Ayvalık küçük bir av raporu

3 günlüğüne gittiğim Ayvalık sahillerinde ilk çipuralarımı yakaladım, oradaki bir tanıdıktan aldığım kerterize yaklaşık 2 km yol yürüyerek vardım. ancak sert esen rüzgar nedeniyle biraz açıkta olan kayalıklara isabetli atış yapmak imkansız olunca, kasnağımı hazırlayıp palet şnorkel ve gözlüğümü takıp doğrudan kerterizin üstüne geldim. Yaklaşık 15 metre derinlikte sadece tepesini görebildiğim büyükçe bir kayanın etrafında ne olduklarını anlamadığım irili ufaklı birçok balık vardı. Hedef balığım olan çipura için topladığım 1 lira boyutundaki 6 adet canlı yengeci poşet içinde cebimde tutuyordum, hafif akıntı nedeniyle taşın üstünde durmak oldukça yorucu oldu, ancak şansım yaver gidince 6 tane yengeçle yaklaşık 2 saatte 4 tane çipura yakaladım. BU yöntemi kullanacak olanlara yanlarında balık takmak için tel bulundurmalarını şiddetle tavsiye ediyorum çok büyük kolaylık sağlıyor.Hava oldukça sıcak olduğundan pansiyona vardığımda balıklar nerdeyse bozulmak üzereydi, hemen mutfağa geçip temizleme çalışmalarına başlamıştım ki fotoğraf çekmediğim aklıma geldi. Henüz pullarını temizlemişken fotoğraflarını çektim kusura bakmayın. Aynen Sennurun dediği gibi oldu ve amele yanığına da yeni bir boyut kazandırdım. Şu an sırtım tutuşuyor yanıklardan. İlk defa yakaladığım çipuranın avı gerçekten mükemmel zevkli, oltada deli bir şekilde tepiniyor, üstelik balık bunu yaparken suyun içinde olup balığın hareketlerini bire bir izlemek çok keyifli oluyor.
Çipura dışında Ahmet Rasim Terziakın' dan aldığım hafif kamış ile her sabah saat 4-7 arası sahilde spinning yaparak dolaşmayı ihmal etmedim. Dalarak yaptığım keşiflerde her zamanki kayaların civarında ne ispendek ne levrek görmememe rağmen ilk gün birkaç takip tespit ettim ancak suyun çok berrak olması ve hiç dalga olmaması malesef sahteye olan ilgiyi azaltıyordu. Dün sabah kalktığımda esen rüzgar ve havanın bir miktar bulutlu olması umutlarımı arttırdı. Sahtemi değiştirdim 005 renk kodlu Strike-Pro jl-132 f modeli 6.5 cm sahteyi kullanmaya başladım. Daha ilk atışlarda daha net takipler ve saldırı denemeleri oldu ancak 30 dakika kadar hiçbir seferde yakalanacak kadar net bir saldırı olmadı taa ki eskiden levrekleri gördüğüm kayaların hizasına gelene kadar. Sahteyi maksimum 20 metre fırlatabiliyordum kayalar kıyıdan 5 metre açıkta ve 1.5m derinlikte. İlk anda sahtenin kayaya takıldığını zannettim, biraz asılıp kurtarayım derken makinadan "cırrrrrrrrrrrrrr" diye sesler yükselmeye başladı ve balık 2 kiloya ayarlanmış kalamadan arka arkaya 4 sefer misina alarak yaklaşık 20 metre açığa kadar gitti. Kalamanın balığa hafif geldiğini anladım, makinaya sarılan misina ve sahteye bağladığım 1.5 metre Oscar misinaya güvenerek kalamayı yaklaşık 3.5 kilo civarına kadar sıktım, birkaç sarımdan sonra balık arka arkaya 2 defa daha misina alınca gözlerim faltaşı gibi açıldı. Kalamayı 2 çıt daha sıktıktan sonra bir çıt da kamışın ucundan geldi ve ek yerinden, ıslanmış karton gibi bükülerek 20 liralık kamışın bu kadar dayanabileceğini bana gösterdi. Kamışın kırılan parçasını el marifetiyle kopardıktan sonra uçtaki halkayı dibinden kırdım, böylece kırılan parça artık bana engel olmadı, misinanın üstünde sadece üstteki halka kaldı, balığı bu şekilde birkaç dakika yoduktan sonra 2 kere sudan sıçradı arkasından hareketleri yavaşlamaya başladı, ne olur ne olmaz deyip kalamayı gevşettim, balık tamamen kesildi ve kıyıya almamdan 1 dakika kadar sonrası ömrünü tamamladı.Bakkalda tarttırdığımda 3.680gr geldi balık. Tabii bu balık mevzusu aile saadetimi kötü yönde etkiledi, her gün hanımla kavga özellikle çipura avı için gittiğim gün az daha şiddetli geçimsizlikten tekmeyi yiyorduk yani. Pansiyonla yaşadığımız sorunlar da cabası, sonuçta pansiyona döndüğümde pansiyondan ayrılıp yola çıkmak üzereydik balığı tatma fırsatım olmayacak gibi görününce, pansiyonda çalışan en güleryüzlü elemana buzluğa onun için balık bıraktığımı ve mutlaka almasını tembihleyerek pansiyondan ayrıldık. Hanımın sinirinden arkadaşımın laptopuna atarak kurtarabildiğim fotoğraf malesef sadece çipuraların fotoğrafı oldu. Hafıza kartına recover yapabilirsem diğerini de ekleyeceğim.

