Alaçatı Marina'nın ev sahipliğinde ve Vodafone'un anasponsorluğunda gerçekleştirilen turnuvada dört tekne Yunanistan'dan, bir tekne İtalya'dan olmak üzere toplam 65 tekne yarıştı. Yarışçılar, Accurate Yılın Balıkçısı, Jüri Özel Ödülü, Lowrance Yakala Bırak, Bayanlar Kategorisi, Çocuk Kategorisi, En Büyük Balık ve En Fazla Balık kategorisi olmak üzere toplam yedi dalda verilecek ödüller için kıyasıya mücadele etti. İlk gün Cem Boyner'in kaptanlığını yaptığı, Mustafa Taviloğlu'nun da bulunduğu “Uhuru" teknesi ekibinin yakaladığı 22 kilo 600 gram gelen orkinos balığından, daha büyük balık yakalayan olmadığı için “Uhuruö, en büyük balık kategorisinde birinciliğini ilan etti. Bugün yapılan yarışlarda ise en büyük balık Prina teknesi ekibinin yakaladığı 16 kilo 160 gram gelen orkinos oldu. Yarışmaya her yıl geleneksel olarak katılan Futbol Federasyonu Eski Başkanı Mahmut Özgener'in kaptanlığını yaptığı Can Cem teknesi, klasik ekibi Can Özgener, Doğan Gazetecilik Ege Bölge Temsilcisi Bülent Zarif ve Gazeteci Erol Yaraş ile bu yıl yarışı 2 orkinosla tamamladı. Bu yıl yarışmacılar arasında, iş dünyasının önemli isimlerinden Mahmut Özgener, Mustafa Taviloğlu, Cem Boyner, İskender Atakan, Gökhan Çarmıklı, Berent Akdemir ve Can Ekşioğlu yeraldı. 3 BİN DOLARLIK ÖDÜLÜN YARISINI BAĞIŞLADILAR 5 bin dolar değerindeki Bavaria Yacht ödülünün sahibi olan ve en çok balığı tutarak 3 bin dolar daha kazanan, liderliğini Umut Kızıltan'ın yaptığı Prana teknesi ekibi, ikinci ödül olan 3 bin doların yarısını, açlıkla mücadele eden Afrika ülkelerine verilmek üzere, UNICEF'e bağışladı. Yarış esnasında arızalanan başka bir tekneyi çekmek için yarışı terk eden Osman Öz kaptanlığındaki SeaSide teknesi, 500 dolarlık Jüri Özel Ödülünü almaya hak kazandı. Lowrance Yakala Bırak ödülünü, Cengiz Yüksek kaptanlığındaki Deep Blue teknesi ekibi alırken, En Büyük Balık ödülü'nü Cem Boyner'in kaptanlığını yaptığı ekibin içinde Mustafa Taviloğlu'nun da bulunduğu Uhuru teknesi ekibi kazandı. Ömer Atay'ın liderliğindeki El Quizo teknesi ekibi yarışı ikinci sırada tamamlarken, Gürol Gerzile'nin kaptanlığını yaptığı Tuna Vortex ekibi ise üçüncü olarak yer aldı. Çocuk Kategorisi'nde Ömer Üçer, Can Özgener, Batu Budin ve Taha Taşkent'e teşvik ödülü verildi. Yarışma, görkemli bir ödül töreni ve Ayhan Sicimoğlu konseriyle sona erdi. Kaynak : http://www.dha.com.tr/alacatida-ulu...vasi-duzenlendi-son-dakika-haberi_218490.html
Artık gelenekselleşen güzel bir organizasyon. Uluslararası olması daha da güzel. Yalnız yadırgadığım, verilen para ödülleri.. O adamların haftasonu yemek parası gibi bişey 500 dolar, 3000 dolar.. Bir de 3000 doların yarısını bağılşamış, ya git tamamını bağışla, ya da al hepsini git şampanyanı iç. 1500 doları ne için saklamış anlamadım.
Onların ustalığını görmediğimiz için yorum yapmak bana pek doğru gelmiyor . Haberin başlığı o şekilde olduğu içinde değiştirmeden paylaştım yanlış anlaşılmasın bu benin şahsi fikrim değildir . Ayrıca Balık avi ile alakalı organizasyonlar hepimiz için yararlı olacağını düşünüyorum hiç olmazsa böyle bir sportif avcılık şeklinin var olduğunu bazı kamu kurumları görüp ona göre davranabilirler .
Kesinlikle katılıyorum.. Elleri yem kokmasın diye yemleri yanlarındaki adamlara takdırdıklanıda yazmamışlar nedense...
Şimdi nerden başlasam. Şimdi 60 ya yakın tekneye doluşmuşlar,ellerinin altında bizim almayı bile düşünemeyeceğimiz aletlerle sportif balıkçılık yapmışlar, en büyük balığı tutan kazanmış bilmem kaç bin dolar felan filan. Ne yalan söyleyim sebebini bilmiyorum ama içgüdüsel olarak bunların ellerini attıkları hiç bir şey bana ne vatana nede millete pek faydalıymış gibi görünmüyor. Bu ülkenin egemen güçleri değilmi yıllarca denizlere zehirli atıklar atıp denizlerimizi kirleten. İnanın bunlar ellerinden gelse ne kıyıya ne denize sokmazlar bizi. Nerden biliyorum? Antalyanın her yanı otellerle çevrili denize adım atacak balık tutacak yerler parmakla sayılacak kadar az. Zaten oralarda upuzun sahillerde denize giremeyen alt ve orta sınıf mensubu halkım tarafından doldurulmuş. Sahiller zenginlerin para hırsı yüzünden işgal altında. Es kaza bir otelin önündeki plaja yanaştığınızda hemen uyarırlar yassah gardaşım diye. Oysa ki hiç hakları yoktur. Elbetteki denizler ve sahiller herkesindir. Ama yarışmaları ve tuttukları balıklar benden uzak olsun. Vedat,orhan,recep ve tevfik abi gibi ustalarla tanışsam muhabbetlerine nail olsam,o deniz kokusundan damıttıkları dostluğu,yaşam ve doğa sevgisini tanık olsam,olurda birde içmeyenleride var ama bir iki tek atsam dizlerinin diblerinde başka bi şey istemem...
