Anavaşya (Karadenize çıkış) başlamak üzereyken.

Değerli üyeler

Bilindiği gibi ekenomik değeri yüksek balıklarımızdan lüfer familyası,neredeyse denizlermizin kurufasulyesi lakabını hak eden İstavritgiller,özellikle en belirgin,daha uzun süren ve bu arada,büyük tekne yasaklarının başlayacağı devirlerde biz amatör kıyı avcılarının doyasıya avlanabileceği göçlerini(anavaşya ve katavaşya)gerçekleştirmektedirler.

Bu göçler öylesine güçlüdürki,amatör balıkcılık dünyasında önemli gelişmeleride peşinden sürükler.

İşte son zamanlarda satıcılarda bulunabilen surf kamışlar,makaralar,muhtelif misinalar başta olmak üzere,tüm balıkcılık gereçlerinin ithali,çeşitlerinin artması,daha kalitelilerinin getiirilmesi,bu göçlerin gücüne bağlı olarak gelişir.

Şimendiferdir bu göçler,herşeyi peşinden sürükler.

Sanırım lüfer familyasında bereketli bir katavaşya yaşamıştık.
Ama emin olunuzki özellikle istavritte gözlenecek olan anavaşya daha belirgin olacak ve siz amatörlere bereketli günler yaşatacaktır.

Büyük iri İstavrit sürüleri göçe hazırlanmışlardır ve aldığım istihbarata göre,İstanbul Banliyölerinin önlerinde,derin sularda toplanmaya başlamışlardır.

Yeterki tebliğleri hazırlayanlar,uzaktan kumandalı olarak avlanma süresini uzatmasınlar sizlerde doyasıya avlanın,balıkcılık sektörü gelişsin,yurdumun balıkcıları yeni modern etkili ürünlerin alternatiflerine kavuşabilsinler.

Balıkcılık malzemesi satan ve ithal edenler daha belirginleşmeden önce İstanbul sularında olta sallamaya başlamıştım.Sene 1967,üniversite tahsilimin ilk senesi.

Sadece perşembe pazarında Adalıı,Coni gibi rum balıkcılar mütevazi dükkanlarında hizmet verme telaşındaydılar.

Köprü altında yan tarafta Laz ve Mehmet,geçitte Mürsel abi bu rum satıcılardan bir,iki malzeme alır tezgahlarında satarlardı.

Henüz Ali Kısık(Alba)bu işe uyanmamış Tahtakalede başka ticaretlerle iştigal etmekteydi.

Bu işin geçmişine bu kadar vakıf olan bendenizin dediklerine itibar ediniz.

Surf kamışlarınızı,makaralarınızı,özellikle yedekli çaparilerinizi elden geçiriniz,eksikliklerini gideriniz.

Sonrasında ana,baba günü haline gelecek dükkanlarda zorluk çekersiniz.

İri istavrit maalesef yumurtalı olacaktır.Daha hassas düşünenler isterlerse katılmayabilirler bu furyaya.Onlar az daha beklesinler şöyle mayısın ortalarında falan avlanabilirler.

İstavrit diğer balıkların aksine bu yumurtalı devrinde daha yağlı ve lezzetli olacaktır.
Sair balıklarda gözlenen bu devrin yavan tadı istavritte görülmez.

Öncü sürüler ilkönceleri Sarayburnunda
,Şemşipaşave Beşiktaş motorlarının konuşlandığı bölgede av vermeye başlarlar.
Birden her yeri basar,Beşiktaş Arnavutköy akıntı burnu,az ilerisindeki Çamlıbahçe aşiyan Emirgan falan derken,Orduevi önü Tarabya oteli önü ilerisi falan devam eder.

Anadolu yakasında en iirileri Palanın yeri önünde sonrasında Kuleli asker lisesi önü,Kandilli parkı falan devam eder.

Kanlıca sahil yolu boyunca bir yerleştimi Mayıs sonuna kadarda av verir.

