gerçekten çok güzel... pastel renkleri iyi yakalamışsın. biraz hüzün vermesine rağmen ikinci resmi daha çok beğendim
Hüznün Şairi Ahmet HAŞİM, en muhteşem gurup vaktini Erzurum'da gördüğünden bahseder ki, o müstesna anları yaşayan gönül dostları da bu gözlemi can-ı gönülden teyit ederler. Resimlerin ikisi hariç diğerleri 2400 metre rakımda Erzurum Ovasına nazır bir dağ yolunda çekildi. Asıl görüntüler bunlar değil aslında. Gerçekten olağanüstü görüntüler Temmuz ve Ağustos aylarında yağmur sonrasına denk gelen guruplarda olur. İnşallah fırsat bulabilirsem resimlemek için daha şimdiden sabırsızlanıyorum. Ah, acaba imkan olur mu, o tatlı anları yakalayabilir miyim... Teşekkür ederim Mehmet abicim. Gönlüne sağlık.
Ateş gibi bir nehr akıyordu Ruhumla o ruhun arasından Bahsetti derinden ona halim Aşkın bu onulmaz yarasından. Vurdukça bu nehrin ona aksi Kaçtım o bakıştan, o dudaktan Baktım ona sesizce uzaktan Vurdukça bu aşkın ona aksi... Ahmet Haşim yüreğine sağlık sevgili abicim
Güzel gören gözler de birbirinden güzel. Teşekkürler Tarkanım. Bu resimdeki bir ayrıntıdan da bahsetmek isterim: Sıradağların önündeki sulak alan, eriyen kar suyunun Erzurum Ovasının kuzeyini bir çarşaf gibi sarıp sarmaladığı ufak bir kesittir. Yer-yer gölü andıran görüntüleriyle güneş ışığının çeşitli açılarında türlü renk cümbüşüne bürünür günün her saatinde. Seheri başka, gurubu daha bir başka zamanların esrikliği insanı kuşatır her daim. Havaların ısınması ve kar sularının çekilmesiyle bu tango son bulsa da 2-3 ay aynı güzel görüntüler her gün yenilenir.
Erzurum dağları kar ile boran. Aldı içerimi dert ile verem. Sizde bulunmazmı bir kurşun kalem. Yazam arzu halimi yare bildirem. Oy beni beni maralım beni. Çıkayım dağlara Kurt yesin beni.
Gördün değil mi Üstad Haşim'i? Nasıl da hüzne çağırıyor , nasıl da canevinden vuruyor insanı? Ne onmaz yaralar açıp yüreğe, içine tuz basıyor gördün değil mi? İşte bu Haşim işte bu anların deminde aşk ve ızdırabın dile gelişini ömrü boyunca terennüm etmiş; canlara, cananlara. Can dost. Sevgili Ercan, çok teşekkür ederim.
Yar, yarini bilir. Aşık, maşuku. Canan, canı bilir. Duyar, görür, anlar, söyler en güzel nağmelerini. Kar-boran da olsa, kurt-kuş da yese. Ahh Cemalim, dert-verem de dolsa ciğeri arzuhalin bilir/bildirir. Kardeşim, güzel Cemalim.
Benim fovorim en son resim , bir anda gençlik yıllarımda arkadaşlarla dağa çıkıp manzara seyretmemiz aklıma geldi , düşünsenize en zirvedesin , önünde tektük evler , daha sonra tüm şehir veeee masmavi deniz. Paylaşım için teşekkürler Nuri abim.