Ilginc bilgiler var... alt basliklardan daha detayli konulara ulasabilirsiniz... http://www.bbc.co.uk/nature/animals/by/fish
günümüzdeki balıkların milyonlarca yıl önceki halini ve evrim süreçlerini konu alan bi yazı okumuştum. gerçekten heyecan verici şeyler.
Balıklar milyonlarca yıl önce nasılsa bugünde öyleler. Fosiller bunu açıkça ispatlamıştır. Acaba bu konuyu açmaktaki amacınız evrim propagandası yapmak mı?
Ne alakasi var... propaganda yaptigim filan yok ama korkarim ki siz provokasyon yaparak konuyu siyasete, dine cekmeye calisiyorsunuz... Ilginc bir konu gordum, paylasmak istedim... altinda farkli seyler aramayin... Ha evrim teorisi veya baska bir bilimsel konuda tartisalim derseniz, o gayet tabi ayri bir platformda tartisilir... amator balik avciligi forumunda degil... Su kadarini soyleyebilirim; sadece baliklara ozgu bir kural degildir elbet. Tum canlilar cevresel sartlara uyum saglamak icin degisim gostermislerdir, gostermektedirler. Kimi buna az, kimi cok ihtiyac duymus, kimi basaramayip yok olmus, kimi adaptasyona fazla ihtiyac duymamis, hemen hemen ayni kalmistir. Milyonlarca yil oncesinden kalma fosillerin onemli ipuclari verdigi kesindir. O zamanlarda yasamis olan, bugunun baliklarinin atasi oldugu anlasilan canlilar bugunun baliklari ile ayni gorunumde, morfolojide, anatomik yapida olabilirler. Bu demek degildir ki o milyonlarca yil once yasamis olan, bugun elimizde fosil olarak bulunan yaratik bugunun baliklari ile ayni yaratiktir. Atasidir sadece.
Gerçekten çok güzel bir kaynak abi özellikle bu videoya hayran kaldım. http://www.bbc.co.uk/nature/life/Atlantic_sailfish#p004y2th
Tabloya göre 500milyon yıl önce köpek balıklarıyla atalarımız ortakmış Eğer evrim teorisi tablodaki gibiyse. Evrim ile ilgili ilginç bir iddiayı yazayım. Bel fıtığı balık atalarımızdan hıçkırık da kurbağa atalarımızdan bize miras kalmış. Tabi bunlar teori kanun değil...
Bir zamanlar insanlarında aşağıda ki gibi olduğunu iddia edenler vardı İnsanlar hiç böyle olmadı, Diğer canlılar içinde "türler arası" ne dönüşüm nede adaptasyon olduğunu gösteren tek bir fosil yada herhangi bir kanıt bulunamadı. Ayrıca sözüm meclisten dışarı dini inanca sahip birinin akademik birikime sahip olamayacağı düşüncesi büyük bir yanılgı.
Ayrıca ben bir Fen ve Teknoloji Öğretmeni olarak bilimin bırakın teorilerine, kanunlarına bile şüphe ile yaklaşırım (şüphe:bilimin olmazsa olmazıdır) Çünkü bilimin kendi kanunlarını çürüttüğü durumlar sözkonusudur.
Sana cok tuhaf bir iddia gibi geliyor belki ama 21. yuzyilda bilgi toplumlarinda biyolojik evrim artik hipotez olarak tartisilmiyor bile. Bizim hala bu kafada olmamiz ise dusundurucu. Insan maymundan mi gelmis, dinozordan mi cikmis yoksa ne olmus diye bir tartismaya girmenin alemi yok, burasi yeri de degil. Fakat dunyanin ne kadar disinda yasadigimizi, evrensel bilgi birikiminden dunya vatandasi olarak nasibimizi almamakta direndigimizi gordukce uzulmemek elde degil. Ayrica dini inanca sahip olmak veya olmamakla akademik birikime sahip olmanin ne alakasi var... adam ilahiyat profesorudur mesela, herkesten cok dini bilgisi vardir ve akademisyendir, dini inanci ise kendisinden baska kimseyi ilgilendirmez... din kisisel bir olgudur, bilim ise evrensel. Bizim dinimiz de bunu ogutler, yani aracilik olamaz. Neyse, konu saptikca sapiyor, anlasilan biz daha boyle en basit bir hayvan gelisimi konusunu bile oldugu haliyle, siyasete, dine cekmeden tartisamayacagiz..
Bu noktada haklisin, suphecilik bilimselligin geregidir. Fakat teori olmadan hipotez olmaz, gercege ulasmak mumkun olmaz. Her teori de dogrulanmaz elbette. Teoriler curutuldukce gercege yaklasilir zaten. Birader, kusura bakma ama hele ki bir fen ve teknoloji ogretmeninden bunlari duymak cok daha vahim. Bir onceki mesajinin son cumlesi haric yazdiklarinin, cocuklara, ogrencilere fen bilimini ogreten bir ogretmen arkadasimizin gercek dusuncesi olduguna inanmak istemiyorum. Daha fazla uzatmadan, konuyu kapatalim derim. Yoksa tatsizlasacak iyice.
