balık avına başlayalı yaklaşık 8 ay oldu,ama büyük bir dertte bu 8 aylık sürede gün geçtikçe büyüdü,şöyleki: kimi zaman sitede gördüğüm raporların etkisiyle kimi zamanda arkadaş grubumuzun telkinleriyle çok farklı teknik ve yöntemlerle av çeşitlilikleri gerçekleştirdim....bazen tekneyle denize açıldık bazen kıyıdan, bazen tatlı su bazen jig vs vs....ve bunlar içinde bir sürü malzeme aldım..zannettimki malzemeyi alınca işlem tamam.ama şimdi anlıyorumki bu kadar çeşitliliğin içerisinde tam olarak bilinçli yapabildiğim bir av çeşidi yok.... dolayısıyla gittiğim bütün avlar tamamen şansa dayalı ve verimden uzaktı..bunun yanısıra harcadığım paranın haddi hesabıda yok...kamışlar,rapalalar,makinalar,özel tekımlar vs. ve artık ben sıkılmaya başladım.....bundan sonra sadece tekneden avlanmaya karar verdim... benim merak ettiğim sizlerde böyle bir dönemden geçtinizmi vede bana ne tavsiye edersiniz..selametle kalınız
Sevgili Feridun bu anlattıkların aslında çok önemli ve çokta değerli bir deneyim.. bu konuya değindiğin için ayrıca sana teşekkür ederim.. Balıkçılık işi, para ile bol çeşit ile bol imkan ile olmuyor.. işin aslı belli başlı klasik bir donanım ile.. Doğru yerde,Doğru zamanda, bulunmak.. su dünyası çok farklı bir ortamdır.. balıgı tutmak için balıgı çok iyi bilemek lazım su ortamını bilmek lazım..vs.. ama hevesini hiç kırma , her türlü balık avcılıgı bir spordur senin için.. bazı avcılar denize meraklıdır 50 km içerde sazan avı yapılır gitmez.. ben sazan sevmem der felan .. amatör balıkçı her balıgı mevsiminide tutmalıdır zevkini almalıdır..varsa kıyıdan zargan tutarsın - yemli av yaparsın ..yerinede ve zamanında buda bölgesel araştırma ve deneyim ile olacaktır.. hevesin kırılmasın ..kolay gelsin..
Materyel seçiminde aldanmamak lazim istanbulda 8-9 kamis bi o kadar makina 3 büyük çanta dolusu malzememiz vardi baba ogul. Su an bana en yakin deniz 200km tatli suyu da ben sevmem yinede evde 4kamis 5makina 2çanta dolusu malzeme var. Bunuda ne zaman almisim dediklerim oluyor. Minimum ekipman maxsimum zevk yapmak lazim ama hastalik iste. Kararinda kalmak lazim
Abicim hepimiz senin döneminden geçiyoruz.. bak ben 45 yaşına geldim amma vela balık avlarıyla tanışmam rahmetli babamın ve dayımın çocukluğundan beri benimle beraber yaptıkları avlarından kaynaklanır. ne balıklar tutardık ne balıklar. ya o bu değil şimdi balık sayılan balıkları yav nerden çıktı bu balık yemi mahvetti diye üzülürdük. babamın 1kilo kadar sinarit balığına küfür ettittiğini nerden geldin ...... diye kızdığını hatırlıyorum. nereye gitti bu balıklar dersen radarı sonarı gırgırı bitirdi abicim balığı.. dahada olmaz yav hiçmi yok abicim dersen olmazmı abicim ava yasak askeriyelerin önlerine bi git de bakalım offff offf tabi tutuklanmadan bakabilirsen haha ne levrekler ne çuralar ne balıklar off offf ha bide gökovada yasaklanan bi yer var oraya giden bi arkadaşım yav gökova ne olmuş bu yassak ne zaman kalkar acaba diye anlatıyodu. balık kaynamaya başlamış yasak kalktığı anda yine balıkanında bitecek ona sıra kalmayacak