Bu hafta sonu kayinvalidelere gittigimde, baliga merakli oldugumu bilen kayinvalidemin cumartesi günü yapilacak sazan hasadina katilmak üzere benim icin görüstügünü ve kasabalilarin beni de yanlarina zevkle alacaklarini ögrendim.. Büyük bir keyifle sabah 6.00 da bulusma noktasina gittim. Sagolsun Oettingenli 20 kisilik bir grup oldukca icten davranarak beni de yanlarina aldilar. Yaklasik 10 -15 kmlik bir yolculuktan sonra göletlerin oldugu ormanlik alana geldik. Yaninda durdugumuz oldukca büyük göletin suyu geceden tahliye edilmis ve tahliye deliginin yanindaki 20-30 cm derinligindeki suda sudak yavrulari ve sazanlar kayniyordu Özellikle 15-20 kiloluk anac sazanlarin yüzüslerini anlatmam. Ilk önce sudak yavrulari büyük bir itinayla toplanip, oksijen tüpü destekli tanklara aktarildiktan sonra, sira sazanlara geldi. 3-4 römork, yaklasik 10 tane tank agzina dek sazanla doldu.. Daha sonra bu baliklari geri dönerek ciftlikteki havuzlara aktardik.. Ben de bu keyifli günü kareleyip siz baliksever arkadaslarimla paylasmak istedim. Asagidaki linkten sectigim karelere ulasabilirsiniz. http://www.uccrow.com/2010/index.php/fishing
Paylaşım içim teşekkürler. O iri sazanları görmek, dokunmak keyifli olsa gerek. Anladığım kadarıyle, çiftliğe giden balıklar bir kooperatif adına satışa sunulacak doğrumu?
Merakla bu konuyu bekliyordum. Belli ki sizin içinde keyifli bir deneyim olmuş. Bizleler paylaştığınız için teşekkürler. Diğer resimlere vaktim olduğunda tekrar göz atacağım. Bir de yapılan işlemin tam olarak neden ve sonuçlarını bizlerle paylaşırmısınız.
Kimbilir ne kadar keyifli bir gündü sizin için Biz de görebilecek miyiz böyle sazanları acaba?(!) bu güzel paylaşım için teşekkürler.
Merak ediyorum bu işin sonunda ne olacak balıkçılık yaparak geçinenler bile kurallara uymuyor bu işin sonu ne olacak.?
Sanirim konuyu biraz yüzeyde biraktim Biraz detaylara girmem gerektigini hissettim Bu gölet tamamen sunni.. Icindeki baliklarin tamami yetistiricileri tarafindan birakiliyor. Böylece baliklar havuz ortamindan daha stressiz bir ortamda daha lezzetli yetisiyorlar. Bu sefer bana sazan ve ayni göletteki sudak yavrularinin hasadi denk geldi. Bu alabalik ya da yilan baligi ya da farkli bir tür de olabiliyor. Belirli dönemlerde de bu baliklari ciftliklere naklederek büyüklerini üretim icin alikoyuyorlar digerleri de cevre kasaba ya da sehirlerde restoranlar ya da balik pazarlarina satilmak üzere havuzlarda bekletiliyorlar. Göletler ve havuzlar Oettingen kasabasinda balikcilikla ugrasan bir aileye ait.Oettingen'den gecen Wörnitz nehrinin önemli bir kisminin amatör balikcilik haklari da bu ailede. Ben balik tutmak istedigim zaman bu aileden gidip günlük kart satin aliyorum. Almanya'da tüm göl,nehir ve dereler bu sekilde parsellenmis durumda. Herkesin sorumlu oldugu bir yer var. Balikci lisansiniz olmasi sadece bu bölgelerde bu sorumlu insanlardan günlük, aylik ya da senelik kart almaniza yariyor. Kisacasi sadece lisansla balik tutamiyorsunuz. Bu arada burada gösterdigim göletler üretime yönelik oldugundan buralarda avlanma sansiniz yok.Simdi en önemli kismi geliyor üretilen bu baliklarin bir kismi da bizim avlandiktan sonra raporladigimiz kartlardaki tutulan baliklarin miktarina göre nehire saliniyor. Böylece eko sistem sürekli dengede kaliyor. Bu islemi de her sene sezon sonunda tekrarlayip raporunu halka sunuyorlar. Su kadar sazan, su kadar turna, su kadar alabalik suya biraktik diye..Yani ortada uyulmayan kural diye birsey yok, bilakis cok ince düzenlenmis ve dogayi koruyan bir sistem var. Darisi bizim sularimizin basina. Selamlar, sevgiler..
Uğur kardeş, konunun ilk başını okuduğumda şaşırdım, sonunda aydınlandım. Fakat son mesajında hem şaşkınlık hem sevinç uyandı bende. Ülkemizde maalesef öyle gölet, baraj koruyucusu-sorumlusu yok. Olanı da bilinçsizce ekosistemi çökertiyoruz. Bu formda üye olan ve özellikle Türkiye'de yaşayan balıkçı arkadaşlarıma yalvarıyorum, NE OLUR ÇEVREMİZE KARŞI DUYARLI OLALIM. Bir çok insani değer ve kanunları Osmanlı'dan alan batı bizi geçtiğinden, şimdi bize örnek olması gereken kanunları var.
uğur bey paylaşım için çok teşekkürler. gerçektende çok güzel bir sistem oluşturmuşlar. maalesef bizim ülkemizde bu tip bir uygulamayı görerebilme imkanımız şimdilik hiç yok. belki çocuklarımız görürler. ??? kimbilir?
