selam arkadaşlar; son zamanlarda duymaya başladığım yakala bırak mantığını pek anlayabilmiş değilim. hani yavru balıkları geri salıyoruz ama diğer balıkları niye salıyoruz madem balık yenmeyecekse niçin yakalayıp hayvana acı çektiriyoruz bunu spor olsun diye, aaa ne kadar büyük balık tuttum demek için yapmak pek mantıklı gelmiyor bana ... bu konuda düşüncesini paylaşmak isteyen varsa şimdiden tşk.
Görüşüm isteyen salar istemeyen yer yada yiyecek birine verir vermelidir. Konuda içimi en acıtan şey yakalanan balığın çöpe atılmasıdır. Ancak istisnai olarak nesli ciddi olarak risk altında olan balıkların salınması taraftarıyım. Örnek; laos ve orfoz balıkları...
öncelikle böyle bir konunun açılması gerçekten güzel olmuş osman beye teşekürler ama fikirlerinize kişisel olarak katılmıyorum nedenine gelirsek bir levrek neslini ilerletmesi için 5 yaşına gelmesi gerekiyor bu bir örnek sadece levrek için konuşmamak gerekiyor benim hastalığım sazan ben sürekli sazan avına giderim ve 20 balık yakaladıysam bilin ki 18 19 u geri suya iade edilir iade etmediğim balığında kilosu 4 5 kilodur 4 5 kilo altı ve üstü olan bütün balıkları tekrar geri suya iade ederim benim av partnerleriminde mantığı budur bizde balık tamamiyle bir hobi den öte geçmemektedir yiyeceğim yemeği avlamak deil bu hastalığı ben babamdan aldım ve oğlumada aktarmak istiyorum bunun içinde kişisel olarak kendime düşen bütün herşeyi yapmaktayım bugün 10 kg lık bir sazanı yakaladın sorarım size hangi bir aile bir sefer de 10 kg sazanı yiye bilir ? peki bir sazanın 10 kg büyüklüğe gelebilmeside gerçekten 8 ila 10 sene istiyor beslenmesi ve toprak yapısına göre bü süre değişmektedir zaten ülkemizde de 20 30 kg agırlığın pek bi sazan avlanılacak avlak kalmadı benim bildiğim bir elin 5 parmağını geçmemekte bu yüzden dolayıda bütün herkezin bu konuda duyarlı olması gerekmektedir die düşünmekteyim. ben ıspartada yaşıyorum göller bölgesinde bir çok gölede o yada bu av olarak gitmişliğim mevcuttur ben babamla küçükken avladığım balıklara bakıyorum birde şimdi avladığım balıklara peki bizden sonraki nesiller ne avlayacak lütfen arkadaşlar abiler kardeşler biraz daha duyarlı olmaya çalışalım...
tekrar selamlar...küçük balıkların tabiki geri salınması gerekiyor ama tabi istanbulda yarım kg üzeri sazanlar çoğuna göre büyük balık sınıfına giriyor . ben olta balıkçılığı ile balığın neslinin tükeneceğini düşünmüyorum ağ ile avlanmalar kısıtlansa ya da yumurtlama dönemindeki avlanmaların denetimi arttırılsa daha başarılı olunur geçen aylarda satıcının birinden biraz sazan satın almıştım balıkları temizlerken çoğunun karınlarından havyar çıktı herbir balığın karnından minimum 1000 tane yumurta çıktığını düşünürsek sonraki nesiller için ne büyük kayıp olduğunu anlarız
"Sportif ve Amatör balıkçılık sporunda balıklar, birer tüketim maddesi olarak görülmez. Balıklar, bu keyifli hobiyi icra edebilmemizi sağlayan minik dostlarımızdır! Sürdürülebilir balık avcılığının devamı adına, yavru balıklar nazikce suya iade edilmelidir, centilmen ve sportmence bir avcılık bunu gerektirir. Balıkavı.net, "Çok değil, tek balık!" sloganıyla, yakala ve bırak tarzını desteklemektedir." Forumun ana sayfasında yazan bu yazı çok önemli, bu işin ana fikri çünkü. Amatör balıkçılık ruhu; tamamen doğaya saygı içerisinde hısrlardan, egolardan, gözü doymamazlıktan kurtulmnın, törpülemenin ve sabretmenin, saygının, fairplay'in dışa yansımasıdır. İhtiyacın olanını alıp,israfı önleyebilmektir. Yukarıda bahsettiklerim belki tam bir cevap olmayabilir senin için, ama balık yakalamak bizim için en büyük keyif ve tutku. bunu yaparken dünyevi bir çok hırsımızı törpüleyip yakaladığımız balığı bırakabiliyorsak işte ozaman gerçek bir amatör balıkçıyız demektir. Bİr çok balığa gerek yok, büyk yakalarsın ama bir tane tam yakalarsın. O da yeter... işin keyfi burda işte
