merhaba dostlar. sizlerle paylaşmak istediğim ve önemli olduğuna inandığım bir konu var. bildiğiniz gibi şu anda kuaförler federasyonundan tutunda internet kafeciler derneklerine kadar birçok konuda faaliyet gösteren yarı resmi kurumlar bulunmaktadır. bu kurumların amacı üye dernek veya üye şahıslarının bağlı oldukları alanda seslerini duyurmak ve devletin ilgisini o yöne çekmeye çalışmak vede onlar için bağlı oldukları dalda kanun çıkarılması ve/veya şartlarının iyileştirilmesi için devletten talebde bulunmak olarak kısaca özetlenebilir. düşünüyorum acaba bizim gibi küçük çaplı balıkçılar bir dernek kursa veya tekne balıkçılarının bağlı oldukları bir oda varsa oranın bizlere sahip çıkması sonucunda bizlerin daha rahat avlak alan ve balık bulmamız kolaylaşmazmı. mesela devletimize sesimizi duyurabilsek bazı göllerimizde bulunan israil sazanı gibi balıkların başka şekilde değerlendirilmesini (ki birçok balık türünün yokolmasına sebep olmaktadır), yurt dışından getirilen çeşitli tatlısu balıklarının göl ve nehirlerimize bırakılarak doğal alanda üremelerinin sağlanması ve ileride bizlere avlak olarak hizmet etmeleri imkanının doğmasını (ki bunun maliyeti bence talep olması dahilinde sıfır olacaktır, çünkü Türkiye gibi büyük bir ülkenin diğer ülkelerden böyle bir talepte bulunması durumunda bizlere seve seve destek olacaklarına inanıyorum) ... 2. olarak belirli şehirlerde uygun olan yerlere biz balık sevdalıları için kamp yapmamıza elverişli alanlar hazırlanıp (örneğin wc koyulması, kamp yapabilmek için yeşil alan düzenlenmesi, uygun fiyatlı balık malzemelerinin satışı) güvenliğinin de sağlanarak huzur içinde hem balıklarımız hem bizler rahatsız olmadan avlansak güzel olmazmı. 3. olarak ))) mesela üsküdarda balık motorlarının olduğu yerde (bilen bilir, balığı boldur) akşam üzeri tam balıklar bastırmış oltalarımız dolu dolu gelmeye başlamışken güvenlik görevlileri gelip motorları boşaltmamızı bizden istediklerinde suratlarımız morarmış bir şekilde neredeyse ağlayacakmışcasına pılımızı pırtımızı toplayıp oradan ayrılmamız (eğer bir kurumumuz olsa bizim için özel bir izin alabilir ve bağlı olan üyelerinin kimlik gösterme şartı ile orada avlanmalarına imkan sağlayabilir )... (yazım hatalarımı lütfen hoş görünüzü aceleye geldi biraz) umarım kafamdakileri aktarabilmişimdir. böyle bir oluşum içinde olmak acaba nasıl bir + ve - getirir bizlere. fikirlerinizi bekliyorum. abartılarım oldu ise hoşgörünüze sığınıyorum
Abi bu anlattiklariniza kendiniz inaniyormusunuz? 1-yurt disindan balik getirmek cok kolay bir is degil ve maliyeti coktur.. 2-bu baliklar gelse bile bir kac cm olarak gelecek ve bu baliklar kendilerini kurtarabilecek bir boya gelene kadar özel hazirlanmis havuzlarda tutulacaktir.. 3-baliklar kendini kurtarabilecek boya gelene kadar yedigi yem maliyeti ki yavru baliklar genelde artemia salina larvasi ile beslenir ilk etapta ve bu larvanin kg i 300-400 ytl alti degildir.. 4-avlak veya kamp yerlerinde olustulacak vc gibi seyler ya fuhus yuvasi yada kullanilmayacak kadar kötu olur.. 5-su bir gercektir ki musluman bir ulkede oldugun halde bir cok caminin tuvaleti bile kullanilmayacak durumdadir birakki avlakta temiz tutulsun.. 6-devlete sesini duyurmaya calisan o kadar cok dediginiz gibi dernek v.b kurumlar var ki onlari duymayan devlet bizi mi duyacak? 7-basta ulkenin temelini olusturan ciftcisine biz aciz diyince anani al git diyen devlet bize ne der acaba? istekleriniz guzel gercek olsa cok da guzel olur ama sizcede biraz hayalden öte degil mi?
