Merhaba arkadaşlar, Boğazda 2-3 noktada balık tutma şansım oldu. Yerlerde gördüklerimi sıralıyorum. 1-Çapari köpükleri 2-Kopmuş çapari bedenleri ve köstekleri 3-Heryere dolanmış misina parçaları 4-Yerlere atılmış çinekop takımları 5-Köstekler.... Öncelikle şunu unutmayalım orada sabah yürüyüşüne giden kafa dinlemeye gelen insanlar var. Ama etraf berbat. Ayrıca bizde çapari takarken açarken bu artık malzemelere takılabiliriz. Çözüm ise çok basit: Yanımıza alacağımız bir naylon poşetin içine tüm artık malzemelerimizi koyuyoruz. Bu poşet sıkıştırdığımız zaman çok az yer kaplar. Bunu yapmayı ihmal etmezsek sevinirim. Rastgele......
Dediklerine katılmakla beraber sadece bi ekleme yapmak istiyorum. Sadece boğazda değil tüm avlaklarda bu titizliği göstermemiz lazım,kimsenin hobisi başkasına ve çevreye zarar vermemelidir.
Evet haklısın. Ama özellikle boğazda durum kalabalıktan dolayı çok vahim. O nedenle oraya dikkat çekmek istedim.
Herkesin mutlaka uygulaması gereken şeyler. Çevremiz ona nasıl davranırsak bize aynı şekilde cevap veriyor. Doğayı koruyalım ki yaşanabilir bir ortam olsun.
kerem düşüncelerin ve paylaşım için teşekkürler, birçok arkadaşımız dikkat ediyordur ama bu çağrıyı dikkate alacak olursak daha fazlasını yapmamız gerekiyor, kendi atıklarımızı değil çevredeki; en basitinden kurulduğumuz yerdeki atıklardan temizleyerek başlamalıyız.
Haklısın hakan ben de bundan sonra o şekilde yaklaşacağım. Aslında böyle bir konu açmamın sebebi google'da arama yapıldığında forumun en üstlerinde çıkması ve google'da boğaz balık falan diye aratılınca belki birileri görür ve öğrenir. yoksa forumdaki bir çok kişi zaten bunları biliyor farkındayım.
Etrafta yürüyüs yapanlara verilen zararin yaninda daha da önemlisi güvercinlerin martilarin kedi ve köpeklerin ayaklarina dolanip batip sakatlanmalara sebep olmaktadir. Unutmayalim av esnasinda ve sonunda illaki temizlik imandan gelir diye aklimizdan geçirelim
nasıl görmek istiyorsak öyle bırakmalıyız.. bozulan takımların atılmasına zaten anlam veremiyorum.. biz bazen atılan takımları toğlayıp iğneleri yeniden değerlendiriyoruz (takım bağlıyoruz).. bir arkadaşımız avlanırken mola verdiği zamanlarda bir gün içinde topladığı iğneleri eve gittiğinde yaklaşık 500 civarında iğne topladığını farketmişti.. hepsi de pırıl pırıl iğnelerdi..
Ayrıyeten şunuda gördüm çaparinin kopan kısmını suya atanlarda var o kısım er yada geç illa batacak.Üstünde ise köstek varsa yavaş yavaş batarken balıklar yakalanacak vede kurtulamayacakları için ölecekler bu benim kanatimdir.Yanlışım varsa kusura bakmayın.
Topak halinde bırakılan misinalar, sağa sola atılmış paslı iğneler vs. Arslan yattığı yerden belli olurmuş. Ne yazık ki bizim yattığımız yerlerde fareler bile yatmaz. Adamın oltasına naylon takılıyor. İki saat kan ter içinde kıyıya çekiyor. Oltan çıkarıp aynen denize geri yolluyor. Birgün yine böyle birine "Sen dedim buraya kol yapmaya gelmişsin birader," dedim. Afalladı "Ne!" dedi. Dedim, "Kol yapmaya gelmişsin. Ter içinde kaldın naylonu çekene kadar. Şimdi yine denize attığına göre o naylonu tekrar çekme niyetindesin anlaşılan," dedim. Adam ne dese beğenirsiniz! "Abi o nayşon bi daha bana takılmaz ki! Koca deniz," demez mi! Yapılacak şey aslında belli. Herifi de naylon poşetin peşinden yollamak. Ama bunlar o kadar çok ki, bugün atmaya başlasak 50 yıl sonra hala atar olurduk.