Anadolu `daki göl ve akarsulara özgü (endemik) 62 balık türü bulunduğu, bu türlerin 41`inin `tehdit altında”, 18`inin `kırmızı hat”ta bulunduğu, 11`inin ise önlem alınmaması durumunda birkaç yıl içinde `yok olacağı” belirtildi.Doğa Derneği Önemli Doğa Alanları Sorumlusu Murat Bozdoğan , Türkiye `nin korunması gereken doğal alanlarının belirlenmesi amacıyla yürütülen çalışmada, göl ve akarsu balıklarının, ülkemizde en fazla tehlike altında olan canlı grubu olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Bozdoğan , yurt genelindeki iç sulak alanların yüzde 67`sinde sulak alan kaybı, barajlar, yabancı balık türlerinin gelişi güzel atılması ve aşırı kirlenme gibi nedenlerle balık varlığının tehlikede olduğunu, endemik 62 balık türünden 41`inin varlığının tehdit altında olduğu bildirildi. Yok olma tehlikesi altındaki türlerden 18`inin sadece İç Anadolu Bölgesi `nde kaldığını ve kırmızı alarm verdiğini belirten Bozdoğan , `Bunlardan 11`inin ise önlem alınmaması halinde birkaç yıl içinde tamamen yok olma endişesi duyuluyor” dedi. Bozdoğan , şöyle konuştu: `Nadir balık türleri açısından dünyanın en zengin bölgelerinden biri olan Anadolu `da göller birer ikişer kurdukça, yeryüzünde yalnızca bu göllerde yaşayan balık türleri de tarihe karışıyor. Barajlar da balık türlerinin kaybına neden oluyor. Akarsu rejimine uyum göstermiş pek çok balık türü, suyun akışının durdurulmasıyla oluşan baraj göllerinde yaşayamıyor.” Bozdoğan , yabancı balık türlerinin göl, akarsu ve barajlara gelişigüzel atılmasının da bu konudaki sorunlardan birini oluşturduğunu vurgulayarak, `çoğu zaman iyi niyetle yapılan bu aşılama çalışmaları, yabancı balık türlerin yerli balıklarla rekabete girmesine ve zamanla doğal türlerin kaybına neden oluyor. Örneğin, bir zamanlar sadece Türkiye `de Beyşehir Gölü `nde yaşayan Gökçe balığı (alburnus akili), göle Sudak adlı etobur balığın atılmasıyla izini kaybettirdi. Kayıtlara ‘nesli yok oldu` bilgisi düşülmemesine karşın bu balık artık görülmüyor ” dedi. EKONOMİK KAYIP Bozdoğan , sulak alanların ve endemik balık türleri gibi Türkiye `ye özgü su gen kaynaklarının korunmasının, ekonomik açıdan büyük önem taşıdığını söyledi. Orta Anadolu `daki göllerin kaybıyla balıkçılık ve saz kesimi gibi geçim kaynaklarının ortadan kalktığını ifade eden Bozdoğan , bu konuda Devlet Su İşlerine büyük görev düştüğünü belirtti. Bozdoğan , Devlet Su İşlerinin 1950`lerden bu yana yürüttüğü projelerin, sulak alanların ve balık türlerinin yok olmasındaki nedenlerin başında geldiğini iddia ederek, şöyle konuştu: `Türkiye `nin su kaynaklarının yönetilmesinden sorumlu kurum olan Devlet Su İşlerinin , göl ve akarsularımızı sadece su kütlesi olarak deği, içindeki paha biçilmez gen kaynaklarıyla birlikte koruması ve kullandırması gerekiyor. Aksi takdirde su kaynaklarımızı değerlendirmek yolunda balık türleri gibi ülkemize özgü ve paha biçilmez zenginliklerimizi yok ediyoruz. Doğa Derneği , nadir balık türlerimizin daha da geç olmadan yaşatılabilmesi için Devlet Su İşleri ve diğer ilgili kurumlarla yakın işbirliği içinde çalışmaya hazır.” Bozdoğan , Beyşehir Gölü `nde yaşayan Gökçe balığının dışında, özellikle Akşehir ve Eber göllerindeki Akşehir İnci balığı, Bergama civarındaki bulunan derelerde yaşayan Çöpçü balığı, Beyşehir ve Melendez çaylarındaki Siraz balığı, Beyşehir Gölü `nü besleyen dere ve kaynaklardaki Kababurun, Ot ve Kum balıkları, İbrala Deresi`ndeki Dere Kayası balığı, Ereğli Ovası , Eğridir , Karataş göllerindeki Yağ balığının neslinin devamı için en kısa zamanda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Ali Bey degerli ancak bu uzucu haberi paylastiginiz icin cok tesekkurler. Ne yapilabilir sorusuna cevap arayalim. Oncelikle dagilmis ve sadece kalpten dusuncelerin ifade edilip unutulacagi zinciri kirmamiz gerekiyor.Bu konularda