Balık Yarışması; kural, mantık ve vicdan üçgeni içinde yapılır!

Konu, 'Makaleler' kısmında Talip Girgin tarafından paylaşıldı.

Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.
  1. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    [​IMG]
    Sevgili arkadaşlar ben yazılarımı yayınlamadan önce en az abartısız on kere okurum. Kelime kelime, cümle cümle her satırın üzerinde durur, olası kötü bir eleştiriyi en hafife, en aza indirmeye çalışmak için doğru kelimeler kullanmaya çalışırım. Çünkü yazdıklarımı kanıtlama ve cevap verme zorunluluğum olduğunu bilirim!

    Nasıl ki bazen her aklımıza geleni söyleyemeyiz, bazen de her aklımıza geleni yazamayız; Çünkü örnek teşkil eder ve birçok insanın mukayese dürtüsünü harekete geçiririz. Herkes bir olayı okurken, kendini bardağın bir dolu tarafına, bir boş tarafına koyar. Yazdıklarımız ile kendini bir oraya, bir buraya koyan insanı ikna edebilmek ve onun gözünde bir değer olabilmek için olayı empati yaparak aktarmalıyız!

    Kişi; felsefe tarzında, sosyolojik bir makaleyi okurken kesinlikle makale sahibine güvenmesi ve onun samimiyetinden kuşku duymaması, birinci planda gelir. Zaten böyle bir güvensizlik varsa o yazı okunmaz ve itibar edilmez.

    Bazen bir olayı aydınlatmaya izah etmeye çalışırken zorlandığım olmuştur tıpkı “Silivri FAY HATTI” yazımda olduğu gibi!
    Ben, önce bir konuyu taslak halinde ele alırım. Konu ile ilgili googlede bir araştırma yaparım. Yazımı destekleyecek doneleri toplar kimisini yazı içine koyar, kimisini ise gelmesi muhtemel sorulara cevap için elimde hazırda tutarım!

    Bu biraz şark kurnazlığı gibi görünse de yazı dünyasında bu işler böyledir. Dört yıllık yazı deneyimimden ben bunu öğrendim. Halk dilinde kimi zaman buna zokayı yutmak veya yutturmak denir. Zokayı sadece balıklar yutmaz tabi :) Cevabını bildiğiniz sorulara yönelik yazı yazmak kolaydır; tıpkı danışıklı dövüş yapan bir boksör gibi veya cevapları önceden eline sıkıştırılmış TV konuğu gibi.
    Ama insanların bilinçlenmesi yönünde, soru veya yorum gelmesi ve yazanın “sen başlattın” diyebileceği bir yorumu söke söke alması için makale sahibinin kurgusuna, şapka çıkarmak ve onu alkışlamak gerekir diye düşünüyorum :)

    Kurduğumuz hayallerdeki ayrıntılar sadece insanlarımızın kalplerine hitap etmeli. Her alanda yozlaşmaya ve medeniyetten uzaklaşmaya doğru giden insanoğlunu elinde tutan tek gerçek insan sevgisi olmuştur. Bu sevgi gerçekten öyle kutsaldır ki bu gün içinde bulunduğumuz sosyal grupların temelinde bu vardır. Bu samimiyet bu yakınlık insanları bir arada tutar. Siz ağzınızla kuş tutsanız, gözünüzle balık; içinizde insan sevgisi yoksa + bir değer olamazsınız.

    Bakın içinde bulunduğumuz sitelerde bir organizasyon olacak denir ve imkânı çerçevesinde herkes katılmak için can atar. Bunun altında yatan gerçeğin sadece balık olduğu konusunda beni ikna edebilir misiniz? Ne melen şeydir bu? Bu kadar insan sizce; balık katliamı yapmak için mi organizasyonlara katılmaya can atıyor.

    Orhan (Küçükbiçmen) ağabey ve Vedat (Abayoğlu) ağabeyim buradadır. Onlara da soruyorum… Defalarca Sivrice’ye otobüsle balık tutmak için gittik, sanırım İstanbul ile sivrice arası 800–1000 kilometre.. Biz gerçekten oraya balık için mi, yoksa balığı bahane ederek bu değerli ağabeylerimizle tanışıp sohbet etmek için mi gittik? Geri getirdiğimiz balıklar (!) göz önünde tutulursa bunun bir balık tutma bahanesi ile gidilip, aslında daha çok dost ziyareti olduğu anlaşılır.
    Zira balık hali İstanbul’un göbeğinde ve herkese yakın! Oradan balık almak çok daha ekonomiktir, şayet gaye bu olsaydı!

    Demek ki neymiş? Bu hobimizin altında yatan kitlesel sevgi yumağı olma içgüdüsü yatıyormuş. Akıllı balıkçı, balık tutmak istiyorsa, balığa yalnız veya kendisine engel olmayacak bilakis yardımcı olacak üç beş arkadaşınla balığa gider. Bunu av raporlarında da görüyoruz. Fakat sanal yazışmaların bir yerinde insan, karşısındaki insanlarla tanımak istiyor. Ve balık tutma bahanesi ile ister kıyıda ister teknede organizasyonlar bunun için düzenlenir.

