...Atçekle Lüfer Avımız :)... -Fethiye-

Merhaba Sevgili Dostlar...
Bir ayı aşkın bir süredir jigging işine kafayı takmış, bütün takımları eksiksiz tamamlamış ama işlerimin yoğunluğu ve istenilen hava şartlarının olmamasından bir türlü Jiglemeye gidememiştim..
Ortağım Aliyle hafta içi kesin kararımızı vermiş ve bu hafta sonu mutlaka jige gitmeye hazırlanmıştık..
Ama maalesef ki maalesef olmadı bu seferde denizde hava şartları hiç iç açıcı değildi
Halbuki teknemiz hazır, takımlarımız hazır biz zaten hazır eller tetikte bu ava bileniyorduk..
Nasip değilmiş inşallah en kısa zamanda Akyalarla, sinaritlerle, lahoslarla, orfozlarla geçen avları da siz değerli dostlarla paylaşırım....

Jig işi yattığına göre bizde bir gece atçek avı yapalım dedik.. O sırada Çok değerli Okan abim (OMMG) aradı uzunca konuştuk balıktan jiggingten.. Kendisi çok değerlidir selam olsun..
Ve biz gece avı için Muhittin Abimizi aradık,sonrada Değerli av arkadaşımız Kaya Kartalı Hüseyinle telefonlaşıp kareyi tamamladık..
Akşam eve gidip yemeğimi yedim ve bir saat kadar şekerleme yaparken Sevgili Abim Fikret Alaylıoğlu (İzmirli51) ve Sevgili kardeşim İlyas Akçimen (Buck) aradılar.. uzunca onlarlada sohbet ettik.. Adanadaki abim ve kardeşimede selam olsun..
Beni bi arkadaşım ya ada abim balıkavına gideceğimden habersiz olarak aradıgında o avdan hep güzel şeylerle dönüyorum.. Bakınız: Sevgili Turgay Karaaslan (Modena) aramıştı kofana tuttuğum gün tamda balığa giderken Turgay dostuma ve kardeşimede selam olsun..
Neyse arkadaşlar, uzatmayayım biz akşam toplanıp kıymalı böreklerimizi aldık, kahvelerimizi, çayımızı, şekerimizi mangal kömürümüzü, semaveri tutuşturmak için odunumuzu.. herşeyimiz hazırdı artık ve yola koyulduk..

Gideceğimiz yer gerçekten bir doğa harikasıydı ama bir yanı sığ diğer yanı kayalıklardan derin sulara açılan bu güzel avlakta gece neyin nereden çıkacağını hiç kimse kestiremezdi.. Aliyle ben zaman kaybetmeden tulumları giyinip girebildiğimiz kadar suya girdik sığlık bölgeden..
Muhittin abimle Hüseyinde kayalık kesimde turna peşindeydiler..
Yani kapılar tutulmuş o gece illaki güzel birşeylerle çıkacaktı sahtelerimiz..
Tüm ekip dört koldan denizi alabildiğine dövmeye hırpalamaya başladık..
Öyle bir senkron oluyorki arkadaşlar ekip uyumlu olunca gerçekten herkese böyle av arkadaşları dilerim..
Ne birimiz diğerinin sahtesinin yakınına atıyoruz (ki olası bir takipte bu balığın ürkmesine ve hemen geri dönmesine sebep oluyor) ne de birisi çok abartılı çekişlerle denizde olmadık şapırtılara mahal veriyor..

Herşey kuralına uygun tıkır tıkır işliyor...
Ama ve lakin bikaç cılız dokunuş ve Hüseyinin tasmalamada geç kalmasından kaynaklı büyük vuruş dışında denizde tık yok..
Yahu benim kaderimmi bu hep sona kalıyor herşey ..
Neden bende avın ilk anlarında şöyle dişe dokunacak bi şeyler tutamıyorum ahhh ları ve vahh ları içinde ilk çay molamızı verdik..

