Öcelikli olarak site yönetimine ve değerli üyelere merhaba diyerek selam ve saygılarımı sunuyorum. tecrübesiz bir balık avlanma meraklısı olarak yaptığım aramalarda bu siteye ulaştım, paylaşılan verimli konular altında yapılan seviyeli ve isabetli yorumlar sitenin misyonunu ve değerli yorumcuların bilgi ve tecrübelerini açıkça ortaya koymaktadır, şahsen bu durum çok hoşuma gitti. Hani kışın buz gibi bir havada içinde odun sobası harıl harıl yanan sıcak bir dağ evine girmek gibi bir duygu yani o samimiyeti iyi niyeti hissettim, her yöreden farklı insanların aynı amaç uğruna bir yerde toplanması kadar güzel birşey olabilirmi... dün üye oldum ve uzun uzun konulra güzelim av fotoğraflarına filan baktım biraz imrendim birazda mahçup hissettim mahçubiyetim bilgisizliğimdendir şöyle ki burdan edindiğim bilgiler ışığında şimdiye kadar tuttuğum balıkların özelliklede yayınların belli bir kısmının limit altı boyutlarda olduğunu öğrendim, tırıvırı dediğimiz paraşütün (bende kullandım birkaç kez) nekadar zararlı olduğunu fotoğraflarıyla birlikte üzülerek algıladım. küspeli oltanın yasak olduğunu ve bunun sebebini öğrendim kısacası bilinçsizce yaptığım hataların mahçubiyetini yaşadım...öğrenmek istediklerim ve öğrenmem gerekenlerin belkide daha %10 luk bir dilimine bile sahip değilim ancak bunun için daha çok özen göstereceğim lafı fazla uzatmadan kısacası şunu söylemek istiyorum böylesine bir forumun varlığı her yönüyle bence pozitif bir katkıdır emeği geçen istisnasız herkese teşekkür ediyorum... Gelelim konumuza izinli olduğum sırada birkaç değerli abimizle birlikte balık tutmak için YAMULA barajına gittik (KAYSERİ). aracımızda meydana gelen arızadan dolayı Gidişimiz ve dönüş yolculuğumuz epey sıkıntılı geçsede orada geçirdiğimiz bir gece bütün zahmetlere değdi. Yem olarak solucan, mısır, ve canlı balık kullandık. mısır ile çok güzel kiloluk sazanlar aldık canlı yem ilede alabalık ve levrek aldık. sazanlar malumunuz iğneyi yutmadıkları için çıkartırken zedelemediğimizden ölmediler ANCAK levrek ve alabalıkalrımız hemen öldüler, ölü balık suda daha çabuk bozulur dedi arkadaşlar ve alabalıklar ile levrekleri temizledir sabah sıcak olacağı için ve uzun sürede orda duracağımız için muhafaza etmemiz gerekiyordu buna çözüm olarakta poşetleyip çamura gömmeyi uygun gördüler (soğuk ortam yaratmak adına). ancak maalesef bu çözüm işe yaramadı ve üzülerek söylüyorumki tuttuğumuz o güzelim levrek ve alabalıkların bozulmsına sebep olduk koktular. Hem hayvanlara yazık oldu hemde bizim emeklerimize sormak istediğim budur. Bu gibi bir durumda yani uzun süre kalmamız gereken durumlarda soğutucu cihazımız yoksa yanımızda nasıl önlemler almalıyız balıkları nasıl muhafaza etmeliyiz arama motorundan aradım ancak bu içerikte yazı bulamadım. bu merakımı siz değerli yorumcuların tecrübelerine sunmak bilginizle merakımı gidermek istiyorum saygılarımla...
gökhan öncelikle hoşgeldin ben bu konuda bir yazı yazmıştım burada alabalık cok saldırgan olmasına ragmen cok nazik bir balıktır cabuk ölür bu durumda balıgı hemen temizleyip güzelce tuzlayıp güneşe camasır asargibi asmaktır. ne sinek gelir ne arı gelir nede balık bozulur.levrek ve alabalıgı bu sekilde avlakta kac gün kalırsan kal birsey olmaz. karşılıklı ikitane kazık birer metre yükseliginde yerecak bir ip gerdir kazıkların arasında balıklarıda guzelce temizleyip bolca tuzlayıp bu ipe diz gölgede degil güneste dursun bir sey olmaz simdilik bukadar.