    Bu pekâlâ güzel ve olması gereken medeni bir yaklaşımdır. İnsanlar tanışıp kaynaştıkça birbirinin samimiyetinden kuşku duymamasını öğrenir. Fakat yıldızı ters düşen insanlar ne kadar yan yana gelse de, ortak bir noktada buluşmaları güç olur. Kader ve mukadderat deyip bu kişiler üzerinde fazla durmamalıyız! :p

    Alt alta devam edecek!
     
  2. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    Bir arkadaşımız Silivri’de ki yarışma ile ilgili bir konuya şu yorumu yapmıştı:

    Öncelikle üyelerimize karşı oradaki katılımcılara geçmişler olsun diyorum nasıl olsa önemli olan yarışmaktı diyecekler.
    Sizlerin de toplayıcı olmayan, bilgili ve ne olursa olsun yeter ki balık olsun boyutları önemli değil düşüncesinde olmadığınızdan dolayı şimdiden genel klasmandaki şampiyonluğunuzu kutlarım arkadaşlarım. Rastgele...”
    Mehmet Nebi Yılmaz.

    Şimdi bu arkadaşımızın temennisine uymak kadar arzu ettiğim başka bir şey olamaz-dı! Ancak buna uygun akıllı bir organizasyon ile karşımıza çıkılsay-dı!
    Ben o çok konuşulan sirkülerin kefal boyutuna girmeden önce yasaların kişilere göre mi, yoksa sarı kâğıt sahiplerine göre mi düzenlendiği konusuna değinmek istiyorum.

    Bir amatör balıkçının tuttuğu üç beş balığı dünya meselesi gibi önümüze sunanların dikkatini bundan önce başka tarafa çekmek istiyorum.
    http://www.kkgm.gov.tr/sirkuler/37-1-1.html

    Profesyonel balıkçıların yaptığı avlar:
    [​IMG]
    Kilosunu 12 TL ye tezgâhtan aldığımız istavrit boyları;
    Yarı yarıya sirkü dışı!
    [​IMG]
    Kilosunu 3 TL ye aldığım hamsilerin tamamı 8 ve 5cm arası.
    Üzerlerine insan kandırmak için koydukları iri balıklar sayılı!
    Adamlar küreği nereye daldıracağını iyi biliyor:)
    [​IMG]
    Lüfer diye çinakop, çinakop diye defneyaprağı satılıyor

    http://www.radikal.com.tr/Radikal.a...ticleID=1020464&Date=20.09.2010&CategoryID=97

    Yani burada kısaca profesyonel balıkçıların bazılarının yaptığı ve alenen satışını yaptıkları balıklardan örnek verdim. Bir başka sunumda balık halinin kategori başlıkları!
    [​IMG]

    İlarya kefal balığının küçüğüdür ve genellikle levrek avı için kullanılır. Buğulaması ve tavası güzel olur:)

    Yukarıda da görüldüğü üzere 22 Ekim 2010 Cuma günü İstanbul balık halinde kasa fiyatını görmektesiniz! (Gün aşırı veya peş peşe satışı devamlı yapılmaktadır)
    İstavrit-Kıraça veya kıraça (5–10 cm) balıklarını ayıklanmadan tepsiye koyup, fırında pişirirseniz çok güzel olur ve patates cipsi çıtır çıtır yiyebilirsiniz. :)

    Şimdi ben satışı alenen yapılan “ilarya” tuttum dersem siz jüri üyeleri bana halen “KEFAL” Tuttuğumu mu söyleyeceksiniz? Bakın yukarıya, devlet ilaryanın ve kıraçanın satışını serbest kılmış (!) Siz ise bana kalkmış, üç tane sirkü dışı balık tuttuğumu ve bunun kefal olduğunu söylüyorsunuz öyle mi? Hadi canım, ben İlarya tuttum kefal değil! Bunun yasak olduğunu söylerseniz bende size yukarıda kasası 15 TL den satışı “neden serbest” diye sorarım!
    Bu yüzden benim tuttuğum bütün balıkların bir arada tartılması lazımdı! (630gr)

    Ama diyelim ki yufka yürekliyiz ve yarışma için tuttuğumuz balıklara gramaj dışında ihtiyacımız yok! O zaman sevgili dostum siz kafanıza göre takılmayıp görevinizi yapacaktınız (!) Biriniz balık tutuyor, diğeriniz resim çekiyor, ara sıra bir araya gelip volta atıyordunuz.
    [​IMG] Kaldı ki, ne birincinin tuttuğu balıkları tutarken çektiğiniz bir resim var (!) ne de birinci olanın hakikatten orada bir yarışmacı olduğunu gösteren bir belge ve çektiğiniz bir resmi var!

    Sadece, yoğurt festivaline yoğurt yemeye veya kuzu çevirme yemeye gelmiş panayır turistleri gibi saatlerce gezmişliğiniz var görünen. :) Topu tüfeği kontrol edeceğiniz alan100 metreydi!

    Beş saat boyunca yapmanız gereken şey elinize hassas bir kantar alıp, yarışmacılar arasında dolaşıp, balık tutanı gördüğünüz anda kişinin tuttuğu balığı tartmalı ve not almalıydınız. Bu balık sirkü dışı olsa bile, o balık bir kere yakalanmıştır! Bu yarışmanın en fazla (kilo bazında) balık tutanın birinci olacağı söyleyen sizsiniz ve yakalanan balığı kabul etmeyen yine sizsiniz!

