Tankerler Okyanuslarda Doldurdukları Suları Boğazlar'a Bırakıyor Boğazlar'ı kurtarmak için düğmeye basan Türkiye, 18 enerji devini İstanbul'daki zirvede topladı. Şirketlere olası bir tanker kazasının İstanbul'da faciaya neden olacağı vurgulanırken, Boğaz'ın ekolojik dengesinin şimdiden alt üst olduğu ifade edildi. Tankerlerin okyanuslardan getirdiği ve Boğazlar'a boşalttığı deşarj suları ve zehirli atıklar nedeniyle vahşi balık, zehirli deniz anası ve kırmızı alg türlerinin patladığı fotoğraflarla gösterildi. "Böyle giderse İstanbul Boğazı yüzmeye dahi kapanır" uyarısı yapıldı. Önceki gün gerçekleşen Boğazlar Zirvesi'nde enerji şirketlerine çevre brifingi verildi. Çevre Bakanlığı yetkilileri, sunumda, Boğazlar'dan geçen tankerlerin okyanuslardan aldığı yıllık 1.5 milyon ton deşarj suyunu Boğazlar'a bıraktığının altını çizdi. Bu sularla gelen başta 'chysaora ve hysoscella' türleri gibi birçok vahşi ve Boğaz'ın ekolojik yapısına aykırı deniz canlılarının İstanbul'da karakterist canlıları yiyerek ekolojik dengeyi bozduğu ortaya konuldu. Sunumda, şu uyarı yapıldı: "Balans suları ile taşındığı bilinen zararlı alg patlamasına neden olan kırmızı alg türleri, Marmara Denizi'nde toplu balık ve deniz canlısı ölümüne neden oluyor. Bölgedeki 15 milyon habitat canlısı risk altında." GEMİLER ATIK YAYIYOR İstanbul ve Çanakkale Boğazları'ndan geçen yük gemilerinin yüzde 10'u, petrol tankerlerinin ise yüzde 20'si atık veriyor. 2009 verilerine göre Boğazlar'da toplanan atık miktarı 175.278 m3. Ayrıca petrol tankerleri yıllık 1.5 milyon ton suyu Boğazlar'a deşarj ediyor. İSTANBUL ÖNEMLİ GEÇİŞ NOKTASI Dev şirketlere İstanbul'un önemi şu sözlerle anlatıldı: lİstanbul Boğazı, Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan tek su yolu l'Akdeniz'de Ortak Öneme Sahip 100 Tarihi Sit Alanı' listesinde UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde 2010 Avrupa Kültür Başkenti lBoğazlar'daki tarihi, arkeolojik yapılar içinde lDeniz ekosistemi için biyolojik koridor bölgesi lBalıkçılık, turizm vb. faaliyetler yoğun şekilde sürdürülüyor lDünyada nüfusun en yoğun olduğu yerleşim yerleri arasında lMarmara Denizi kapalı bir iç deniz olup hassas ve geri kazanılması çok zor bir ekosisteme sahip.YabanTv Haber
Olabilir. Sonuna kadar okudum. Kocaeli de ikamet ettiğim zamanlardan biliyorum kimi sıcak yaz günlerinde körfez kızıl-pas rengi olurdu.
Tabiki buyrun sürekli takip ettigim bir sitedir burasıda. http://www.yabantv.com/haberler/balik-olta/
Teşekkürler. Fotoğraf çok net değil ve balık hakkında detay hiç yok (nasıl, kim yakalamış, türü nedir gibi) Ama haklı noktalar var... Brifingler, toplantılar oluyor fakat katılan "böyyükler" "hı-hı ha-ha" diye başlarını sallayıp sonra hiç duymamış gibi unutuyorlar. Hele son dönemde iyice arttı bu tavırlar... Boğazlar yolgeçen hanı gibi. Daha sıkı denetlense ve anlaşmalara ters hareket edenler cezalandırılsa sanki dünya ayaklanacak gibi davranılıyor. "Sıfır problem politikası" var ya, "sıfır problem" kısmı bize değil biz halka "bin problem" o aslında... Başka bir haber daha size; İstanbul UNESCO Kültür Mirasları Listesi'nden çıkarılma noktasında. Sebep ise tarihi ve kültürel dokunun kasıt sayılabilecek nedenlerle tahrip edilmesi ! Sigarayı "çevreyi kirletiyor. aman da efenim bıt bıt bıt" diye yasaklayan çevrenin ve şehrin tamamen tahrip olmasını SEYREDİYOR... Vurdum duymazlık, bilim tanımazlık, "birinden duydum"culuk, "ben öyle inandım"cılık... Bu tür konuları şikayet etmeye devam edelim. Sistem çürük olsa da içinde çürük olmayan yetki sahipleri de var. O yetki sahipleri görevlerini yapmadıklarında benim tek güvendiğim insanlar da şurada: http://www.greenpeace.org/turkey/ Not: Çevre söz konusu olunca gergin oluyorum. Kusuruma bakmayın...
Unuttum, eklemek istedim. Geçen hafta Cuma ve Cumartesi geceleri Selimpaşa'da yaptığım balıksız avımı yazacağım yakında. Pazar tekneyle çapariye çıkacaktık ama arkadaşlar vazgeçti... Sebep ise benim sönmemiş kireç içeren su olduğunu tahmin ettiğim bir maddenin kuzeyden dereye dökülmesi ve bütün koyun bembeyaz olmasıydı ! Sırf Boğaz değil, heryer kirletiliyor, göz göre göre !
geçen sene bizim kıyılarda çok kırmızı deniz anaları vardı ama kışın yok oldular bir arada iznik gölüne pirana atmışlar bizim arkadaşlar ama kışın ölmüşler anlamıyorum böyle şeyleri yetkililerde hiç ilgilenmiyorlar bu konuda kapsamlı bir kanun yapılmalı bence aslında çok iyi olur
O farklı bir olay , red tight adı verilen bir oluşum. Bir tür fitoplankton çoğalması. Zararlı bir şey değil.