Boğaziçi Köprüsü Levrek Raporu

Herkese merhaba,

Önceki haftasonu Kuleli - Çubuklu arası sonuç vermeyen boğaz denemelerinin ardından bu haftasonu Cumartesi gecesini Pazar sabahına bağlayan gece takimlarimi hazirlamaya başladım. Amacım buzdolabında yaşamını sürdüren canlı yemler ile Şile - Ağva arasında yeni bir mera denemekti. Belki okuyan olmuştur, 3 hafta önce bir Şile denemesi yapmış ancak sonuç alamamıştım. Bu kez googleearth'ten gözüme kestirdiğim yerler Poyrazköy civarıydı.

Amacım sabah 6:00 gibi, güneş henüz doğmadan meraya varmak, sabahın ilk saatlerinde iğneleri su ile buluşturmaktı. Planıma göre öğle saatlerine kadar yemli denemeler yapacak, hava ısınınca da Poyrazköy limanında kıyıdan jig denemeleri gerçekleştirecektim. Yola çıkana kadar herşey yolunda gidiyor, planım işliyordu. FSM yolu Riva sapağına gelince aksilikler başladı, yoğun sis, ancak 3-5 m görüş mesafesi, yer yer çiseleyen yağmur tüm keyfimi kaçırmıştı. Havanın sevimsizliğine rağmen inatla devam ettim.

Biraz navigasyon yardımıyla ilk gözüme kestirdiğim meraya yaklaştım. Yine suya dökülen bir derenin ağzını seçmiştim. Karadeniz'deki bu ikinci denememin ilkinden daha iyi geçmesini umuyordum. İşte son virajı dönüyordum, birazdan karşıma bir köprü çıkacak ve köprünün altından akan su hemen 10 metre ilerde denize kavuşacaktı. En azından navigasyon ve googlearth böyle diyordu. Ve o son virajı döndüm ancak o da ne? Köprünün hemen yanında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait bir karakol. Bütün köprüyü tel örgü ile kaplamışlar. Deniz kıyısına ulaşmanın imkanı yok. Kısacası niyetlendiğim merayı TSK halka kapatmış. Vardır bir bildikleri diyerek Poyrazköy'e devam ettim.

Bir 15 dk. sonra Poyrazköy limanına vardım. Limana inerken beni karşılayan olağanüstü görüntü keyfimi yerine getirmeye yetmişti. Biraz dolanarak limana ulaştım ve limanın sonunda arabamı parkettim. Öncelikle şöyle bir tur atmak istiyordum, güneş henüz doğmaya çalışırken Poyrazköy'den boğaz girişinin sisli görüntüsü oltayı balığı unutturmuş, manzaraya dalıp gitmiştim. Üşüdüğümü hissettiğimde limanda kıyıdan jig denemek için güneşin biraz yükselmesini beklemek iyi fikirmiş diye içimden geçirdim ve sabahın bu erken saatlerinde biraz yemli denemeler yapmanın daha iyi olacağına karar vererek Anadolu Fenerine doğru yol almaya karar verdim.

Bu kez hedefim yine googlearth'ten niyetlendiğim küçük bir liman ve hemen yanındaki kumsaldı. Buraya ulaşmam 15 - 20 dk sürmedi bile, tam limana inecek yolun başına gelmiştim ki burada da bir askeri bariyer. Bugün bana burada yer yok diyerek biraz da kendimi yiyerek dönüş yoluna geçtim. Hevesim kaçmış, uykusuz gecenin ardından yollarda dolanırken uyku da iyice bastırmıştı.

Kısacası hazıraldığım takımlar, yemler, hayaller hepsi boşa gitmiş, bu haftasonu da temiz havayla geçmişti.

Bu sabah işe gitmek için yola koyuldum. Boğaziçi köprüsünü geçerken arabayı sağ şeride yanaştırıp adetten suya ve Kuleli'ye doğru bakmaya başladım ki telefonum mesaj sesiyle birlikte titredi. Boğaza mı baksam telefona mı derken el alışkanlığı ile tuş kilidini açmıştım bile. Mesajı gönderen babam, hayırdır diyerek mesajı açtım, bu arada boğaza yine bir kaçamak bakış attım. İçimden babam mesaj yazmaz diye geçiriyorum, hayırdır diyorum. Ben böyle düşünürken,mesajda bir fotoğraf, babamın sürekli avlandığı mera. Ben fotoğrafın içinde farketmem gereken bir ayrıntı mı var diye dikkatlice bakarken yeni bir fotoğraf daha gözümün içine içine girdi. O da ne kayanın üstünde bir paşa, belliki tazecik, az önce çıkmış denizden . Hemen anladım neler olduğunu, babam birkaç mırmırla geçen iki haftanın ardından güzel bir güne başlamıştı.

Hemen telefona sarıldım, tabi babamın keyfi yerinde neşeli neşeli konuşuyor, -ne kadar diyorum
-çilleri daha üzerinde ama maaşallah sulak yerde büyümüş diyor
-Ee ne kadar diyorum, (biraz uğraştırıyor beni, hoşuna gidiyor sonunda dayanamayıp söylüyor)
-53 cm, 1.650 gram


Boğaz köprüsü üzerinde canlı canlı aldığım bu raporu paylaşmak istedim.

Rastgelsin


Boğaz girişi


Uploaded with ImageShack.us

Babamdan gelenler



Uploaded with ImageShack.us



Uploaded with ImageShack.us



Uploaded with ImageShack.us

 

Tekrar merhaba,
Yayınladıktan sonra raporu bir daha okudum, biraz espri katması için başlığı Boğaz köprüsü diye yazmıştım ama sanki balık boğazda yakalanmış gibi olmuş. Halbuki raporda belirttiğim gibi sadece ben boğazdayken duydum haberi.
Balık Saros körfezi Erikli sahilinde yakalanmıştır.
Bilginize

 

yem olarak ne kullanıldı acaba

 

Ugur merhaba,
Kullanılan yem yurtdışından geldi. Önceki hafta bir Şile raporunda fotoğraflarını eklemiştim. Levrek kurdu dedikleri bir kurt çeşidi.

Rastgelsin
Mert

 

güzel levrekmiş tebrik ederim

 

babanızı kutlarım ve tebrikler size'de allah böyle bir av nasip etsin bunca zahmetten sonra hakkınız bence

 

Bahadır tesekkurler..

 

İzzet bey teşekkürler,
İki haftadır Karadeniz'de çok oyalandım, bu haftasonu umarım Saros'a ve Levreklere kavuşacağım.

 

gördüm o kurtları raporda nasıl tedarik edebilirz acaba.onlıne satış falanmı yoksa tanıdıklar yoluylamı getiriyosunuz

 

Ugur Turkiye'de var mi bilmiyorum. Bana kardesim getirdi. Ama gunumuz Turkiye'sinde bulunmayacagini sanmiyorum. Ben genelde yemli avlanmiyorum, o yuzden hic arastirma ihtiyaci duymadim. Biryerlerde gorursem Yemler bolumune yazarim.
Rastgelsin

 

Tebrikler bu güzel avlarınızın ve neşenizin daim olmasını temenni ederim Paylaşım içinde teşekkürler

 

emeğinizin karşılığını alacağınızı düşünüyorum levrekler size bekliyo bizde raporunuzu saygılar