Bahçede incirler ve cevizler olgunlaşmaya başlayınca sonbahar kapıda diyerek aylardır el sürülmemiş takım çantalarını açmıştık. Sonunda bu pazar 3 arkadaş Boğaz kıysında açılış yaptık. Tabii henüz Ağustos sonu olduğu için Boğaz'ın kalite balıklarını kıyıdan yakalamaya çalışmak pek gerçekçi olmazdı. İzmarit ve İskorpit için hazırlık yaparak pazar öğleden sonra sonra sahile indik. İlk avımız izmaritti. Yem olarak geçen sezon paketlenip dondurulan karideslerden bir paket yanimda getirmiştim. İğneler 11 no. Mustad, köstekler 0,20, beden 0,25. Tahmin ettiğim gibi balık vardı ama av mahalli olduka akıntılı olduğu için oltayı dipte durdurup vuruş almak zor oluyordu. 1-2 ay içinde avcı balıklar izmariti iyice kıyıya sıkıştıracak ve daha verimli av yapılabilecek. Neticede hava kararana kadar 30'un üzerinde izmarit, birkaç da istavrit ve sardalya aldık. Bu arada, Zafer Bayramı için boğazda gösteri yapan donanma ve SAT komandoları zaman zaman balık tutmayı engelleseler de harika görüntüler sunuyorlardı. Havanın kararmasına doğru iskorpit için hazırlık yapmaya başladık. Bu mevsim iri iskorpitlerin kıyıya en yakın olduğu dönem. Çift gözlü kurşunların altına 30 cm 0,30 misine bağlayıp ucuna tek beyaz iğne taktık. İskorpitin en pratik ve iyi sonuç veren takımlarından biri bu. Yem olarak istavrit ve küçük izmaritlarden 2-3 tanesini kestik. Aynı yemle tekrar tekrar iskorpit yakalamak mümkün. Hatta izmarit avından artan karidesleri komple takarak da iyi sonuç aldık. Hava karardıktan sonra arka arkaya çok sayıda iskorpit yakaladık. Toplam ağırlığı 3 kilo kadar olan 20'ye yakın iskorpiti aldık, çok sayıda küçük iskorpiti de geri gönderdik. Hafif kamışlarla iri iskorpitleri yakalamak son derece zevkli. Toplam hasılat: İzmaritleri arkadaşlara paylaştırıp iskorpitleri aldım. Tahmin edeceğiniz gibi bu balığı temizleyebilmek herkesin yapabileceği bir şey değil. Sonuçta 1 ay yetecek çorbalık iskorpiti dondurucuya attım, balık mevsimi öncesinde de iyi bir ısınma turu atmış olduk. Sevgilerimle...
İlk resimdeki iri bir izmarit. Tabii uzunluğu 20 cm'i geçmez, izmaritler küçük boyutlu balıklar. Yakın çekimde oldukça iri bir balık gibi çıkmış sanırım Herkese yorumları için çok teşekkür ederim.
Tebrikler çok güzel bir av olmuş.İskorpit'i nasıl temizlemek gerekir değinirseniz sevinirim. şimdiden teşekkürler.
Demek izmarit bu kadar güzel bir balıkmış? Harika renkler. Cici-şeker bir afacanmış? Teşekkür ederim Aret. Gözümüz şenlendi. Bereketi daim olsun, nice güzel avlara.
İskorpit çok çeşitli şekillerde pişirilebilen bir balıktır. Temizlemesini de ona göre yapmak görekli. Öncelikle balığın denizlerin en zor ölen balıklarından biri olduğunu belirtmek gerekli. Bu yüzden yakalanınca suya değil bir torbaya veya kovaya koymak lazım. Bu durumda bile eve gidene kadar hepsi canlıdır. Balıkları canlı canlı temizlemek hem zor hem de çirkin olacağından hepsini bir kaba koyup üzerini ıslak gazete kağıdı ile kapatmak gerekli. Bu şekilde ertesi sabaha hatta akşama kadar bile kalabilirler. Ertesi gün veya en az 5-6 saat sonra ölmüş olan iskorpitleri temizleyebiliriz. Keskin bir bıçakla iskorpitin önce yandaki geniş yüzgeçleri kesilir. Sonra balığı sol avucumuzun içine alıp sırt dikenlerini kuyruktan başa doğru en kökünden kesiyoruz. Hepsinin şerit gibi çıkması gerekli. Sonra balığı avucumuzda ters çevirip büyük karın dikenini de aynı şekilde kesiyoruz. Buraya kadar olanlar tüm temizleme şekilleri için aynı. Balığı çorba veya buğulama yapacaksak, küçük pullarını kuyruktan başa doğra bıçakla kazıyoruz, derinin üzerinde hiç pul kalmıyor. Sonra bıçakla karnını yarıyoruz solungaçlarından tutup aşağı doğru çekerek iç organlarını tek parça halinde alıyoruz. Musluğun altına tutup yıkayınca elimizde tertemiz bir iskorpit kalıyor. İstenirse kuyruğu da kesilebilir. Bu şekilde temizlenen balık özellikle iriyse buğulama yapılır. Haşlanıp etleri kolayca ayıklandıktan sonra suyunu da kullanarak çorba yapılır veya etleri zeytinyağı, limon, maydonozla salata yapılır. Eğer tava veya şiş yapacaksak pullarını kazımayıp tulum çıkarmak gerekli. Bunun için en başta anlatıldığı gibi yüzgeç ve dikenleri kesiliyor. Balığın boyun kısmında sırtına dik olacak şekilde bir kesik yapıyoruz. Bu kesiğin ensedeki ucunda elma soyar gibi deriyi biraz keserek bıçağı derinin hemen altına sokuyoruz ve arada deri olacak şekilde bıçağı baş parmağımızla tutarak, tabi sol elle de kafasını tutarak kuyruğa doğru çekiyoruz. Deri hemen çıkıyor, zaten bütün pullu balıklarda tulum çıkarma şekli aynıdır. Diğer tarafın derisini de çıkardıktan sonra, enseden aşağıya doğru balığın kafasını diken (omurga) kırılana kadar kesiyoruz. Sonra balığı sol avucumuza alıp bu kafayı kuyruğa doğru çekince iç organları ile birlikte kafa geliyor ve elimizde balığın tamamen temizlenmiş eti kalıyor. Bilmeyen kişinin bu balığın iskorpit olduğunu anlaması imkansızdır. Balık bu haliyle -özellikle küçükleri- çok güzel tava yapılır. Eğer iriyse, fileto kesilip etleri uygun parçalara kesilerek domates, biberle birlikte şişe dizilerek ızgara yapılır ki bu nefistir. Bu şekilde temizleyip çorba veya buğulama yapanlar da vardır ki hiç tavsiye etmem, balık haşlandığında tadını ve besin değerlerini derisinden ve özellikle kafasından alır. Biraz kanlı bir anlatım oldu sanırım ama bence balığa gösterilebilecek en büyük saygı onu en uygun şekilde değerlendirebilmektir.
Teşekkür ederim, Eylül'e merhaba dediğimiz bu gün tüm oltacılara ve profesyonellere verimli bir sezon diliyorum.