Merhabalar, Türkiye'de en azından satışını bulamadığım, bu nedenle Yunan adalarına giden bir arkadaşa sipariş ettiğim, bibi ya da cücün ile Levrek Avı'ndan bahsedeceğim. Takım olarak sonsuz gezer kurşun ve tek iğne kullandım. Zaman olarak çok farkedeceğini sanmıyorum, ancak belirteyim, Kasım/Aralık 2017'deydi. Bu yemi Türkiye'de bulabilsem, her türlü av için kullanmayı düşünüyorum, zira bu canlının enteresan özellikleri var. Başparmak kalınlığında, halkalar şeklinde bir gövdesi olan, gündüz gökkuşağı renklerinde parıldamalar saçan, gece de karanlıkta parlayan, canlıyken dokundukça sertleşen bir tür kurt. Yemi iğneye takarken, bütün olarak yem iğnesiyle gövdesi boyunca delerek takıyoruz. Kesmeniz halinde, hayvanın iç organları bir tür sıvı/jöle kıvamında olduğundan, elinizde zar gibi dış derisi kalır. Oltayı, varolan bir mendirekle, inşaat aşamasındaki bir mendireğin uç noktalarının arasındaki kanala gönderdim. (Yeni Foça). Yaklaşık 2-2.5 saat kadar hiçbir hareket olmamasına, ortamın zifiri karanlık olmasına aldırmadan, mendireğin aydınlık iç kısımlarında mamun ile balık besleyerek, bu oltayı ara ara gözle kontrol ettim. Enteresan olanı, olta sabit ve güçlü bir şekilde eğilmesine rağmen, hiç kalama almadan yem olduğu yerde bayağı bir yoklandı (5-6 dk). Önce yavaş, akabinde depar atarcasına kalama almaya başlayınca, balığın yakalandığını anladım. 7-8 dakikalık talı bir karşılıklı çekişme sonrası (ben sarıyorum, o tırıs geliyor; o kaçıyor, ben tırıs yol veriyorum) Yanımızda kepçe olmasına rağmen, kıyıdaki yosunlu eğimden dikkatle balığı almaya uğraşırken, beceriksizlik/acemilik/adrenalin vb sebeplerden verilen anlık bir boşlukla , 1.5 lt pet şişe boyutlarındaki Levrek abimiz, takdire şayan bir solungaç darbesiyle, hepimize bir selam çakıp suda kayboldu. Ölmüş olan bibi/cücün ile aynı takımı yapmanız halinde (ki aynı yerde, aynı zamanda bunu da denedim), yeme yakın bir yere yüzer bir mantar takmanızı tavsiye ediyorum, aksi halde yem doğrudan dibe yatıp, levrek beklerken, 1-1,5 metrelik bir mığrı almanızla sonuçlanır. Resim kullandığım yemlere ait, tabi iş güç gidemeyince, geriye kalan 6-7 tanesi öldü, sahilde yemli atan amatör balıkçılara dağıttım, umarım tutmuşlardır. Nispeten pahalı bir yem, ya da bizim arkadaş yabancı diye, tanesi 5 euro civarıydı. Ancak yabancı sitelerde ve videolarda gördüğüm, ve elle de hissettiğim kadarıyla oldukça dayanıklı, eh 3-4 tane paşa'yı aynı yemle alacaksak, bu fiyata değebilir. Yabancı sitelerde, videolarda, her tür balık tuttuklarını gördüm. Türkiye'de kendi çıkaranlar da var, satanlar da var sanırım, ama ilk elden bilgi sahibi değilim, bir şey diyemeyeceğim. Kullandığım takımla ilgili çok bilgi veremiyorum, zira aklımda kalmıyor, misina kalınlıkları, iğne boyutları, elime alıyorum, bundan olur deyip bağlıyorum.
