amma sallamışlar ha 1500 tane tutulmasına eywallah balığı bulmuş çevirmiş almış da 45bin lira kısmı uçuk olmuş. klavye başından haber yapmışlar. 30liradan mı satmış yani tanesini. son aldığım istihbarat olabiliyormuş halde tane 30
Ondan sonra diyorsunuz ki "lufer niye hala Istanbul'a gelmedi?" Vatandas toplamis iste hepsini. Gazeteci musveddesi de uc bes sallamis, kafasina gore eklemis, haber yaptim diye yayinlamis ... Bunlar ciddi ciddi gazeteciyim diye dolaniyor ortalikta, hem de ortaya cikardiklari bu urun kalitesine karsilik maas aliyorlar. banghead ======== ILAVE: Paylasim icin tesekkurler. Bilgi toplumu olamadigimiz icin bilgiyi edinme, yorumlama ve kitlelere ulastirma isi olan gazetecilik de bizde ancak bu kadar oluyor malesef. Boyle ucuz ve sozde gazetecilik vakalarini gordukce bizim memlekette surdurulebilirlik bilincinin yerlesmesine olan inancimiz gittikce tukeniyor. Biz bu kafalari degistirip adam olana kadar da zaten denizde balik filan kalmayacak. Bizde bilim adamlari aci gercekleri iyi niyetle ortaya koyarlar, karar alicilar istemeye istemeye, sivil toplum zoruyla harekete gecerler (cogu zaman da gecmezler), limitler, av yasaklari duzenlenir, mevcut duzenlemelere ilaveler yapilir (daha gecenlerde lufer icin limit degisikligi konusunda yasanan surec gibi), balikcilar limitlere itiraz ederler, limitler aleyhinde propaganda baslar, vatandasin aklini celmeye calisan artniyetli programlar yayinlanir, sirf bu amacla paralar harcanir, kacak av surer gider, denetimler sozde kalir, balikci tablalarinda yavru baliklar futursuzca sergilenir, tonlarca alinip satilir, neticede aglamasi, sizlamasi biz amatorlere kalir. Yukaridaki sorumsuz ve emeksiz basin haberinden konu acilmisken, bu isleri 'el oglu' nasil yapiyor, bir de onu gorelim istedim. Bilgi toplumunda profesyonel balikci - bilim adami iliskileri ne seviyede, hangi amaclara hizmet ediyor, bu isbirligi noktasina nasil gelebilmisler, bunlarin yorumunu ve bizdeki vaziyet ile kiyaslamasini sizlere birakiyorum. Haberin linki asagida. http://www.bbc.co.uk/news/uk-england-cornwall-15287655 Haberin Ozeti: Ingiltere'nin guneybatisindaki Cornwall (benim bulundugum yere cok yakin, Atlantik Okyanusu'nda basta morina olmak uzere cesitli baliklarin olta, ag ve trol ile avinin yapildigi bolge) balikcilari bilim adamlari ile isbirligi yapiyorlar. Mevzu su; balikcilar ve bilim adamlari ortak bir proje ile denizdeki balik stoklarini yeniden tespit edecekler, mevcut stok bilgilerini guncelleyecekler, boylece hedef balik haricinde avlanan baliklarin kanuni zorunluluk nedeniyle heba edilmesinin onune gecilecek. Yani bu su demek: adamlarda o kadar caydirici av yasaklari ve amansiz denetim var ki, bir profesyonel balikci teknesi mesela ag ile ringa baligi avliyorsa, ringanin yaninda aga takilan diger tur baliklari satma sansi yok. Balikci, sirkuler korkusundan hedef balik haricindeki avi denize atmak zorunda kaliyor. Malum, derinden gelen balik geri salinsa da yasamiyor ama balikcilar bu bahaneye siginip bu baligi satamiyorlar, mecburen denize dokuyorlar. Iste cozulmesi gereken sorun bu. Simdi balikcilar, bilim adamlarinin balik stoklarinin miktarini tespit etmesine tekne, malzeme, is gucu saglayarak yardim ve aracilik edecekler. Yani hedef balik disi avin ziyan edilmesinin onune gecebilmek icin denizde hangi tur baliktan ne kadar var, onu tespit etmeye calisiyorlar. Bu tespit yapilip eldeki veriler yeni stok rakamlarina gore guncellenince belki sirkuler degisecek, maddi ve cevresel zarar engellenecek. Adamlar "hedef balik avini nasil en etkin sekilde yapariz, denize ve baliga zarar vermeden, usulune gore av yapip gecimimizi nasil saglariz, uzun vadede nasil kazaniriz" derdindeler. Hem de Marmara gibi bir ic denizde degil, koskoca okyanusta. Zihniyet bizdekinin aynisi, degil mi?