    Yakalanan bir balığın sayılmaması kadar saçma, mantık dışı bir kural olabilir mi? Yukarı da kasa kasa satışı serbest olan balığın burada zor şartlarda, istem dışı tutulan üç balığı (toplam 120 gr ) saymıyorsunuz. Böyle bir çelişkili durum hiçbir yerde hiçbir ülkede yoktur. Yakalanan balık kendi rızasıyla gelmiştir (!) onun gramajı alınır ve balık ölmeden tekrar salınırdı! Bunu sizden başka herkes akıl etmiştir muhtemelen.

    “Sirkü dışı balık yakalamak serbesttir” demiş olsanız bile ne değişecekti? Millet bunun için başka bir olta takımı mı atacaktı? Bu yüzden diyorum; yarışma “KURAL, MANTIK VE VİCDAN” üçgeni içinde yapılır.

    —Bu kısıtlı alanda yakalanan herhangi bir balık sirkü saçmalığı yüzünden sayılmayacaksa, deniz altında iğnemize gelecek sirkü dâhilindeki balığın, yakalanması konusundaki fikrinizi biz yarışmacılara neye açıklamadınız?

    —Yarışmanın Liman içinde yapılacağını ve limanda yakalanması muhtemel balıklar şunlar şunlardır deyip bize yakalanması muhtemel balıklar hakkında niye bildiklerinizi (!) anlatmadınız?

    Örneğin ben olsam şöyle derdim;
    Sevgili yarışmacılar Silivri’de ki Ödüllü balık tutma yarışması liman içinde yapılacaktır!
    Buna göre liman içinde çıkması muhtemel balıkların başında kefal, zargana, istavrit, ilarya, kırlangıç, kayabalığı, çırçır, lapın vs gelir.

    En çok tutulması muhtemel olan balık ise kefal balığıdır. Kefal balığı da şu şu düzenek ve yemlerle yakalanır vs vs. liman içindeki balıkların nasıl yakalanacağı hakkında bilgi verir, yarışmaya yakışır adette balıkların yakalanmasını sağlardım.

    Milleti başıboş bırakırsanız onlar liman içinde nasıl balık yakalanır diye düşünmez, birinciliği nasıl kazanırım diye illegal düşünceye kapılırlar ve bir takım eylemlere imza atarlar(!) İnsanları bu düşünceye sevk eden ise; bu işin sağlıklı bir şekilde nasıl yapılacağı konusunda kafa patlatmayan veya sığ düşünceye sahip organizatörlerdir!

    Yarışmacı gözüyle burada ki organizasyon; “Ödüllü Balık Tutma Yarışması” adı altında insanları cezp etmek ve bu yarışmaya katılımlarını sağlamak için yapılan iyi niyetli bir çalışmadır. Ancak bu etkinliğe organizatörlerin ve bazı yarışmacıların işgüzarlığı gölge düşürmüştür!

    Ben bu yüzden diyorum ki yarışma; “Kural, Mantık ve Vicdan” üçgeni içinde yapılır. Burada kural vardı ama mantık ve vicdan yoktu. Mantık olmayınca kural ihlali olur, kural ihlaline göz yummak ise vicdanı zorlar. Dolayısı ile sonuç tam bir fiyaskodur. Söz konusu ödüllerin temsil ettiğiniz dernek tarafından gerçek sahiplerine özür dileyerek verilmesi en mantıklı iş olacaktır!


    Devamı var...
     
    Son düzenleme: 26 Ekim 2010
  3. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    Şimdi ben, yazımdan alıntı yapılan bölüm için, yani üç adet ilarya için üzgünüm! Bununla alakalı bir yorum geleceğini ve benimde yazamadıklarımı yazmam için bana fırsat doğacağını önceden tahmin etmem (!) kimseyi şaşırtmamalı!
    En azından yukarıdaki Mehmet kardeşimin dileğine aykırı bir durumun neden ve kimler tarafından oluşmuş, herkes öğrenmiş oldu.
    Bana haksızlık edenler, benim başından beri üzerlerine fazla gitmeyip sessizce korumaya çalıştığım jüri üyesi dostlarımızdı! Bu arkadaşımızdan biri, günler sonra ortaya çıkıp;
    Birincinin yarışmacı bile olup olmadığı belli değil iken, balık tutmak için alınılan yemlik istavritleri yüzlerce insanın gözü önünde “limanda tuttum” saçmalığına hepsi birden inanmış görünmeleri tartışmaya açıkken, söz konusu balıkları tuttuğunu söyleyen şahsın balıklı veya balıksız yarışma alanında kendileri tarafından çekilmiş bir fotoğrafına neden sahip olmadıkları tartışmaya açıkken, önlerine konulan balık ağından yapılmış başkasına ait balık livarını bu yarışmacının kendilerine sunması ile bu kadar çabuk inanmış olmaları tartışmaya açıkken, birincinin tuttuğunu söylediği balıkları hangi beşli (!) çapari ile tuttuğunu sormamaları tartışmaya açıkken ve bunu kimsenin neden görmediğini sorgulayanlara bunun cevabını veremez iken. Asıl benim diskalifiye olmam gerektiğini söyleyen arkadaşın samimiyetine ne kadar güvenmeli buna siz okuyucu arkadaşlarım karar versin.

