Avlakta Baharatlı Sucuk Yemeyin

Tarih : 19/01/2013
Yer : Bergama
Saat : 17:40

3 kişi avlaktayız, Serhat abi, onun taaa İzmir'den gelen bi arkadaşı ve ben.

Gelen arkadaşı geçen zamanlarda bi avda da bizle gelmiş 2 vuruş alıp, balığı çıkartamamıştı.
O günün gazıyla 200 tl verip, makine kamış almış, takım düzmüş, benden hevesli. Balığa gideceğimizi öğrendikten 5 dakka sonra, bekleyin bende geliyom deyip, ta İzmirden Bergama'ya 100 küsür kilometre yol yapmıştı.

Avlağa vardığımızda hava alacakaranlığa dönmüştü. Bizim olduğumuz tarafta kimse yok, karşıda 4-5 kişi var. Oh çok şanslıyız diyoruz. İyiki bu tarafa gelmişiz. Lakin bulunduğumuz tarafta müthiş bir akıntı var. Levreğin o akıntıda yüzeceğini sanmıyorum. Deniz de lodos olduğundan akarsudan gelen güçlü akıntıyla denizden gelen lodos dalgası çarpışıp korkunç bir görüntü oluşturuyorlar.
Bulunduğumuz yerde ayağımız kayıp bir düşsek, çıkış mucize gibi birşey.

Kayalığın arkasında uzanan tehlikesiz kumsal var birde. Orayı daha önce gözüme kestirmişim.
İzmir'den gelirken zaten mamun alıp geldiğimden yem sorunumuz henüz yok.

Bergama, Dikili, Şakran taraflarında mamun yok, millet yana yana mamun arıyor. Hava lodos ve kıyılar karıştırıyor. Levrek aranacak yerler ve şekli belli ama biz hem atçek şansımızı deneyip hem yemli avlanmak istiyoruz.

İlk önce yemli takımları hazırlıyorum. İğneler gayet iri, sanırım 1 numara kalın ve sağlam yapılı levrek iğneleri. Tam mamuna göre. Takımlar Serhat abinin olduğundan çok ayrıntı veremiyorum maalesef.

Yemli 2 kamışı sahile dikiyorum ve kamışlarda bir hareketlenme. Yokluyorum şöyle bir ağırlık ama balık değil. Neye takıldı bu deyip çekiyorum ki en nefret ettiğim şey. Dehşet bir yosun öbeği.
Tüm kösteklerde, kurşunlarda.... Burada yemli atmak imkansız.

Şartlar gereği spin yapıyoruz saat 24:00'lere kadar. Tek vuruş yok. Arada kasap sucukla, sucuk ekmek yapıyoruz sahilde.
Canımız sıkkın ve abinin arkadaşı, karşıki grup balık aldı diyor. Neeeeee!!!!
-Gerçekten mi?
-İki kişi zor taşıdılar arabaya
-İki kişi mi? (Biz tutalım da, bir kişi rahat götürelim arabaya, problem değil )

Avlağa bakıyorum, evet karşısı çok avantajlı, tecrübe bu olsa gerek. Bizim taraf süper akıyor ama çok şiddetli, karşıda cep var ve akıntı yavaş, lodosta vuruyor o bölüme.
Fikrimi söyleyince; Serhat abi, hadi karşıya gidelim diyor. Karşıya giderken abi çıkalım şurdan bi su alalım, kurudum susuzluktan diyorum. Acılı, baharatlı kasap sucuk cayır cayır yakmış hepimizi.
Levrek te çıkmayınca soğuk su içme isteğimiz katlanmış

Neyse 500 ml'lik suları bir dikişte içip, avlağın diğer yanına geçiyoruz.
Biz gidene kadar avlağın karşısı sayıca artmış. Gidince bir levrek çıktığını görüyoruz. Kiloluk sanıyorum. Serhat abi tanıyor tutan levrekçileri ve başlıyorlar konuşmaya. Aşağı kumsalda yemli atanlar menemenliymiş. Tüm kumsalı yemli takımlarla doldurmuşlar. Orada atmaya imkan yok. En güzel yeri kapatmışlar yani. Biz gidene kadar 2 tane daha kiloluk tutmuşlar.)

Serhat abinin arkadaşı bazı levrekçiler konusunda acemi olduğundan atlıyor kumsala yanlarına gidiyor, bende yukardan izliyorum. 5 dakka olmadan kıpkırmızı olarak yanımıza geliyor?
Serhat abi soruyor?
Tutmuşlar mı?
Yok bişey dediler.
Yem olarak ne atıyorlarmış.
Bilmiyorum valla, adamlar yüzüme bakmadılar, konuşmuyorlar bile, yalnızca yok bişey dediler.