Halde çek bir foto yap bir haber kim kime dımdıma derler ya eskiler.. arayan soranmı var? gerçekmi diye ? internet çıktı mertlik bozuldu bir dönem azmı şahit olduk gazetelerde balon haberlere yabancı kadınların bir yerlerden bulmuşlar..resimleri nı haber yapan basını.. birde şu var ki dogrudur .. balık sonarı çıktı yine mertlik bozuldu ..resmen balıgı görerek avlıyorlar..
Bu haber konusunda ilgilenenler için ayrıntısını aktarayım Haberin kaynağı Anadolu Ajansı ve Doğan Haber ajansı her ikisinde de balıkların 45 bin liradan satıldığına ilişkin bilgi yok. yerinde görerek fotoğraflanarak yapılmış haberler altta son satırına kadar sunuyorum. Bunun dışında bilgi yalandır. AĞLARA KASALAR DOLUSU LÜFER TAKILDI Doğan ZELOVA/ GELİBOLU, (Çanakkale), (DHA) - ÇANAKKALE’nin Gelibolu İlçesi’nde balıkçının yüzünü lüfer güldürdü. Balıkçı Hüseyin Küçük’ün denize bıraktığı ağlara yaklaşık bin 500 lüfer takıldı. Gelibolu Lmanı’ndan öğlen saatlerinde ’Burak Abi’ isimli 12 metrelik teknesiyle denize açılan Hüseyin Küçük ve tayfaları, Marmara Denizi’nde rastladığı lüfer sürüsünü kovalamaya başladı. Yaklaşık On beş dakikalık takibin ardından balık sürüsünün önüne geçen Küçük, ağları denize bıraktı. Bir süre sonra tekneye alınmaya başlayan ağların ağırlaştığını fark eden Küçük ve tayfasını heyecan sardı. Yarım saatlik uğraşın ardından ağların tamamı denizden çıkarılırken, yakalanan lüfer, Hüseyin Küçük ve tayfalarının yüzünü güldürdü. Ağlardan tek tek çıkarılan lüferler kasalara konulurken, yaklaşık bin 500 lüfer yakalandığı öğrenildi. Sürünün büyük bölümünü kaçırdıklarını belirten Hüseyin Küçük, "kısmetimiz bu kadarmış. Darısı diğer balıkçı arkadaşlarımın başına" dedi. Yakalanan balıkların bir bölümü Gelibolu ve Çanakkale’ye gönderilirken büyük çoğunluğu da satılmak üzere İstanbul’a yollandı. DZ (İÖ/RT) (FOTOĞRAFLI) DHA-Genel - Türkiye-Çanakkale / Gelibolu - Doğan ZELOVA bu da anadolu ajansının haberi -Gelibolulu balıkçıya lüfer piyangosu -Bir balıkçının Çanakkale Boğazı girişinde denize bıraktığı ağlarına yaklaşık bin 500 lüfer takıldı (fotoğraflı) ÇANAKKALE (A.A) - 13.10.2011 - Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde bir balıkçı, bin 500'e yakın lüfer yakaladı. Gelibolu Limanı'ndan “Burak Abi” adlı teknesiyle denize açılan Hüseyin Küçük, Çanakkale Boğazı'ndan Marmara Denizi'ne girişte balık sürüsüyle karşılaştı. Sürüyü takip eden Küçük ve tayfası, uygun zamanı bulunca ağı denize bıraktı. Bir süre sonra ağı toplamaya başlayan balıkçılar, bin 500'e yakın tane lüferin yakalandığını görünce büyük sevinç yaşadı. Hüseyin Küçük, gazetecilere yaptığı açıklamada, sürünün bir bölümünü kaçırdıklarını belirterek, “Kısmetimiz bu kadarmış, yaklaşık bin 500 lüfer yakaladık. Allah bereket versin” dedi. Küçük, balıkları İstanbul'daki bir balıkçıya sattıklarını kaydetti. Çanakkale Hali'nde lüferin kilogramının 60 TL'den satıldığı öğrenildi. (ZEL-CC-MUR) 16:27 13/10/11 2011-10-13 20:04:03 Bu arada gazeteciliği de eleştirirken dikkatli davranmak gerekir diye düşünüyorum.. İyi balıkçı kötü balıkçı iyi doktor kötü doktor olabildiği gibi iyi gazeteci kötü gazeteci de vardır. Millet olarak herşeyi bilgisizce eleştirmek ve yerin dibine batırmak gibi bir huyumuz var. Bu durum doğal olarak batılıların Türk'tür ne yapsa yeridir anlayışının ve bize giydirilmiş genetiği değiştirilmiş türk yanılsamasının sonucu. Eleştiri yapıcı değilse b... atmadır saygılarımla
