haftalardır birçok forumu geziyorum.kafama takılan birşey oldu.amatör balıkçılar büyük usta veya üstad diye nitelendirdikleri kişileri hangi kısaslara ve değerlendirmelere göre yapıyorlar.bu konudaki fikirlerinizi yazarsanız memnun olurum. 1-yaptıkların avların çokluğuna göremi 2-yaptıkları avların büyüklüğüne göremi 3-yaptıkları avları anlatış tarzı ve sunumlarına göremi 4-yasal ve etik kurallar çerçevesinde av yapmalarına göremi 5-avcılık bilgilerini,kullandıkları olta takımı,yem vb.şeyleri saklamadan sonraki nesillere aktarmak için yaptıkları bilgilendirmelere göremi 6-sadece avcılık değil aynı zamanda balık türlerini korumaya ve çoğalmalarına yardımcı olacak bilgiler vermelerine göremi. 7-aklıma gelmeyenleri ekleyebilirsiniz. bu konuyu aynı anda diğer forumlarda da açtım.açıkçası amatör avcılık yapan kişilerin fikirlerini çok merak ediyorum. büyük usta ve üstad olarak nitelendirilen kişilerin kendilerini neye göre değerlendirildiklerini okumalarını dilerim.mrsparkle forumun birinden üstadlar gerekçesiyle banlanmıştım. bakalım kaç forum beni banlayacak.onuda çok merak ediyorum. fikrini yazacak olan herkeze şimdiden çok teşekkür ederim. not:yürü git işine kardeşim canın mı sıkılıyor diyenlerinde açıkça fikirlerine açığım.ağır hakaret etmeden istediğinizi yazabilirsiniz.kızmak yok.
abi o saydıklarının hepsi bi kişide varsa işte ona biz üstad diyoruz şaka bi yanada orhan abimizin konularını vedat abimizin konularını okursan zaten anlarsın sorunun cevabını
bu meziyetlerin hepsi bende var aman allahim yoksa ben ...... mrsparkle simdi de kendi fikrimi yaziyorum.. baliktayken baskasinin hakkina goz uzatmayan herkez ustad dir. bu baskasinin hakkina goz uzatmamak, tebliglere uymak, etrafini rahatsiz etmemek, bilinçli avlanmak, dogaya denize saygi duymak vs .. diye gider balik tutmus tutmamis en buyugunu tutmus çok da onemli degil.
Berberin bir ustası vardır birde çırağı... Çırağın yaşı olgunlaşınca usta olur.Ama zaten bu ülkedeki en büyük yanlış insanlara şarap muamelesi yapılıyor olması zamanla birlikte olgunlaşma düşüncesi.Ama insan armut yada üzüm değil ki!!! Peki 60 yaşındaki 50 senelik bir berber 25 yaşındaki profosyonel bir erkek kuaforü kadar iyi kesim yapabilir mi? Burada şu soruyu sormak lazım 25 yaşındaki berberi bu kadar iyi kılan sey nedir? Cevap basit işine olan ilgisi-bakış açısı- yenilikleri takipçiliği-arastırma ve geliştirme ruhudur yani kısacası işin felsefesini kavramış ve anlamış olmasıdır. Bunları söyledikten sonra benim üstad diye isimlendireceğim şahısta aradıgım özellikler sunlardır: 1)Çoğu kişiden fazla trofe balık yakalayabiliyor olması(amac balık tutmak zaten amacını gercekleştirebiliyor olmalı) 2)Doğaya saygılı kurallara uyan(genclere cevreye ve topluma örnek olmalı) 3)Malzeme bilgisi ve yeni modern taktikleri uygulayabiliyor olması(gelişime açık kendini sürekli yenileyen olmalı) 4)Yakaladığı trofe balığı günü ve zamanı geldiğinde sadece canı istediği için suya geri iade edebiliyor olmalı(Vicdan duygusunun öldürme duygusundan baskın cıkabiliyor olmalı) Biraz uzun ve devlet dairesin personel alımı gibi oldu ama Saydıgım bu özellikler 22 yaşında birisinde de olsa o benim üstadımdır saygı duyurarım hayranlığımı cekinmeden belirtirim. Saygılar...
Bu kadar insan eğer birilerine üstad veya büyük usta diye hitap ediyorsa vardır elbet bir bilinen. Kaldı ki balıkçı forumlarında da bu isimler,tecrübeleri ve yaptıkları icraattlar bellidir. Çokda fazla düşünmeye gerek yok.