    En fazla 10 yarışmacının tek tük balık tuttuğu 63 yarışmacı içinde, tutulan balıkları bile doğru düzgün tartamayan bir jüri üyelerinin inisiyatifine ve insafına bırakılmış bir yarışmacı olarak yapılan haksızlığı esefle karşılıyor ve bu arkadaşlarımızı kınıyorum.

    “Yarışmada birinciliği 1,520 Kg İstavrit ve kefal balığı yakalayan Kerim Karagöz alırken ikinciliği 650 Gr balıkla Gündüz Sarımehmetoğlu, üçüncülüğü 240 Gr balıkla Erol Akkaya, dördüncülüğü (mansiyon) ise Elif Topçu kazandı”

    Aşağıdakiler benim derece yapmamış altı balığımdan sadece üçü.
    [​IMG]
    Karar okuyucu arkadaşların, demek ki ben, balıklarımı tarttırmaya gittiğimde çoktan diskalifiye olmuşum :)

    Şimdi ikiden fazla olta kullandığım konusuna resimle cevap vermek istiyorum.
    Yarışma; kural, mantık ve vicdan üçgeni içinde yapılır, bunların olmadığı yerde siz hiçbir şey yapamazsınız sevgili kardeşim! Ben iki tane olta kullandım! Fotoğraf makinesi elinizdeydi ve sürekli resim çektiniz bir üçüncüsünü kanıtlayın hepsini size hediye edeceğim!
    [​IMG]
    Ben 70 numarada avlandım ara sıra oltalar karışmasın diye sağımdaki boş olan 69 numarada ki kasanın üstüne kamışımı koydum. 71 numarada ise Dayko vardı ama o da solundaki boş alanı kullandı. Peki, bu 2 metrelik kullanım alanı sınırlaması mantığı nedir?
    Her halde şunun için olmalıydı yer kısıtlı olduğu için yarışmacı sayısı artarsa gelecek yarışmacılara yer açmak için değil mi?
    Ama katılım tahmin edilenin yarısı kadar olunca bir sürü boş alan kaldı.
    Mesela alttaki vatandaş ta bir yarışmacıydı hangi numara ile yarıştığını bana söyleyebilir misiniz? [​IMG]
    Bakın, Dayko’nun arkasında görünen Fenere kadar olan kısım yarışma alanı içindedir. En son numara yani fenerin olduğu yer 99dur. Yani bize gelene kadar boş yerler olduğu gibi, bizden sonra da, daha 30 kişilik boş alan vardı arkamızda. Yani bu kadar boş bir alan varken siz hangi mantık ile bizi 2 metrelik alanda avlanmaya mahkum ediyorsunuz? Biz sizin "kuraldışı" kuralınıza uymakla en büyük hatayı yaptığımızı şimdi daha iyi anlıyorum!
    Siz herhalde benim sağımdaki insanların sürekli yer değiştirdiğini ve yarışmanın tamamlanmasına son bir saat kala benim yanıma geldiklerini ve iki kişinin beş kişilik alanda av yaptığını görmediniz?
    Bunun dışında elinde oltalar ile evliya çelebi gezenleri ve limanın dış tarafında açık denize doğru olan tarafta avlananları da görmediniz tabi? Ama beni gördünüz (!) :)
    [​IMG]
    Geçtik efendim…
    Yani siz şimdi, "kuraldışı" diye takımında bulunan dört iğnenin, sadece üçünü yemleyen birini (!) zorlanarak bulduğunuz sebeplerle suçlayacaksınız ve diğer yandan kimin ne yaptığının tartışılmasına meydan vermeden olayı oldubittiye getirerek, bana şöyle diyeceksiniz;

    Sözün özü: Senin o gün yarışmada dereceye girmen mümkün değildi. Şartnameye aykırı hareket etmiştin. (Buraya bayıldım yahu ne yaratıcı bir insanmışsın sen sevgili dostum :rolleyes:)

    Üzgünüm. Ama gerçek bu.

    Dereceye girenlere gelince: Bence o günün şampiyonu mansiyon alan genç kardeşimizdi. Birinci, ikinci veya üçüncü olunmasının da bence esasa fazla bir etkisi yok. İkinci ve üçüncüye verilen olta setleri senin av sırasında kullandığın olta takımlarının yanında gayet mütevazı (belki yirmi otuz liralık) basit setlerdi. Birincinin ödülü bota gelince, piyasa fiyatını bilemem ama o da öyle mütevazı bir bot idi, ihtiyacı olan birisine ödül olarak verildi, bitti gitti.