"Ayrica dini inanca sahip olmak veya olmamakla akademik birikime sahip olmanin ne alakasi var... " Hüseyin arkadaş dini bir ifade kullanmamasına rağmen konuyu dine çekmeye çalıştığını ifade etmişsiniz, bilimsel bilgi birikimi nedeniyle yazmadığını nerden anladınız (şüphe faydalıdır ama önyargı yanıltır) "Sana cok tuhaf bir iddia gibi geliyor belki ama 21. yuzyilda bilgi toplumlarinda biyolojik evrim artik hipotez olarak tartisilmiyor bile" Herhangi bir kanıt olmaksızın inanmak nekadar bilimseldir, buna inananlarda ne kadar bilim toplumudur (şüphe duymak için çok sebep var) Ayrıca "bilgi toplumu bölgelerinde" çok sayıda üniversiteden çok sayıda bilim adamının evrimi yalanlayan makalesini okumuşluğum var. "Insan maymundan mi gelmis, dinozordan mi cikmis yoksa ne olmus diye bir tartismaya girmenin alemi yok, burasi yeri de degil." Bilim adamları bunları çok söyledi artık iş yapmadığı için diyorlarki; siz hala oradamısınız biz bunları bıraktık yeni "yorumlarımız" var. ben yazdıklarımı branşımın gerektirdiği birikim ve bilimsel bilgiyi kullanarak yazdım. Adaptasyon tür içinde canlıların sınırlı olarak gelişim göstermesidir. Doğal seçilim türün yok olmasını, dönüşümünü sağlamaz sadece adaptasyon geliştirmesini sağlar, Çok sayıda bilim adamı ömrünü harcadı ama kanıt yok, herkezin malumu bazı bilgileri kendi açılarından yorumlamaktan öte geçmediler. Bununla ilgili bir örnek vereyim, Bir elektrik devresinde elektronlar güç kaynağının (-) kutbundan (+) kutbuna doğru haraket eder ama bunu ilk bulan adam tam tersini söylemiş ve adama saygısızlık olmasın diye değiştirmemişler, yani bilim bile bile yanlışı öğretmeye devam ediyor. Birader, kusura bakma ama hele ki bir fen ve teknoloji ogretmeninden bunlari duymak cok daha vahim. Bir onceki mesajinin son cumlesi haric yazdiklarinin, cocuklara, ogrencilere fen bilimini ogreten bir ogretmen arkadasimizin gercek dusuncesi olduguna inanmak istemiyorum. Birader sende kusura bakma ama Fen ve Teknoloji ciddi bir alandır, yeterince araştırmadan, bilgi ve birikime sahip olmadan batı toplumu bunu kabul etmiş öyleyse doğrudur yanılgısına düşmek bu bilim dalına yakışmaz. Uzatmak niyetinde değilim, düşüncelerimi ifade ediyorum sadece tatsız bir kelime kullanmazsan benim tatsızlık çıkarmakla hiç işim olmaz zaten.
Serdar kardes, hic kendini yorma, demagoji de yapma, herkes neyin ne oldugunu biliyor. Huseyin beyin, senin, benim veya bir baskasinin yazdigindan cikan manayi da herkes goruyor, anliyor, kimse saf degil... Son yazdigin yazidaki adaptasyon, elektrik devresinin icadi gibi orneklemeler cok yerinde, dogru, mantikli da olsa senin konuya yaklasimin bastan beri kendini belli ediyor, kafa yapini ortaya koyuyor. 'Onyargili olmayalim' soylemlerini cok gorduk, cok duyduk, nasil bir kafa yapisinin eseri oldugunu iyi biliriz. Bu ucuz tuzaklara da dusmeyiz evelallah. Kendini hic yorma. Ben o kafayi cok iyi tanirim, maksadini da cok iyi bilirim. Dunyanin tartismadigi seyleri tartismaya acip da beni de polemigin bir parcasi yapmana izin vermem birader. Ha bir de sana yasina uygun, samimi, arkadasca hitap edeyim diye onceki mesajda birader dedim diye senin de bana ayni sekilde hitap etmene de izin vermem, o da ayri konu. Senin dunya gorusun buysa karismam, sen bu yolda devam et, sana ugurlar olsun derim. Ama is orada bitmiyor, sen diyorsun ki fen bilimi ogretmeniyim. O zaman kusura bakma ama senin bir onceki yorumunu aynen asagiya kopyalayarak sunu da soylemek zorundayim.... Allah cocuklarimizi senin gibi ogretmenlerden korusun... Konu balik evrimi. Baliga dair konusulacaksa konusulsun, yoksa yonetimden ricam, sacma sapan yerlere cekilen bu konu kilitlensin.