onu düşünemiyo lavuk bide geçen bi arkadaşım dedi dikilide bi yer varmış ava yasakmış millet elleriyle kiloluk melanırları ekmek atarak besliyolarmış. melanırlar güvercin gibi kapışıyolarmış ekmekleri bide gözlükle yüzerken iki üç kilo kadar büyük tepsi gibi çupralar görmüş yüzenlerin arasından kalkan kumdan börtüböcek topluyolarmış. oradakilerlen konuşurken burada av yasak demişler. oda o zaman anlamış neden balık olduğunu. abicim yani balık malık yok artık. yav tayyip bey bi van minut da denizlerde avlanan trolculara gırgırcılara radarcılara balık buluculara zıpkıncılara derse o zaman görde bak ne balık tutacaz haha
Feridun bey bana ne avlamak istediğinizi söyleyin. Ben size bu dönemden nasıl çıkacağınızı söyliyeyim. Aynı durum benim başıma geldi ve ben o zaman için balık avcılığını bıraktım oltaları arkadaşlarıma bağışladım. O zaman benim için dönüm noktası oldu ustam melih abi elimden tuttu. Bazı incelikler ve hassas noktalar gösterdi. O gün bu gündür balıksız pek dönmem dönsemde çok takmam. Çünkü biliyorum ki artık acemi bir balıkçı değilim artık. Bende manisada kalıyorum. Kim bilir beraber av bile yaparız birgün.
Abi senin yaşına geldiğimde sanırım bende de gerekli gereksiz tonla malzeme olacak.. Yazını okurken yeni aldığım yo zuri cyristal minnow u kutusuna koyuyordum, değeri 31 tl. Bir yıldır turna avlıyorum, iki ayrı spin takımı edindim, 3 makine var, toplamda 14 sahtem var, kopanları saymıyorum bile. tahminimce 700 tl civarı para harcamışımdır bu bir yıl içerisinde. tabi buna yakıt vesaire masraflarını eklemedim daha. Tuttuğum balık dersen, toplamda 10 k olmuştur olmamıştır. İşe bu yönünden bakarsam zarar büyük. Ama, alkol, kumar, kahvehane, gazino yada herhangi bir başka alışkanlık edinseydim, cebimden onlarka katı çıkar, sağlığım ve aile düzenim bozulurdu. Yapı olarak çok çabuk sinirlenip olmadık şeyler yapabiliyorum, saman alevi gibi çok çabuk parlıyorum. Düzenli balığa gittiğimde çok daha sakin olduğumu çevremdekiler söylüyorlar. Kaldı ki sırf bu sinirliliğim yüzünden psikoloğa da gittim, onunla bile mahkemelik oluyordum neredeyse çok daha azını harcayarak daha iyi terapiyi balıkta buluyorum. Gelelim tekneyle avlanmana; abi benim çocukluğumdan beri hayalim tekne avcılığıdır. takım dersen, büyükçe eski bir mantara sarılı dip takımı, üstümde eski bir kıyafet, ellerimle balığı hissedip metrelerce dipten olta çekmek.. hep hayalim böyle bir avdır. Maliyet dersen teknenin maliyeti, ki anlatılanlara göre o da az buz bir maliyet değil, ama olta takımına çok da birşey harcanmasına benim düşünceme göre gerek yok. en fazla dipten çekmesi zor ise kısa sağlam bir kamış, iyi çekerli bir makine. ki sende de bol miktarda malzeme var zaten..
galiba ben derdimi tam anlatamadım...ben şu anda tek bir yöntemle avlanmaya karar vermek üzereyim,oda tekneyle....sizler hangi yöntemi tercih ettiniz ve sebepleri neydi....ayrıca yorumlar için teşekkür ederim........ muratcığım dediğim gibi tekneyle avlanmada kara kıldım gibi.....tanışmak isterim....sende istersen özelden yazışalım...selametle