    Üzgünüm ama durum budur


    Yani durum bu? Biz boşuna bir hafta yarışma için hazırlanmışız! Botu verecek ihtiyaç sahibi belliymiş (!) ikinci üçüncülerin kazandığı ödüller de trışka! Bir tek sizin aldığınız plaketler değerli!:cool:
    Çünkü temsil ettiğiniz derneğin raflarını süsleyecek. Ama Talip Girginin tüm çabaları bir ödül almaya yetmedi!
    Onun binlerce "Amatör Olta Balıkçısı" arkadaşlarına sunacağı bir plaketi ödülü olmasın ama sizin olsun!:confused:
    [​IMG] [​IMG] [​IMG] [​IMG]
    Talip Girgin’in Amatör olta balıkçılarını temsilen katıldığı bu yarışmada bir derece almasının sizin gözünüzde vicdani ve insani olarak hiçbir önemi yok yani? Ve hatta bırakın ödülü ve dereceyi, hakkını aradığı için saçma sapan nedenleri ileri sürerek artı kendisine iftira atarak, gözden düşürmeye çalışmanız da cabası!
    Burada ki arkadaşlarımın ön görüsüne sunuyorum. Siz beni kendi evimde benim dostlarımın önünde bana iftira atarak küçük düşürmeye çalışıyorsunuz! Pöh...

    Siz yaptığınız icraatlar ile “Amatör Olta Balıkçılığı”nın gelişimine hiçbir katkı sağlayamayacağınızı gösterdiniz! Temsil ettiğiniz dernek bunu nasıl değerlendirir bilemem ama bence araştırmalarında fayda var.

    Devamı altta...
     
    Son düzenleme: 26 Ekim 2010
  4. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    Birine iftira atmadan önce sizler kendi üzerinize düşeni tam layıkıyla yapıp yapmadığınızı iyi değerlendirin. Aldığınız plaketlerin değerini (!) ve onları hak edip etmediğinizi düşünün. Şayet hak ettiğinizi düşünüyorsanız, bunu hangi emeğinizden dolayı hak ettiğinizi, lütfen bizimle paylaşın! Elinizdeki yarışmacı listesindeki birincinin adı yazan sayfayı, lütfen yayınlayın ki, içimizde bu şahsın gerçekten yarışmacı olup olmadığı kuşkusu kalmasın! (Bu şahsı hiç görmedim de :rolleyes: ) Elinizde, yarışmacıların isminin karşısına, tuttuğu balığın gramajını yazdığınız, defter yaprağını yayınlayın!

    Orada iki tane Talip Girgin adına tartılmış iki cins balık vardır. Biri 220 gr kırlangıç balığı, bir diğeri 180 gr kefal balığıdır. İki balığın toplam ağırlığının 400 gr yaptığını göreceksiniz! Özellikle jüri üyesi bir Beyefendiyi (!) uyarmamıza rağmen (Dayko ile) bize okuduğunu anlamayan "saf adam" muamelesi yapması anlaşılır değildi!
    Diğer bir Beyefendi sessiz kalarak hatasını anladığını sanıyorum, Bir diğeriniz ise umurumda mı dünya;) Derneğinizin bu olaya el koymasını ve görev verdiği arkadaşlarının nasıl bir performans gösterdiklerini araştırmasını istiyorum.

    Tüm bunları 20–30 liralık bir kamış için yaptığımı düşünenler var ise kendilerine elimde bulunan 12 kamıştan birisini makinesiyle birlikte hediye edebilirim.
    Aslında ben yarışmacı değil bu organizeyi yöneten bir görevli olmalıydım! Bakalım Fay Hattı’nda (!)tutulan balıkları, "liman içinde tuttum" diye bana yedirebilecekler miydi?
    [​IMG]
    Kusura bakmayın ama bu hiç yakışık almadı! Çok büyük ayıp, bunu hiçbir zaman unutmayacak ve bu tür olayların takipçisi olacağım.

    “Temsil yeteneği olmayanlar; açtıkları (veya buldukları) bir boşluktan dalıp, bir süre üfürdükleri rüzgârla şişirdikleri egolarının yardımıyla, bir başka insana " İftira atma" noktasına nasıl gelebiliyor, ben bunu merak ediyorum.

    İlkemiz "Tebliğe uyayım mı, uymayayım mı, kaç kilo balığa izin var?" sarmalına kapılmadan önce, "Kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyi başkasına yapmamak." ise; Sürdürülebilir Avcılık-Balıkçılık adına hareket edenlerin önce insana saygı göstermesi gerekmez mi? İnsanı korumayan, Balığı ve Doğayı nasıl koruyacak?

    Benim kişilerle bir "husumetim" yok.
    İlkesizliklere karşı alerjim var.
    İlkesizlik, bir insan cismine bürünmüşse, o insana karşı diğer insan kardeşlerimi uyarıyorum.

    Hepsi bu.
    Sevgilerimle,” :)


    Not: Sizleri liman içinde yapılacak yarışma ile ilgili facebook ta ve internette konuyla ilgili konuşmalardan örnekler vereyim. (Söz konusu arkadaşların affına sığınıyorum)