Bu sefer Serhat abi yanlarına gidiyor ve oralarda spin yapıyor. Spin yaparken yemli takımlarını da alıyor ve yemi görüyor.

İyi levrekçilerden bir tanıdığını arıyor?
-Nasıl balık var mı?
-Bende 3 palaz var. Yanımdaki çocuk bir kiloluk, bir 3 kiloluk aldı. Yem yokmu bilader? Kimse de yem yok.
-Bizde vardı da Volkan bir paketini kayalıktan denize düşürmüş (12 tane mamun var)
-Ya bilader, avlakta Menemenliler var, bişey söylemiyorlar ama yemleri değişik, madya ya benziyo ama değil.
-Ciğer olabilir Serhat.

Hayda, levreğe giderken bi de sakatat alacaz galiba bundan sonra. (bunu da ilk defa duydum)
-Siz orda ne arıyonuz bu havada? Yeminiz varsa direk buraya gelin.
-12 mamun yetmez ki bilader
-Orda dursanız da bişey alamıcanız

Abi üstünüz uygun değil, boy çizmeniz yok, en iyisi gidelim yemli atalım diyorum.

Saat 02:30 gibi lodos vuran birkaç levrek çıkan avlaktayız.
Telefonda Serhat abinin konuştuğu deneyimli avcı avlaktan ayrılmak üzere.
S: - Nerde palazlar? Başka balık var mı?
A: -Başka çıkmadı Serhat, balıklar aşağıda, üzerine basıyonuz.

Kimse görmesin diye gömmüş balıkları (hahaha......) Tam kamışın bir adım gerisine.

Bu levrekçilere akıl sır ermez.

O levrekçi avlaktan ayrılıyor. Biz oltaları kısıtlı yemimizle yemleyip atıyoruz, hava da yatmak üzere. Bir saat tık yok, umudum kaybolmuş, telefondan internete girmiş dolanırken bir zil sesi geliyor. Sağlam ama kısa sürüyor, tam emin değilim, oturduğum yerden kalkıp kamışıma bakıyorum ki kamışımın ve kazığımın şarkülü kaymış.

Belli ki balık vurmuş, ancak yıkamamış, pek büyük değil anlaşılan. Halen takımda olduğuna dair bir emare yok.

Kamışı elime alıyorum ve bir ağırlık var. Balık üstünde, hiç zorlanmadan çekiyorum ispendeği.
Biraz moralimizi düzeltiyor bu balık. Hemen yemler tazeleniyor. İlerleyen süreçte Serhat abi bir vuruş alıyor ama belli ki levrek vuruşu değil. Sargoz, mırmır, çipura türünden bir balık. Abi müdahale edene kadar balık kaçıyor. Ben bir vuruş alıyorum ve tasmayı atıyorum zamanında ve bir Sargoz. Saat 04:30 gibi yemler de bitiyor. Uygun yem ve iğneler olaydı mırmır ve sargoz gibi balıklar tutmamız muhtemeldi. Hedef sadece levrek olunca avı bir ispendek bir şans sargozuyla noktaladık.
Onlar da benim kısmetime düştü. Nuri abiye 35 cm'den küçük levrekleri salacam demiştim ama yanımda metre yoktu. (Bahanenin güzelliğine bak) Yaklaşık 12 saat süren avın tek dişe dokunur balığını da salamadım. 30 cm'den fazla olduğu aşikardı ama 35 cm gelir miydi bilmiyorum.

Sırf bana kıllığına 34 cm çıkar şimdi bu balık diye düşündüm. Sonra ben ne yapar eder bu balığı 35 cm çıkartırım dedim.
İlk önce göbişten ölçerim, olmadı sırt kesimden. O da yemedi biraz ütüyle bişeyler yaparım dedim. Yüce mevlam bu kafayı boşuna yaratmamıştır ne de olsa. Bi yolunu bulurum mutlaka diye düşündüm. İyi düşünmüşüm değil mi?

Balık fotoğraflarını eve gidince yükleyeceğim. Bu rapor fotoğrafsız değil. Herkese rastgelsin.

Son olarak bişey soracam, biraz baktım tam emin olamadım.
Levrekte palaz neye deniyor, ispendek neye deniyor?
Cm olarak büyüklüklerine göre isim alıyorlar sanıyorum.

