Bu kuralar, iki uzman balıkçının avda birlikte zaman geçirdikleri saatler boyunca yaptıkları tartışmalar sonucunda ortaya konmuştur. Anladığım ve yorumladığım şekliyle Georges Corner’in "Ten Cardinal Rules of Fishing" makalesinin özeti; ________________________________________ 1. Bazen anaç balıkları geri sal! Böylece yarın avlayacağın balıkların doğmasını garanti altına almış olursun 2. Balık neredeyse oradadır ve orada avlanır! Balık senin gittiğin yerde olmak ya da senin ayağına gelmek zorunda değildir. 3. Balık gibi düşün! Senin sevdiğin yerleri balık sevmiyor olabilir. 4. Balık neyi yerse onu yem yap. Piknik çantandaki ıvır zıvırdan yapacağın yeme güvenme. Tembellik etme, balığa gelmeden önce gerçek balık yemi ayarla. 5. Asla küçük balıkla yetinme! 10 tane ufak balık yakalayacağına bir tane adam gibi balık yakala. 6. Sabırlı ol ! Herkes hemen balık yakalasaydı denizde balık kalmazdı. Bir günde usta olunmaz. 7. Oltanı elinde, kontrolün altında tut! Balığı kendi avlayıp kıyıya kendisi çeken olta daha icat edilmedi. 8. Kalamayı önceden ayarla! Hayatının balığı oltana geldiğinde elinde kopmuş bir misina kalmasın. 9. İşi öğren, işine bak, millete aldırma! Kendi oltanı getir. Başkaları seni yanıltabilir. 10. Bazen akıllıca yalanlar söyle! Bazı sırların sana kalsın, her şeyi söylemek zorunda değilsin.
Gzl tesbitler birde acizane fikrim tırıvırı gibi soy tüketen saçma sapan av malzemeleri kullanma tabi bu kurallar yabancılara ait onlarda zaten yoktor biz düşünelim karakara
metni pek okuyamadım. anlayabildiğim kadarıyla tırıvırının kullanıma tabi olduğundan bahsetmişsiniz ki bu konuda ciddi mücadelemiz vardır. Gene anladığım kadarıyla, bu tip malzemelerin kullanımının kurallarının yabancılar tarafından konduğunu ama kendilerinde bu kullanımın olmadığını söylemeye gayret etmişsiniz. Burada şunu söylemek isterim ki; birey olarak bizler, neyin doğru olduğu ve ne yapmak gerektiği konusunda yeteri kadar bilinçli olursak; bir kanun çıkmasına gerek kalmaksızın gerekli olan davranışı zaten sergileriz. Sıkıntıda olduğumuz konu, onlar bizler meselesinden ziyade sanırım eğitimdir.
Yakup hocam, kendi aramızda zaman zaman konuştuğumuz ama belki de bu kadar derli toplu ve düzgün ifade edemediğimiz tespitleri hatırlamak çok iyi oldu. Özellikle 4.tespit içerik olarak benim için bir adım öndedir.Teşekkür ederim
10. cu kurala karşıyım. elbette yabancılar için geçerli olabilir ama Türk balıkçısı dürüsttür, güvenilirdir, dost canlısıdır, tanıştırma gerekmez, yalan söylemez, doğayı sever, avını da yemini de avlağını da dostça ve dürüstçe paylaşır; hatta paylaştıkça daha fazla zevk alır avdan ve hayattan
Sahanın bir etüdü gibi. Her an içine düştüğümüz durumların bir özeti gibi Kadri bey merak ettim, neden okuyamadınız ve neden bunu belirtmek ihtiyacı hissettiniz.
Bizler için kastetmiştim,daha doğrusu doğaya saygı göstermeyenler için,avrupalı avcılar zaten bilinçli.
Nejat bey bizlerde onlardan örnek almamız gerektiğini belirtmek istedim,yalnız yalnış anlaşılmasın herkes için değil bilinçsiz avlananlar ve saygı göstermeyenler için bu yazdıklarım,ayrıca geçen hafta galata köprüsü üzerindemadı balık tutanlar için sayfada bir yazı yazdım malesef hiç kimse bir şey yazmadı tutulan balıkların boyu inanın 3cm den büyük değildi ve o kadar çok tutan vardıki inanın ben amatör balıkçı olmamdan utandım.Geçtiğimiz cumartesi günü belki bazı arkadaşlarda görmüştür.aynı akşam galata köprüsü iyi balık yapıyor diye mesaj yazmışlardı.Bunu ve benzer olayları yaşadığım için o maddeyi yazma gereği duydum.gene özellikle belirtmek istiyorum beş parmağın beşi birbirine benzemiyor.
Bize sadece siniri stresi kalıyor, onlar bildiklerini okuyor.Sadece kural koyuyorlar o kadar. Denetim mekanizması oluşturulmadan heryerimizi yırtıp parçalasak ta faydası yok. O günleri görene kadar allah bizlere sabır versin. Sizi yanlış anladığımı düşünmeyin. Aynı düşünceyi paylaştığımızı biliyorum.
Malesef dediğiniz gibi sinire sterse hep duyarlı kişiler vakıf oluyor ne yazıkki dediğiniz gibi çoğu şey sirkülerde kurallarda kalıyor.Yaptırım için hiç bir şey yok yapanların sadece yanına kar kalıyor.
8. Kalamayı önceden ayarla! Hayatının balığı oltana geldiğinde elinde kopmuş bir misina kalmasın. (kesinlikle katılıyorum, ceylan avlarımda başıma çok geldi, kalamaya dikkat etmedim hem balık gitti hem sahte((.. ayrıca; 11. Yanında her zaman sağlam bir kepçe bulundur (bu benim yeni kuralım)
2. Balık neredeyse oradadır ve orada avlanır! Balık senin gittiğin yerde olmak ya da senin ayağına gelmek zorunda değildir. Georges Corner üstad mazmuz (yemleme) olayına nasıl bakmış olabilir acaba? Hocam teşekkürler, selamlar.