Çok soğuk olmaz diye düşünürken bilhassa suya 50-60 metre giren biz bayagı üşümüş ve bu çayı her yudumda ohhh çeke çeke içmiştik..
Geceye renk katan fıkralar, daha önceki, avlardan bizi hep güldüren ve eğlendiren anılarla sohbetimizi yapmış çaylarla kaynayan içimizi tekrar derin suların kollarına teslim etmiştik..

Keyifli anlarımız sürerken gece zıpkıncısı denilen iki mahlukatla atışıyor ve kendilerini tek aramayla anında olay yerine gelen ve görevini hakkıyla yapan Sahil Güvenliğe havale ediyoruz..
Bu sinir harbini de atlattıktan sonra kendimi kulaklığımdan gelen Eric Clapton'un eşsiz müziğine bırakıyorum.. Tam o sırada bir yıldız kaydı gökyüzünde adettendir dileklerimi sıraladım hemen ve kocaman kocaman balıklarda diledim pek tabiiki
Av yorgunlugu yavaş yavaş sarıyor hepimizi artık...
Atçeklerden sonuç yok balıklar denizde bizi bekliyor ama bizim sahtelere bakan yok..
Cebime sahteleri üçer üçer alıp giriyorum suya ve değiştiriyorum her 20 atışta ama hiç bir değişiklik yok derken ikinci çay muhabbetine başladık arkadaşlar..
uykularımız açıldı..
Sohbet sohbeti açtı, keyfimiz çayın sıcaklığıyla yeniden yerine geldi..
Yedik içtik bol bol güldük sabah suyuna artık dedik ümidimizi yitirmeden, ''olmadı sohbet ettik çay içtik der gideriz'' diyerek moral verdik birbirimize..
Ve o beklediğimiz sabah alacakaranlığı yavaştan kendini göstermeye başladı dostlar...
Sabah suyundaki şansıyla kendine çok güvenen Hüseyinin gözleri parlıyordu yeni günün av heyecanıyla....
Ve ben yeni günü selamlayarak, ''sabah balık tutamayacak olsamda su üstü sahte atacam, wtd'yi unuttum arkadaş'' diyerek taktım bir rover98 beyaz renkli olanından ve süzüldüm avına yaklaşan sessiz bir yılan edasıyla bilinmezlere...
Atarken çekerken sola yatırıp arada sert bazende umursamazca sararken misinamı birşeyler oldu sanki hemen yanıbaşımda...
amanın da amanınnnnnnn..!!!!!!
Bu bir saldırı Beyler..!!!..????
Nazlı nazlı süzülen, arada sert kavislerle ''yi beni, yi beni'' diye cezbeden beyaz roverıma biri yan baktı...
Ve çok çoook sert bir vuruşla gelen o muhteşem şapırtı ki sesi hala kulaklarımdadır..
O ne anlatılmaz bir duygudur..
O ne herkesin yaşaması gereken bi heyecandır aman Yarabbim..!!
Sahtem sudan yarım metre havaya fırlıyor resmen geri düşüyor aksiyonu hiç kesmiyorum, kollarımda senelerdir yaptıgım sporun getirisi bir güç...
O yılmıyor.. bıkmıyor... Usanmıyor saldırı üstüne saldırı yapıyor...
sorti üstüne sorti... Atak üstüne atak...
Muhteşemmmm.. tek kelimeyle muhteşem...!!!!
Savaş başlıyor avcının dünyasında... Avcı av olacak birazdan.. . tasmalıyorum lüferimi... artık benim ve ''kepçeeee'' nidaları yankılanıyor eşsiz mavilerde..
Geri geri gidiyorum az kaldı kolkola omuz omuza yaklaşıyoruz sevgili doktorumuzun kepçe tutan ellerine..
Bu gerginliği hiç kaybetmemeliyim diyorum kendi kendime, boşluk alırsa kaçacak biliyorum ki çok güçlü.. Ve Artık benimsin güzel şey..
Ver bakayım bir öpücük...
Koşar adımlarla çantama gidiyorum Muhittin abim balıkla uğraşırken.. ve suüstü sahtesi alıyorum birtane daha..