Saydiginiz meziyetlerden 4, 5 ve 6. maddelere ilaveten, baligi karin doyurmak icin degil de doga ile butunlesmek icin yapan, dolayisiyla yakaladigi baligi ne kadar buyuk olursa olsun suya iade edebilen ve bunu yaparken keyif alan, diger avcilarin hakli elestirilerinden ders cikartmaya calisan, ogrenmenin yasi yoktur diyen avcilara ustad diyoruz. Yani cogumuz ustad filan degiliz (Roy haric )
Bence olabildiğince acayip yorumlar olmuş. Önce şöyle bakalım. 1-yaptıkların avların çokluğuna göremi Bunun usta veya üstatla bir alakası olacağını pek sanmıyorum. Zira, herşeyden önce balıkçılık bir imkan, maliyet meselesidir. En kolay anlaşılacak şekilde, emekli, geliri iyi, günlük ava gidebilen biriyle, 15 günde bir izin günü kendini kıyıya zor atabilen aynı sayıyı elbette tutturamayacaktır. 2-yaptıkları avların büyüklüğüne göremi Bu belki, ama o kadar basit değil. Şöyle bir örnek verelim. Eskihisar'da 25 cm bir sarıkanatı tutmakla, boğazda tutmak aynı şey değildir. Boğazda o balık ne atsanız yer ama, Eskihisar'da işin rengi değişir. Velakin birde tersi vardır. Levrek burada ne görse atlar, ama boğazda levreğin yüzünü gören cennetlik olur nerdeyse, yem seçer, yer seçer vs. Kısaca, bu bariz şekilde, gidilebilen avlakların niteliğine alakalı bir konu. Bence bu ustalığı filan göstermez. Elbette şuda var. Dikilecek yer bulamıyorsun kıyı boyu, en kenara gelip atıp çekeyim diyorsun, çaparin yok, sahte takıyorsun.. Haydaa, nerden çıktıysa koca bir orkinosa denk geliyorsun. Şimdi bunun usta veya üstat olmakla ne alakası olabilir ki? Bu hasbel kader, şans, kısmet olayıdır sadece. 3-yaptıkları avları anlatış tarzı ve sunumlarına göremi Bu şovmenlik olabilir, usta veya üstad bir şovmenlikte olabilir, ama balıkçılık olmaz elbette. 4-yasal ve etik kurallar çerçevesinde av yapmalarına göremi Bu da kişiyi usta veya üstad diye nitelendiremez. 3 yaşındaki bir velette öyle yada böyle bu kurallara göre balıkçılık yapabiliyor olabilir. Konunun, usta ve üstadın anlamına uygun, bilgi ve birikime dair bir yönü yok. 5-avcılık bilgilerini,kullandıkları olta takımı,yem vb.şeyleri saklamadan sonraki nesillere aktarmak için yaptıkları bilgilendirmelere göremi Bu da olsa olsa paylaşımcılık olur, gene bir ölçüt olamaz. Ki, beş para etmeyecek, berbat bir olta takımını alıp herkese yayınca mı usta olunacaktır? 6-sadece avcılık değil aynı zamanda balık türlerini korumaya ve çoğalmalarına yardımcı olacak bilgiler vermelerine göremi. Gene alakası yok. hiç eline olta yapmayan biride bunu gayet güzelce yapabilir. Görülen şu, usta ve üstad ne demek anlaşılmış değil. Ben lüfer tutmanın ustası olabilirim, ama istavrit tutmanın acemisi de olabilirim. Körfezin ustası olabilir, boğazda sudan çıkmış balık olabilirim. Takım yapmada acemi ama uzak atmakta usta olabilirim. Herşeyden önce, bu tanımların öyle herşeyi kapsayamayacağını görmek gerekiyor. Daha önemlisi, bunların bir yücelik ünvanı olduğu saplantısını aşmamız gerekiyor.
Aklıma güzel bir söz geldi , - Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız Bahsettiğin kavramda buna benzer birşey.. karşı tarafın kişiyi nasıl gördüğüne bağlı..
furkanım genç avcı arkadaşım. ben başkalarının sana,bana neyi gösterdiğine göre değil.ben,sen ve benim gibilerin gözünde usta ve üstadlar nasıl olmalıdır onu merak ediyorum.?
musa bey işte benim merak ettiğim tam olarak bu.çok çeşitli forumlarda,bolca çok çeşitli usta ve üstad mevcut. bu kadar insan neden o birilerine büyük usta ve üstad diyor.acaba diyenler nedeni ni biliyormu ? veya demiyenler neden demiyor.?