Vay halimize Kaç santimmişhihi Profesyonel bir balıkçının 1500 lüfer alması olay olup da haberi çıkıyorsa vay halimize demekki. Allah bereketini versin, daha çok versin inşallah. 45 milyar adamın çoluğunun çocuğunun rızkı, kısmetiymiş, balık para etmiş. Umarım seneye de balıkçı ekmek bulup evine götürebildi diye haber yapmak zorunda kalmazlar. Balık bitmiiiişşş.. Soyu tükenmiş gitmiş. Hadi lüfer bulun da hep beraber santimini ölçelim
Dogan Haber Ajansi ve Anadolu Ajansi'ndaki orijinal haberler icin tesekkurler. Bu sayede haberin esasinin ne oldugu ve nereden nereye geldigini gormus olduk. Yani haberlerin nasil carptildigini, emek harcamadan, meslege saygi gostermeden yapilan bazi islere malesef habercilik dendigini bir kez daha gormus olduk. Bu durum, ulkemizdeki ucuz habercilik gercegini degistirmiyor, bilakis teyit ediyor. Sizin de orijinalini gostermis oldugunuz haberin kamuoyuna yansitilma seklini (videoya tiklayinca acilan sayfada yer verilen ifadeler, "isteyen istedigi yorumu yazsin" demeler, onun uzerine haberin ozunden saptirilip baska mecralara cekilmesi, ciddiyetsizlik) gorunce, ulkemizde bu islerin ne derece profesyonellikten uzak yapildigini bir kez daha uzulerek gormus oluyoruz. Siz bu ayan beyan acik durumu nicin savunma ihtiyaci duydunuz, acikcasi anlamis degilim. Benim yazdiklarimda sizin belirttiginiz gibi ... atma filan yok. Tarafsiz gozle okuyan herkes bunu anlamistir. Kendi kendimi ve ait oldugum toplumu elestirebiliyorsam bunu dogru amaclarla yaptigimi gorebilmelisiniz. Fakat siz farkli anlamissaniz, o sizin bakis acinizla, hangi noktadan baktiginizla alakali olabilir, o da sadece sizin sorununuzdur. Gazeteci misiniz, bilmiyorum, eger oyleyseniz isinizi nasil yaptiginizi yargilayacak da degiliz elbet. Fakat su bir gercek ki sizin bu yazdiklarinizi ancak bu gibi ucuz haberleri yapan gazeteciler yazabilir. Kusura bakmayin ama yazdiklarinizi okuyunca dedim ki "herhalde bu haberi bu arkadas yapmis". Benim okuyanlara bir fikir vermesi, zihniyet bakimindan mukayese imkani sunmasi icin verdigim yabanci haberi gorup de sorgulamadan savunma icgudusuyle harekete gecmeye gerek yok. Bizim halimiz bu, burada komplekslerimizi tatmin ediyor da degiliz. Elbette sizin de belirttiginiz gibi her meslekte oldugu gibi iyi balikci, kotu balikci ya da iyi gazeteci, kotu gazeteci vardir. Fakat karsilastigimiz orneklerin cogunlugu bizleri hayal kirikligina ugratiyorsa, burada bir ariza var demektir. Birileri de bunu elestirmelidir. "Gunes balcikla sivanmaz" derler. Biraz aynaya bakip bazi seyleri kabullenmemiz lazim. Benim kastettigim de buydu. Saygilar...