Tulumla yada kasık çizmesiyle olanlar şanslı bugün.. çünkü lüferler uzaktalar biraz..
Ve Aliye veriyorum suda seke seke gidipte yanına diğer sahtemi..
Bizim ekip dört kişi birisi daha geliyor atçek yapan..
Suda şimdi beş sahte var ve beş ayrı savaş..
her koldan her kanattan saldırıyorlar sahtelere yapılan saldırıları kaydet diyorum hemen Doktoruma.. Kendimi izlemek istiyorum bu savaşın bitiminde..
Açıyor kamerayı ama nafile kayıt tuşu orada değilki
Derken 2. saldırı geliyor çok sert değil ama ısrarla sürekli dalıyor ''gitme kal bu şehirde'' der gibi sahteme.. ve geriliyor yine misinam oysa ben sahtem dolaştı sanmıştım, son anda tasmalamaya çalışıyorum kaçıyor o usta bir avcı kaçacak elbet..
Bi anda hırsla doluyor tüm bedenim...
ve kollarım 9 saattir atçek yapan iki makina...
Ispanak yemiş Temel Reis'i görüyorum sanki sudaki yansımamda
3. kez saldırdılar beyaz cazibeme.. Ama bu sefer bende af yok..
Yanaşşş iskeleye tosunum bu oyun benim oyunum ..!!!
2. lüferide aldı doktorum kepçemize..
ve 3...
ve ardından 4...
3-4 dakika içerisinde oldu bitti herşey 2 tane daha aldım ve etti 4
Ama çok kaçırıyorum videolardaki gibi herşey anı anına ..
Onlar yakalanmak bense onlardan kurtulmak ister gibiyim sanki daha bi şevkle atıyorum sahtemi uzaklara..
Bir saldırıda yanımda yanıbaşımda olsun diyerek bazen kısa tutuyorum atışlarımı..
Bu arada Wtd aksiyon tarif ediyorum Aliye: )
Nasıl yapması gerektiğini söylüyorum ama işi çok zor..
Vatozu çeken 0.23 misina çok esnek kalıyor bu aksiyonda, ve sert darbeleri hemen emiveriyor kamışı sahtesine varmıyor bile tüm çabalamaları..
Gözünü seveyim salina seaspin..
Ama diyorum keşke diğer makinem ryobim takılı olsaydı kamışta, keşke değiştirmeseydim ip misinadan sıkıldım deyipte 2 saat önce..
Kopma korkumda olmazdı aksiyonda sıkıntımda..
0.28 okuma blufish sarılı Shimano hyperlopumda ama keşkelere zaman yokki..
Bir vuruş daha aman Tanrım bir daha.. bir daha..olmuyor..kaçtı ..!!
tekrar atıyorum aynı yere sahtemi orada beni bekliyor.. saldırdı tekrar saldırdı
Tasma tamam sar... tamam bende..ama hayır kaçtı..
her ikiside kaçıyor alıyorum suda geri geri yürürken kaçırıyorum..
Kah suda, kah sudan çıkarmaya 5 metre kalmışken kaçırıyorum.. kaçırıyorum..
Ve sesleniyorlar bana nazarımız değdi diye arkadaşlar..
Sizin canınız saolsun be dostlar..
Ali 4 kez çok sert vuruşlar alıyor ama balık takılmadıgı ve Alide aksiyonu devam ettirmediği için kaybediyor..
Sevgili Muhittin Abiyle Hüseyinde maalesef erim mesafesinin uzagında kalıyorlar ilk saldırılardan sonra..
Gün benim günümmüş arkadaşlar diyorum ve Su sütü sahtelerle Aksiyonun ne kadar önemli oldugunu dile getiriyorum candostlarıma..
Birdahaki sefere dostlarımda galip gelecek eminim..
İşte sizlere Fethiyeden dün geceye dair hissettiklerim dostlar..
Sürç-ü lisan ettimse affola.. not:Balıklara kadar olan resimler aynı avlakta daha önce çekilmiş karelerdir.. Gece manzara resmi alma imkanım olmadı maalesef















Bu resimde siz dostlara gelsin

 

Millet balıksızlıktan çıldırırken sen lüferleri gözümüze gözümüze sok Fatih abi. Daha nice güzel avlara. Maşallah.