Yakala-bırak avları bu gün dünyada birçok yerde uygulanan yöntem. Sizin gibi karşı olanlarda var, argümanları da balıklara boşuna acı çektirilmesi. Hatta balıkların acı çekip çekmediklerine dair araştırmalar da yapmışlar. Kendi fikrim, balık avlarında biz amatörlerin öncelikli amacı, doğada bulunmak, deniz havası almak, spor yapmak. Avdan sonuç aldığınızda yapabilecekleriniz belli. 1- Avı pişirir yersiniz. 2- Satarsınız. 3- Birisine verebilirsiniz. 4- Çöpe atarsınız 5- Salabilirsiniz. 1ncisinde eğer benim gibi öyle aman aman balık seven birisi değilseniz(ayda 1-2 defa balık yerim en fazla), çoğu zaman balık avlamamanız gerekiyor 2ncisinde ben hobiden bir kazanç beklemiyorum. Çok şükür ihtiyacımda yok. Nasılki futbol oynarken, halısaha kiralıyorsunuz, spor kıyafet, ayakkabı alıyorsunuz ama hiçbir takıma transfer olmayı da beklemiyorsunuz. Balık avı da bir hobi av malzemeleri için harcadığım paranın bir dönüşü yok, bunu baştan kabul ederek bu hobiye giriyorum. 3ncüsünde her zaman etrafınızda birisi olmalı. Benim gibi balık avında yalnızlığı tercih eden, hatta etraf kalabalıksa avı bırakan birisi iseniz, yine 1nci maddedeki gibi balık avını bırakmaktan başka çare kalmıyor. Öyle elimde balık tanıdığım kişileri arayıpta balık götüremem ayrıca 4ncüsünde kimse darılmasın gücenmesin ama bunu yapan insan olamaz. Yani en azından insan parçalar denize atar, ufak balıklara ve diğer canlılara yem olur. 5ncisi salma opsiyonu ise bence balık hayati zarar görmemişse benim için son derece uygun bir olanak. Dediğim gibi üsttekiler benim kendi düşüncelerim, herkes kendine göre üstteki maddelerden birini veya birkaçını uygulayabilir kimsenin de bunu eleştirme hakkı olmaz. Çöpe atma olayı hariç diğerlerinde bence kınanacak bir şeyde yok. Benim öyle aman aman trofe bir avım olmadı ancak kendi kendime trofe bir avı mutlaka denize salacağım konusunda kendime söz verdim. Yine kendi görüşüm öyle muazzam bir trofe balığın (mesela 4 kg üzeri bir levrek gibi, 2 kg üzeri bir çipura gibi, vb. ) denizdeki yaşamını bir insanın sona erdirme hakkı yok. Saygılarımla Alpay
bu tam anlamıyla sorumun cevabı değil , balığı küçük bulduğun için salabilirsin ama her halükarda salınacaksa balığa ıstırap çektirmenin insana zevk vermesi biraz garip doğrusu ..biraz hayvancıl yaklaştım konuya galiba tabi bu söylediğimin açgözlülükle ilgisi yok alacağın kadar balık avlamak daha doğrusu ... neticede balık avının mantığı balığı yakalayıp yemektir
burada görüşlerine yer veren herkese tşk. farklı düşüncelere saygı gösterilmesi gerekir ( ben hala geri salmak için balık avlamanın doğru olduğunu düşünmüyorum) spora canlı hayvanların hayatlarını alet etmemek gerekir bence... saygılar
öncelikle adı üstünde avdır...yakalanan balığın geri bırakılması yada alıkonulması tamamı ile avcının kendi insiyatifine kalmış bir konudur...bu kişiden kişiden değişen bir durumdur...yakala bırak avında öncelikli düşünce tarzı av hayvanını korumaktır...burada ki koruma durumu sadece üreme kısır döngüsüne yardımcı olmaktır...her balıkta yakala bırak yapılmaz...iç veya karasularında bulunan hangi tür yoğun av baskısı altında ise bu uygulama bu cinste ki balığa uygulanır... bu konuda avcı önce araştırma yapmalı...özellikle ülkemizde yayınlanan tebliğde levrek yasal minimum boy limiti 18 cm...ama literatürler bu cinsin en uygun av boyunun 35 ile 37.5 cm olduğunu yazıyor...bu iddiasını da balığın üreme durumu ile destekliyor...yani avlanacak olan hayvanın en azından bir kere üremeye katkı sağlamış olmasını göz önünde bulunduruyor... bende bu konuda hassas davranıp buna göre av yapıyorum...diğer bir konuda yasal av ağırlık limiti olan 5 kg balık hakkı...kendim şahsen bunu yapmam...tek balık yakalarım 4 kilo gelir bu istisna durumdur ya bırakırım yada alırım...ama büyük ölçüde bırakırım gibime geliyor...iki nedenden dolayı...birincisi tadının 1 kilogramlık bir levrek kadar lezzetli olamayacağına inanmam...ikincisi ise bu kadar süre hayata meydan bir canlının yaşam hakkına büyük ölçüde saygı duymam... her avcının tarzı ayrı ava bakış açısı farklıdır...kimse bir birinin aynı olamaz...kimseden de bu beklenemez... ama ben bir avcıdan avına karşı centilemen olmasını beklerim...hayatımızı zevkli kılan bu hobi için can vermek durumunda olan bir canlı en başta saygıyı hak etmektedir...avcı avını onurlandırmalıdır...ona karşı saygılı olmalıdır...onun da kendi familyasına en az bir kere katkı yapıp türünün devamlılığı sağlayabilmesi için centilmen olunmalıdır... yakala bırak böyle bir duygu durumudur...sadece dakikalar içerisinde avcının mutluluğu için canını boğularak verecek bir nimettir balık...