Çaparileriniz yedekli olmalıdır.

Avrupa yakasında siyah iğne yeşil floş Anadolu yakasında ise aksine beyaz iğne tercih edilmektedir.

Bence yeşil zarif simli takımlar daha ilerde ve dipteki balıklar için daha etkilidir.

Pek uzağa atamayanların tercihi daha ziyade sarı ve sarıya çalan yeşil tonunda bir veya iki kat simli olabilir.

Ama öyle zaman gelirki,tüysüz iğneler dahi balıkla dolar.

Hızlı fakat telaşssız olmak lazımdır.Makaralarınıza bu devirde sakın ip misina sarmayınız.Zira illaki yanlarınızda avlananlarla takılma olacaktır ve kullanırsanız bloke olursunuz ip misinaya lanet edersiniz.

İp misina sakin ve tenha günlerde taa uzaklara erişmek için kullanılabilinir.

Çaparilerde bu devirde 8,9 numara iğne bile iş görsede ben olsam 10 numaradan büyük iğneyle avlanmazdım.

Azami kalınlık kösteklerde 0,15 bedende 0,30 mm olmalıdır.

Balık seyreldikce o,12'ye 0,25 m'ye inilir.

Şok leaderli ince misinalı makaralarınız, daha uzaklara ermenizi sağlayacaktır.

Bir meraya geldiğinizde ortalığı şöyle beş,on dakika gözlemleyiniz.İlkönce bulduğunuz bir noktaya yerleşip sonrasında kamışınızı dayayıp gözlemlere başlayın.

Kim daha çok alıyor,kaç gr kurşun kullanıyor,takriben nekadar uzağa falan atıyor,çaparisi kaçlık,rengi ne falan bunları olabildiğince tespit edip öyle başlayınız.
Çaparinizin iğne sayısı ile orantılı uzunluğu asla makaranızın,kamışınıza bağlı olduğu bölgeyi geçmesin,hatta şöyle 15-20 cm üstte kalsın.Bu durum uzağa atabişlmenize yardımcı olacaktır.

Boğaz akıntılı olduğundan aynı yerden atıp aynı yerden takımı çekmek kimi zaman mümkün olmaz,akıntıyla beraber,takımınızla aynı hizada kalmaya özen göstererek diplemeli,sonrasında aksiyona başlamalısınız.

Hadi bakalım rasgelsin sorularınız olursa beklerim.

Sevgi ve saygımla kalınız

 

Sayın Üstad, 7 kıtalı bir cihanda 2 kıtayı birleştiren bir boğazın mevcut durumunu bu denli profesyonelce aktarmak... Diline, dimağna, eline sağlık... Bu linki amatörlük mertebeseinde bile olmayan arkadaşlara gönderiyorum. En derin saygılarımla,
(Yolda yürürken elinize sarılıp öpen biri veya birilierini görürseniz şaşırmayın!)

 

Kıymetli bilgiler, ezberime güvenmeyip arşivime de aldım.
Teşekkürler...

 

Bilgiler için teşekkürler Vedat amca
Çapari arkasına bir hırsızlı takım bağlasak iş yapabilme ihtimali varmıdır acaba

 

ADNAN

VEDAT ABİ V ERDİĞİN DEĞERLİ BİLGİLER İÇİN TEŞEKKÜRLER 0,14 0,26 FC DEN ÇAPARİ YAPIYORUM BAYAĞI FARK EDİYOR SİZİNDE DEDİĞİNİZ GİBİ YEŞİL RENK İYİDİR MAYISTA YAĞMUR SONRASI İYİ AVLAR OLUYOR SAYGILARIMLA

 

Teşekkür ederiz Vedat amca

Gerçekten bu değerli bilgiyi bulamayız siz olmasanız. Uzun yıllar ister.

Oysa siz hem engin tecrubeniz hem akıcı yazılarınızla bizleri bilgilendirirken
aynı zamandada bizleri daha bilinçli bir amatör balıkçı yapmaktasınız.

