Balıkçıların 24 metre protestosunun altından mazot vurgunu çıktı. 2004'te balıkçılara 53 milyon TL mazot desteği verilirken, 2011'de rakam 153 milyon TL'ye çıktı, tekne sayısı iki kat arttı. Buna rağmen avlanan balık tonajı düştü. Devletten vergisiz yakıt alıp satıyorlar. Kıyıda küçük balık avlıyorlar Balıkçılık sektöründe son günlerde yaşanan 24 metre tartışmasının altında milyon dolarlık mazot rantı yatıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın balık neslini korumak ve usulsüz avlanmayı önlemek için çıkardığı '24 metre derinlik şartı' bugüne kadar devletten mazot desteği almasına rağmen az yakıt tüketmek için kıyıda balıkçılık yapan gırgır avcılarını sarstı. 24 metre şartı protestosu gözleri sektöre çevirince çarpıcı bir tablo ortaya çıktı. SABAH'ın resmi kaynaklardan elde ettiği raporlara göre, balıkçılıkta yılda 100 milyon TL'yi bulan bir akaryakıt kaçakçılığı yaşanıyor. İstatistikler de bu raporları doğruluyor. Hükümet, balıkçıların daha derinde avlanmasına destek olmak için 2004'te mazotta vergiyi kaldırdı. İlk yıl 53 milyon TL mazot desteği dağıtıldı. Her yıl destek miktarı artarken 2011'de bu rakam 153 milyon TL'ye çıktı. Teşvik alan şirket sayısı 22 binden 53 bine yükseldi. Yani teşvik üç kat, tekne sayısı iki kat arttı. Buna rağmen, yıllık avlanan balık tonajı 493 binden 420 bine geriledi. Enerji Bakanlığı'nın araştırmalarına göre mazot teşvikinin büyük kısmı balıkçılık şirketleri tarafından kaçak yollarla piyasaya satıldı. DENİZDE Lüfer KALMADI Gırgırcı tabir edilen dev teknelerin '24 metrede lüfer ve levrek bulamayız' iddiası da boşa çıktı. TÜİK'in verilerine göre, 2002'de yıllık 25 bin ton lüfer avlanırken, 2011'de hatalı avlanma nedeniyle bu rakam 2 bin 500 tona geriledi. BALIKÇILAR İKİYE BÖLÜNDÜ İstanbul Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifi Birliği Başkanı Erdoğan Kartal, 24 metre yasağının Türk balıkçılık sektörünün geleceği açısından oldukça önemli olduğunu ifade etti. Kendilerinin kooperatif olarak bu uygulamaya karşı olmadıklarını söyleyen Kartal, "Buna büyük balık tekneleri karşı çıktı. Ancak daha sonraki açıklamalarında onlar da geri adım attı. İstatistikler ortada. Rakamlara bakan herkes Türkiye balıkçılığında gelinen noktayı görebilir. Geleceğimiz için 24 metre uygulamasını denemeli ve uygulamalıyız" açıklamasında bulundu. TEKNELERİN YARISI MAZOT KAÇAKÇILIĞI YAPIYOR Türkiye Akaryakıt Bayileri İşverenleri Sendikası Başkanı Ferruh Zülfikar ise balık tekneleri üzerinden büyük bir mazot vurgunu yapıldığını söyledi. Kıyıdan bir metre uzaklaşacak durumu olmayan teknelerin bile devletten mazot teşviki aldığını belirten Zülfikar, "Binlerce tekne balık avlamaya çıkmadığı halde devletten indirimli akaryakıt alıyor. Sonra da bu yakıtı satıyorlar. Ortada milyonlarca dolarlık yolsuzluk söz konusu. 24 metre protestosunun altında da mazot kaygısı yatıyor" dedi. LİTREDE 2 TL KÂR EDİYORLAR 2012'nin ilk 6 ayında balıkçı gemilerine satılan yakıtın ÖTV istisnası 89 milyon TL oldu. Yakıtın piyasa değeri ise önceki yıla göre yüzde 20 artış gösterdi. Motorin yıl ortalamasında 3.80 TL'ye satılıyor. Satış fiyatının yarısından fazlasının vergi ve kâr marjı olduğu düşünüldüğünde, litre başına 2 TL'ye yakın avantaj sağlanıyor. Bu desteğe ramen balıkçılar daha az mazot kaygısıyla kıyıda avlanıyor. PROTESTO BİTTİ, AĞLAR BALIK DOLDU Balıkçıların 'av protestosu' önceki gün sona erdi. Balıkçılar, avlanma sezonu açıldıktan 3 gün sonra ilk seferlerine çıktı. İstanbul'daki balıkçılar, 24 metre uygulamasına rağmen balık tekneleri dolu şekilde kıyıya döndü. Hamsi fiyatları 3 TL'ye kadar geriledi.