    -Kemal Altan Silivri’de balık mı kaldı ah ah! Teknemden izlerim. Keşke belediyelerimiz denizdeki canlılarımızı koruma amaçlı bir organizasyon yapsa da bizde gururlansak. 2 yıl evvel bebis mezgitleri yakalayıp balık tutuyorum diyenler simdi mumla arıyorlar mezgitleri bile.
    - Mustafa Çakmak seyirci olarak katılacağım çünkü bu yaşıma kadar elime olta almışlığım yok. Nerde kaldı yarışma
    -Ozan Kapancı eşitlik halinde niçin bayan yarışmacı kazanmış olacak bunu anlayamadım haksızlık olmuyor mu? çekilişle olsa daha mantıklı sanki.saygılar..
    -Ozan Kapancı ne balığı tutacağız çok merak ediyorum zira o bölgedeki ispari, iskina, keler, mırmır, zargana popülâsyonu çoktan tarih olmuş durumda. Adamlar küçücük kalkan balıklarını tutup eve götürüyorlardı oradan. Maalesef. Umarım standartlar belirlidir ve standardın altında kalan balıklar geri salınır.
    -Serdar Tümür memlekette balık kalmadı ki, yarışmasını düzenliyorsunuz, dalgakıran mevkiinde liman içerisinde ağla avlananları ödüllendirin siz. Ya da denize mısır koçanı, bira şişesi, kutu kola tenekesi atanları ödüllendirin. Reklama gerek yok icraat yapın beyler... Deniz kurudu, gitti gidiyor...

    -Silivri Sol Serdar bey, bu tarz etkinlikler aynı zamanda kamuoyu oluşturmak, temiz çevre algısı yaratmak ve farkındalık yapmak için düzenlenir, liman işletmesindeki tasarruf bildiğim kadarıyla Belediyenin değil, liman başkanlığının, sahil güvenliğin ve denizcilik müsteşarlı ğı aynı zamanda ilçe tarımın inisiyatifindedir, siz bu eleştirilerinizi oralara yapınız, ben belediyenin bu etkinliğini önemsiyor ve Silivri de bir ilk olması açısından da sevinçle karşılıyorum...
    - Mehmet Salar katılıyorum ama balık yerine çöp tutarsak nasıl olacak..

    Vatandaş:
    Şike vardı
    Çocukların demesine göre sabah erken saatte yanaşan balıkçı teknesi birinci olan arkadaşa livar içinde canlı olarak verdi balıkları. Kontrol sıfırdı. Kuralsızlık diz boyuydu. Rezaletti tek kelimeyle. Bir daha olmasın
    [​IMG][​IMG]
    Tabi ki ben bir yarışmacıyım, şayet yarışmayı organize eden bir görevli olsaydım bu tekneye yarışma alanına yasak olduğu halde niçin geldiğini sorardım! Belkide ihtiyacı olanlara istavrit veriyordur kimbilir? Tıpkı birilerinin ihtiyacı olanlara başkalarının hak ettiği botu vermesi gibi:rolleyes: !
    Görgü tanığı 1
    Ordaydım. Yapılan balık tutma yarışmasında birinci gelen şahsın bu kadar çok balık yakaladığını görmedim... Rastgele derneğinin bunu fark edip balıklarda olta ile yakalanma izini aramalarını bekledim. Sonra baktım. Kimse müdahale etmedi bende kılçıklık yapmak istemedim... Talip kardeşin yazdıklarına katılıyorum. Bir dahaki yarışma düzenini kendisinin yapması gerektiğini düşünüyorum... Çok daha profesyonel olur. Kendisinin balıkçılık konusundaki çevresinin Silivri etkinliğine büyük katkısı olacağını biliyorum... İşi de artık ehline bıraksınlar macera aramasınlar...

    [​IMG]



    Mesele bu, siz siz olun bu tür yarışmalara katılmadan önce organizasyonu kim yapıyor, balık tutulacak yerde "Fay Hattı" var mı yok mu iyi araştırın. Hakkınızı aramaya sakın kalkmayın (!) Enayiliğinizin üzerine bir bardak su için! Bırakın ödül almayı filan, Allah muhafaza sizi diskalifiye yapacak iftiralarıda hazırdadır bu arkadaşların! Ne demişler minareyi çalan kılıfını hazırlar.
    Hoşçakalın... :)
     
    Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı: 27 Ekim 2010
  5. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    Tek temennim bunun böyle olması; açıklama için teşekkür ederim Tuncer Bey... Muhattaplarımla yüzleşmek kişisel gelişimim için faydalı olmuştur! Benim için bu konu tüm sitelerde kapanmıştır. Selamlar......:)
     
  6. kilicbey

    kilicbey İsmail Kiliç

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    1.719
    Şehir:
    İSTANBUL
    En İyi Avı:
    MIRMIr. 1.5 Kg LEVREK2 Kg Köpekbalığı 1 metre.
    Abiciğim, bu Fay hattı ne derecede aktifmiş böyle, seni derinden sallamış olmalıki bu derecede sitemkar olmuşsun, gerçi seni anlayabilmek için o gün senin yaşadıklarını bizzat yaşamak lazım. Hayatımızın açık seçik vede en net örneğini yaşamışsın, birileri bazı şeyleri kurar, bizlerde figuran olarak bu kurguda yer alırız, ne zamanki kullanıldığımızı hissedip tepkimizi gösterdik; işte o vakit en kötü, tü, kaka ıyk insan muamelesine maruz kalıyoruz. Anladığım kadarıyla seni kazanılan sıfat ve ödülü kaybetmekten çok dostlarınızın önünde yalancı duruma düşürmeye kalkmaları ve bunu yapanlarında bizzat tanıdığın kişiler yapmış olması yaralamış.

    Talip abim hepsinin üzerine bir çizik at , daha sonrada eskiz yap ve bir sünger çek gitsin , böyle dostlar düşman başına. En içten saygılarımla.
     