herkes kendini düzeltmeli bu avlakları başka avcılardan değil kendimizden korudukmu işlem tamamdır. ben tutunca bişey olmaz başkaları tutmasın edasıyla tutulan yavrular tutulmasa iş biter. lidaki- defne- ispendek- çinekop gibi isimlerle başka türmüş havasına sokulup katledilen balıkları tutmayın bakın neler olur denizde ozaman çipura- lüfer -levrek kaynar. bence bu yavruları avlamakla savaşta çocuk öldürmek arasında pek fark yok ikiside soykırım sonuçta
ilk önce bu kadar uzun bir cevap yazdığınız için ilginize teşekkür ederim. biryere kadar haklı biryere kadar da haksızsınız diyceeğim (affınıza sığınarak tabii) şu anda türkiyede bulunan binlerce derneklerin birçoğu sizin tabir ettiğiniz şekilde bulunmaktadır, fakat içinde aklı başında insanlar olan ve haklarını aramasını bilen ve AB nin kendisine getirdiği kolaylıkların farkında olan birçok insan çok büyük destekler bulmakta ve büyük işlere imza atmaktadır. ben eski bir dernek ve federasyon yöneticisiyim. benim kastettiğim oluşum bir proje haline getirilse ve ilgilenen arkadaşlar olsa eminimki AB nin proje desteği kapsamına alınacak hadi olmazsa o zaman dünya bankasından da proje için mutlaka büyük bir destek olacaktır, çünkü yerli olsun yabancı olsun birçok kaynak şahıs yararına değil toplum yararına olan oluşumları sonuna kadar desteklemektedir. yeterki isteyen ve meşakkatle savaşmasını bilen insanlar olsun. Ayrıca devletin elinde bu gibi projelere ayrılmış fonlar bulunmaktadır. Hatta geçmiş dönem bakanımız Kemal Unakıtan bey ümraniye haldun alagaş spor tesislerinde yaptığı bir konuşmasında engelliler için 1 trilyon ytl lik bir fon ayrıldığı ve projeleri beklediğini belirtmektedir (konu dışına çıkmak istemedim sadece bir örnek verdim) isterseniz googllede sorgularsanız ıbulursunuz sanırım. diğer wc konaklama alanı gibi sözünü ettiğim avlak düzenlemesi konusu hakkındaki düşüncelerinize ise maalesefki katılamayacağım, çünkü benim sözünü ettiğim yer ormanın taa içleri orada yer mi yokki fuhuş yapacak olan küçücük leş gibi kokan kutunun (seyyar wc) içine girecekte işini görecek. size örneğini verdiğim (sizce hayalini kurduğum ) yerler şu anda istanbulda çamlıca, gözdağı konaklama tesisleri kartal, samandıra, şile ağva yolu, adalar vs. vs. semtlerde bolca bulunmaktadır, acaba kaç tanesi fuhuş batağına girmiştir merak ettim )) neyse kardeş bende biraz sivri dilliyim sanırım ama hayal kurmadığımı kanıtlamaya çalışıyorum sanırım çırpınıyorum ))) sende alınma sakın sadece içimden gelen ve gerçek olduğuna inandığım şeyleri yazdım ...... A.emanet olun
gerçekten sana katılıyorum ozan insanların küçüçük balıkları tutmaktan ne zevk alıyorlar bende anlamıyorum üsteki balıklar mendikmiş adama biraz sert çıkınca bereket tutmayı bıraktı
diğer wc konaklama alanı gibi sözünü ettiğim avlak düzenlemesi konusu hakkındaki düşüncelerinize ise maalesefki katılamayacağım, çünkü benim sözünü ettiğim yer ormanın taa içleri orada yer mi yokki fuhuş yapacak olan küçücük leş gibi kokan kutunun (seyyar wc) içine girecekte işini görecek. size örneğini verdiğim (sizce hayalini kurduğum ) yerler şu anda istanbulda çamlıca, gözdağı konaklama tesisleri kartal, samandıra, şile ağva yolu, adalar vs. vs. semtlerde bolca bulunmaktadır, acaba kaç tanesi fuhuş batağına girmiştir merak ettim )) neyse kardeş bende biraz sivri dilliyim sanırım ama hayal kurmadığımı kanıtlamaya çalışıyorum sanırım çırpınıyorum ))) sende alınma sakın sadece içimden gelen ve gerçek olduğuna inandığım şeyleri yazdım ...... A.emanet olun ahh be hocam insanlar mezarlıkları boş bırakmıyor ki böyle yerler konak evi gibi böylelerine
sana adamı bile tarif edyim istersen finikede seyyar dövme yapıyor at kuyruklu biri baktım derenin denize döküldüğü yerde avlanıyor ekmekle biraz baktım ikinci balığı tutunca dayanamadım yazık değilmi bu balıklara bunların neresini yiyeceksin deyince yavrulara vereceğim dedi yavrular bunun neresini yiyecek git balıkçıdan al deyince yok abi kedi yavruları dedi bende bir canlıyı doyuracam diye birini katlediyon diye sert çıkınca bu arada 3cü balığıda tutunca yeter ama artık kızmaya başlıyorum deyince hemen bıraktı
yazan herkese teşekkür ederim. fakat sanırım konudan çok saptık. aklımız fikrimiz başka yerde gibi gelmeye başladı bana. neyse yurdum insanıyız işte ne diyim
Bu tür organizasyonlar mevcuttur. Rastgele Der ve Kamader bu sitede genişce yer bulmuştur. Genellikle hep söyleriz, aslında böyle bir araya gelip dernekleşmek ana hedefimiz değildir. Hadi dernekleştik diyelim;... neyse, kısa keseyim. Sevgili Serkan kardeşim; aşağıdaki linke tıklamanızı istirham ediyorum. resmiyetleşmekten kastınız neyse, onun cevaplarını burada bulabilirsiniz. http://www.balikavi.net/forum/showthread.php?t=21936
yapma be namık kardeş.... demek yazdıklarım o kadar boş, kötü ve sıkıcı şeylerdi. peki bir daha yazmam sanırım herkesi kendi haline bırakmak en iyisi olacak.