Türkiye'de bir çok kamyon, tır sahibinin yalandan kağıt üzerinde balıkçı teknesi aldıklarını ve vergisiz mazotları depolayarak kamyonlarında kullandıklarını bende duymuştum. Demek ki doğruymuş. Ülkemizde maalesef hangi taşın altına elinizi soksanız mide bulandırıcı ve yasa dışı olaylar çıkıyor. Gerçekten çok yazık...
aynen söylediklerinize katılıyorum. bu sabah tv de haberleri izlerkenbir haber vardı, en umutsuz ve mutsuz gençler Türkiye de imiş.demek istediğim ülkemizdeki bireyler tepki verme konusunda duyarsız kalıyor. ben de dahil. bu durumu aşmamız halinde eminim ki merciler görevlerini layıki ile yapacaklardır ama haberde dediği gibi diğer arkadaşlarla aynı düşüncede çözümden umutsuzum. haber
elin ecnabisi icraat yapar. denemeler yapar uygular.yapar satar.bizimkilerin işide böyle yan gelip yatarak düzen bazlık yapmak.. bizler için karnımız doysun altımızda araba olsun ev olsun.gezelim tozalım bana dokunmayan yılan bin yaşasın..ilkesi vardır.. onun ötesine kafamız çalışmıyor malesefhihi avrupa bile poposu iş yemiyen yan gelip yatan türkler var.işsizlik maaşı alıp ortalıkda gezinenler bir hayli fazla.. bizim ülkemiz gibide deyil,işi devlet buluyor.bizimkiler beğenmiyor..dernekler var,kahve haneler var.varsan baksan hepsi taş döşüyordur ordahihi çalışıp kazananıda var.mesela sucuk fabrikasına işe başlayıp.cebinde 250mark olan bir vatan daş,şuan avrupanın sucuk devleri arasında..adam döner fabrikası kurmuş tüm avrupaya ihraacat yapıyor mesela.böyle çalışanlarda var.bunlarda yok dan var eden vatandaşlarımız..bir zamanlar cebi delik vatandaşlarımızdan bir kaçı idi
Biri çıktı TV ye şöyle dedi , Türkiyedeki ag tekne sayısı toplamı , AB ülkeleri toplamından fazlaymış, 3 tarafı deniz le çevrili memleketimizde en pahalı balıgı biz yermişiz, mazot indirimi olmasına rağmen, yaşasın devlet baba
Ben bu tutulan balıkların ne derece derin sulardan tutulduğu konusunda birilerinin ceza yediğini görene kadar şüpheli olarak kalıcam. Bir abimiz bir gps sisteminden bahsetmişti umarım gözle değilde o sistemlerle denetlemesi yapılıyordur.
elin ecnabisi icraat yapar. denemeler yapar uygular.yapar satar.bizimkilerin işide öyle yapmak değil, böyle yapanları tu kaka ilan etmek, burnundan getirmektir. Bakın görün, kaç çeşit şey icat etmişiz. Lüfer için, palamut için filan. Aldığımız tepkiler nasıl. Gelde bu ortamda yenilik yap, icat filan yap. Ne dersin? Sen, evet, bizzat sen, al işte burada denemeler yapan, icraat yapan ben varım, hangi gün arkamda oldun? Bak bakalım, benim gösterdiğim yeniliklere destek ne kadar. Ya bin türlü laf sokan, dalgaya alan, ana avrat küfreden, dolu değil mi? Hal böyleyken, senin bu lafların boş olmuş, hamaset olmuş.
Gelelim asıl konuya. Burada 24m tepkisi ne kadar abes, oha filan dedirtecek kadar ters, pes yani dedirtecek kadar da gıcık bir hal olsada... Bunun mazot kaçırmak, mazot şeysi yapmak vs. derdi olduğunu iddia etmekte o kadar yuh artık durumudur. Elbette bu mazot olayını istismar eden bir sürü adam vardır. ama bu, gırgrıcıların tepkisinin mazot derdi olmadığı gerçeğini değiştirmemeli. Ve dahası bunu söylemek, çüşş denecek kadar olayı kavramamış olmak demektir. İşin en acı tarafı ise, olayın 24m meselesinin ekolojik etkilerini arka planda bırakıp, mazot davasına çevrilmesidir. Eminim, 24m sınırını kaldırsınlar, ama mazotu aynı paraya pahalı versinler, gırgırcılar bundan daha çok mutlu olacaktır. Gırgırcının derdi, balığı sıkıştırıp kırabilme şansının yok olmuş olması, mazot derdi değil beyler. Bunu mazot rantı kaygısı gibi söylemek, ayıp derecesinde yanlış ve kötüdür.
