Aylardır, İstanbul'un gürültüsünden, stresinden kaçamamıştık. Yasin'le birlikte bu hafta sonu için yaptığımız planlarsa gözümüzü boyuyordu. Aylardır uğramadığımız avlaklarımıza gidip bakacak, suyun debisine, kış ertesi etrafın durumuna bakacaktık. Tabi, tüm bunların yanında, her zamanki gibi çayımızı demleyip, melemenimizi yiyecek, masa başı sohbetinin keyfini, kuş cıvıltıları ve suyun sesi eşliğinde elverdiğince yaşayacaktık. Sabah erken saatte yola koyulduk. Yine her zamanki gibi arabamızda şarkılarımız çalıyor, sonbet ede ede yol katediyorduk. Gitmemiz gereken yere varmak üzereyken, benzinciye uğradık ve yakıt durumumuzu garantiye aldık. Diyorduk ki, çok geçmeden aracımız teklemeye başladı. Hemen sağa çekip kontrol ettik. Görünürde hiçbir şey yoktu. Tekrar aracımıza binip çalıştırmak istediğimizde, egzostan gelen dumanı gördük. İkimizin de kafasında aynı anda ampul yandı; "yanlış yakıt doldurmuşlar"... Allah'tan, aracı yürütmek konusunda ısrarcı olmamıştık. Yoksa motoru mahvederdik. Neyse, Yasin bir araca atlayıp benzinciye gitti. 15 dk. kadar sonra geldiler. Daha sonra işletme sahibi de yanımıza geldi. Gerekli işlemler yapıldı, araç çalışır duruma geldi ama yine de aracı benzinciye götürüp bir kontrol ettirmekte fayda var diyerek, hepbirlikte benzinciye gitmeyi teklif ettiler. İşte olan da bu sırada oldu. Araçlarımıza binmek üzereydik ama tam o sırada yanımızdan bir araç oldukça süratli bir şekilde geçti. Daha geçişini anlayamamışken, bomba patlaması gibi bir sesle, hepimiz başımızı sesin geldiği yöne çevirdik ve şok olduk. Yanımızdan geçen araç, yaklaşık 10 mt. ilerimizde biz nereye çarptığını anlayamadan, yolun ortasında geriye doğru yan saclarından çiçek gibi açılmaya başlayarak, ters şeride geçti ve durdu. Çarpma esnasında, iki kişi araçtan fırlayıp yola düştü. Bir anlık şaşkınlıkla bakakalmıştık. Sonrasında herkes o tarafa koşmaya başladı. Bir yandan da 112'yi arıyorduk. Araç öyle bir durumdaydı ki, şu anda aracın durumunu ifade edecek bir kelime bulamıyorum. 6 yıllık oto hasarcıyım, binlerce kaza senaryosu, binlerce kazalı araç gördüm ama ilk kez böyle bir şeyi yaşadım. Neye çarptığını ilk başta anlayamadık demiştim ya, meğer çarptığı da bir başka araçmış ama çarpmanın etkisiyle şarampole yuvarlandığından görememişiz. O aracın içinde de başlarından darbe almış 4 yaralı vardı. Ortalık biraz durulduktan sonra, benzinciye gittik. Orada aracımıza bakılırken, işletme sahibiyle biraz sohbet ettik. O esnada öğrendik ki, kaza yapan aracın şöförü, ne yazık ki hakkın rahmetine kavuşmuş. Allah rahmet eylesin demekten başka bir şey yapamazdık artık. Aracımızla ilgili aksilik yaşadığımız ve epey bir vakit kaybettiğimiz için çok canımız sıkılmıştı. Ama bu olaydan sonra, "Allah'a şükür, aracımız arızalanmış. Allah korusun, ya böyle bir kaza başımıza gelseydi" diyerek, yine dersimizi almış olduk. Başlıkta da yazdığım gibi, bir varmış, bir yokmuş... Biraz önce aracıyla yanımızdan geçen kişi, artık yaşama veda etmişti. Lütfen, siz siz olun, hız yapmayın. Hem kendi canınızı, hem başkalarının canını, hem de sevenlerinizin içini yakmamak için. Biz burada ne kadar konu etsek, ders alalım desek de, ateş düştüğü yeri yakıyor. Allah korusun, kaza dediğimiz şaka değil, kimsenin canı yanmasın. Tüm bu olanlardan sonra, tekrar yola koyulduk iki farklı avlağı ziyaret ettik. İlk avlakta, debi yüksek fakat su inanılmaz bulanık akıyordu. Biraz da ıslah çalışması yapılmış gibiydi ama ıslah çalışması adı altında, aslında mahvedilmeye çalışıldığını gördük. Bu da bizi hayli üzdü. İkinci avlakta, su berrak ve debi yüksekti. Bu avlakta parkur çok zorlu olduğundan, özellikle kontrol etmek istemiştik. Normal şartlarda tırmanışı çok zor olan bu parkurun, özellikle geçmekte çok zorlandığımız bölümünü görmek istedik ama zor olan noktanın, şu dönemde geçişi zor olmaktan çok imkansız görünüyordu. Buna rağmen, bir iki ay sonrası için içimizde büyük bir heyecan uyandı. Ki bu avlak, neden bilmiyorum ama büyülü olduğunu düşündüğüm bir avlak. Çok zorlu olmasına rağmen, bizi kendine daha çok çekiyor. Ki bugünkü haliyle bile, aklı selim davranmasa, ölümüne tırmanmak isteyebilir insan. En azından bende uyandırdığı duygu bu. Kısa bir zaman sonra, av için yine bu avlaklarda olacağız. O günü iple çekiyoruz. Dilerim Allah, bize bugünkü gibi tatsız olayları yeniden görmeyi nasip etmez. Bugünkü gezimizden bir kaç da foto ekliyorum, dilerim beğenirsiniz.