çok eski çağlarda insan oğlu her avdan sonra avını mutlaka onurlandırmıştır...onlar için iyi dileklerini törenler yaparak sunmuşlardır...yavrulama mevsiminde ve sonrasında yavru annesinden kopana kadar av yapmamışlardır...gereksiz stok avları yapmamışlardır...oysa şimdi durum farklı...modern dünyada insan ırkı sürekli artmakta...bunun neticesinde ise kendimize ait olmayan alanları işgal etmekteyiz...yani insan oğlu tüm canlılar arasında tahrip gücü en yüksek olanıdır...ve yine bence bu kadar tahrip ederken de korumak avcı olarak en birinci görevimiz olmalıdır... yakala-bırak işte bu yüzden önemlidir...önemli olan sanki bir ay sonra dünya savaşı çıkacakmış gibi derin dondurucu doldurmak değildir...eğer avlıyor isen üremesine izin vermek ve korumak görevindir... avını sanki düşman askeri ölürmüş gibi çamurun üzerine yatırıp yada çuvalın içine koyup gururla resim çektirene saygı duymam...avına saygı duyana saygı duyarım... işte yakala-bırak budur...korumaktır...saygı duymak ve avını onurlandırmaktır... çok sevdiğim bir cümleler topluğu ile son vermek istiyorum... unutmamak gerekir ki başarılı bir şekilde suya geri iade edilen her balık bir fark yaratır...böylelikle balığa gittiğimizde zamanımızı balık aramakla değil balık tutmakla geçirebiliriz...
balıkların acı çekmesi üzerine master yaptınız galiba. amatör balıkçılık bir hobi ve bu hobi içinde tutulan balığın yenmesi de var geri salınması da. çok hırpalandıysa iğneden çıkarırken ölmesi de. o zaman at yarışlarını da kaldıralım spora canlı hayvanlar alet ediliyor. buraya üye olduğunuz ve yorum yaptığınıza göre amatör balıkçılık ile ilgileniyorsunuz. yazılanları biraz daha iyi okuyunuz ve arada yabantv falan seyrediniz.
Amator balik avciligi; 1. Karin doyurmak icin yapilmaz, keyif icin yapilir. 2. Doga ile butunlesmek, gunluk kosturmacadan uzaklasip stres atmak icin yapilir. 3. Av ile iletisim kurmak (yem ve takim secimi, hava sartlarina adaptasyon, olta hareketleri gibi avcinin davranislarina baligin verdigi tepki ve baligin tercihlerine karsi avcinin aldigi kararlar gibi) icin yapilir. 4. Baligin oltanin ucundaki mucadelesini hissetmek, karaya (veya tekneye) cektikten sonra ona nazikce dokunmak, o ani kalici kilmak (fotograf, video cekimi) ve baligin buyuklugune gore kayit (kilo veya uzunluk olcumu) yapildiktan sonra fazla vakit gecirmeden yine nazikce (hava kesesini patlatacak, omurgasini kiracak kadar sert ve yuksekten atarak degil, elle veya kepceyle birakarak) suya iade etmek icin yapilir. 5. Iri baliklar (eger o bolgede o turun devami icin gerekli gorulen `anac` sayilacak bir birey degilse) yenmek icn alikonulabilir, fakat amator avciligin ana fikri bu degildir. 6. Avi ve avlagi tanimak esastir. Hedef balik disinda yanlislikla avlanan baliklar icin `igneyi yutmustu, cok derinden geldigi icin zaten yasamazdi, daha cekerken olmustu` gibi bahanelere gerek kalmayacak sekilde, ozellikle yavru balik avlama ihtimalini ortadan kaldiracak igne, misina, vs. secerek yapilir. Dolayisiyla, `hedef balik` avlamak icin yapilir. 7. Diger amator avcilarin bilinclenmesine katki saglamak ve bu dogrultuda sorumluluk almak icin yapilir. 8. Avlanan baligin sayisi veya kilosu onem ve oncelik tasimaz. Tek bir balik dahi avlanamayan verimsiz bir av gununde dahi `elim bos donuyorum` diye dusunulup uzulmek yerine, `ava ve dogaya saygili davranarak amacima ulastim` diyerek keyif almak icin yapilir. Bunun disinda kalan avlara (ki malesef ulkemizde yapilan avlarin buyuk cogunlugu bu kapsamdadir) amator balik avciligi denilemez. Bu, dunyanin her yerinde, ozellikle de gelismis toplumlarda boyle kabul edilir. Bizim de buna alismamiz gerekmektedir. Rastgele...
