Acemi bir balıkçı olan dayım,dayımın oğlu ve teyzemin oğlu ile bir gün kalmalı balığa gidiyoruz,Avlağa vardık oltaları suyla buluşturduk zaman ilerledikçe balık yakalama ,yemek , çay derken geceyi yaptık,İlerleyen saatlerde kıyıya yakın bir yerde su içerisinde nokta şeklinde kırmızı bir ışık gördüm ben gayri ihtiyari suya yaklaşıp ne olduğuna bakıcamki birden benim dayıoğlu besmele çekmeye başladı ben tabi biraz geri çekildim dayı der yaklaşmayın dayımın oğlu tir tir titrer ben korkak hareketlerle suya yaklaşıyorum,bir korkudur gidiyor, kamış ile bu ışığın ne olduğunu anlamaya çalışıyorum ,Kamışı bu nesneye doğru uzattım ve kıyıya doğru çekmek için bir hamle yaptımki bu nesnenin zıplayıp suya düşmesi bir oldu tabii kıyıda durabilene aşk olsun pırr... sonra fenerlerle bakıyoruz ama birşey anlayamıyoruz arabayı getirin far yardımı ile görebilirmiyiz dedik bu uğraşıda sonuç vermedi.Ben bir gazla sudan bu cismi çıkarttım bu ışıklı bir şamandıra ve misinası çıktı bu korkuyu unutamam.
5-6 yıl kadar önce 2 arkadaşımı Sudak avına götürmüştüm. Gittiğimiz avlak Konya'ya 50-60 km. uzaklıkta olan koca kayalıklarla dolu devasa bir obruk. Biz arkadaşlarla uygun alanlara yerleşerek at-çek yapmaya başladığımızda avlakta bizden başka kimse görünmüyordu. Arkadaşlar bölgeye ilk defa gelmesinden dolayı ben av konusunda bilgilendirmeler yapıyorum. "Şu bölgeden atın, 5-10 dakika denemeden sonra vuruş alamazsanız alan değiştirin, bastığınız yerlere dikkat edin..." gibi. Bu şekilde at-çek yaparken karşı alanda bir avcı dikkatimi çekti. Muhtemelen sazan için dip oltası atmış, kocaman bir kayanın kuytusunda oturuyordu. Bu esnada 5-6 yaşlarında olan bir oğlan çocuğu ise kendi kendine kayalıkların arasında oynuyor. Biz at-çek yaparak bölgeyi tararken güneş batmış, bulunduğumuz mekan yüzeyin 20-30 metre kadar altında olduğu için loş bir görünüme bürünmüştü. Ben bir kaç adet sudak almama rağmen diğer arkadaşlarda henüz bir şey yoktu. Bunun üzerine hırs yapan arkadaştan birisi durmadan bölgeyi tarıyor, bir kaç atıştan sonra hemen yer değiştiriyordu. Aradan 10-15 dakika geçmişti ki arkadaş gözleri faltaşı gibi açılmış, sesi titrer bir vaziyette adeta birisinden kaçar gibi geldi. -Hayırdır! N'oldu? Dediğimde -Abi 3 harfli gördüm dedi. Şaşırmıştım. -Nerde gördün? nasıl gördün?? gibi şaşkın ifadelerle sordum. Çünkü, görüntüsü öyle panik ve korkmuş haldeydi ki etkilenmemek mümkün değil. "Karşı tarafta abi" Dedi. "At-çek yaparak gidiyordum, birden kayalıkların arasından çıktı. Hareketsizce öylece bana bakıyordu. Bir müddet öylece birbirimizi seyrettik, sonra aniden ortadan kayboldu..." -Peki görüntüsü neye benziyordu? Diye sordum. -Boyu küçüktü. Tıpkı cüce veya 5 yaşındaki çocuk kadar. Ama bakışları ve yüz şekli kocaman adam şeklindeydi. Ben kahkayı koymuştum -O gördüğün gerçekten çocuk. Karşı kıyıda bir adam ve çocuk vardı, siz onları görmediniz ve senin gördüğün oradaki çocuk Fakat arkadaş kesinlikle inanmıyor ve gördüğünün 3 harfli olduğunu iddia ederek bir an önce oradan gitmemiz gerektiğini söylüyor. Dedim ki "Gel beraber gidelim. En azından o çocuğu gör ki, hem korkun geçsin hem de bölge yeni bir efsane ile anılmasın... Fakat mümkün değil gitmek istemiyor. O kadar korkmuş ki tek isteği oradan bir an önce ayrılmak. Baktık hava zaten kararmış, ortamda gece yürüyüşleri için tehlikeli, vakit kaybetmeden toparlanıp bölgeden ayrıldık. Fakat arkadaşı gördüğünün küçük çocuk olduğuna hâlâ inandırabilmiş değilim