Bizim ülkemizde üzülerek söylüyorum olmayacak böyle şeyler... Nasıl olsun ki, her su birikintisini,bataklığı bir eko sistem olarak görmeden ancak ve ancak yok etmeye çalıştıkları sivrisineklerin beyni kadar beyne sahip olan insanların ürettiği bitirici tüketici bir anlayışla söyleyin etrafınızda kaç tane dokunulmadık yer kaldıki? İnsan eli ile oluşturulmuş baraj göllerinde balıktan çok ağcının, tırıvırıcının varoluduğu, katliamların devlet eliyle kiraya bedel yasallaştığı, akarsuların derelerin her türlü pislikle taçlandırıldığı, suların pancar motorlarıyla hoyratça savrulduğu bu ülkede cezalar "ceza" olmadıkça denizlerimizden bile hayır yok.. Devletin politikası yok çünkü umurunda değil..Cezası yok çünkü umurunda değil.. Yine de bu güzel görüntülerle varlığını bildiğimiz o güzel canlıları mutlu yaşadıkları yerleri bize gösterdiğin için saol Uğur..
Sevgili dostum Rifat, Cok degil daha 15-20 sene önce buralarda yagmur degil asit yagiyormus. Gölleri, nehirleri endüstriden dolayi bitmis..Durum felaket hale geldiginde kendilerine gelip biz ne yapiyoruz demisler. Su anda herzaman örnek verdigim gibi Münih sehrinin ortasindan gecen Isar nehri o kadar temizki her boyda alabalik kayniyor. Cok degil yakin zamanda Dogu Almanya birlestiginde tüm gölleri zehirlenmis durumdaymis, ama simdi hepsi tekrar tertemiz Bizim icin de zaman ve bilincli insanlar gerekiyor. Bilincli insanlar icinde balikavi.net gibi platformlarin önemi cok büyük. Egitimin de önemi cok büyük.. Bir gün bu kadar kolay harcadigimiz bu doganin biz de kiymetini bilecegiz. Mentalite ne zaman ben yapmazsam baskasi yapacaktan kurtulur, insanlar bindikleri dali kestiklerini anlar, o zaman biz de Almanlar gibi tüm dogamizi layik oldugu sekilde koruruz.Bir gün insallah bizim tepemizdeki insanlardan biri cikip da iskembesinden ziyade dogamizi ve bizleri de düsünüp, gerekli ivedi dogayi korumaya yönelik kararlari verecektir. Selamlar, sevgiler..
Sevgili Uğur resimlerin çok güzel.(Ben hala analog makinadan digitale geçiş sıkıntıları yaşıyorum.Yalçınlardan aldığım D200'e manuel makina objektifi takılmış. Maalesef geç oldu. Şimdi 18-135 VR objektif için fiyat araştırması yapıyorum. Üzerinde NİKKOR 28-105 var. Ancak tonlar hiç hoşuma gitmiyor.) Ticari balıkçılık yapanların doğaya yaptıkları katkı çok güzel.Tabii ki bu yönde yol almamız için çok zaman var.Devlet öylesine bunalmış ki, bu konular kaçıncı derecede yer alır allah bilir.İzliyoruz, görüyoruz adamlar nükleer santralın altında alabalık yakalıyor. Emek yoğun, atıkları zararlı teknolojiler bizim gibi ülkelere pazarlandı. Onlar doğalarını kurtarırken bizimkiler batıyor. Tek çaresi bilimde teknolojide onları yakalamak.
Fotoğrafları ilk gördüğümde bu hasadın bir düzen içinde yapıldığını bilinçsizlikten çok belli bir bilinçle yapıldığını sezmiştim. Çünkü ekipmanlar ve balıkların boyları bile bunu ortaya koyuyordu. Bizde ise el kadar sazanları tutarak "balığı boğduk" diye nara atanlar olduğu sürece böyle çalışmaları ancak uzaktan izleriz.
Nejat Abi, Nikon da oldukca iyi bir markadir. Tonlari düzenlenmek icin bir program kullaniyor musun? Mesela Google picasa hem ücretsiz, hem de oldukca kullanimi rahat..
Paylaşım için teşekkürler Uğurcan. Ellerine sağlık. Tek olarak resimlenen Aynalı sazanın gövdesinde hiç pulu kalmamış neredeyse. Bu görüntü "deri sazanı"nı hatırlattı. Ne dersin, Deri sazanı da var mıydı aralarında? Selamlar.
Anlasildi Sazanlar hakkinda daha ögrenmem gereken cok sey var Nuri Abi Simdi elimdeki diger resimlere bakinca sazanlarinin bazilarin aynalari olmadigini ben de gördüm.. Sadece karin yüzgeclerinin oldugu kisimda 1-2 tane büyük pul var.. Sanirim deri sazani oluyorlar
O resimlerden birkaçını konuya ekleyebilir misin Uğurcan? Çeşit tespitinde Yakup hocamız bir fikir verebilir.