aydin ve gidisati gorebilen insanlar kendilerini kucumsemeden birlesmeli. Sorumluluktan kacmamali.Oncelikle derneklesmeliyiz. "Hayatin icinde bir ton problemle yuz yuze kalirken buna gucum yetmez" diyenlere diyecegim "bir imzaniz, boyle bir kurulusun icersine sokacaginiz sahsiyetin kagit uzerinde bile olan varligi pek cok konuda buyuk bir guc olabilir." Bunu bu meseleden esirgemeyelim. Ikincisi kendi balikciligimiza her yerde bu konuya destek olmayi sokalim. Paylasimlarimizda bir satirda olsa ogun dogayi koruma adina ne yaptiysak onu vurgulayalim.Yakaladigimiz baliklara maksumum saygiyi gosterelim.Bunu belgeleyelim.Unutmayalim avlaginizda daima sizi gozleyen insanlar olacaktir. Onlara bu konuda da hareketlerimiz ve davranislarimizla ornek olalim. paylasimlarimizda bunu belgeleyelim.Bunun icin mumkun oldugunca kan goruntuleri iceren resimlerden kacinalim. Kire pislige bulasmis, rengi solmus baliklar yerine , kendinizi fotografa sokarak cok samimice ve dogal olarak o baligi yakalamaktan duydugunuz mutlulugu avlakta cekilen fotograflarla belgelemeye calisalim. Ucuncu konu takip ettigimiz siteleri dostlarimizla paylasarak onlari buralara uye yapmaya calisalim. Sitelerimiz bu konularda herkese ilham olabilecek, bilinc yaratacak bilgi ve sahsiyetlerle dolu. Sitemizin reklamini yapmak sozle oldugu kadar mesala bir balik kutumuza takip ettigimiz sitenin adini yazarak gitgimiz her yerde goruntuyle tanimadigimiz insanlarin bile dikkatini cekebilecek, bu konuda mevzu baslatip, kopru kurabilecek yontemlerle de olabilir.Gelen yeni uye arkadaslara kucak acalim. Onlarin bir sure aramiza alismalarina, onure edilmelerine, sicakligimizi hissetmelerine onem verelim. Elestirimiz varsa onlari muhatap almak yerine konu acarak veya modlara danisarak veya genele ifadeleri icererek bu elestiriyi sunalim. Sitemizin kurallarina sonuna kadar uyup, gereksiz tartismalara mahal vermekten mumkun oldugunca kacinalim. Herkesin kendini ifade edebilecegi, saygi ve sevgi gorecegi bir ortam bulsun. Hatalar olacaktir.Ancak hatalari yuze vurarak gecmisi kine cevirmenin kimseye ve o platformun vizyonu ve gelisimine faydasi yoktur. Sitemizin icerigine ve aile ortamina katkida bulunarak yeni gelen arkadaslara bu yonde devam edilmesinin ornegi olalim.Her hangi bir dusunceyi veya konuyu elestirirken "bu boyle olmaz, bu is aptalliktir, bu is sacmaliktir, ya gec kardesim, acemi kafasi" gibi veya benzeri soylemlerle karsimizdakini ve paylasimini kucuk dusurebilecek yorumlarla degil, ben "boyle dusunuyorum, sanirim boyle olursa daha iyi olur.Peki dogabilecek bu problem hakkinda ne dusunuyorsun " cinsinden yaklasimlarla yikmadan dusuncemizi paylasma yolunu secelim. Kendi fikirlerimizin disinda ki insanlari sitemizde gormek ve onlarla gercek hayatta belki mumkun olmayacak dostlugu gelistirmek , paylasim imkani yaratmak, aslinda pekcok on yarginin yikilarak vizyonumuzu onlara sunabilme imkanini bize verebilecegi gibi, toplumsal kardesligin, ve toplum cikarlari mevzu bahis oldugunda her rengin insaninin birlesip bir birinin elini tutabileceginin ornegi olacaktir. En sevmedigimiz karakterin bile sitemizde kalmasina ugras,yarin onun belkide sizin paylasiminizda sizin yuksek ufkunuzu gorup bu ufugu kendisi icin de tercih edebilmesinin ona yolunu acabilecegi gibi, ayni etkilesimin bizlerin hayatinda goremedigimiz bir nuansi bize ogretebilecek, gosterebilecek bir firsata donusebilecegini unutmayalim. Dorduncu konuysa ozellikle doga, surdurulebilir balikcilik, yanlis avcilik konularinda acilan paylasimlari belki icimiz bu isleri tadsiz tuzsuz bulsada mukemmel bir av raporu okuyormuscasina biraz zamanimizi onlara verip getireni yorumlarimizla onure ederek bu konulara sahip cikmamiz gerektigini fiiliyatta gosterelim. Anlasilabilmek dilegiyle, saygilar sunarim.Hepimizin yapabilecegi cok sey var.