sayın bandırmalı ,at yarşları da spor sayılmaz .atın sakatlanma riski başka bişey bile bile atı sakatlamak başka bişey ,,,yaban tv yi sürekli seyrederim ama euro sport ta box maçları oluyor bazen boksun da spor oluşu tartışılıyor hatta çoğu ülkede boks hiç yok... yaban tv bilinçli avcılık konusunda çok yararlı bilgiler veriyor ama izlediğimiz her şeyin doğru oldğu anlamı çıkmıyor burdan mesela gergedanı kaplanı aslanı niye avlarlar anlamış değilim ... balıkesir bandırma sakın beni kandırma..
Amatör avcılık karın doyurmak için yapılmaz ama ben yakaladığım 3 kiloluk levreği de yerim arkadaş. Karın doyurmak için değil ama eşimle dostumla avımı heyecanımı paylaşmak için yerim. Bu işin sonu yok arkadaşlar. Sen küçük balığı salarsın ama kiloluk büyük balığı eve götürürsün. Bir başkası 30 kiloluk balığı bırakır denize. Ben tv de çok gördüm. O da seni mi kınasın niye 1 kiloluk balığı neden bırakmadın diye. Trofe herkes için farklıdır. Adam ilk defa porsiyonluk bir balık yakalamış, evine eli boş dönmeyecek, gittiğinde bakın ne yakaladım diye övünecek. Siz ondan balığı salmasını mı bekleyeceksiniz. Bırakın herkes yasal sınırlar içinde dilediği gibi avlansın. Sonuçta o tuttuğun balık da küçücük yavruları düşünmeden yutuyor.
Kimse size yakaladiginiz 3 kiloluk levregi salin demiyor zaten. Ayrica kimse kimsenin aviyla ovunmesini engellemeye filan calismiyor. Sadece amator avcilik ruhunu icimize sindirmeye ugrasiyoruz. `Kiloluk av` diye bir genelleme yapilamaz. Turden ture degisir. Mesela kiloluk bir cipura iyi bir avdir, eve goturulup yenir, kimse de bunun suya birakilmasini beklemez. Normal olan budur. Fakat mesela kiloluk bir sari kuyruk, akya veya lambuka yavrudur, geri birakilmasi beklenir. Normal olan budur. Bunun sirkulerle filan duzenlenmesi bir yere kadar etkili olabilir. Esasen bu bir vicdan meselesidir. Dolayisiyla ureme erginligine ulasmamis yavru bir balik turune gore kiloluk da olabilir, daha da buyuk olabilir. Her sart altinda suya iadesi gerekir. Buyuk baligin kucuk baligi yutmasinin ise konu ile hic alakasi yok. Bu sadece doganin kanunu. Insanlarin da buna gore davranmasi beklenemez herhalde. Oyle olsa zaten birakin amator avcilik ruhunu, orman kanunlarina donulurdu...
o zaman balığa çıkmıyacan arkadaş.balıkçıya ugra orada yakalanmışları var daha az zahmetsiz ve daha az masraflı.
balkığa çıkıp çıkmamakla alakası yok. asıl geri salmak için balık tutanların balığa çıkmaması lazım( ne de olsa geri salacak...I
mantıksal yaklaşım yaparsak; madem salacan niye yakalıyosun madem yakaladın niye salıyosun cevap; hobi için,, peki hobi için balığa ıstırap çektirilirmi mesele burda kimi evet der kimi hayır mevzu bundan ibaret