baktım yakup kardeş. böyle bir dernek olduğundan haberdar değildim. çok güzel bir organizasyon yapmışlar. işte beminde düşündüğüm böyle birşeydi, istanbulda özellikle.
Serkan abi düşüncen güzel tebrik ediyorum. Ama diğer abilerimin dediği gibi:önce kendimizi, sonra balıkcıyız diyenleri,(sözüm meclisten dışarı) dahada sonra halkı bilinçlendirmemiz lazım. Buda bu türkiye şartlarında çooook zor. Keşke demekten başka birşey gelmiyor elimden.
benim 3 yaşındaki oğlan bunlardan bisürü tutup geri bıraktı. video işini bi becerebilirsem mendik lidaki işini bitirecem Allahın izniyle . burda kovalar dolduruyo millet. burda mendik orda lidaki farkı yok yani
odalar dernekler diyorsunuz hangi dalda bir oda kayıtlı olan bir üyenin isteğini devlete iletiyor kusura bakmayın ben göremedim.
merhaba rıfat bey odaların ve derneklerin asli görevlerinden birisi üyelerinin isteklerini yetkili makamlara iletmektir. Dernek oda ve federasyonlarda haftanın bir günü toplantı yapılması zorunludur, toplantının yapılacağı gün ve saat karar defterine yazılır, ve o saatte tüm yöneticiler (genelde 7 asıl yönetim) dernek merkezinde hazır olmak zorundadır (rapor, izin dışında). gelen üyelerin istekleri bir tutanak tutularak zapta alınır, ve yetkili makamlara iletildikten sonra gelen giden dosyasının giden bölümüne işlenir, ve cevap geldikten sonrada gelen bölümüne sonucun alındığı işlendikten sonra istekte bulunan üyeye durum aktarılır. Eğer sizin dediğiniz gibi ilgilenmezlerse yapılacak olan birdahaki kongrede ilgisiz olan yöneticiler oy alamazlar ve dolayısı ile seçilemeyecekleri için adaylıkları dahi düşer. bu yüzden bu gibi konularda isteselerde istemeselerde hassas davranmak zorundadırlar. Yetkili mercilere iletilen durumun imkanlar dahilindeki kabulu ise başvurunun yapıldığı makamın onayına bağlıdır. Ama engelli derneklerinin yoğun istek ve çabaları sonucunda engelliler kanunu çıkmış olup, şu anda engelliler şehirler arası otobüslerde %50 indirimli seyahat etmekte, evde bakılmakta olan ve çalışamayacak durumda olan engellilere aylık net asgari ücret tutarında maaş bağlanmış olup (ki bu kanun çıkalı 4-5 sene oldu, eski özürlüler kanununa ek olarak birçok madde eklendi) sosyal güvenceleride garanti altına alınmıştır, ayrıca emekli olan engellilerin normal emekliler gibi birçok formalite ile uğraşmamaları için tek evrakla iş halledilmektedir. yine yeni çıkan kanunda devlet hastanelerinde engelli kimlik kartını göstererek sıra beklemeden tedavi olmaktadırlar. bu kanunların çıkmasına öncülük eden hep dernek ve federasyonlardır. daha birçok atladığım yer bulunmakta olup googleden sorgularsanız ulaşırsınız. iyi günler dilerim