Balıkçılar yaprak avlamak için bastırıyor, ama diğer taraftanda biz avlamıyoruz diyor. Metroda, carrefourda satılanları onlar tutmamış. Ve amatör balıkçılığa sataşıyor abi. Poyraz köy balıkçılar deneği başkanı kokoş Adam diyorki biz 30 senedir bitiremedik çinekopu şimdimi bitecek. http://video.haberturk.com/haber/video/makulu-kac-santim/53364
Vay Kokoş'a bak sen hele. Nişantaşındaki kokoşlar bile olayın farkına vardı artık çinekop yemeyeceğiz diyor. Sen balıkçıoğlu balıkçı Poyrazköylü, nasıl çinekop avlamayı savunabilirsin? 3 kuruş fazla para kazanmak için kendi bindiğin dalı kesmeye değer mi? Bir tepki gösterecekseniz Kuzey İstanbul ormanlarını katledip tepenizden geçecek olan 3. Köprü'ye gösterin. Haa pardon, arazileriniz değerlenecek o köprü sayesinde değil mi? Unutmuşum.
Kanal A Ekonomi gündemi programında Abdullah Denizer konuşacakMIŞ. Büyük ihtimal aynı şeyleri söyleyecek. Kanal A'ya peşin tepkilerimizi yollayalım. kanala@kanala.com.tr ekonomigundemi@kanala.com.tr
Sn Kokoş'ta cehalet hat safhada.Fakat boy yasağında gerçekten sorun var. Yanılmıyorsam balık sürüleri 15 ile 25'ine hepsi bir geziyor. Sonuçta balıkçı teknelerinin ağı bırakma ağı değilki 20 cm altı olanlar ağın deliklerinden geçip gitsinde büyükler takılsın.. Tekne bunları ağın içine aldımı altan, üstten pat ,küt kafesleyip kaldırıyor bidahada kimse ayıramaz santimini falan. He bana kalsa tamamen yasaklansın ticari balıkçılık
Ben gece programı izledim.Böyle bir mantık olabilir mi yaaa...Bıraksınlar o halde troller de serbestçe avlansın.neymiş balık yunanistana gidecekmiş yunanlılar avlayacakmış...acaba şunu biliyorlar mı yunanistan da yasak avlanan gırgırların devlet tarafından denize batırıldığını...çok ağır yaptırımlar gerekli yoksa çocuklarımız, geleceğimiz balık ne diye bizlere soracaklar.
Şöyle bir mail attım; Sayın Ekonomi Gündemi Yapımcıları, bugün programınızda Abdullah Denizer Bey'i ağırlayacağınızı öğrendim. Büyük ihtimalle kendisi yeni yürürlüğe konmuş olan, tutulabilecek olan balıkların Boy Limitleri ile ilgili konuşacak ve yine büyük bir ihtimalle kendisi bu boy limitlerinin balıkçıları zor durumda bıraktığını ve yeniden düzenlenmesi ile ilgili bir kamuoyu yaratmaya çalışacak. Bahsedilen ve en çok üstünde durulan limit Lüfer Balığı ile ilgili olan. Yeni sınır 20 cm. Yani 20 cm altında, Lüfer Balığı ailesinden herhangi bir balığı avlamak yasak. Bu yasağın kapsamına giren Lüfer Balıkları; Defne Yaprağı, Çinekop ve Sarıkanat. Yani Lüfer Balığının gelecekte de varolmasını sağlayacak olan küçük aile fertleri. Aslına bakacak olursanız Lüfer de ancak 24 cm den sonra Lüfer denilmeye başlanıyor ve ancak daha yeni yeni yumurtlayacak boya ulaşmış oluyor. Yani şu anda yürürlükte olan 20 cm limiti asıl olması gereken asgari limitin 4 cm altında. Çok değil bundan 15-20 sene öncesine kadar özellikle Marmara Denizinde yaklaşık 200 kadar farklı türde balık hem yerleşik hem de göç ederek varlıklarını sürdürüyordu. Bugün ise bu rakam iki basamaklı ve 50'nin altına inmiş bulunmakta. Denizimizin sokak çocuğu İstavrit bile artık İstavrit olabilme şansını yakalayamadan daha Kıraça bile olamamışken 8-10 cm boylarda yakalanıp, tezgahlarda satılıyor. Bugün balıkçılıktan geçinemiyor olan balıkçılar sadece kıyı balıkçılarıdır. Ufak tekneleri, kıyılara bıraktıkları ekolojik dengeyi sarsmayacak büyüklükte ve şekildeki ağlarıyla kan ağlayan esnaf, ne yazık ki ülkemizin dükkanını kapatma raddesine gelmiş geri kalan Küçük Esnaf ailesine katılmışlardır. Bunun en büyük sebebi Endüstriyel Balıkçılıktır ve bu balıkçılık, Bu konuda bütün dünyaya balık satarak ülke ekonomilerine büyük katkılar sağlayan Kuzey Ülkelerinde yapıldığından kat ve kat vahşi bir iekilde yapılmaktadır. Medeni ülkelerde Devletler, ekonomik şartların (Endüstriyel Balıkçılık) devamı için balık neslinin varlığını sürdürmesinin zorunluğunu çoktan farketmişler ve bunun için önlemlerini çok önceden almışlardır. Ülkemizde endüstriyel balık sektöründe faaliyet gösteren Aileler (şirketler) bu gerçeğin ya farkında değiller veya olmak istemiyorlar. Ama ne yazık ki denizlerimizdeki balık popülasyonu, bunun tersini savunan Endüstriyel Balıkçılık Savunucularının söylemlerine rağmen, son derece hızlı bir şekilde azalmaktadır. Bu şartlar değişmezse eğer, çok yakın bir gelecekte aynı tarım ve hayvancılık sektöründe olduğu gibi balık yemek için balık ithal etmek zorunda kalacağımız günlere çok yakınız. Saygılar Kerem Çorbacıoğlu
Kerem Bey çok iyi yazmışsınız, yanlızca küçük bir düzeltme yapayım, balık ithal etmeye başladığımız günler çoktan geldi. Tezgahlarda görülen balıkların önemli kısmı zaten ithal. Norveç gibi kuzey ülkelerinden bol bol dondurulmuş Somon, Uskumru, Kalkan, Mezgit, Fener balığı gelip ambalajlı satılıyor. Ege ve Akdeniz'de doğru düzgün balık kalmadı. Sahil restaurantlarında satılan Mercan, Barbun, Lahoz, Dil gibi balıkların hepsi Afrika ülkelerinden ithal. Kalamar İspanya, Yunanistan gibi avrupa ülkelerinden geliyor. İstakoz, yengeç, istiridye gibi kabuklular Kanada ve ABD'den geliyor. Bunlaırn yanına yine çok önemli payı olan ve bence balık ithalatından sağlıklı olan çiftlik balıklarını da eklerseniz geriye ne kalıyor? Çok az şey. Balık sezonunun başladığı şu günlerde İstanbul tezgahlarında Palamut, Hamsi, İstavrit üçlüsünden başka yerli balık yok maalesef.
