Sevgili arkadaşlar ustalar Bir haftalık Artur tatilim bitti, Ankaraya dödüm, maceramı sizlerle paylaşmak istedim, çok verimli olduğunu söyleyemem ama çok eğlendim Hergün ava çıktık kayınpederimle. Aslında komik bir ikili oluyoruz. Son derece ciddi 65 yaşında bir adam, sakin, sabırlı ve ben, Avrupa ve Balkanların en yılışık ve bıcırk gelini... Tatilin süprizi Erdonun(kayınpederim) bana aldığı yeni kamış ve makinaydı. Nasıl mutlu oldum anlatamam, benim için ilk Arkadaşlar, acemilere kızmayınız, o kurşunu denize isabet ettirene kadar epey uğraştım, bir ara gülmekten iskeleden düşücem sandım. Ne yazık ki kayda değer, yenilebilecek balık tutuğumu söyleyemem. Kıyamadım hepsi geri gitti denize. Bir tane epey iri lapin tuttum, onu Erdoya göstermek için ağa koyarken şıp etti çıp etti denize düştü En heyecanlı an, babamın oltasını bıraktığı anda nerdeyse denize düşecek gibi sarsılması ve iki iğnenin birden kopup gitmesiydi. Eee kaçan balık büyük oluyor. Pek hayıflandık, iki gün tartıştık bu konuyu... En son gün hava epey rüzgarlıydı. Alllllaaaah dedim tam balık havası. Gittim iskeleye, in cin yok. Kocaman dalganın biri geldiği gibi beni baştan aşağıya ıslattı, öyle çığlık atmışımki balık varsada kalmamıştır zaten Herşeye rağmen, balık tutamamam, eskisi gibi denizlerde balık kalmaması, o denizin kenarında olmak, o misinadaki hareketi beklemek, o heyecan o kadar keyifliydi ki....
balıksız güzel zamanlar geçirmişsiniz. bundan sonra daha balıklı olur inşallah paylaşım için teşekkürler
Banu kardeşim balık her zaman olacak diye birşey yok zaten , önemli olan o keyfi yaşamak ki siz heyecanınızla birlikte fazlasıyla yaşamışsınız ve güzel yazınızla birlikte bize aksettirdiniz. İnşallah güzel avlarınızda olacaktır.Keyifli paylaşımlar.
İnşallah bir gün hayatımın manası ,biricik nişanlımada allah tarafından bişi olup sizin gibi olur tek dileğim bu, tek kelimeyle harikasınız
Eşiniz nerede? Banu hanım, siz tam bir amatör balıkçı olmuşsunuz. Benim merak ettiğim şey, eşiniz bu arada nerede? Yani siz kayınpederinizle balığa çıkıyorsunuz ve eşiniz sizinle gelmiyor mu? Bizdeki olayın tam tersi sizde yaşanıyor herhalde. Bizim haftasonu küçük bir balık kaçamağı için hanımlara vermediğimiz rüşvet, dökmediğimiz dil kalmıyor . Keşke onlarda sizin gibi olsa da ağızlarından "Hava tam da balık havası" cümlesini duysak. Paylaşım için teşekkürler.
Teşekkürler Arkadaşlar çok teşekkür ederim yorumlarınız için. Biraz moralim bozulmuştu balık tutamadık diye İşallah bir dahaki sefere... Murat Bey eşim bu sefer iş yoğunluğu yüzünden bizimle gelemedi Artura. Ama ben o kadar tatlı bir adamla evliyimki geldiğinde bizimle, beni balığa yollar, oğlumuza bakar. O benim kadar düşkün değil ava, ama hiç sevmez diyemem...
Vallahi helal olsun. Aynı duyarlılığı biz de eşlerimizden bekliyoruz ama nafile. Balık lafını duyunca anında yüz ifadesi değişiyor .
Murat Bey Umarım söyleyeceklerimi yanlış anlamazsınız ama bir iki şey söylemek isterim izninizle. Gerçekten şanslı bir kadınım, eşim dünya iyisidir, ama herşey karşılıklı. Ben fedakarlık yaparak, küçük ve kuduruk oğlumuzla başbaşa kalıp eşimi halı saha maçına, arkadaşlarıyla yemeğe yada çok sevdiğimiz sinemaya bile tek yollarım. Hatta organizasyonu ben yaparım. Çok sıkıldın hadi bir dolan gel diye yollarım onu. Affınıza sığınarak size sorsam, eşinize hiç, sen sıkıldın çok hadi bir arkadaşına git gel çocuklarla ben kalırırm, ben balığa gittiğimde sende sıkıntı çekiyorsundur dedinizmi? Çocuklarımız Allahın bize hediyesi, ama insan bazen gerçekten deliricek gibi oluyor. Birde siz bütün gün işte olunca özlüyorlar sizi, annelere daha çok zorluk çıkarıyorlar. Siz bilirsiniz en iyisini ama ben derimki bir gün gönlünü alıverin bakalım neler oluyor Kardeşiniz olarak fikrimi söylemek istedim umarım haddimi aşmamışımdır
Estağfurullah Banu hanım, haddini aşmak ne demek. Konuşuyoruz sadece. Söylediklerinizi hep yapıyorum zaten. "Sıkıldın, bir yerlere gezmeye git istersen" dediğimde de "sensiz nereye gideceğim" diyor. O zaman "hadi balığa gidelim" diyorum, "balıkta ne işim var, sıkılırım orada" diyor . Haydi çözün bakalım. Bizde şimdilik bir anlşama yaptık. Haftasonunun bir gününü onlarla geçirmek şartıyla diğer günü balığa gidebiliyorum. Ne zamana kadar böyle gider bilmiyorum ama şundan eminim ki bir gün haftasonunun o tek günü de eşime yetmeyecek. Galiba beni balıktan bile kıskanıyor . Sağlıcakla kalın.
İşiniz zor o zaman Murat Bey ne yapıp edip eşinize sevdiriceksiniz balığı... Allah ayırmasın, hep beraber gezin işallah...
inş arkadaşım nasıl kızmasınlar bazen haklılar gibime geliyor haftada 1 gün var eşimize veya çocuğumuza ayırmıyoruz haydi oltayı kap balığa yada tüfeği kap ava ama ne yaparsınız hastalık. hemde dünyanın en tatlı hastalığı
Kurşunu suya isabet ettirme sorununu hiç yaşamadım ama, ah şu ıslanma konusu yok mu? Bitmedi, bitmiyor... Her balığa gidişimde, mutlaka ıslanıyorum. İşin kötü yanı, Suat da her defasında bundan nasibini alıyor. Ama bir gün birlikte gidip, ıslanmadığımız bir av günü de yaşayacağız kısmetse. Balığı kaçırmışsınız ama, bence tutulan balıktan çok daha fazla konuşulacak konu çıkarmıştır size o balık. Gayet de keyiflidir. E bir de yanında deniz havası, tatilin vermiş olduğu rehavet ve kafa rahatlığı da varsa, daha ne olsun ki?
Şennurcuğum Bu sitede okumuştum bir keresinde, ustalardan biri demişki kıçı ıslanmayan balıkçı olmaz Demekki ben bilem balıkçı olmuşum haberim yokmuş Rıfat Bey Cok haklısıız, balık tutmak gerçekten hastalık ama hanımlarıda üzmemeli...