Fakat benim de aklımın almadıgı bir şey var..nedense bu güne kadar bulunan fosiller içinde , istavrit fosiline - rastlanmadı.. ?? . Abisi o zaman hayatının sonuna kadar sen ve eğitim verdiğim talebeler muallak durumdalar.. öğrendikleri herşey .ayakta.. oturmamış vaziyette.. ? Bilimin kendi kanunlarını çürütme meselesi de enteresan ,,bu durumda '' fen'' kelimeside her an değişebilir....bekliyelim bakalım.. ne olacak Fen bilimi sayesinde yaşıyoruz.. milyonlarca insan fen bilimi sayesinde yeryüzünde ayakları üstünde duruyor.. kullandıgımız elektrikten içtiğimiz ilaca kadar.. adamlar aptalmı..yıllarca bu konularda çalışma yapıyor uğraşıyor.. Fizikten çok anlamam ama adamlar masrafı ugraşı bir kenara bırakıp .. ne gerek var.. nasılsa bunu yaratan biri var derdi.. Neden bu kadar çok çalışan düşünen beyinler var dünyada? .. http://tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa_Nükleer_Araştırma_Merkezi insanların neye inandıkları veya inanmadıkları konusuna karışmam ,ilgilendirmezde ama ben sadece fen bilimine inanırım.. onun sayesinde ayaktayız ve her geçen zaman sonunda bir takım yeni şeyler bulunuyor vs.vs.vs. Soyut bir şeyin somutlaştırılması yerine mevcut somut olanı kabullenmek daha mantıklıdır..
Ayrıca bu forum eğer balık konusunu içeriyor ise balıgın geçmişinide konuşmak gayet normaldir.. ama karşı tarafı kırmadan incitmeden (insandan - maymundan - kediden köpekten-dinazordan vazgeçtik...)
Zıpkıncı arkadaş ve Anıl beyler. Ben sadece bunun ispatlanmamış bir teori olduğunu söyledim. Konuyu dine ve siyasete çektiğimi nereden çıkardınız anlaşılır gibi değil. Evrim teorisyenleri canlılarda doğal seleksiyonun bir türün yok olmasına veya bir başka türe dönüşmesine neden olduğunu iddia ederek buna kesin bir delil aradı durdu. Ama koca bir yüzyıl geride kaldı ve tek bir bilimsel kanıt bulunamadı. Şimdi doğada başından beri akıllı bir tasarımın olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kaldılar. Kısaca Evrim bir teori olarak ortaya atıldı ve asla ispatlanamadı. Bu hala bir teori değil mi? Öyle mi değil mi? Öyleyse bunu bilimsel bir gerçek gibi nasıl kabullenebilirsiniz? Kenan bey ve Serdar beyler size gerekli cevabı vermiş. Bu konuyu uzatmaya gerek görmüyorum. Başka platformlarda birbirimizi kırmadan tartışabiliriz.
Bilim bilgi birikimidir, her yeni bilgi bilimin güncellenmesi ve gelişmesi anlamına gelir, bir zamanlar 4 elementin varlığı (hava, su, ateş, toprak ) bir bilimsel bilgi olarak kabul edilmiştir. Evrenin varoluşu ile ilgili BigBang deneyi çok değil daha birkaç yıllık meseledir ve sonuca ulaşmış değildir. Ayrıca evrenin, dünyanın, canlıların ve hatta bir hücrenin insanoğlu için hala büyük kısmı gizemini yitirmemiştir. Bilimin açıklayamadığı şeylerin sanki bilimin eseriymiş gibi gösterilmesi büyük yanılgıdır, Bilim olmasaydı da elektrik enerjisi, hücreler, atomlar vs olacaktı. gerçi Ben buraya ne yazarsam yazayım, batı toplumunun söylediği herşey bilgi, bizim söylediklerimiz de kendi toplumunu küçümseyenler tarafından her zaman bağnazlık olarak görülecektir. Toplumumuzda bilimin gelişimini engelleyen en önemli unsur esasında budur, Bilgi birikimine sahip olmadan onlar diyorsa doğrudur demek bağnazlığın esas göstergesidir. Bu anlayışla tartışmanın anlamsız olduğu düşüncesiyle konu nereye giderse gitsin artık takip etmiyorum.
Forumun geçmişteki benzer konuları emsal alınarak, müteakip mesajlarda tartışma boyutunun büyüyebilecek olması göz önünde bulundurularak, burada sonlanması yerinde olacaktır. Tartışmaya düzeyli katılım gösteren arkadaşlarımıza teşekkürler.