Evet, en ideal ölçü 25 cm olmasıydı. Greenpeace'de bunu savunuyor zaten ve kampanyanın başından beri de talep bu ölçü. sanki bir göz boyama sirkülerdeki 20 cm. Hani,biz bunu çıkaralım yasak savalım,birilerinin sesi kesilsin; siz de tutar '' ne yapalım ağa takılıyorlar denize mi atalım'' der devam edersinizgibi geliyor bana. Haaa! ticari balıkçılık tabii ki yasaklanmasın, hatta daha geliştirilsin ama sektör ve sektör kadroları ıslah edilsin,eğitilsin,doğru yasalar çıkarılsın ama en önemlisi yasalar uygulansın ve ciddi denetlensin...
Ağ gözümü oda nedir ki zaten gözlerin tamamı kapalı kör gözlü o yüzden önce takımlar ile ilgili revizeler lazım Limitten önce. zaten istingayı bastımı o gözler tamamen baklava deseni halini alıp kapanıyor. ağı açmasına gerek yokki ufak balık zaten preslenip öldü kaldı içerisinde.....
Şu videodaki "Kokoş" gibi adamlar ile hiç bir konuda asla anlaşamazsınız. Zaten sakin sakin değil de her an dövecekmiş gibi sinirli bir şekilde konuşması haksız olduğunu destekler nitelikte davranışlar. Bırakın bitirsinler balığı, bitirsinler de rahatlasınlar...
zihniyet formatı "30 senedir bitiremedik şimdi mi bitecek" "biz tutmasak başka tekneler tutacak" "biz tutmasak yunanlı tutacak" "bizim tuttuğumuzla soyu tükenmez" "önemli olan boyu değil para etmesi" "benden sonrası tufan" işte yukarıda saydığım zihniyet formatını formatlayamadığımız sürece hali hazırda tehlikede olan balık nesli birkaç insan nesli sonra tamamen yok olacak. "Dünya babamızdan kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık" zihniyetine sahip olanlar, çocuklarına sürdürülebilir balık nesli bırakamayacak. İşin acı tarafı da budur.
Çok basit Al-ma-ya-cak-sı-nız ye-me-ye-cek-si-niz Hamsi-sarıkanat-istavrit-tekir-barbun Ufak gördüğünüz balıgı yemeyin. Çiftlik balıgı alın.. ben yıllardır bu şekilde davranıyorum ve içim rahat.. Verdiğim paralar da sufak lı genç mühendislere maaş olarak gidiyor..
Hamsi ile istavriti neden almıyor, yemiyor muşuz? Yani bunları almazsak palamut kadar mı olurlar, anlayamadım.
Sezon açıldı .. kısmetse pazardaki sübyan balıkların hamsi-sardalya-tekir vs görmeye başlarız.. ben geçen sene kavga ettim.. bu defada resim çekmeye kalksam herhalde hastanelik oluruz birimiz..
İşte buna dikkati çekmek istemiştim. Hamsi, sardalya, istavrit, tekir almayalım dersek yanlış olur, bu balıkların limit altı olan küçüklerini almayalım hatta satanları ihbar edelim, satıcı rahat satamazsa halden almaz, balık halde satılmayınca da gırgırlar onu tutmaz, bakmayın nasıl ayıracağız ufakları dediklerine, bal gibi biliyorlar neye çevirdiklerini. Selam ve sevgiler.
Bilmem başka fikri olan varmı.. bu ticari balıkçıların aglarının göz çapı, çalışma prensibi- radardaki sürülerin görünür boyu veya saptanamıyan boyu.. sürülerin içinde farklı boylar- agın altı kapanıp toplanmaya başladıgı zaman telef olabilecek ufak balıklar.. derken..vs.. bu cm.. olayının ne kadar etkili olacagını bilmiyorum..1 ton balıgın içinde n cm le boymu ayarlıyacaklar? o kadar balıgı nasıl denetleneyecekler..??
Sardıkları balığın küçük olduğunu biliyorlar. LÜfer 20cm.çıkmadan önce de 14 cm. idi, nasıl nasıl ayırıyorlardı. TAbii ki ayırmıyor, ne gelirse tutuyorlardı, şimdi iş sıkıştı, tutamayacaklar, onun için bağırıyorlar. Sıkıştırmaya devam.