bir çırpıda okudum Allah herkezi kazadan beladan uzak tutsun..hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet kalanlarada sabır...avlak kontrolüde boşa çıkmış belki melemen görürüz dedik oda yok eeeeeeeeeee
Valla Koral, kazadan sonra hissettiklerimizle, ne melemenden, ne de gezimizden çok zevk alabildik açıkçası. Bu yüzden pek fazla fotoğraf da çekmedik. Zaten cepten çektiğim için fotolar da berbat çıkıyor hep. İnşallah bir dahakine, av raporu şeklinde, melemenle bilikte balıklarımızı da fotoğraflar ve yayınlarız.
Kaza anını üzüntü ve endişeyle tasvirin, an bean insanı olayın mekanına çekiyor. Dahası ben de endişenmeye başladım biran. Böyle bitmez sonu inşallah diye diye okudum satırları. Uhh.!! Yüreğim daraldı yahu. Kar gördüm. Sen de görmüşsündür tabi. "Kardelisi" Gözümde canlandı hemen, orada karların içindeki halin. Zavallı Yasin şaşırıp kalmıştır şimdi. "Bulduk bir deli bu dağbaşında, iyi mi?" Çok teşekkür ederim, ellerinize gönlünüze sağlık. Acısıyla tatlısıyla bizler de yaşadık günü. Hep var olun, inşallah gönlünüze denk güzel balıklı günlere diyelim. Selamlar, sevgiler canlarım.
Sennur ceple çekilse bile güzel fotolar koymuşsun. Hedeflediğiniz balık nedir? Giderken bizi de götürecek misiniz? Yazdığın diğer konular pek iç açıcı olmadığından onlara değinmiyorum. Allah korusun.
Sennur hanım ve Yasin bey, Sizi Allah korumuş ... Ürpererek okudum.Her işte hayır var dedikleri bu olsa gerek... Tekrar geçmiş olsun diyorum.
Sonu öyle bitmesin diye biz de ne dualar ettik ama takdir-i ilahi neticede. Allah geride kalanlara sabır verir inşallah. Karları görünce elbette çok sevindim. Hatta kar şarkıları bile söyledik ama biraz buruk oldu tabi. Sadece dağ başında mı? Buna da şükür.
Siz geliyoruz deyin, elbette bilikte gideriz Sedat ağabey, ne demek. Balığımız gökkuşağı, eğer bulursak kırmızı benek ama parkur epey zorlu, şimdiden belirteyim. Sonra, "burası neresi, bizi öldürmeye mi getirdin" demeyin. Aynen öyle Tarkan, her işte bir hayır vardır. Biz de bugün çok sarfettik bu cümleyi. Bu tür olaylar yaşandıkça, sıkıntılarından fazla şikayet etmeyip, yaşamı getirdikleriyle kabullenmeyi de bir kez daha öğreniyor insan.
Merhaba Nurinin dediği gibi acaba başlarına bir şeymi geldi diye bir çırpıda okudum.Ölene rahmet yaralılarada sıhhat diliyorum.Dediğin gibi her zaman dikkatli olmakta fayda var. Bir dahaki sefere beraber samsuna gelin,burdan rize ardeşene fırtına deresine götüreyim sizi.
Teklifin güzelliğine bak. Sağolasın Gürol ağabey, inşallah kısmet olur bu dediğin. Bu arada sen de operasyonu atlatmışsın okuduğum kadarıyla. Yarın telden konuşuruz diye yazmadım sohbete. Geçmiş olsun. Ben zaten biliyordum iyi olacağını. İnşallah daha daha iyi olacaksın. İyice iyileş de, gel bir an önce.