 

bu anlatttıkların hep tanıdık geliyor birileri tutar birileri imrenir, öbürü saklar vs. ama bunlar da işin cilvesi, kara avcılığında da böyle.

senin sorduğun palaz ispendek meselesi benim de merak ettiğim konu. biz ispendek, palaz falan bilmeyiz burada. buralarda bir henüz benekleri kaybolmamış çil levrek ( mayıs levreği ) vardır, bir de levrek

 

O benekli olanlar 20 cm zor gelir buralarda Bilge. Onları salmayan eşektir zaten. Bu dediklerim de benek neyim yok.

Bizim buralarda 1 kilo aşağısına bazen ispendek bazen palaz diyorlar. Kafa nerden eserse?
Ben baktım internetten 30 ila 40 cm arasına ispendek deniyor galiba.
30 cm'e kadar olanlara da palaz deniyor sanırım ama tam kesin bilgi değil.

Ordan burdan devşirme. Kesin bilgisi olan birisi yazarsa iyi olacak. Rapor yazarken tanımlar düzgün olsun en azından dedim, kendi adıma.

 

anlatım çok güzel hocam eline sağlık

 

Teşekkür ederim Bora, anlatım kadar avcılığım da güzel olsa keşke.
İyiki avcılık ve toplayıcılıkla yaşanan zaman dilimine denk gelmemişim. :laughing:

 

Volkan abi yine kendine has anlatımınla süper bir rapor

 

aynen öyle, ama şu an semt pazarlarındaki balıkçı tezgahlarında o benekli bebelerden var ve fiyatı 10 - 12 TL arası. geçenlerde bir iş için tarım il müdürlüğüne gittiğimde su ürünleri mühendisi arkadaşlara uğrayıp durumu anlattım ama pek iplediklerini sanmıyorum

 

abi vejeteryan olurdun büyük ihtimalle

 

Teşekkür ederim Mehmet, akşam fotograf ekleyince daha bir anlam kazanacak sanıyorum.
Akşam misafir geleceğinden yazamayacaktım, ondan önce yazayım, bir fotograf eklemesi kalsın dedim.

Yarı yıl tatiline az kaldı, deniz kenarı bi yerlere gelir, olta atarsan rastgelsin.

 

:laughing: :laughing: :laughing: :laughing:

Ot bulabileceğimden bile şüpheliyim.

 

Volkan levrek tutmuşsun tebrikler Pek bir geçiştirme olmuş ben halay falan çekeriz diye bekliyordum.

 

Yuh ya, o beneklileri de tutup satıyorlarsa ne diyim. Sen yazınca aklıma geldi.

Geçen bizim avlaklardan birinde İl tarım müdürlüğünden bir hanımla jandarma kontrol yapmış. Azmak ağzında.
O kadar mutlu oldum ki.
Belki o gün bişey denkgelmedi ama sık kontrol etmelerini dilerim.
İnsanlar bilsin ki heraan kontrol olabilir, ona göre hareket edeceklerdir.

Alkışlıyor ve devamını diliyorum.

 

1000 gr a kadar ispendek,üstü levrek,5 kilo üstü kuzu gibi levrek...

 

aaaa Volkan abi levrek tutmuş hihi Tebrik ederim Volkan abi yanlız bu sayılmaz at-çek ile çek artık bir trofe

 

Tebrikler Volkan.

Bak bu kez kimseye gelmemiş (en azından sizin ekipten) ama sana gelmiş!
Kara talihini kırmayı başardığın av budur bence. :thumb:
Bugünden sonra herşey daha farklı olacak, inşallah.

Sahtene binip gelecek trofe de yakındır kardeşim. Şu an beslenip biraz daha semirmekle meşgul.

Diğer konuda benim resmi olmayan ölçülerim ise,
beneklisi palaz, 35 cm altı ispendek, üzeri levrektir.
Bu sezon tuttuğum tek levreğin 37 cm gelmiş olması bu ölçüleri etkilemiş olabilir.

Not: Seninki 34 gelirse bu ölçülerde pek tabii revizyona gidilebilir.

 

tebrikler ... Palaz ispendeklere söylenen halk ağızı zannediyorum bu bölge balıkçıları genelde ispendeklere palaz diyor . benekleri duranlarada benekli diyor. daha büyükleri rastgelsin İnşaallah...
bende bi soru sorabilirmiyim izninizle (avcılık tamamda toplayıcılık ne )