Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum diyebilecek kadar büyük bir lider, bir devire değil her devire damgasını vurabilecek kadar büyük ve örnek bir devlet adamı, bir milletin kötü giden kaderini değiştirebilecek kadar büyük bir asker.. ATA'sız tam 73 yıl.. Ulu önderimizi aramızdan ayrılışının 73.yılında sevgi, rahmet ve özlemle anıyoruz..
Her geçen gün ilkelerine, prensiplerine, devrimlerine daha da sıkıca bağlanmaktayım. Bugün Yılmaz Özdil'in yazısının sonunda dediği gibi; "Siz siz olun. Akkoyunlu olmayın. Mustafa Kemal'e ve Cumhuriyet'e sıkı sıkı sarılın, ilelebet payidar olun." Dünyanın bile gururla bahsettiği yüzyılın lideri, bir devri kapatan adamına, kendi topraklarında yapılan haysiyetsizliği tüm nefretimle kınıyorum! Atam sen kalbimin tam orta yerindesin. Seni bütün sevgim ve saygımla anıyorum.
Bu günlerimizi gördükçe daha sık hatırladığım,Büyük ATA mızın aramızdan ayrıldığı gün..Allah rahmet eylesin.Eminim ki,görüyor,biliyor,yattığı yerde çok huzursuz Büyük Önder.Layık olamadık,emanetine yeterince sahip çıkamadık."Cumhuriyet dediğin, korkak babalar tarafından kaybedilir, yürekli evlatları tarafından geri alınır. ...".Hiç olmazsa hayırlı evlatlar yetiştirelim.Saygılarımla..
7 Yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı. 8 Yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı. 10 Yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından dayak yedi. 17 Yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı. 24 Yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı. 25 Yaşında sürgüne gönderildi. 27 Yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulunduğu derneğin çalışmaları ile kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu. Doğduğu şehrin merkezinden rakibi törenle karşılanırken, o kalabalık arasından yalnız başına olanları izliyordu. 30 Yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti. 30 Yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı. 37 Yaşında böbrek hastalığından Viyana'da 2 ay hasta ve yalnız halde yattı. 37 Yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu, dağıtıldı. 38 Yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden alındı. 38 Yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı. 38 Yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkartıldı. 38 Yaşında en yakın beş arkadaşından üçü, onun Kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kullandı. 39 Yaşında idam cezasına çarptırıldı. SONRA NE Mİ OLDU? 42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu! Okuduğunuz öykü efsanevi lider Mustafa Kemal Atatürke aittir. Şimdi düşünün, sizin başarılı olmanızı engelleyen ama Atatürkün karşısına çıkmamış bir engel var mı? Başarınızın önündeki engel ne? Paranız mı yok? Atatürkün de yoktu! Sağlığınız mı bozuk? Atatürkün de bozuktu! Çevrenizde sizi çekemeyenler mi var? Atatürkün de vardı! Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu? Atatürkü de vurdular! Aileniz çok zengin değil miydi? Atatürkünki de değildi! Amirleriniz hakkınızı mı yiyor? Atatürkünkini de yemişlerdi! Sizden daha beceriksiz ama hırslı insanlar, sizden daha hızlı yükselip size amirlik mi yapıyor? Atatürkün de başına gelmişti! Geçmişte bazı denemelerinizde başarısız mı oldunuz? Atatürk de olmuştu! Hakkınızda idam fermanı çıkmamıştır ama Atatürkün çıkmıştı! Kişisel sorunlar büyük başarıların önünde engel değildir. Mustafa Kemal kişisel kurtuluş savaşı ile ülkeyi kurtarma savaşını birlikte götürebilmişti. Bilinen bir deyişle ona ''para yok'' dediler ''bulunur'' dedi, ''düşman çok'' dediler ''yenilir'' dedi. Ve ''Sonunda tüm dedikleri oldu.'' Gençliğe hitabesinde niçin ''vazifeye atılmak için içinde bulunduğun şartların imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin'' dediğini sanırım daha iyi anladınız. Atatürk başlangıçta tek kişiydi. Her şey bir insanla başladı. Her şey bir insanın beyninde başladı. Sonra diğer insanların katılımı ile büyüdü. Amaçlanan sonucun elde edilmesiyle de başarıya ulaşıldı. Yürek dediğin... Sadece organ değil arkadaş. Bunu anlayın!