 

Çok net ve keyifli anlatmışsın be Yücel.







__________________
TarCan - 1970
İstanbul

 

Muhteşem bir heyecan çupra ve levrek avı...

ellerine sağlık hocam!

Bizede güzelinden bir levrek macerası nasip olur inşallah

 

Uzunca bir süre bekledin bu tatili, keyifli geçmiş sevindim senin için...

 

Yücel, harika bir anlatım ve av olmuş. Çipuraları yakalamana, levreği tadamasanda livara atmana sevindim. Sanırım çipuradan levrekten sonra diğer balıklar çok fazla zevk vermeyecektir

 

çok güzel bir paylaşım rasgele

 

tebrikler zevkli ve acılı bir av olmu gibi

 

Geçmiş olsunmu desem.Daha nice böyle avlaramı desem.En iyisi güzel bi anlatım olmuş.Teşekkürler.
Diyeyim ben.

 

Çok deneyip sabırlı davranan herkese nasip oluyor, ben saatlerce olta salladım belki 1000 den fazla atış yaptım inat ettim bu sefer alıcam diye, levrek avlarken balık avlamak 2.planda olmalı maksat spin yapmanın keyfine varmak, balık da gelirse bonus olur.

Teşekkür ederim Cenk kardeşim

Levreği tadamadım ama çiftlik çipurasına alışmışız, doğal çipuranın bu kadar lezzetli olduğunu bilmiyordum, resmen parmaklarımızı yaladık.

Sağolasın Rıfat kardeşim

Hem de ne acı, hala yanıyor sırtım.

 

yücel tebrikler ellerine sağlık

 

levrekteki heyecanı bize birebir yaşatmışsın abi
çupralar marketlerde vitrin için seçilen özel çupralar kadar düzgün görünüyor..yem sayınıza göre aldığınız balık sayısında da müthiş oran var.. %66.6
tek kelime ile tebrikler..

 

tebrıkler cok guel bır paylasım.allh daha guzel avlar nasıp etmesı dılegıgle
saygılarımla

 

Tebrikler Yücel çok güzel bir av olmuş özellikle denizde yüzerken yaptığın çipura avı müthiş dönüşte yüzerken sırtı yapıp bir tanede öyle bir levrek yakalasaydın tam süper olacakmış. Yakaladığın levreğin tadına bakamamana çok üzüldüm. O büyüklükte bir levrek sütlü süper olurdu

 

Yakaladığım 2 tane yandan yemiş ufaklık da vardı fazla hasarlı değillerdi, iğne büyük sayılır bu balıklara daha ufakların alabileceği bir iğne değil, mustad 496 4 numara, bu iğneyle hiç yutma vakası olmuyor,ancak daha fazla da balık alabilirdim birçok sefer ağzında yengeçle yukarı çektiğim balık birkaç metre altımda iğneden kurtuldu, iğneleri yemi rahat takabileceğim boyda seçtim ancak çipuranın ağzı o kadar da büyük değil bir nev-i eze eze çekiştiriyor bu da tasmalarken zorluk yaratıyor, tek avantajım oltama vuran balığı görebiliyor olmam ve direk tepeden attığım için takılma olayı yaşamamam

Sağolasın kardeşim.

Valla içimde kaldı yiyemedik hayvanı, bu arada sütlü levrek tarifini bir ara alayım.

 

Yücel abi tebrikler çok güzel anlatımlı ve verimli bir av olmuş Levrek resmini merak ediyorum abicim Sağlıcakla kal ..

 

tebrikler yücel güzel av

 

Tebrikler, balığı görerek yakalamak ayrı bir zevk olmalı.