  7. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg
    Sevgili kardeşim aynen öyle oldu, doğru anlamışsın.:) Sonuç itibariyle dediğin gibi yaptım ve çizgiyi çektim... yeni bir sayfa açtım. Fakat elde ettiğim bu tecrübeden bir yarışma klavuzu hazırlamak hasıl oldu.:p
    Bu cep yarışma kılavuzu ile birçok eksiklikler giderilecektir. En kısa zamanda bunu hayata geçirmek için çalışmalara başlayacağım:) Selamlar...
     
  8. murat karahan

    murat karahan Murat Karahan

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    6
    11 yılı aşkın süredir posta gruplarında, forumlarda ve ara sıra dergilerde yazar dururum.
    Tüm bunlar vaktim elverdiğince yaptığım şeylerdir. Sanal balıkçılık aleminin eskileri az çok tanır çok şükür, onlara kendimi tanıtmama gerek yok.

    Yarışmaya Rastgele-Der'in yönlendirmesiyle Eskişehir'den Nasuhi Albulak, İstanbul'dan Oral Atak, Ali Galip Kaya ve ben
    jüri olarak katıldık. Bir gazete haberine isimsiz bir vatandaşın yaptığı "şike var" yorumundan hareketle
    çeşitli ortamlarda bir araya gelmiş olduğumuz bir kişinin 10'a yakın forumda ve blogda bu ve benzeri mesajları
    yayınlaması, yarışma sonrası İstanbul'a birlikte döndüğü kişiye "şizofren" tanımını getirecek kadar saldırganlaşması
    için sadece YAZIK diyebilirim. Bu tür bir çamur atma uğraşı içine girebilen birinin tahlilini herkesin vicdanına bırakıyorum.


    - Yarışmayı kazanan KERİM Karagöz'ün tuttuğu balıkların büyük bölümü kefal, birkaç tanesi istavrittir.
    İsimsiz bir kişi tekneden balon balığı aldılar dense bile bu durum değişmez.

    - Talip Girgin yarışmada saydığı balıkların yanısıra kendisinin beyanıyla toplamı 120 gram gelen
    13, 15 ve 17 santim üç kefali alıkoymuştur. Yazısında "Sirküler dışında hiçbir balığı almam kardeşim ben."
    diyen birinin yazdığı ile yaptığının bir olmayışı manidardır. Yarışma kuralığı gereği diskalifiye edilmesi
    gerekir zaten. (kefal boy sınırı 20 cm'dir) Bu noktanın nasıl gözden kaçtığı da düşündürücüdür!

    - Yarışmada mansiyon alan Elif Topçu ve ablasına balıkları yakaladıkları el oltasını orada elimle dişimle hazırladığımı belirtmemi "Küçük bir kıza el oltası yapmak size bir şey kazandırmaz" diye küçümseyecek, yanımdaki küçük kıza orada az çok donanımlı 60 kişinin arasında el oltasıyla nasıl balık yakalanacağını gösterirken çekilmiş bir fotoğrafı "Ama diyelim ki yufka yürekliyiz ve yarışma için tuttuğumuz balıklara gramaj dışında ihtiyacımız yok! O zaman sevgili dostum siz kafanıza göre takılmayıp görevinizi yapacaktınız (!) Biriniz balık tutuyor, diğeriniz resim çekiyor, ara sıra bir araya gelip volta atıyordunuz. " diye yorumlayarak insanların önüne getirebilecek kadar ileri gidebilen birinin, iftira ve kin dolu bu yazısının kaldırılmasını rica ediyorum.
     
    Son düzenleme: 29 Ekim 2010
  9. bıyıklıbalık

    bıyıklıbalık Tarık

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    12
    Şehir:
    İstanbul
    kendi kendinizi pişti ediyorsunuz! bende oradaydım, onlarca oltaya istavrit takılmadı gitti metin arkadaşın oltasına birkaç tane birden takıldı? olacak işmi bu?
     
  10. murat karahan

    murat karahan Murat Karahan

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    6
    Nedir pişti olunan durum söyler misiniz? Orada birden fazla yarışmacı istavrit yakalamıştır. Hatta bir tanesi son derece iri bir boydaydı. Kefal için atılan, kurtla yemlenmiş takıma istavrit gelemeyeceğini mi iddia ediyorsunuz? Videoda birinci gelen şahsın balıklarını tartarken özellikle istavriti elimde tuttuğum görülüyor çünkü sayıca az tutulan bir balık. Bu kadar zorlama bir çıkarımda bulunmaya çalışmayın.
    Onlarca oltaya istavrit takılmayabilir çünkü zargana topu atanlar, büyük balık peşinde karidesi bütün ve canlı olarak oltaya takanların istavrit yakalama olasılığı düşüktür.
     
  11. bıyıklıbalık

    bıyıklıbalık Tarık

    Yaş:
    48
    Mesajlar:
    12
    Şehir:
    İstanbul
    yarışma birincisininde onca çekilen video ve fotoğrafta bir tane balığı çekerken bile görüntüsü yok. kural ihlalleri için iyi niyet gösterildi falan diyeceksiniz bunlar herkesin gördüğü ve sesini çıkarmadığı mevzular. organizasyonun profesyonel yapılmadığını sizde biliyorsunuz ve işin başında olanlardan olduğunuz için özür dilemeniz gerekiyorken hala savunma yapıyorsunuz. bende yarışmadaydım benimde zoruma giden çok şey var bir daha da uzak dururum böyle bir organizasyondan. bazı kişilere figüranlık yapacağıma kendi amatörlüğümü doyasıya yaşarım. çok vasat ve kuralsız bir organizasyondu. fazlada konuşmak canımı tekrardan sıkmak istemiyorum.
     
