evet, yok ama çok daha etkili ders verici hikmetleri var. hemen birisini anlatalım. sene sanırım 2003-2004, ağustos ortası. silivri/selimpaşa'da koray isimli çok sevdiğim bir arkadaşımla balıktayız. senede 2-3 kez birlikte tekneyle balığa çıkarız fırsat oldukça. o gün de bu günlerden birisi, öğlen biraları, köfte ekmekleri aldık, önce ipek ile zarganaya bakacağız, ardından lüfere biraz uzun olta, sonra da açılıp izmarit-istavrit-mezgit yakalayıp akşam rakıya arkadaş bulma çabaları... saatlerce dolaştık zargana falan yok, o gün bize küsmüş, 2,5-3 saatin sonunda tam bırakacakken bir tane yapıştı nihayet, aldık onu hemen uzun oltaya bağlayıp saldık, sular güzel, muhabbet güzel, her şey güzel ama ne lüfer ne sarıkanat yok. saatlerce balıksız geçen denemelerden sonra ben dedim hadi artık çapariye açılalım. koray tutturmaz mı, yemliye bakalım diye! iyi de yemli balık mı kaldı bizim buralarda izmaritten başka, e onu da çapariyle alıyoruz zaten, ilk tuttuğumuz istavritin yanlarından çıkardığımız tırfıl akyemleri çaparinin son iki iğnesine takıp öyle çapari çekiyoruz, dipte ne varsa alıyoruz. bunları anlatmama rağmen ikna olmadı, ille de yemliye bakalım dedi. işin kötüsü, yemli yapmayız diye yanımızda ne karides var ne midye. uzun oltadan geri aldığım mefta zargana var, dedim onu keseriz bari. amacım koray'ı hiç balık yapmayan, dibi çamurluk ve sığlık bir yere götürüp hemen sıkılmasını sağlamak. sıkılsın ki çapariye çıkabilelim. bendeki hesaplara bakar mısınız?! koray civardaki taşları teknesi olmadığı için benim kadar bilmez, bu sebepten dolayı dediklerime itimat eder. ben de bunu kötüye kullanma amacındayım. götürdüm 2 metre derinliği olan ve dibi çamurlu boş bir yere, "ulan buradan ne çıkar niye geldik buraya?" diye önce biraz şüpheye düştü. ben "burası bazen şahane mırmır yapar, çamurdaki kurtları yemeye gelirler burada, 1-2 yıldır denememiştim bir bakalım" deyince zargananın yanlarından 1-2 parça ince et kesip oltaya takıp indirdi aşağı, ben tabi 1 sigara yaktım, "sigara sönmeden döneriz açığa" diye düşünüyorum, salakça hesaplar peşinde arkadaşımı kandırmaya çalışıyorum, "sonra söylerim eşek şakası yaptığımı, kızarsa da makaraya alırım, gülüşür geçeriz" diye düşünüyorum. ben bunları düşünürken, koray oltasını dibe indirir indirmez elinde oltanın kasıldığını gördüm, tasmayı atıp "ulan ulan ne geliyoo" diye bağırarak çekmeye başladı, hemen eğildim bir baktım ki aşağıdan bir şey geliyor! parlak bir balık fişekleyip duruyor teknenin altına doğru, ben de gaza geldim bağırıyorum "kalama verme, kalama verme" diye, güç bela hoplatıp alıyor balığı tekneye, hayatımda gördüğüm en büyük mırmır teknenin zemininde debeleniyor. hemen karışlıyorum balığı iki buçuk karış civarı benim karışla (1 karışım 21 cm)!!! koray gülüyor "büyük adamsın lan kaan" diye. aptallaşıyorum, hemen zarganadan bir parça da kendi oltama takıp salıyorum, o gün gece olana kadar orada cebelleşiyoruz zargana parçaları eriyip oltadan kendini salana kadar, 2 metre sağa 5 metre sola tekne çapasıyla gezdiriyorum tekneyi ama "tık" yok. ben kös kös, koray şen şakrak eve dönüyoruz. koray' a durumu böyle böyle anlatınca basıyor kahkahayı o günden sonra en az 10 kez aynı yere gidip belki toplam 30-40 saat gezindim her türlü yemle ama hiç balık alamadım, o koca mırmır allah'ın sopası olarak oralarda geziniyormuş. özetle; 1 saat kazanmak için atmaya çalıştığım kazığı 30-40 saat kaybederek ödedim, bunun yanında da arkadaşıma alay konusu oldum, yıllar sonra bile mırmır muhabbeti açılınca "mırmır demeyin kaan'a" diye şaka yollu takılır. siz siz olun allah'ın sopasından kaçının, arkadaşlarınıza böyle hareketler yapmayın
eeee parayla imanın kimde olacağı belli olmadığı gibi balığında nerede olacağı hiç belli olmuyor buna benzer olaylar bende de oldu o yüzden mecburen dürüst davranmak gerekiyor
Güzel hikaye, ders almışsındır umarım... Buna benzer bir hikaye de bende var ama mağdur olan ben değilim. Bu yazdığımı okuyunca eminim bazı arkadaşların da aklına gelecektir o anımız.
Gülerek okuduğum harika bir anınız olmuş. Bir sigara bitene kadar kalmayı düşündüğünüz yerde günlerce aynı balığı aramak Allah ın tokadı gerçekten bu olsa gerek
hala ara sıra civarından geçerken "acaba?" derim ama yok, zıpkınla da daldım oraya, agaşon yaptım, tirbüşon yaptım hiç birşey yok sadece kaya balığı var
Yani hala o bir saat karşılığında orada vakit harcıyorsun. Vazgeç artık bence, o sadece bir sopalık balıktı...
yaaa işte böyle üstad...bu hikayeden bizlerinde çıkartması gerekenler kıssadan hisseler de mevcut.Emeğine sağlık,sen o yeri boşlama arada uğra hal hatır sormaya