Güzel demişsiniz kardeşim. Eleştirmeyelim ve o asparagas haberleri yiyelim ve susalım. Sonra da '' Vay beee '' diyelim. Bize haberler, haber kaynağından servis edilmezler. Bizler haberleri, ilgili yayın organlarından öğrenir ve duyarız. Bizlere bu haberleri ama görsel, ama basılı yayın organları ulaştırırlar. Ulaştırırken de bunun sorumluluğunu üstlenmek zorundalar sanırım. Şunu çok rahatlıkla size söyleyebilirim. bizde ki haberlerin % 75'i, sırf reyting uğruna şişirilmiş yalan yanlış bilgilerle doldurulmuş senaryo haberlerinden öte değildir. Eğer ki bu sektörün içerisinde iseniz, dediğimin doğru olduğunu, böyle olduğunu bilecek, ama kabul etmeyeceksiniz. İzleyin akşam haberlerini, hepsi felaket tellalı değillermi. Dersiniz ki yarın kesinlikle savaş çıkar. Ortalık kan gölüne döner. v.s. v.s. Bizlerde aval aval bunları takip edelim, yalan dolanlarına kanalım ve sakın ola ki eleştirmeyelim. Kuzu kuzu dinleyelim. Saygısızlık olur sonra.
sayın zıpkıncı ibo kardeşim .... benim son satırdaki ifadem (((Ondan sonra diyorsunuz ki "lufer niye hala Istanbul'a gelmedi?" Vatandas toplamis iste hepsini. Gazeteci musveddesi de uc bes sallamis, kafasina gore eklemis, haber yaptim diye yayinlamis ... Bunlar ciddi ciddi gazeteciyim diye dolaniyor ortalikta, hem de ortaya cikardiklari bu urun kalitesine karsilik maas aliyorlar.))) sözlerinize yönelik... Burada habere bir eklenti (45 bin lira) sözkonusu... Bu doğru mu yanlış mı bilmiyoruz, siz de bilmiyorsunuz... Belki de o arkadaş telefon etti ve öğrendi. Aslını bilmeden (gazeteci müsvettesi sallamış yargısına ulaşmanız doğru değil... Ben sadece bunu söyledim... Yapan gazeteci ben değilim. Yapanı da tanımam... Mesele gazetecilik ayakkabıcılık meselesi değil. Millet olarak kendi kendimizi yıprattığımız genel bir bakışımız var... Bu öyle içimize işlemişki fütursuzca eleştirebiliyoruz. bana katılırmısınız bilmem ama bu çocuklarımızın geleceğine ve kendine güvenine ciddi bir tehlike teşkil ediyor. örnek bir cümle ile bitireceğim (BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ) Bu cümlenin içinde yatan kavram gün geçtikçe erozyona uğruyor... Denizlerimizi, balığımızı koruduğumuz kadar bu ruhu da korumalıyız diye düşünüyorum. Sanırım bana hak verirsiniz. Sürç-i lisan ettikse affola... Bu arada evet gazeteciyim.. ve bu günkü Hürriyeti alırsanız güzel bir lüfer haberi okuyabilirsiniz
Ben sizin kastinizi anladim. Son dediklerinize de katiliyorum. Kendimizi yipratmaktan vazgecmemiz gerektigini ben de soyluyorum. Iyi niyetli tutumunuz icin de tesekkur ederim...