bahcesinde avlanması yasak olan mersin balıgı yetistiriyor duyarlılıgı icin tesekkur ediyorum http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=6dT5twkll9s Giresun'un Erikliman Köyü'nde yaşayan Recep Yıldırım isimli balıkçı, evinin önünde yaptırdığı havuzda koruma altında bulunan ve havyarı ile dünyaca ünlü Mersin Balığı yetiştiriyor.Akdeniz ve Ege Denizi'nde bulunan Mersin Balığı'nın nadiren olsa da Karadeniz'de de görüldüğünü belirten Yıldırım, 15 yıl önce denizde ağına takılan Mersin Balığı'nı evinin önündeki havuzda yetiştirmeye başladığını söyledi. Nesillerinin tükenme noktasına gelmesi nedeniyle Türkiye karasularında Mersin Balığı'nın avının yasaklandığını kaydeden Yıldırım, görünüm itibariyle köpekbalıklarına benzeyen Mersin Balıkları'nın siyah havyarının çok kaliteli olduğunu ve yüksek fiyatlardan dünya piyasasında alıcı bulduğunu belirtti. Koruma altında bulunması nedeniyle balıkçıların ağlarına takılan balıkları da aldığını belirten Yıldırım “Benim Mersin Balığı ile ilgili maceram bir balıkla başladı. 15 yıl önce ağıma takılan balığı yaptırdığım havuzda yaşatmaya çalıştım. Koruma altında bulunduğunu bildiğim içinde başka balıkçılarında ağına takılan balıkları başkalarına satacaklarına ben alarak korumaya çalıştım. Kendi havuzumdan Su Ürünlerine damızlık olarak verdiklerim de oldu. Şimdi 18 tane iki farklı türde Mersin Balığım bulunmaktadır” dedi. ÖĞRENCİLERİN TEZ KONUSU OLUYOR Bir çok üniversitelinin tez ve inceleme için havuzunu ziyaret ettiğini de belirten Yıldırım “Soyu tükenmekte olan bir balık olduğundan bulmak zor oluyor. Bu nedenle bir çok üniversiteli tezlerini hazırlamak için havuzumuza geliyor. Rusya başta olmak üzere yurtdışından da balığı görmeye gelenler oldu” diye konuştu. Mersin Balığı’nı kendi imkanlarıyla korumaktan başka hiçbir amacını olmadığını da belirten Yıldırım, "İmkan verilmesi halinde daha iyi şeyler yapabilirim. Şimdiki şartlarımla küçük bir havuzda bu kadarını yapabiliyorum. Gün boyu denizde tuttuğum balıklarımı ailemin rızkından önce Mersin Balıkları’nı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Merhaba arkadaşlar, daha önce havuzumda sazan ve sonrasında alabalık yetiştirdim. Bu balıkta yetiştirmek istediğim bir cins. Yavrusunu nerden bulabiliriz fikri olan varmı?
eyer oyle bir imkanın varsa hem nesli icin hemde maddi anlamda yapılabilecek birsey bence yetistiriciyle irtibata gec hem bilgi alırsın hemde yavru istersin
Tv kanalları adamı bulmuşlar haber yapmışlar devletin malesef gaza, tomaya, 2b ye, irtica eden orta doğu vatandaşları gibi mühim işleri varken bunlarla uğraşmazlar. Vatandaş yurtdışından bilim adamları geliyor inceliyor ve benden bilgi alıyorlar diye durumu ifade ediyor. Devlet eli bu tür durumlarda hep en son gelir yada gelmez balığın nesli yok olup gider. Boğazda ve Çanakkale ve Egenin bir kısmında yapay resifler oluşturulması. Yunanistanda olduğu gibi balıkçılık yasalarının reformize edilmesi gerek .İş sadece sirkülere ve sadece balık hallerine sezonda 2 kere baskın yaparak denetlemek değil. Denizlerimize ve canlılarımıza sahip çıkamıyoruz malesef.Yine bir bilinç düzeyiyle, kültürle, farkındalıkla kendi denizlerimize, sularımıza, canlılarımıza bizler sahip çıkacağız.Helal olsun Recep beye.
Avlanması yasak olan soyu tükenme tehlikesinde olan bir türü bahçesindeki havuzda da yetiştirememesi lazım aslına bakılırsa. Bence kişilerin insafına kalmamalı böyle durumlar. Amcanın niyeti nedir pek açık değil. Havyarı dünyaca ünlü falan yazılmış. Havuzda kaç yetişkin birey var? Bugüne kadar kaç yavru almış? Yahut havuzda üreme olmuş mu? İlk önce bunlar araştırılmalı. Eğer bu balık yok olma tehlikesi varsa ve havuzlarda yetiştirilebiliyorsa devlet kurumları kendisi el atmalı ilk önce. TRT 1 HD'de bir belgesel var mesela, adını unuttum. Bir hanımın hayvanlara yardım ettiği bir işletme gibi birşey. Gönüllüler falan çalışıyorlar. Finansmanı büyük ihtimal devlet karşılıyor. Çünkü bayağı modern ve ruhsat usulü bir işletme. Orada bile her türü barındıramıyor. Yaralı dahi olsa müdahale edemiyor. Belli ruhsatlar belli hayvanları kapsıyor izlediğim kadarıyla. Yine o programın bir bölümünde pelikanlara yardım eden bir birimde görevli biri vardı. İskeledeki pelikanları yakalayacak. İskeleye çıkması yasak, tekneyle iskele çevresinde dolanıp, pelikanları balıkla kendine çekmek zorunda. Pelikanlarda da misina ve iğne yaraları var çoğu kez. İnsan izleyince ülkelerindeki canlılara ne denli değer verdiklerini ve ne kadar ciddiye aldıklarını görüyor. Bizim ülkemizde maalesef ciddiyet denince asık surat anlaşılıyor. O yapı bizim ülkemizde olsa o pelikanlar hergün azalır. Tavuk döner fiyatları hızla düşer. Adam iskeleye çıkıp, bi de sigarasını tellendirir güneşin batışını izleyerek. Bizim ülkede maalesef o yüzden yapılan iyi bişey bile olsa güven duyamıyorum. Böyle programlar izledikçe de maalesef düşünce ve hareket tarzı bazında ne kadar gerilerde olduğumuzu daha iyi anlıyorum.