kanca baglayabiliyormu acaba bunlar. usta balıkcı balıgı tutan degildir balıgı tutacak ekipmanı kendisi hazırlayandır hazır baglanmış düzenegi ekipmanı 3 yasındaki cocuga versen o da tutar balıgı.
Şu dolarları Türk Lirası'na çevirmekten üşeniyorlar mı anlamıyorum!! Yok bilmem kaç dolar, bilmem kaç euro... Ne özenti milletiz arkadaş, sinirim bozluyor..
vedat abinin yayın balıgı raporunu okumuşsanız usta balıkcı kime denir anlarsınız camurun icinde o rezillikleri cekerek o balıkları tutana ben ustabalıcı derim. bunlar teferruat
Bende bir kaç laf edeyim. Şimdi tüm yorumları okudum, ben iki taraftanda bakmaya çalıştım. Bu tarz organizasyonları bir renk olarak kabul etmek lazım diye düşünüyorum. Bu zengin, beyaz Türk olarak değerlendirebileceğimiz kitlenin başka bir şekilde organizasyon yapmasıda beklenemez. Ancak hep birlikte yaşamak zorunda olduğumuzu, fabrikası olanlardan zaman geldiğinde balıkçı olalım yada olmayalım iş istediğimizi de hatırlayalım. Bence bırakalım nasıl isterlerse o şekilde organizasyonlarını yapsınlar. Zaten de yapıyorlar. Zenginin malı fakirin çenesini yorarmış. Biz gereksiz yere neden çenelerimizi yoruyoruzki. Bizde bir organizasyon yaptığımızda ya bu adamlar acaba bizim hakkımızda neler düşünürler ve söylerler diyemi kafamızı yoruyoruz. bu tarz kalbur üstü yarışmalar dünyanın her yerinde yapılıyor. Önemli olan bizim gibi gelir düzeyi orta ve alt sınıflar olarak elimizdeki imkanlarla nasıl işler çıkarıyoruz. fakir olmak bir kusur, ayıp değil. Lambur lumbur adam olmak, kültürsüz olmak, karşısındakini rahatsız etmek, başkalarına saygısızca davranmak, kurallara ve yasalara uymamak ( limitlere dikkat etmemek ) doğayı korumamak, her yeri umumi hela olarak görmek ( galata köprüsüne dahi hacet etmek ) işte esas kusur ve arıza bunlar. Böyle kötü davranışlarda bulunmanın zaten paraylada bir ilgisi yok. Bazılarımızın kamış ve makinesi 1000 TL iken bazılarımızınki 60 TL. Bu adamlarınkininde 5000 TL olması gayet normal. Kim kime göre hangi sınıfta bunu bulabilmek imkansız. Kimi kimle değerlendireceğiz boşverin gitsin bu böyle uzar gider. Ha birde o iğne bağlayamaz dediğimiz kişileri canlı olarak izlemeyide çok isterdim, Belkide bildiklerimin çoğunun yanlış olduğunu görebilir bazı faydalı bilgileri alabilrdim. Kim bilir.
Millet fena dolmuş.. Beyler bu işin azı - çoğu -ortası nedir bilen varmı ??? Yada bir yerlerde yazıyormu ,, azı karar çoğu zarar ın miktarı nedir? - Benim son 5 yıldır içinde bulundugum özel şartlar dan dolayı doğru dürüst kayda değer bir avcılık yapamıyorum. teknemde yok. -sen ,haftada bir gün balıga gidiyorsun ama teknen yok . kısmet neyse alıyorsun -o, teknesi var denize yakın da oturuyor he pazar çıkıp en azından istavritini alıyor -öbürü , maddi durumu iyi kamaralı wc li teknesi var cumartesi den pazar akşamına denizde kalıyor sinarit dahil birden fazla tür balıgı alıyor. - daha öbürü , motor yatı var tayfası kaptanı var ailecek bir hafta offshore yapıp kılıç orkios vs avlayıp dönüyor - Dahada öbürü her ay yurt dışı bir ülkeye gidip ordaki balıkları avlıyor... Seçin bakalım en normali hangisi... (Bazılarınızdan züğürt tesellisi gibi sesler aldım ama gerçek bu )
Ben sizlerin içinizden biriyim, Sevgili Kenan kardeşim bu güzel övgülerin için çok teşekkürler, sevgili kardeşimiz Bülent Tok'un dediği gibi bu avlara sportif balıkçılık deniyor yani golf onamak veya tenis oynamak gibi, bir golf kulübüne veya tenis kulübüne üye olmak gibi bir şey, bize bakma bizlerin elinde kamış bile yok, sadece misina ve iğneya para harcıyoruz. sizlerle baraber olmak ve yaşamın hangi katında bulunmayı bilmek gerçekten çok güzel, Zaten oralara bizleri almazlar, orada olmak bizlerin kulaklarını kıp kırmızı yapar, oralarda olamayız sevgiler hoşçakalın.
Ne işin var abi onların yanında zaten. Sen gel benim yanıma antalya ya balkonda tuttuğumuz balıklarla 2 tek atalım.