Aslında bunları internet üzerinden değilde sizin ağzınızdan dinlemeyi geröekten çok isterdim. Umarım zamanı gelince bu imkanımızda olacaktır .

Kendinize iyi bakın Vedat amca.

 

Üstad teşekkürler, çok değerli bilgiler, yine edebi yanınıza söz ustalığınıza yakışır biçimde aktarılmış,sevgili Vedat abi iyiki varsın....

 

Büyük üstad.. yine ansiklopedik değeri olan bilgilerle bizleri coşturdun, ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu satırları adeta ağzım açık kendimden geçerek okudum.. sağol, varol :clap2: :clap2: :clap2:

 

Vayy! eski kurt, döktürmüşsün yine.

Ağzından da bal damlıyor, inşallah dediğin gibi olur.

Selam ve sevgiler.

 

Ustam okuyunca İstanbul'a boğaza gelip çapari ile avlanasım geldi Eline yüreğine sağlık.

 

Sevgili Yavuz

İlave birşeyler sormak istersen sorabilirsin,detaylı cevap v eriririm.

Sevgimle kal

 

Sevgili Seçkin.

Bir çaparinin kurşununa,takriben 25-30 cm uzunluğunda mantarlı hırsızlı bir ilave köstek bağlarsanız bununla genelde geç mevsimde,üstte iiri ,istavrit altta sarıkanat yakalayabiliirsiniz.

Ancak bunun mevsimi şimdi değildir.Çinekop mevsiminin sonlarına doğru iş görür yada başvurulur bir sistemdir.
Zaten balık bolken bu yönteme başvurmağa gerek kalmaz.

Şimdilerde sarıkanat veya çinekobun pek olmadığını varsayarak bunları yazdım.

Ancak mevsimler,göçler birbirine girer olmuştur.Bu durumda halende boğaz sularında av veren sarıkanat veya çinekop varsa iş görebilir.

Sevgiler

 

Vedat Abi

Karadeniz kıylıarında (ZONGULDAK) bu yaptığım tüylü çaparimi yoksa yeşil floştan yaptığım çapari mi iş yapar sizce. Hangisina daha ağırlık versem acaba ? (11 numara iğne 0,12 köstek 0,25 beden)

 

selam vedat abi Anavaşya baslarken balık karadenize gecismi yapcak ?
yani balık hangi denizden gelip hangi denize gececek? burda bilgi istiyorum
Anavaşya olayını daha once gormustum 6 sene once sarayburnunda 15.20 nisan aralarıydı arabayı cekip cay iciyordum balıklar okadar coktuki suyun ustunde yuzuyorlardı kalabalıktan

 

FC'den çapari yapmak daha randımanlı olur.Ben dahi kimi zaman 30-40 iğneli çaparilerimi aynı misinadan yapmaktayım.

BU sene bol istavrit olacak

Rasgelsin

Sevgiler

 

Sevgili ERgin

İlgi ve yorumlarına teşekkür ederim.

Yazdıklarımı beğenmeniz ve faydalı olacağınıza inanmanız beni çok mutlu etmektedir.

Yeri geldikce keyfle tecrübelerimi sizlere aktaracağım.

Birlikte avlanmayı ise hep ümitle bekleyeceğim.

Sevgimle kal

 

eline sağlık Vedat abi..
bu güzel dileklerin gerçek olur inşallah.
özellikle şu büyük avcıların avlanma tarihleri değindiğin gibi uzatılmaz da balık üreme şansı bulabilir.
2011 mayıs ayında askerden geldiğimde aşiyan-boyacıköy hattında istavritler neredeyse karaya atlayacak kadar bol idi..
nice bol balıklı günlere daha inşallah.

 

Vedat amcam, Allah sana sağlık sıhhat uzun ömür versin, varlığın bizi mutlu ediyor.