Abicim her avlağın bir ustası var. örnek istanbulda yıllarca avlanan herkesin saygı duydugu bi kişi antalyaya gittinde sudan çıkmış balık gibi kalıyor. adam erzurumda harika ala tutuyo ama denize gelince sanki hayatından balık tutmamış gibi oluyo. hatta sürekli sarayburnunda üsküdarda avlanan biri oranın iyi balıkçısı istinyeye gidince komik duruma düşebiliyo. çok gördükde ondan biliyorum. yani bu işte ustalık falan yokki tecrübe var. bil gaytse sormuşlar nasıl bu kadar başarılısınız diye. adamda demişki tecrübe. gazeteci demiş tecrübeyi nasıl elde ettiniz . ahhhhhh ah demiş daha dün 420lik kamışları kıranlar hatta denize kaptıranlar tesadüfü bir iki balık yakalıyınca şimdi ustayım diye geziyo ya yanarım annem ona yanarım
Kamil bey kimse kusura bakmasın ama, benim için usta olmuş,üstad olmuş profesör olmuş bir önemi yok. Ünvan çokda fazla önemli değil,önemli olan insanlıktır diye düşünmekteyim. Önce insan olacak gerisi boş, Yok çok tuttunuz,büyük yakaladınız,siz tuttuklarınızı saldınız, benim için çokda bir anlam ifade etmiyor,sirküleri çantada değil vicdanında taşımak önemlidir.. Mesela balığı yakalayıp yarım saat dışarda tuttuktan sonra geri salıp aha saldım deyip balık daha gidemeden videoyu kapattıktan sonra kepçeyle geri alınmadığını nereden bilelim. Sazana gidip tutamayınca etraftaki başkasından emanet alıp fotoğraf çektirip ben yakaladım diyenleride tanırım. Daha 4 sene evvel balıkçılığı bilmeyip 4 takıma 20 tl veren ve iğne bağlayıp takım yapmayı öğrettiğim vatandaşın şimdi forumlarda millete akıl verdiğini ve bilmeyeninde onu usta zannettiğinide görüyorum. Yakaladığı 2 kg luk balığı foruma koyarken,üzerine 1,5 kg ilave yazanları da görüyorum. Ustalıktan daha önemlisi sizin aynı havayı teneffüs ettiğiniz kişilerin size bakış açısı onlarla olan diyalogdur,eğer onların gözünde üstad olmuşsanız yeterlidir.. Zaten forumlarda üstad ilan edilenleride kendilerinin değil çevrelerindeki ve birlikte avlandıkları kişilerin öyle görüp ilan ettiklerini görüyorum,yani haklı bir ünvana sahipler.
musa attığın taş kafama değidi len:laughing: kiloluğu tutunca diğer tutduğumun yanına gittim koydum yanına,baktım helen ağzını oynatıyor,tutduğumda bana yeter..dedim canlanırsa salayım pek umutlu deyildim, suya sokunca balık hareketlendi birden.. 10dk rahat suyun içinde yatırdım,sudan çıkarınca kuyruk sallaması arttı, ağzına baş parmağımı soktum,o şekil tutdum,yavaş yavaş parmağımı çektim ağzından, 2 3 saniye durdu,taşın üstüne yattı,(yan yatmadı ) sonra hareketlendi gitti bu videodakinden az birşey büyükdü:son saldığım bu günkü deyil ondan bir önceki,400gram rahat vardı:thumb: http://www.youtube.com/watch?v=Yq71p7B2Vq0
Böyle bir durumda, balığı ileriye doğru yavaşça hareket ettirip, süzgeçlerinden su akmasını sağlayın. Yani su ağzından girsin, yüzgeçlerinden çıksın. Ama sakın ola ki hızlı yapmayın, yoksa balığı boğarsınız. Birde balığı doğal yüzme pozisyonunda tutmaya çalışın. Bu suni solunum, büyük ihtimalle bir süre sonra onu canlandıracaktır.
Bunun da ustalıkla filan alakası yok. Bu daha başka bir şey. Bu daha üst bir kimliğe, insan olmak, adam olmak gibi bir meseleye dair. Adam cidden ustadır, usta bir balıkçıdır. Ama insan olarak derisi beş para etmezin tekidir. Bu onun ustalığına engel değildir. Siz bir insana çeşitli yönlerden bir değer verebilirsiniz. Ama işin aslı şu ki, usta olduğu için kimseye bir saygı, bir yücelik, bir makam vs. öngörülemez, görülmemelidir. Saygıyı vs. haketmek çok daha başka bir şeydir. Eğer iki iğneyi bağlamayı becerip, kibrit çöpünün başı kadar beyni olan bir balığı yakalamakla büyük olmak, saygın olmak gibi bir durum söz konusu oluyorsa, işte o zaman bu kolayca istismar edilebilir. Bundan kaçınmak gerekir. Buradan şu sonuç çıkar.. Abovvv, ne çok balık tutmuşsunuz, nasıl da becermişsiniz, ne kocaman balık tutmuşsunuz vs. diyerek insanları poh pohlamak maalesef öyle yanlışlara kişileri sevkeder. Kaldı ki, bu sadece hava civadır, balık tutmakla ne usta olunmuş olur, nede bir övünç ve gurur edinilmiş olur. Bu ancak bir sevinç olabilir. Ve bu sevinç, mutluluk olması gereken şeyi, bir alkış bir poh poh kaynağı yapmamak gerekir.
serdar bey anlatmaktan hiç vazgeçmiyorsunuz.bu mücadeleci ruhunuza hem şaşırdığımı,hemde hayran olduğumu belirtmek isterim.
Kadir senin ne derece dürüst olduğunu çok iyi bilirim,biz burada tanışmadık biliyorsun. Sen saldım dediysen doğrudur ve inanırım,aklımda da hiç soru işareti kalmaz.