  12. murat karahan

    murat karahan Murat Karahan

    Yaş:
    54
    Mesajlar:
    6
    Oldu arkadaşım, bir dahakine her yarışmacının başına bir kamera dikmelerini, her çekilen balığı etiketlemelerini isteriz organizasyonu düzenleyenlerden. Hala yarışmanın kimin tarafından düzenlendiğini kavrama sıkıntısı yaşıyorsanız size diyecek bir şey yok. Seneye organizasyon tekrar düzenlenecek ve bu sefer başından itibaren yönlendirmelerde bulunabileceğiz. Gördüğünüz aksaklıkları da belediyeye bildirirsiniz, ona göre önlem alırlar. Organizasyon ile ilgili şikayetlerinizin muhattabı biz değiliz.
     
  13. remorg

    remorg Tuncer

    Yaş:
    50
    Mesajlar:
    193
    Şehir:
    Ankara
    Başka bir forum üzerinde Talip bey'e yazmış olduğumuz yazıyı paylaşmak istiyorum.Olaya bakış açısını değiştirebilir kanaatindeyim.
    Saygılarımla


    Sayın Talip Bey;

    Yazılanlar uzun uzadıya devam edecek gibi görünüyor.
    Derneğimizi ilgilendiren noktalara cevap vereceğim ve sonrasını kişisel görüş farklılıkları olabilir diyerek, konuyu sizlerin dostane çerçevede devam ettirmesini rica edeceğim.

    Rastgeleder Amatör Olta Balıkçılığı Derneği 2002 yılında kurulmuş olup;
    Türk amatör balık avcılığını desteklemek, sportif balık avcılığını özendirmek, planlı ve kontrollü avcılığı yaygınlaştırmak, Amatör balık avcılığını düzenleyen kanun ve yönetmelikler çıkarılmasında ilgili bakanlıklar ve kamu kuruluşları nezdinde girişimlerde bulunmak, istenildiğinde bu kuruluşlara yardımcı olmak, Su ürünleri, bunların yaşam alanları ve doğanın korunmasında gereken özenin gösterilmesi için çaba harcamak, bu konuda gerekli eğitim çalışmaları yapmak, balık avcılığının belli etik kurallar içinde yapılmasını sağlamak amacıyla amatör balık avcılığı eğitimi vermek ve bunların yaygınlaştırılması için ilgili kurumlarla işbirliği yapmak, dernek statüsünün kamu yararına çalışan dernek sayılması için gerekli çalışmaları yapmak üzere kurulmuş bir dernektir.Derneğimiz bu amaçlar doğrultusunda hareket etmektedir.

    Yarışma Derneğimiz tarafından düzenlenmemiş olup Silivri Belediyesine Balıkçılığı özendirmek ve Tebliğ sınırları içinde avlanmasının sağlanılması için destek olunmuştur. Bu destek çerçevesinde yarışma şartnamesinin hazırlanması, derneğimiz tarafından bastırılan tebliğ kitapçığının yarışmacılara ulaştırılması ve yarışma günüde orada üyelerimizin hazır bulunarak yarışmacılara ve Belediye yetkililerine tebliğ'e uygun yarışma yapılması için yardımcı olunmaya çalışılmıştır.

    Bu yarışma sırasında sizlere yardımcı olmak için orada bulunan Derneğimizin üyeleri ve ricamızı kırmadan Amatör Balıkçılık camiasına destek olan abilerimiz hepsi toplumda ve camia içerisinde saygın yerlere gelmişlerdir.Bu bilinç ve sorumluluk çerçevesinde orada bulunan yarışmacılara ve yarışma düzenleme komitesine yardımcı olmaya çalıştıklarına inanmaktayız. Bu yardımlar sonucunda maddi hiçbir gelir elde edilmediği gibi manevi pek çok kazanımlar elde edilmiştir.

    Orada olup yarışmak, aynı havayı teneffüs etmek, bilgi ve birikimlerin ortamda paylaşılması bile Amatör Balıkçılık camiası için bir kazanımdır.

    Yarışmayı tüm Amatör Balıkçılık camiası kazanmıştır.

    Tuncer Ünal
    Rastgeleder Yönetim Kurulu Başkanı
     
  14. Talip Girgin

    Talip Girgin Talip Girgin

    Yaş:
    63
    Mesajlar:
    465
    Şehir:
    İstanbul
    Favori Kamış:
    Olta takımı
    Favori Makine:
    Önemsiz birşey
    En İyi Avı:
    Kalkan 14 kg

    Tek temennim bunun böyle olması; açıklama için teşekkür ederim Tuncer Bey... Muhattaplarımla yüzleşmek kişisel gelişimim için faydalı olmuştur! Benim için bu konu tüm sitelerde kapanmıştır. Selamlar...
     
Konu Durumu:
Daha fazla cevap için açık değil.