Saffet abicim hoşbulduk. güzel paylaşımınız için teşekkür ederim. evet güneşin altında tuzlayıp asmak sanırım bozulmasını ve kokmasını engeller mecburiyet durumlarında tercih edilebilir. Bu ve benzeri basit ve ilkel yöntemler bazen çok işe yarıyor insan bu yöntemleri yokluk durumunda mecburiyetten tecrübe edinerek öğreniyor bizim aklımıza gelmedi, asmak eti kurutsada en azından bozulmasını engeller gerçi bu durum balığın etinin tadına nekadar etki eder etmez onuda bilmiyorum balık konusunda çok öyle yemeye düşkün biri değilim tutmak çok başka birşey yerken o zevki alamıyorum hook
Poşet, Ambalaj satan bazı yerlerde strafor ya da köpük dediğimiz koliler var. Balıkçılarda da görmüşsündür. Birde aynı yerde buz poşetleri satarlar. İçine suyu doldurup donduruyorsun ceviz büyüklüğünde göz göz buz oluyor. Straforun içine buz poşetlerinden 4-5 tane yapıp atarsan tuttuğun balığı da doşarda bırakmadan o koliye koyarsan taptaze balık yersin. Ben öyle yapıyorum. Hatta dün açtığım raporda var. Gölgede de muhafaza edebilirsen buzlar erimeden 2-3 gün kalabiliyor. EK: Poşet patlayıp buzun suyu aktığında balıkları -bazı türleri- bozabilir. O yüzden buzları alta serdikten sonra araya gazete kağıdı atarsanız süper olur. Bir başka çözüm de ecza depolarının ilaç taşınırken kullandıkları dondurulan jeller var. Bunlar hem çabuk buz olur hem de yavaş çözünür. Son seferde onu keşfettim buz poşetine göre daha büyük kolaylık.
kim diyor canlı yem ile alabalık avının yasak oldugunu ben hic duymadım hangi mantıga göre yasaklamıslar bunu. avlandıgımız merada sazan balıgı var alabalık var solucan taktık attık sazan icin alabalık geldi budurumda ne yapacagız solucan kullanmayacakmıyız?
Bahse konu olan canlı yemle alabalık yasağı. Artık türü gerçekten tehlike altında olan "kırmızı benekli doğal alabalık"tır. Sanırım sizin meranızda Gökkuşağı alabalığı var. Ayrıca yadak ırmak ve nehirleri kapsıyor. Göllerde böyle bir yasak söz konusu değil. Burada mantık çerçevesinde dediğinizde haklısınız ama kırmızı benekli sularımızındaki en nadide ve değerli balıklardan biridir. Lütfen bu balığa gerekli hassasiyeti siz de gösteriniz.
Verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim. mavi kova şeklinde termosları biliyordum ancak bunu ilkkez gördüm. aslında detaylı bir takım hazırlamak ve herzaman o malzemeyi aynı yerde hazır olarak muhafaza etmek lazım
Verilen bilgiler için teşekkürler. Şu hususta muallakta kaldım; Her tür Alabalık avında canlı yem kullanılmasımı yasak? bazı tür alabalıkların avlanmasında canlı balık kullanılmasımı yasak? yoksa Bazı tür "kırmızı benekli doğal alabalık" vb. türlerin her ne şekilde olursa olsun avlanmasımı yasak? biraz detaylandırırsanız sevinirim. Eğer sadece canlı yem kullanılması yasak ise NEDEN? yani canlı yem kullanmanın sakıncası nedir acaba?
Merhaba Gökhan, öncelikle hoşgeldin.. Problemin kökeni, avlaklar arası yada derelerden tutulan canlı yemin avlağa taşınmasından kaynaklanıyor. Baskın olan balık türlerininin diğerlerini yok etme, neslini tüketme, yumurtalarını yeme, bakteri ve hastalık taşıma gibi tehlikeleri var. Zaten son neslini yaşamaya çalışan dere alabalığı yani kırmızı beneklinin neslini devam ettirebilmesi için alınan tedbirlerden bir tanesidir. Tabi bu diğer balık popülasyonları içinde geçerlidir.
Hoş bulduk abi, istilacı türlerin taşınmaması adına alınan bir önlem yani. başka sulardan bir çeşit sazanın taşınması yolu ile yerel bütün balık çeşitlerini yok ettiğini konu alan bir belgesel izlemiştim o yönüyle mantıklı olabilir. gerçi biz zaten farklı sulardan taşımıyoruz avlandığımız sudaki balıklardan tutup kullanıyoruz ama tabi bazen bu işi abartmış yüzlerce yavru balık tutmuş giderkende hepsini kenarlara serpmiş veya kovada ölüme terketmiş insanları görünce bu yasağa hak vermemekte elde değil. ben hayatım boyunca hep tekdüzen solucan kullanmıştım; ciğer,canlı balık,mısır kaşık kullanmayı yeni yeni öğrendim diyebiliriz. Özelliklede at çek balıkçılığı hakkında deneyimim yok denecek kadar az birkaç defa 1-2 numara kaşıklarla geçen sene ve bu sene sis balığı tutmuşluğum var kaşıklarıda balık malzemesi satan yerin tavsiyesiyle aldım kullandım yoksa hangi kaşıkla ne tutulur sahte yem nedir çeşitleri nedir nerelerde nasıl kullanılır hiçbir fikrim ve bilgim yok. öğreneceğiz inşallah reeling