Senden öğrendiklerimizle bizde gerçek bir amatör balıkçı olduk. Öyleki artık bu yazmış olduğun hazırlıkları bende hemen hemen tamamladım.

Balık Malzemeleri satan dükkana 2 sipariş verdim.

Makina:
http://www.avdeposu.com.tr/?urun-12729-CORMORAN-MATCH-MASTER-FEEDER-6Pi.html

Kamış:
http://www.oltadunyasi.com/urun_goster.aspx?uid=1076

Bu güzel ve tatlı dille anlatılmış bilgiler için çok teşekkür ederim. Bu tür tavsiye ve derslerini daim bekliyoruz Vedat amcam.

Saygılarımla ...

 

Çok faydalı bilgiler Vedat abi teşekkürler. Bunun üstüne biraz araştırdım ve balıkavı.net arşivinden bunlara ulaştım.

Gökhan Aydınlı
30-03-2009, 15:15
İstanbul Boğazı ve Marmara, içinde pek çok balığın yaşadığı kocaman, doğal bir akvaryumdur. Özellikle lüfer ve palamut Boğazı'ın simgesidir. Ayrıca Boğaz balıkçılığının kendine özgü muhteşem bir kültürü vardır.
Mayısın ortasından itibaren Kandilli Burnu'nda güneş yükselirken günün ilk saatlerini yaşamak, balık tutmak ve yeni demlenmiş çaydan bir yudum alıp denizi seyretmek ayrı bir keyif, ayrı bir güzelliktir. Mayıs birçok türdeki balığın Karadeniz'e göç ettiği bir aydır. Gümüş, kefal ve zargana sürüleri Boğaz'ın o sert akıntısına karşı, olağanüstü bir güç harcayarak, kıyıları yalarcasına yol alırlar. Bir süre sonra bunları tekir, çinekop sürüleri takip eder. Yavru mezgitler kıyıdan, büyükleri ise kanaldan ve derin sudan Karadeniz'e doğru göç ederler. Hele haziran ortasında izmarit sürülerinin kıyıda bir görünüp, bir kaybolmaları, istavritlerin denizi bir anda simsiyah bir renge bürümeleri; binlerce, yüzbinlerce balığın kıyıya sıkışması başlı başına bir olaydır. Bütün bunları görmek ve yaşamak için Kandilli Burnu'ndan denizi seyretmek gerekir.
Eylülde ise göç Karadeniz'den Marmara'ya doğru yön değiştirir. Çeşitli planktonlarla beslenen, yağlanan ve büyüyen balıklar sürüler halinde Boğaz'dan aşağıya inerler. Başı çeken palamutların ardından eylül sonuna doğru lüferler boy gösterir. Ekim ortasında kofana ve torikler, aralıkta ise orkinoslar koca gövdeleriyle sökün ederler. Marmara, içinde yaşayan tüm balık türleri için kocaman bir meradır. Havalar ılıman gitmiş ve sular soğumamışsa buraya yayılıp hem av verir, hem de avlanırlar. Balıkların Karadeniz'e çıkışları ile Marmara'ya inişleri 'anavasya' ve 'katavasya' diye adlandırılır. Her iki kelime de Rusça'dan gelir.



Devamı: http://www.balikavi.net/forum/archive/index.php/t-25341.html

 

Vedat Ağabey,

Biz umumiyetle Yeşilköy-Avcılar arasında 1-5 km açıklarda istavrit arıyoruz. Burada kullanacağımız çaparilerin tüğ ve iğne renkleri ne olmalıdır?

Ayrıca,
balığın nazlı olduğu dönemlerde daha uzun köstekli ve seyrek takımlar öneriliyor. Bir arkadaşım bu bağlamda çapari arasından atlamalı birer kösteği kesiyor. Kösteği uzatamadıktan sonra seyreltmenin anlamı olmaz diye tavsiye ediyorum. Yanılıyor muyum?

Saygı ve selamlarımla...