Teşekkür ederim canım kardeşim.Çok şükür iyiyim.İnşallah bu mayıs ayında bir araya gelebiliriz.Arkadaşları ve seni özledim.
yola çıkarken kimbilir ne güzel hayeller ne umutlarla yola çıkılmıştı yaşanan olumsuzluklar gerçekten hayat böyle biiiir varmış biiir yokmuş dedirten cinsten en güzeli varlığın kıymeti değerini bilmek günün olumsuzlukları bu doğanın güzelliği sayesinde bir nebze olsun silinmiştir
Bence kazanın geliyorum dediği tek yer trafiktir sanırım. Çünkü o kadar dikkatsiz ve eğitimsiz insanlar var ki anlatılacak gibi değil. Siz hiç müdahale etmeden hemen 112 Hızır acil'i aramakla çok iyi etmişsiniz. Çünkü bazı durumlarda insanlar kazada yaralı kurtulsa bile kurtarma anında ölebiliyor veya sakat kalabiliyorlar. İşin ilginç tarafı hayat o kadar rastlantılarla dolu ki, eğer doğru yakıtı alıp yola devam etseydiniz belki de kazayı geçiren sizler olacaktınız. Yine de ilk şoku atlattıktan sonrası iyi geçmiş gibi. Bir dahaki sefere balık ta yakalarsınız umarım.
Haklısın Mustafa ağabey. Yaşamımızın değerini bilmek gerek, yaşanabilecek tüm olumsuzluklara rağmen. Dediğin gibi doğa bizi biraz sakinleştirdi ama yine de insan bir süre üzerinden atamıyor o duyguları. Aslında şöför yaşıyordu. Herkes 112'yi aradı ama ambulans o kadar geç geldi ki, belki de kurtarılma şansı varken bu şans yok oldu. Senin de dediğin gibi, bu tip durumlarda yaralılara hiç dokumamak daha iyi ama böyle olunca da insan, "arabaya atıp hastaneye götürseydik keşke, belki yaşardı" demekten de kendini alamıyor. Allah herkesi kazadan beladan korusun, gerçekten çok kötü bir şey. Evet olaydan sonrası fena değildi. Balık için değil de avlak durumuna bakmak ve biraz da piknik yapıp iş-güç stresinden, şehrin gürültüsünden kaçmak için gitmiştik zaten. Dediğin gibi umarım sezon başladığında, balıklarımızla birlikte poz vermek kısmet olur.
Sevgili Sennur hanım, Keyifli bir av raporu beklerken, kazalı, sıkıntılı günün özetine dönüverdi. Şükür ki sizlere bir şey olmamış. Geçmiş olsun diyorum. Umarım en kısa zamanda keyifli avlar gerçekleştirirsiniz. Sevgi ve selamlarımla...
Malesef dediğiniz gibi oldu. Herşeyde bir hayır vardır diyoruz ne yapalım. Umarım hiç kimsenin başına gelmez, şahit olmak bile çok etkiliyor insanı. İyi dilekleriniz içinse çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi güzel günlerimizi ve avlarımızı da, karşılıklı paylaşmak nasip olur inşallah.
Söyleyecek fazla bir şey yok sanırım size büyük geçmiş olsun,ölen kişiye Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı sabır dilerim.Umarım yakında yaşadığınız bütün bu olumsuzluğu unutturacak bir raporu bizlerle paylaşırsınız
geçmiş olsun Allah korumuş sizi. bu haftasonu bir kaza da şilede bir abimizin gözü önünde olmuş. hızla giden bir araç sollama yaparken ters şeride girip karşıdan gelen araca çarpıp takla atmış. şans eseri ölen yok fakat takla atan araçtaki bayanın bacakları kırılmış. şöförü ise zor çıkartmışlar sıkışan araçtan. gerçekten özellikle uzun yolda çok dikkat etmek lazım. uamrım bir dahaki keşifinizde bu tür olumsuzluklarla karşılaşmazsınız ve bereketli bir av günü yaşarsınız..
Teşekkürler Engin. Her gün cinayet gibi, trafiğe birilerini kurban veriyoruz ama hala uyarılar pek dikkate alınmıyor gibi. Yaşanılan kazada, karşı şeritten gelen olmaması çok büyük bir faciayı önledi zaten. Hatta aracın ardından giden başka bir araç da yoktu. Her ikisi de olsaydı, Allah muhafaza, çok kişinin canı yanabilirdi. Böyle şeye şükredilmez belki ama yine de şükürler olsun, daha fazla insanın canı yanmadı. İnşallah bir dahaki gidişimizde, sizlere güzel ve neşeli bir rapor sunmak nasip olur.