Boğazda Kıyıdan Palamut

Boğazdan gelen palamut haberleri, geldi, gidiyor, yok geçti, şu tuttu, bu yedi haberleri üzerine, ömrü hayatında hiç palamut yakalamamış ben, dün gece aldığım bir karar ve kararlılıkla kıyıdan aşağıda birkaç fotoğrafını paylaştığım güzel palamutu yakaladım.

Sabah 06:30 da kalktım takım çantam zaten arabadaydı. Kamış çantasını kaptığım gibi soluğu avlakta aldım. Orada minibüste takımcı bir abi var. Benden önce gelen 2 kişi de 5-10dk sonra toparlanıp gittiler. İlk başta beyaz tüylü sağlam çapari açtım ve at-çek yapmaya başladım. 4 veya 5. atışımda çok ağırlaşan oltamın ucunda içi su dolu naylon bir poşet takıldı. Poşeti akıntıya karşı çekmek beni oldukça yordu. Çok da antremanlı olmadığımdan kollarım feci ağrıdı. Takımcı abinin çay servisinden bir çay molası verip kısaca sohbet ettik. Sipariş üzerine kalınca bir misinadan zargana için çarpma takımı hazırlıyordu. Dedim "buradan hiç palamut alan oldu mu?" Dedi ki " geçen hafta Ctesi günü 2 tane ben aldım bir de uçtan birkaç kişi" "çapari iş yapmaz bugün istersen istavrite çarpma at veya rapala olur" Çay molasından sonra birkaç kez daha çapariyi at-çek yaptım. Saat 08.00 olmuştu. Çapariyi topladım daha vaktim var biraz da rapala çalışayım dedim kendi kendime.
Geçen sene alıp da şimdiye kadar sadece birkaç kez deneme atışı yaptığım sahte balığım misina sarılı vaziyette çantadaydı. Rapala kullanmak için önceden 3lü fırdöndülü kurşun bedeni de yapmıştım. Takımı bu şekilde hazırlayarak rapala ile at-çek yapmaya başladım. Rapala atışı yapmak zor gelse de takımı sarmak çapariye göre daha kolay geldi bana. Artık kol ağrım da kalmamıştı. Çok uzağa atamadığımdan sanırım bugün elim boş döneceğim diye düşünüyordum. Koskoca mekanda benden başka bir kişi daha yoktu. O bir kişinin de balık tutma olasılığını pek hesaplamadım, nasip kısmet işi tabi biraz da. Yanıma genç bir arkadaş geldi. " nasıl abi var mı birşeyler" diye sordu. Ben de " yok yahu,zaten işe gideceğim." dedim . İsmini unuttuğum arkadaş takımlarını açıp hazırlığa başlamıştı ki, o an muhteşem vuruşu hissettim. Aslında vuruş değil de takımı çekerken birden ağırlaşıvermişti. Naylon olmadığını hemen anladım çünkü misinanın ucundaki şey hareketliydi. O andan sonra geçen saniyeler benim için heyecan ve balığı kaçırma korkusu ile geçti. Kamışa ve makineye konstantre olmuştum. Çekerken Bir ara kalama da cırladı bir ara da balığı su üstünde zıplarken gördüm. Kıyılattığımda kurşunu kafama çarpmamak için dikkat ederken bana uğurlu gelen arkadaşın da yardımı ile balığı aldım. ve canlı iken fotoğrafladım. Şu anda nerde mi ? Akıbeti fırında lezzetli bir pilaki oldu.

Avlak : Fotoğrafta görülen akıntılı bölge
Kamış : Lineaeffe Unicast 4.20
Makine : Mitchell Avosurf 700
Misina : 0.30 Powerline
Kurşun : 120gr fırdöndülü
Takım : Strikepro 9cm lik sahte
Oltaya gelen : 535gr lık yağlı bir palamut

 

İlk tebrik benden gelsin...
Oltana vuran ilk palamut olması ayrı bir tad olsa gerek bu balık uzun süre hafızanda kalacaktır.. ...Dahasına rastgelsin...

 

ilkler her zaman güzeldir yekta unutulmaz

bundan sonraki avlarındada başarılar daha güzel avlar yapman dileğiyle